SAĞLIK - 01 Temmuz 2023 Cumartesi 13:18

”Lohusa depresyonu tedavi edilmezse ciddi sonuçlar oluşturabilir”

A
A
A
”Lohusa depresyonu tedavi edilmezse ciddi sonuçlar oluşturabilir”

Dünyaya bir bebek getirmek mutluluk verici bir olay olsa da özellikle annenin yaşamını zorlaştıran ve stres oluşturan bir yönü de var.

Dünyaya bir bebek getirmek mutluluk verici bir olay olsa da özellikle annenin yaşamını zorlaştıran ve stres oluşturan bir yönü de var. Bu nedenle birçok kadın, anne olduktan sonra hafif hüzün ve kaygı hissediyor ve ruh halinde önemli değişiklikler oluşturabiliyor. Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Uzman Psikoloğu Tuğçe Denizgil Evre, normal durumlarda yedi veya on gün içinde kendiliğinden düzelmesi beklenen bu belirtilerin devam etmesi halinde lohusa depresyonuna işaret edebileceğini söyledi.


Tuğçe Denizgil Evre, “Lohusa depresyonu doğumdan sonraki ilk altı hafta içinde sinsice başlar ve birkaç ay içinde düzelir fakat bir veya iki yıla kadar da sürebilir. Bu depresyonun birden çok nedeni vardır. Gebelik döneminde yükselen östrojen ve progesteron yani adet döngüsü ve hamileliği koruyan cinsiyet hormonu düzeylerinin doğumla birlikte ani düşmesi veya geç başlangıçlı doğum sonrası depresyonda tiroit bozuklukları rol oynayabilir. Ayrıca B9 vitamini de doğum sonrası depresyonda etkili olabilir” ifadesini kullandı.


Lohusa depresyonu 2 yıla kadar sürebilir


Annelerin yüzde 50’si ila yüzde 70’inde görülen lohusa depresyonunun yaklaşık iki ay devam ettiğini söyleyen Psikolog Tuğçe Denizgil, annenin doğum sonrası ruhsal durumundaki değişikliklerle ilgili şunları söyledi; “Yeni annenin kafası çok karışıktır. Sık sık gözleri dolar, dikkatini bir türlü toplayamaz, derin derin iç çekme durumu yaşayabilir ve vücudundaki her noktanın ağrıdığını hisseder. Doğum sonrası hüzün olarak adlandırılan bu durum normal olarak kabul edilmektedir. Bir hafta veya on gün içinde anne bebeğine ve yeni ortamına uyum sağlamaya başlayacak, nasıl davranması gerektiğini yavaş yavaş öğrenecektir. Annelik konusunda deneyimli olmayan kadınlar için ilk dönemlerde yakınlarından alacakları desteğin önemi çok büyüktür. Hamileliğini zor geçiren veya düşük tehditi yaşayan veya zorlukla hamile kalmış anneler sahip oldukları bebeklerini her an kaybedeceklerini düşünerek gergin, kaygılı ve telaşlı olabilir.”


Hormonal, sosyal ve psikolojik değişiklikler lohusa depresyonuna neden olabilir


Lohusa depresyonunun neden olduğu psikolojik nedenlere de değinen Tuğçe Denizgil Evre, doğum yapan tüm kadınlarda hormonal değişiklikler olmasının yanında psikiyatrik bozuklukların da gözlemlenebileceğini, stres, kişiler arası ilişkiler ve sosyal destek alımı ile bağlantılı olarak doğum sonrası değişiklikler yaşanabileceğini belirtti.


Hayatlarını kendilerinden çok dış faktörlerin yönettiğini düşünen annelerin doğum sonrası depresyon açısından daha yüksek risk grubunda olduğunu söyleyen Psikolog Tuğçe Denizgil Evre, doğumdan sonraki üç gün içinde hormonların hamilelik öncesi seviyeye geldiğini, kimyasal değişikliklere ilave olarak bebek sahibi olmakla ilişkili olan sosyal ve psikolojik değişikliklerin de depresyon riskini artırdığını ifade etti.


Lohusa depresyonunun belirtileri


Açıklamalarına lohusa depresyonunun belirtileri ile ilgili devam eden Psikolog Tuğçe Denizgil Evre, şiddetli hüzün ya da boşluk duygusu, duyarsızlık, aşırı yorgunluk, enerji eksikliği ve bedensel yakınma gibi durumların doğum sonrası yaşanabilecek depresyon belirtileri olduğunu kaydetti. Aynı zamanda aile, arkadaş veya keyif veren etkinliklerden uzak durma, bebeğini yeterince sevmediği inancı ya da bebeğin beslenmesi ve uykusu ile ilgili duyulan endişeler ile bebeğe zarar verme korkusunun depresyon belirtisi olabileceğini söyledi.


“Anneler konsantrasyon güçlüğü, bellek zayıflığı, psikomotor hareketliliğinde artış, yerinde duramama, endişe, sinirlilik, sınırlılık, bulantı, kendiliğinden ağlama ve panik atak, iştahsızlık, kilo kaybı, uykusuzluk, bebekle ilgilenmek istememe ya da bebeği öldürmek isteme gibi durumlar yaşayabilir” diyen Psikolog Tuğçe Denizgil Evre, aynı zamanda mutluluk yerine çökkün duygulara sahip olmaktan gelen suçluluk duygusu, ilgi ve istek kaybı, depresif ruh hali, haz kaybı, değersizlik hissi, umutsuzluk, acizlik duygusu ile ölüm veya intihar düşüncelerinin de seyredebileceğini kaydetti.


“Emziren anne depresyonda ise doktor kontrolünde ilaç kullanabilir.”


Lohusa depresyonunun kadın kadına semptomların şiddetine ve tipine göre farklılık gösterdiğini söyleyen Psikolog Tuğçe Denizgil Evre, depresyon ilaçları veya eğitim içi bir destek grubuna katılımın tedavi seçenekleri arasında olabileceğini söyledi. Psikolog Tuğçe Denizgil şöyle devam etti: “Emziren anne depresyonda ise doktor kontrolünde ilaç kullanabilir.”


Tedavi edilememiş lohusa depresyonunun anne ve bebek için tehlikeli olabileceğini söyleyen Psikolog Tuğçe Denizgil Evre, hamilelik sonrası depresyon yaşayan annelerin mutlaka profesyonel bir yardım alması gerektiğini belirterek, “Yeni doğum yapan anneler günlük durumlarla başa çıkamıyor, kendisine veya bebeğe zarar vermeyi düşünüyor ve günün çoğunu aşırı endişeli, korkmuş veya panik halinde geçiriyorsa mutlaka profesyonel bir yardım almalıdır. Lohusalık döneminde annenin yanında anlayışlı, tecrübeli ve destek sağlayabilecek bir yetişkin gereklidir. Anne, bebekle birlikte eş ilişkilerinin yeniden şekilleneceği, duygusal sıkıntılar gündeme gelebileceği konusunda önceden bilgilendirilmeli, bunların geçici olacağı yönünde telkin edilmelidir” ifadesini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Şehit aileleri ve gaziler vefa buluşmasında bir araya geldi EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı tarafından düzenlenen programda şehit aileleri ve gaziler, vefa buluşmasında bir araya geldi. Emniyet Teşkilatı Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı (EMŞAV) tarafından, şehit aileleri ile gazilerin birlik, beraberlik ve vefa duygularını pekiştirmek amacıyla "Şühedaya Vefa, Gazileri Hürmet Buluşması" düzenlendi. Program, İl Müftüsü Yusuf Bingöl’ün yaptığı dua ile başladı. EMŞAV Elazığ İl Başkanlığı öncülüğünde bir düğün salonunda gerçekleştirilen programa, Elazığ Valisi Numan ve Ayfer Hatipoğlu çifti, Elazığ Cumhuriyet Başsavcısı Aşkın Yeğin, Elazığ İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Alparslan Doğan, İl Emniyet Müdürü Adnan Karayel, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer Faruk Ergün ile çok sayıda şehit ve gazi ailesi katıldı. Programın açılış konuşmasını yapan EMŞAV Elazığ İl Başkanı Murat Demir, vakfın kuruluş süreci ve yürüttüğü faaliyetler hakkında bilgi vererek, "Emniyet Teşkilatı, Vazife Malulü ve Şehit Aileleri Vakfı 1998 yılında dernek olarak Emniyet Teşkilatı’nın şehit yakınları ve gazileri tarafından kurulmuş olup, 2011 yılında vakıf statüsüne yükselmiştir. Şu an 50’ye aşkın şubemiz ve il temsilcilerimizde ve biri Avrupa ve biri Almanya olmak üzere temsilciliklerimiz bulunmaktadır. Vakfımız şehit ayrımı yapmadan, gazi ayrımı yapmadan yani mesleki olarak ayrım yapmadan değerli ailelerimize hizmet etmekte yarışan bir kuruluştur" dedi. Şehit aileleri ve gazilerin devlet için taşıdığı anlamı vurgulayan Vali Hatipoğlu ise "Sizlerle bir arada olmaktan dolayı büyük bir mutluluk duyduğumu ifade etmek istiyorum. Şehit ailelerimizi ve gazilerimizi biz kendi ailelerimiz olarak, devletimizin birer emaneti aynı zamanda aziz şehitlerimizin bize emanetleri olarak görerek onları kendi ailelerimiz bilerek, devletimizin bir ailesi olarak görerek elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Bu anlamda bundan sonra da aynı şekilde davranacağız. Sizler en sevdiğiniz evlatlarınızı yitirmiş olan, yine çeşitli çatışmalarda belki gazilik payesini almış olan kardeşleriniz olarak ülkemiz için en zor zamanda, en kara günde ortaya çıkmış kahramanların emanetisiniz. Bu anlamda sizleri saygıyla, hürmetle selamlıyorum" şeklinde konuştu. Program, yapılan konuşmaların ardından şehit aileleri ve gazilerle yapılan sohbet ve hatıra fotoğraflarıyla sona erdi.
Ankara Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin: "Çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz" Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, mesleki ve teknik eğitim konusunda "Valiliklerimizin, il müdürlüklerimiz, il istihdam kurullarımız, bu protokollerin yapılacağı her bir işletmeyle oturup iş sağlığı ve güvenliği üzerinden incelemeler yaparlar. Bu incelemeler sonucunda çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz" dedi. Tekin 2024 Kesin Hesap kanun Teklifi görüşmelerine katıldı ve milletvekillerinin sorularını cevapladı. Tekin, Kürtçe eğitim konusunda, "Kürtçe eğitimin, vatandaşların Kürtçe öğrenmesine değin bir dizi etkinliği hayata geçirdik. Bakın, şu anda, Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde talep edilmesi durumunda vatandaşlarımız Kürtçe, Kurmanci ve Zazaca dâhil olmak üzere, 30’a yakın yaşayan dil ve lehçeyle ilgili olarak seçme ve seçtiği dersin, dilin öğrenilmesinin sağlanmasını mümkün hâle getirdik; şu anda bu mümkün. Ayrıca, Kürtçe bu dersleri okutmak üzere öğretmen atamaları da yaptık, yapmaya da devam ediyoruz. "Kaç öğretmen atadınız?" sorusuyla ilgili olarak ben şu ifadenin altını çizmek istiyorum, burada değerli milletvekillerimize şöyle bir çağrıda bulunmak istiyorum: Siz bizim öğretmen atamamızı istiyorsanız Zazaca ve Kurmanci derslerini okutmak üzere, bölgede çocukların bu dersleri seçmelerini sağlamanız lazım. Ben size şunu söylüyorum: Biz, herhangi bir branştan atama yaparken, norm hesabını yaparken okutulan derslerin Türkiye genelinde sayısını topluyoruz ve akabinde kaç öğretmenimiz var, maaş karşılığı olarak ne kadar derse girilmesi gerekiyor bölüyoruz ve norm ihtiyacımızı buluyoruz. Dolayısıyla bu konunun şöyle çözülmesi gerekir: Talep oldukça norm ihtiyacı olacaktır ve atama yapacağız. Şu anda, hâlihazırda sistemde var olan öğretmenlerimiz bizim norm ihtiyacımızı karşılar durumda olduğu için norm ihtiyacı gözükmüyor" ifadelerini kullandı. Tekin şöyle konuştu: "Bir diğer konu şu: Bakın, şu anda, okullarımız dışında isteyen herkesin Kürtçeyi öğrenebileceği özel öğretim kursu açma hakkı vardır. Teşvik edin, orada işverenler, orada işletmeciler bu kursları açsınlar Kürtçeyle ilgili. O yüzden, bütün bunlar yapılmışken hükûmetimizi, Bakanlığımızı Kürtçe düşmanlığıyla suçlamanızı gerçekten kabul etmiyorum. Lütfen karşılaştırma yaparken öncesiyle beraber karşılaştırın." Tekin Mesleki ve Teknik eğitim veren okullara ilişkin, "Mesleki ve Teknik Eğitim veren okullarda iş başı ve iş başı beceri eğitimi ile ilgili olarak öğrencilerimizin sahada bu konuda becerilerini geliştirecek işletmelerle protokoller yapıyoruz. Bu protokolleri yaparken, valiliklerimizin, il müdürlüklerimiz, il istihdam kurullarımız, bu protokollerin yapılacağı her bir işletmeyle oturup iş sağlığı ve güvenliği üzerinden incelemeler yaparlar. Bu incelemeler sonucunda çocuklarımızın en ufak can güvenliği riski varsa bu işletmeyle protokol imzalanmaz. Protokol imzalandıktan sonra bizim Çalışma Bakanlığı müfettişleri, Milli Eğitim Bakanlığı müfettişleri rutin aralıklarla denetimlerini yaparlar, çocuklarımızın güvenliğine dair en küçük risk söz konusu ise protokoller iptal edilir. Bugün 25 bin bu yıl için protokol iptali yapılmış" şeklinde konuştu.
Manisa Trendyol 1. Lig: Manisa FK: 2 - Ankara Keçiörengücü: 2 Trendyol 1. Lig’in 18. haftasında Manisa FK, evinde Ankara Keçiörengücü ile 2-2 berabere kaldı. Maçtan dakikalar 4. dakikada sol kanattan ceza sahasına sokulan Haqi, rakip oyuncudan sıyrılıp çaprazdan yaptığı vuruşta tou ağlara gönderdi. 0-1 9. dakikada Ali’nin sağ kanattan kullandığı serbest vuruşta penaltı noktasının soluna düşen topa Diouf şutunu çekti. Savunmada Toure topu sol eliyle müdahale edince hakem Süleyman Bahadır beyaz noktayı gösterdi. 10. dakikada beyaz noktanın başına geçen Fernandes, kaleci Vedat’ı ve topu ayrı köşelere yolladı. 0-2 21. dakikada Adekanye’nin ceza sahası içi sağ çaprazından şutunda savunmadan dönen topla buluşan Benrahou ceza yayının gerisinden yaptığı vuruşla meşin yuvarlağı filelerle buluşturdu. 1-2 22. dakikada sol kanattan Yusuf’un ortasında arka direkte Adekanye kafayla topu ağlara gönderdi. 2-2 25. dakikada Ankara Keçiörengücü atağında Fernandes ceza sahası dışında pasını verdiği Roshi’nin vuruşunda meşin yuvarlak kale direğinin hemen yanında auta çıktı. 65. dakikada ceza sahası dışında topla buluşan Diony’nin vuruşunda meşin yuvarlak az farkla auta çıktı. Stat: 19 Mayıs Hakemler: Süleyman Bahadır, Kemal Mavi, Barış Çiçeksuyu Manisa FK: Vedat, Yusuf, Herelle, Diony, Lindseth, Adekanye (Umut Erdem dk. 57), Benrahhou (Cissokho dk. 90+2), Yasin, Burak (Muhammed Enes dk. 76), Ayberk, Toure Yedekler: Saim, Ada, Osman Kahraman, Umut Can Aslan, Yunus Emre, Oğuzhan, Ahmet, Teknik Direktör: Mustafa Dalcı Ankara Keçiörengücü: Aykut, Oğuzcan, Erkam, Roshi (Halil Can dk. 87), Ali Dere, İbrahim, Haqi Osman (Ali Akman dk. 81), Sitoe, İshak (Süleyman dk. 74), Diouf, Fernandes Yedekler: Emre, Emirhan, Abdullah, Nascimento, Eren Sami, Tahsin Teknik Direktör: Yalçın Koşukavak Goller: Haqi (dk. 4), Fernandes (dk. 10 pen.), (Ankara Keçiörengücü), Benrahou (dk. 21), Adekanye (dk. 22) (Manisa FK) Sarı kartlar: Herelle, Ayberk (Manisa FK), Ali Dere, Erkam (Ankara Keçiörengücü)