KÜLTÜR SANAT - 10 Aralık 2022 Cumartesi 18:54

Beykoz Belediyesi 4. Fotoğraf Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu

A
A
A
Beykoz Belediyesi 4. Fotoğraf Yarışması’nda ödüller sahiplerini buldu

Beykoz Belediyesi ve Türkiye Fotoğraf Vakfı (TFV) işbirliğiyle düzenlenen “Beykoz Belediyesi 4.

Beykoz Belediyesi ve Türkiye Fotoğraf Vakfı (TFV) işbirliğiyle düzenlenen “Beykoz Belediyesi 4. Fotoğraf Yarışması”nda ödüller sahiplerini buldu. Beykoz’un doğa, tarih ve yaşam manzaralarının en güzel karelerle yansıtıldığı fotoğraf yarışması ödül töreninde dünyaca ünlü piyanist ve besteci Anjelika Akbar da katılımcılara müzik ziyafeti sundu.


Beykoz Belediyesi ve Türkiye Fotoğraf Vakfı (TFV) işbirliğiyle düzenlenen Beykoz Belediyesi 4. Fotoğraf Yarışması’nın ödül töreni Kavacık Yaşam Merkezi’nde yapıldı. Amatör ve profesyonel 511 fotoğrafçının 4 bin 238 eser ile katıldığı yarışmada 126 bin TL’lik ödül sahiplerini buldu. Ödül kazanan yarışmacıların ödülleri Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın ve Beykoz Kaymakamı Esengül Korkmaz Çiçekli tarafından takdim edildi. Yarışmada ödül kazanan ve sergilenmeye değer bulunan fotoğraflar Beykoz Belediyesi 4. Fotoğraf Yarışması sergisinde sergilendi. Fotoğraf yarışması ödül töreninde dünyaca ünlü piyanist ve besteci Anjelika Akbar da katılımcılara müzik ziyafeti sundu.


Bu yıl 4 kategoride açılan fotoğraf yarışmasında foto öykü kategorisinde birinciliği Emrah Ildız, ikinciliği Nevzat Yıldırım üçüncülüğü ise Kadir Tezel kazandı. Serbest kategoride birinci Serap İkiyek, ikinci Kemal Türk, üçüncü ise Cengizhan Türkoğlu oldu. Kurgu kategorisinde Ayşegül Kurt birinci, Suna Çürük ikinci, Deniz Ener üçüncü seçildi. Dron kategorisinde ise birinciliği Arzu İbranoğlu, ikinciliği Kadir Tezel, üçüncülüğü ise Cihat Çatak kazandı. Beykoz’un tanıtımı ve fotoğraf sanatının gelişimine katkı sağlamak için düzenlenen organizasyonla ilçenin fotoğraf sanatı açısından çekim merkezi haline gelmesi de amaçlanıyor.



Günün anlam ve önemine dair açıklamada bulunan Beykoz Belediye Başkanı Murat Aydın, “Bugünü yarına o karelerle aktarmanın mücadelesini veren vefakar ve fedakar fotoğrafçı dostlarımıza çok teşekkür ediyorum” dedi.


Serbest kategoride birinci olan Serap İkiyek, “Ressamım aynı zamanda uzun yıllardır fotoğraf çekiyorum. Beykoz fotoğraf yarışmasının dördüncüsü benimde dördüncü katılımın daha önceden de ödüller almıştım. Bu seferde birincilik aldım. Bu fotoğrafı yarışmaya birkaç gün kala çektim. Emine abla pencerede duruyordu. Rica ettim fotoğraf çekebilir miyim diye o sırada da komşusu ziyarete geliyordu öyle bir kare almış oldum. Birincilikte benim için sürpriz oldu. Sıcak bir kare oldu. Beykoz zaten çok güzel” ifadelerini kullandı.


Fotoğraf yarışmasında serbest kategoride ikinci olan Kemal Türk, “Bu park geçen sene Çavuşbaşı’na gittiğimde yeni yapılmıştı. Yeni yapıldığı için görsel renk olarak çok güzeldi. Ben bu parkı telefonla çekmiştim arşivimde duruyordu. Çocuklar maç yapıyordu deneme atışı yaptım. Denememde de bu çıktı bu sene de değerlendirmiş oldum” şeklinde konuştu.


Mansiyon ödülü alan fotoğrafçı Dilek Aşkın, “Fotoğrafı Beykoz Örnekköy’de çektim. Fotoğraftaki Ayşe teyze eski muhtarın annesi oluyor. Yalnız yaşıyor hayvanlarıyla beraber. Buradaki horozun teyzeyle bakışı çok dikkatimi çekti. Güzel bir anı oldu” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.