SAĞLIK - 13 Haziran 2023 Salı 10:20

Uzmanından çarpıcı açıklama: “Türkiye’de şizofreni hastalarının yarısı tedavi imkanlarından faydalanamıyor”

A
A
A
Uzmanından çarpıcı açıklama: “Türkiye’de şizofreni hastalarının yarısı tedavi imkanlarından faydalanamıyor”

Türkiye’de 450 bin ila 600 bin arasında şizofreni tanılı kişi olduğunu söyleyen Doç.

Türkiye’de 450 bin ila 600 bin arasında şizofreni tanılı kişi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Hasan Mervan Aytaç, “Aslında şizofreniyi diğer diyabet ya da tansiyon hastalıklarından çok ayrı tutmuyoruz. Erkeklerde kadınlara nazaran biraz daha yüksek sıklığı olduğu biliniyor. Türkiye’de yaklaşık 450 bin ile 600 bin arasında şizofreni tanılı hasta olduğunu biliyoruz. Ama bunların yarısı maalesef tedavi imkanlarından faydalanamıyor. Bu yüzde 50’lik kesime de ulaşmak gerekiyor” dedi.


Şizofreniyi, kişilerin gerçekliği anormal olarak düşündükleri, gerçek ile gerçek dışını ayıramadıkları bir zihinsel bozukluk şeklinde ifade eden uzmanlar, sosyal davranışlarda bozukluk, arkadaş ve sosyal çevresinden uzaklaşma, aşırı tepkiler verme, depresyon, çok fazla uyuma veya tam tersine uykusuzluk gibi birçok belirtisi olduğunu aktarıyor. Hastalığın toplumda görülme sıklığının yaklaşık yüzde bir oranında olduğu, son dönemde yapılan çalışmalarda erkeklerde daha çok görüldüğünün belirlendiği ifade ediliyor. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Psikiyatri Kliniği’nden Doç. Dr. Hasan Mervan Aytaç da şizofreniye karşı önyargılardan kaçınılması gerektiğini söylerken, hastalığının genetik temelli olabileceği gibi çevresel etkenlerden de etkilenebileceğini söyledi. Doç. Dr. Aytaç, Türkiye’de 450 bin ila 600 bin arasında şizofreni tanılı hasta olmasına rağmen yarısının tedavi imkanlarından istedikleri oranda yararlanamadığını anlattı.



“Yüzde 50 kadar hasta istediğimiz uygun tedavilere ulaşamıyorlar”


Şizofreniye karşı önyargının azalmasıyla farkındalığın artacağını söyleyen Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Psikiyatri Kliniği’nden Doç. Dr. Hasan Mervan Aytaç, “Aslında şizofreni erken yaşlarda başlayan toplumda yüzde 1 oranında gözüken kronik bir rahatsızlık. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ciddi yeti yitimine yol açan 10 hastalıktan bir tanesi olarak kabul ediliyor. Fakat tedavisi olan bir rahatsızlık hem genetik hem çevresel faktörlerin etkili olduğunu biliyoruz. Tedaviyle iyileşmek mümkün hatta teknolojinin gelişmesiyle hali hazırda bizim aylık enjeksiyon ilaçlarımız var. Bu ilaçlar sayesinde hastalar ağızdan alınan ilaçlarını unutsalar dahi aylık tedavilerle belli bir remisyon sağlanabiliyor. Son dönemde yapılan çalışmalarda erkeklerde kadınlara nazaran biraz daha yüksek sıklığı olduğu biliniyor. Toplam dünyada 21 milyon şizofreni tanılı insan olduğu çalışmalarda söylenmiş. Bunun 12 milyonu erkek, 9 milyonu kadın hastalardan oluşuyor. Türkiye’de de yaklaşık 450 bin ile 600 bin arasında şizofreni tanılı hasta olduğunu biliyoruz. Ama bunların yarısı maalesef tedavi imkanlarından faydalanamıyor. Bu yüzde 50’lik kesime de ulaşmak gerekiyor. Yüzde 50 kadar hasta istediğimiz uygun tedavilere ulaşamıyorlar” dedi.



“Şizofreniyi diyabet ya da tansiyon hastalıklarından çok ayrı tutmuyoruz”


Şizofreniye karşı toplumda doğru bilinen yanlışlara yönelik bilgi veren ve toplum ruh sağlığı merkezlerinin büyük önem taşıdığını ifade eden Doç. Dr. Aytaç, “Yanlış bilinen bir gerçek de toplumdaki sağlıklı bireylere göre daha saldırgan ya da suç oranlarının daha yüksek olduğuna dair bir bilgi. Artık son dönemde modern tıbbın da getirdiği imkanlarla insanlardaki o ön yargıların da kırıldığını görüyoruz. Aslında şizofreniyi diğer diyabet ya da tansiyon hastalıklarından çok ayrı tutmuyoruz. Bu da o hastalıklar gibi kronik bir rahatsızlık ve tedavisi olan bir hastalık ama uzun süre belki yaşam boyu bu tedavileri almaları gerekiyor. Aynı diyabet hastalarının insülin tedavilerini yaşam boyu almaları ya da tansiyon hastalarının tansiyon ilaçlarını almaları gibi bir durum, herhangi bir farkı yok. Bu şekilde değerlendirince hastalar biraz daha rahatlayabiliyor, başvurularda bir artış görebiliyoruz. Tanısız kalan hastalar ya ailelerin şizofreni hakkındaki bilgi eksikliğiyle ilişkili ya da hastaların iç görüsü olmayabiliyor çünkü bu hastalığın bazen şiddetli formlarında hasta kendini hasta olarak kabul etmeyebiliyor bunun etkisi olabiliyor” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Şanlıurfa Uzmanlardan, çocukları enfeksiyonlardan korumak için hijyen uyarısı Kış aylarının gelmesiyle birlikte özellikle çocuklarda grip, nezle ve bronşit vakalarında artış yaşanırken, uzmanlar, çocukların gribal hastalıklardan korumak için hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiği konusunda uyarıyor. Kış aylarının gelmesiyle birlikte Şanlıurfa’da artan grip, nezle ve bronşit vakalarında gözle görülür bir artış yaşanıyor. Şanlıurfa’da özellikle de çocuklarda bu tür gribal hastalıkların arttığına dikkat çeken uzmanlar, soğuk hava şartları ve kapalı alanlarda daha fazla zaman geçirilmesi, çocuklarda enfeksiyon vakalarının yükselmesine neden olduğunu vurguladı. Kış aylarında çocukların bağışıklık sisteminin zayıfladığına dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı Öğretim Görevlisi Dr. Aydın Bozkaya, ailelere C vitamini ve taze sebze ile meyve gibi ürünlerin sık sık tüketilmesi gerektiği önerisinde bulundu. Bozkaya, "Çocuklar kış aylarında güneş ışığından yeterince faydalanamadığı için bu nedenle D vitamini takviyesi, C vitamini ve taze sebze ile meyve tüketiminin artırılması gerekiyor. Bağışıklığı düşen çocuklar enfeksiyonlara daha hızlı yakalanıyor. Düzenli uyku, bol sıvı tüketimi, dengeli beslenme ve hijyen kurallarına dikkat edilmesi hastalıklardan korunmada büyük önem taşıyor. Çocuklarda ateş, öksürük ve halsizlik gibi belirtiler görüldüğünde zaman kaybedilmeden en yakın sağlık kuruluşlarına başvurulmalı" dedi.
Bursa Nilüfer’de yeni yıl coşkusu başladı Nilüfer Belediyesi’nin organize ettiği "Nilüfer Yeni Yıl Festivali" yoğun ilgi ile açıldı. Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, tüm Nilüferlileri ay sonuna kadar devam edecek etkinliğe davet etti. Nilüfer’de yeni yıl heyecanı, geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da rengarenk etkinliklerle başladı. Nilüfer Belediyesi Halk Evi önündeki Cumhuriyet Meydanı’nda kurulan "Nilüfer Yeni Yıl Festivali", her yaştan vatandaşa hitap eden zengin içeriğiyle ziyaretçilerini ağırlıyor. Alanda kurulan buz pateni pisti çocukların ve gençlerin gözdesi olurken; yemek ve alışveriş stantları da festival ziyaretçilerine keyifli bir mola imkanı sunuyor. Ay sonuna kadar sürecek olan festivalde sadece alışveriş değil, sanat ve eğlence de ön planda yer alacak. Sihirbaz gösterilerinden köpük partilerine, baloncuk ve ışıklı görsel performanslara kadar pek çok etkinlik, meydandaki coşkuyu yükseltecek. "Umutlarımızı birlikte büyüteceğiz" Festival alanını gezerek, esnafla ve vatandaşlarla bir araya gelen Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, alanı dolduran kalabalığa da hitap etti. Başkan Özdemir, dayanışmanın önemini vurgulayarak, "Yeni yıl, yeni umutlar demektir. Yeni başlangıçlar, yeni fırsatlar demektir. Zorlukları geride bırakmak, geleceğe umutla bakmak demektir. Biz de bu festivalde bir araya gelerek, umudu birlikte büyüteceğiz. Çünkü Nilüfer, bir yaşam kültürüdür. Biz, sanatı, kültürü, dayanışmayı önemseyen bir aileyiz. Bu festivalde de bu aile ruhunu yaşayacağız. Tüm Nilüferlileri festivalimize bekliyoruz" dedi. Müzik ziyafeti Festivalin ilk gün etkinlikleri, İstanbul Girls Band grubunun enerjik sahne performansıyla taçlandı. Sevilen parçaları kendilerine özgü tarzlarıyla yorumlayan grup, dinleyicilere keyifli bir gece yaşattı. Soğuk havaya rağmen meydanı dolduran vatandaşlar, şarkılara hep birlikte eşlik etti.