EKONOMİ - 10 Mart 2021 Çarşamba 13:33

Ticaret Bakan Yardımcısı Batur: “Türk kadını savaşçı ve girişimci bir ruha sahip”

A
A
A
Ticaret Bakan Yardımcısı Batur: “Türk kadını savaşçı ve girişimci bir ruha sahip”

Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, “Günümüz Türkiye’sinde Anadolu Kadınları, girişimcilik ve savaşçı ruhunu birçok alanda koruyor.

Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, “Günümüz Türkiye’sinde Anadolu Kadınları, girişimcilik ve savaşçı ruhunu birçok alanda koruyor. Özellikle, kadın kooperatifleri Bacıyan-ı Rum Teşkilatı’nın devamı niteliğinde” dedi.



Ticaret Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, 8 Mart Kadınlar Günü dolayısıyla Ekovitrin Dergisi’ne yazdığı makalede, ülkemizdeki kadın girişimcilerin sayılarının artırılması yönünde yürüttükleri faaliyetleri anlattı. Bakan Yardımcısı Batur, “Kadın girişimcilerimizi ihracat yöneltecek projeler geliştiriyoruz. Kadınlarımızın tarihimizde oynadığı rol bugünümüz için bizlere ışık tutuyor. Günümüz Türkiye’sinde Anadolu Kadınları, girişimcilik ve savaşçı ruhunu birçok alanda koruyor. Özellikle, kadın kooperatifleri Bacıyan-ı Rum Teşkilatı’nın devamı niteliğinde” dedi.



“Anadolu kadını girişimci ve savaşçı”


Bakan Yardımcısı Batur, “Günümüz Türkiye’sinde Anadolu Kadınları, girişimcilik ve savaşçı ruhunu birçok alanda korumaktadır” diyerek, özellikle, kadın kooperatiflerinin ‘Bacıyan-ı Rum Teşkilatı’nın’ devamı niteliğinde olduğuna dikkat çekti.



“Kadınlarımızın tarihimizde oynadığı rol bugünümüz için bizlere ışık tutmakta, girişimci kadınlarımızın ülke ekonomisindeki haklı yerlerini alabilmeleri için yaptığımız çalışmalarda yol göstermektedir” diyen Bakan Yardımcısı Batur, tarihte kadınların ticari hayattaki rolleriyle ilgili şöyle konuştu:



“Türkiye tarihinin temellerinde bulunan en önemli sosyal zümrelerden olan Anadolu Kadınları Teşkilatı; nam-ı diğer Bacıyan-ı Rum bunun bir örneğidir. Osmanlı tarihlerinden Aşık Paşazade’nin Tevarih-i Al-i Osman’ında ve anonim Osmanlı Tevarih-i Al-i Osmanlarda adı geçen zümreler arasında bulunan Anadolu Bacıları Teşkilatı adıyla da anabileceğimiz zümre, Anadolu’nun fethi yıllarında ortaya çıkmış manen ve madden zirveye ulaşmış ‘alp ve müteşebbis’ kadın yapısını ortaya koymaktadır. Bu kadın girişimci yapılanması Selçuklu Devleti’nin kuruluşunda ve Moğollar ile verilen mücadelede askeri, ekonomik ve siyasi alanlarda toplumda büyük rol oynamıştır. Selçuklu medeniyetinin yıkılışı Osmanlı Devleti’nin kuruluş aşamasında da ciddi rol oynayan Anadolu Bacıları ticarette ve siyasette her daim var olmuştur.


Osman Gazi’nin annesi Halime Hatun Bacıyan-ı Rum Teşkilatı’nın önde gelen isimlerindendir. Kaynakları incelediğimizde; Fatih Sultan Mehmet Han’ın Gülbahar Hatun ile evlilik aşamasında kız isteme merasiminin Bacıyan-ı Rum ritüeline göre yapıldığı görülmektedir. Bu belgelerin ışığında Selçuklu ve Osmanlı’da Anadolu Bacıları çok güçlü sosyal zümrelerdir.


Milli Mücadele döneminde temelleri Sivas’ta atılan “Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan Cemiyeti”, Bacıyan-ı Rum Teşkilatı’nın devamı niteliğindedir. Kurtuluş Savaşı yıllarında Anadolu Bacıları, tarihi misyonundan geri durmayarak ticarette ve savaşta Millet için gereken mücadeleyi vermiştir.


Günümüz Türkiye’sinde Anadolu Kadınları, girişimcilik ve savaşçı ruhunu birçok alanda korumaktadır. Özellikle, kadın kooperatifleri Bacıyan-ı Rum Teşkilatı’nın devamı niteliğindedir. Kadınlarımızın tarihimizde oynadığı rol bugünümüz için bizlere ışık tutmakta, girişimci kadınlarımızın ülke ekonomisindeki haklı yerlerini alabilmeleri için yaptığımız çalışmalarda yol göstermektedir”.



Kadın girişimciler için geliştirilen projeler


Türkiye’deki kadın girişimcilerin sayılarının artırılması yönünde yürüttükleri faaliyetler ile ilgili bilgi veren Bakan Yardımcısı Batur, “Bu yıl hayata geçirilmesi planlanan ‘Ulusal Kadın İhracatçı Network Platformu Projesi’ bu faaliyetlerin başında geliyor. Projeyle kadın girişimcilerin ihracata yönelmelerine, kolay ve güvenilir bir çevrede iş yapmalarına ve ihtiyaç duydukları network ağını oluşturmalarına katkı sağlanacak” dedi.



Bakan Yardımcısı Gonca Yılmaz Batur, 44 ilde hayata geçirdikleri ‘Fiziki Kadın Network Projesi’ ve ‘Export Akademi Projesi’ gibi bir çok proje ve hedefleri de şöyle açıkladı:


Ulusal Kadın İhracatçı Network Platformu


“Ticaret Bakanlığı’nın, ticarette dijital dönüşüm çalışmaları kapsamında hazırlıkları sürdürülen ‘Ulusal Kadın İhracatçı Network Platformu Projesi’ aracılığıyla kadın girişimcilerin ihracata yönelmelerine, kolay ve güvenilir bir çevrede iş yapmalarına ve ihtiyaç duydukları network ağını oluşturmalarına katkı sağlanacak. Ulusal Kadın İhracatçı Network Platformu’nun 2021 yılında hayata geçirilmesi planlanıyor.


44 ilde kadın girişimciler için network oluşturuldu


Ticaret Bakanlığı tarafından hayata geçirilen ‘Online / Fiziki Kadın Girişimci Network Projesi’ ile iller bazında tüm kadın girişimcilerimize ulaşmak için çalışmalar başlatıldı. Bu proje çerçevesinde, bu yıl Ocak sonu itibariyle 44 ilimizde kadın girişimcilerimizin kolay ve güvenilir bir çevrede iş yapabilmek için ihtiyaç duydukları networkler oluşturuldu.


Export Akademi Projesi hayata geçirildi


Ticaret Bakanlığı ve UPS firması işbirliğinde hayata geçirilen bir başka proje ise “Export Akademi Projesi.” Bu projeyle, ülkemizde ihracat yapmaya istekli, potansiyeli olan kadın ve genç girişimcilerimizi bir araya getirip, onlara ihtiyaç duydukları alanlarda eğitimler ve mentorluk desteği veriliyor. Export Akademi Programı bünyesinde şimdiye kadar gerçekleştirilen 15 eğitime 4 binin üzerinde girişimci kadın katıldı”.



530 kadın kooperatifi kuruldu


Bakan Yardımcısı Batur, kadın girişimcilerin talepleri doğrultusunda ‘Kadın Kooperatifleri’ kurulduğunu belirterek, Ticaret Bakanlığı’nın faaliyet alanında 530 kadın kooperatifi bulunduğunu açıkladı. Bakan Yardımcısı Batur, kaydın kooperatifleri ile ilgili şunları söyledi:


“Ülkemizde kadın kooperatifleri, depremden sonra ilk olarak Düzce, Kocaeli illerinde 2000’li yılların başında düzenli gelire sahip olmayan kadınların işgücünün ekonomiye kazandırılması ve kadınların sosyal ve kültürel faaliyetlerinin geliştirilmesi amacıyla, kadın girişimcilerin talepleri doğrultusunda tabandan gelen bir hareketle kurulmaya başlanmış olup, mevcut durumda Bakanlığımız faaliyet alanında 530 kadın kooperatifi bulunmaktadır.


Bakanlık olarak çalışmalarımızdan biri de kadınlarımızın kooperatifleşmelerini teşvik etmektir. Öncelikle, gelen talepler doğrultusunda kadınlara yönelik eğitim, bilgilendirme faaliyetleri düzenlenmekte ve faydalı olabilecek programlara katılım sağlanmaktadır. Ayrıca, Kooperatifçilik Tanıtım ve Geliştirme Projesi kapsamında, toplam 12 il ziyareti yapılmış, bu illerde kadınlara yönelik olarak toplantı, söyleşi gibi etkinlikler düzenlenmiştir. Öte yandan, kadınların kooperatifleşmeye yönelik çabalarını desteklemek amacıyla ortaklarının çoğunluğu kadınlardan oluşan ve kadın emeğini değerlendirme amacı güden kooperatiflere Kooperatiflerin Desteklenmesi programı (KOOP-DES) ile finansman desteği sağlanmaktadır. Kadın kooperatiflerinin üretim ve istihdama katkısı olacak projelerine yüzde 75 oranında, 150 bin TL’ye kadar hibe desteği verilmektedir.


Ek olarak, 2020 yılında KOOP-DES ile 41 ilimizden 139 kooperatifin 149 projesini destekleme kararı alınmış olup, kadın kooperatiflerine verilen hibe desteği bu yıl da devam edecek ve kadın kooperatiflerimiz başvurularını bakanlığımızın il ticaret müdürlüklerine yapabilecektir”.



“Kadın girişimcilerimize yönelik desteklerimizi yaygınlaştıracağız”


Kadın girişimcilerimize yönelik destekleri yaygınlaştıracaklarını vurgulayan Bakan Yardımcısı Batur, “Kadınlarımız girişimci yönlerini daha fazla ortaya koyarak sadece ekonomik kalkınmaya destek vermekle kalmayacak, aynı zamanda, inovasyona yeni bakış açıları ve fikirler getirerek, dijital çağda her an yakınlaşan dünyada ülkemizin yerinin sağlamlaştırılmasında çok önemli roller üstlenebileceklerdir. Bakanlığımız da kadın girişimcilerimize yönelik desteklerini yaygınlaştırma çabasını sürdürecektir.



Dengeli ekonomik büyümenin ve sosyal kalkınmanın yolunun kadın erkek eşitliğinin sağlanmasından, kadınların ekonomiye ve işgücüne katılımının arttırılmasından, girişimci ekosisteminin geliştirilmesinden ve kadın girişimciliğinin gelişmesine uygun ortam sağlanmasından geçtiği ortadadır. Bu noktada, Türkiye’den dünya çapında başarılara imza atacak birçok kadın girişimci çıkacağına inanıyor, Bakanlık olarak kadın girişimcilerimizin desteklenmesine yönelik çalışmalarımıza büyük bir hızla devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.