KÜLTÜR SANAT - 20 Ağustos 2024 Salı 08:39

268 yıllık tarihi İstanbul Valilik binası yenileniyor

A
A
A

İstanbul Valiliği tarafından 2022 yılında Hariciye Nezareti ve 2020 yılında Şura-ı Devlet binalarında başlatılan aslına uygun yeniden yapım ile restorasyon çalışmalarının yüzde 50’si tamamlandı. İki tarihi binada sürdürülen çalışmaların 2025 yılında biterek yeni görünümüne kavuşması bekleniyor. Öte yandan, İstanbul Valiliği’nin kapılarında bulunan 3 tarihi kitabe de ihtişamıyla dikkat çekerken, tarihi yapılardaki çalışmalar havadan görüntülendi.

İstanbul Valiliği’ndeki Hariciye Nezareti (İl Mahalli İdareler Müdürlüğü) binasında 2022 yılının Ocak ayında aslına uygun yeniden yapım çalışmalarına başlandı. Kaba inşaatı tamamlanan tarihi binada elektrik, mekanik, altyapı ve ince imalatlara ilişkin imalatlar devam ederken, çalışmaların yüzde 50’si tamamlandı. Hariciye Nezareti binasının 2025 yılı Ağustos ayına kadar bitmesi planlanıyor. 2020 yılının Ocak ayında aslında uygun yeniden yapım ve restorasyonuna başlanılan Şura-ı Devlet binasının 1. etabı ise 2023 yılında tamamlanmıştı. 2. etap çalışmaları 2024 yılının Haziran ayında başlayan Şura-ı Devlet binasının da elektrik, mekanik, altyapı ve ince imalatlara ilişkin imalatlar sürdürülüyor. Tarihi yapıdaki çalışmaların yine yüzde 50’si tamamlanırken, 2025 yılı Mayıs ayı içinde yeni haline kavuşması öngörülüyor. Öte yandan, İstanbul Valiliği Yeserizade Mustafa İzzet Efendi’nin 3 tane kitabesine ev sahipliği yapıyor. Kitabeler 3 farkı noktada yer alırken, ihtişamıyla da dikkat çekiyor. Tarihi binalardaki gerçekleştirilen restorasyon çalışmaları ve kitabeler havadan görüntülendi.

268 yıllık tarihi İstanbul Valilik binası yenileniyor

“2025 yılı içerisinde inşa sürecinin bitmesi bekleniyor”

İstanbul Valiliği binasındaki çalışmalar hakkında konuşan Araştırmacı Oktay Türkoğlu, “Arkamızdaki valilik binası daha önceki yıllarda restorasyon geçirmişti. Gayet güzel bir şekilde günümüze ulaştı. Kompleksin içindeki diğer binalar ki içlerinde Şura-ı Devlet dairesi de var. Bu birimlerde şuanda rekonstrüksiyon dediğimiz yani geriye hiçbir şey kalmayan binalardan planlara ve resimlere bakarak yeniden inşa ediliyor. 2025 yılı içerisinde inşa sürecinin bitmesi bekleniyor. Fossati kardeşleri Süleymaniye ve Ayasofya’da yaptıkları restorasyonlarla tanıyoruz. İsviçreli mimar kardeşler. Buraya bir tane arşiv dairesi yaptırmışlar. O bina IRCICA tarafından hala kullanılıyor. Bir de arkamızdaki bina özgün bir bina. Onun haricindeki binalar özgünlüğünü yitirmişlerdi. Yakın zamanda valilik rekonstrüksiyon usulünde tekrar yapmaya başladı. Burası İstanbul Valiliği fakat zamanında Sadaret dairesiydi. Sadaret; sadrazamların bulunduğu yer. Devlet işleri ve Osmanlı’nın bürokrasisi buradan yönetiliyordu” dedi.

268 yıllık tarihi İstanbul Valilik binası yenileniyor

“Kitabede geçen şu detay ilgi çekici: ’Bir daha yanmamak üzere kargir olarak yaptırıldı’”

Kitabeler hakkında da bilgi veren Türkoğlu, “Bugün bulunduğumuz İstanbul Valiliği’nde Yeserizade Mustafa İzzet Efendi’nin 3 tane kitabesine ev sahipliği yapıyor. Bu kitabeler, 3 farklı noktada. Bir tanesi Gülhane Parkı’nın hemen karşısında. Dalgalı bir saçağıyla dikkat çeken kapının hemen üzerinde. O kapı şu sıralarda restorasyonda. Vilayet dairesine, Cumhuriyet’ten sonra bazı niteliksiz yapılar eklenmiş. Burası yangınlar geçirmiş ve yeniden yapılmış. O sırada da bütün orijinal niteliklerini kaybetmiş. Şu sıralar hummalı bir restorasyon faaliyeti var. Alemdağ Caddesi’ne bakan o dalgalı saçakları olan kapının üzerinde Sultan Abdülmecid’in tuğrasını taşıyan kitabede geçen şu detay ilgi çekici. ’Bir daha yanmamak üzere kargir olarak yaptırıldığı’ söyleniyor. Demek ki daha evvel burası ahşap olarak yaptırılmış. Yanınca ortadan kalkmış. Sultan Abdülmecid, kargir yani taştan yaptırıyor. Fakat yine de yangınlardan etkilenmiş. Arkamızda da kitabeler var. Oradaki kitabelerde Yeserizade imzası yok. Bir Ankara Caddesi’ne bakan cephede vardır. Bir de Nallı Mescide bakan cephede kitabeler bulunmaktadır. Bu kitabelerde hattatın imzasını görürüz. Burada Sultan Abdülmecid’in yapıyı eskisinden daha güzel, daha sağlam, daha güçlü ve daha büyük yaptırdığına dair yazılar bulunuyor. Yeserizade Mustafa İzzet Efendi Osmanlı’nın en meşhur hat sanatçılarından biridir. 2 tanesini Ziver Paşa isimli ünlü bir şair söylemiştir. Ziver Paşa, bu kitabelerin birisinde şöyle tarih düşürmüş. Sultan Abdülmecid’in sağlam bir bina yaptırdığını söylüyor. Hicri tarihi 1259 miladi tarihte 1843-1844 yıllarına tekabül ediyor. Kitabenin üzerinde İstanbul Valiliği yazısı, İstanbul Valiliği yazısında Türk bayrağı, onun üstünde de bir madalyon içerisinde yeşil zemine altın varaklı harflerle bir kitabe daha var. Bu daha sonraki yıllarda yapılmış bir kitabedir. İçinde de Türkiye Cumhuriyeti yazıyor. 20. asırda İsmail Hakkı Altunbezer isimli ünlü bir hattatımız vardır. Onun hattıyla buraya konulmuştur” ifadelerini kullandı.

İstanbul Valilik binası tarihi

Osmanlı Cihan Devleti sadrazamları, Topkapı Sarayı’na yakın olması bakımından İstanbul’un bugünkü Eminönü ilçesindeki Cağaloğlu semtinde yaptırılan konaklarda oturdu. 1756’da Sultan 3. Osman tarafından semte Sadrazamlık Konağı yaptırıldı. Resmi nitelikteki ilk sadrazamlık binası, 1755, 1808, 1826 ve 1839 yıllarında tamamen, 1878 ve 1911 yıllarında ise kısmen yandı. Bütün yangınların ardından yeniden inşa edilen bina da, 1808 yılında Alemdar Mustafa Paşa’nın sadrazamlık döneminde çıkan ayaklanma sırasında patlama meydana geldi. Yanarak kül olan sadrazamlık binası dönemin padişahı Sultan 2. Mahmut tarafından inşa edilirken, yeniden yaptırılan binaya “Mahmud-ı Adli” dendi. “Mahmud-ı Adli” ismi zamanla “Bab-ı Adl ya da Bab-ı Adli” isimlerine, 19’uncu yüzyılın ikinci yarısında ise “Bab-ı ali” deyimine dönüştü. Hep ahşap olarak inşa edilen bina, Sultan Abdülmecid tarafından 1844’te ilk defa kagir olarak yaptırıldı. Öte yandan, 1844’te itibaren sadrazamın yaşadığı yer olmaktan çıkarılarak tamamen bir devlet dairesi durumuna geldi. Kagir olarak inşa edilen bina yangınlar ve tamirler sonucunda değişikliklere uğrarken, günümüze kadar gelen binanın esasını oluşturuyor. 1878’deki yangında da Şura-ı Devlet Dairesi, Ahkam-ı Adliye Dairesi, Dahiliye ve Hariciye nezaretleri tamamen yandı ve yeniden inşa edildi. 1910 yılında Bab-ı aliye küçük bir yapı eklenirken, 1911 yılındaki yangında gene Şura-ı Devlet ve Dahiliye Nezareti ile Mektubcu, Teşrifatçı, Beylikçi, Sadaret Kalemi daireleri ve Vakanüvis daireleri tamamen yandı. Yangından sonra tek bir bina olan Babıali’nin orta bölümünü tekrar eski haline getirilmeyerek ortadan kaldırıldı. Babıali ilk defa olarak iki binaya ayrılmış oldu.

Semanur Kaygısız - Ahmet Faruk Sarıkoç

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak BEUN Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Bahadır’a ulusal düzeyde önemli görev Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi (BEUN) Hastanesi Başhekimi ve Tıp Fakültesi Patoloji Ana Bilim Dalı akademisyenlerinden Prof. Dr. Burak Bahadır, Türkiye genelinde meme sağlığı alanında faaliyet gösteren dernekleri bir çatı altında buluşturan Türkiye Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçildi. Meme sağlığı biliminin gelişimine katkı sağlamak, ulusal ve uluslararası platformlarda bilimsel çalışmaları desteklemek, toplum sağlığına yönelik hizmetler yürütmek ve bu alandaki eğitim, idari ve hukuki düzenlemelerin çağdaş düzeye taşınmasına katkıda bulunmak amacıyla faaliyet gösteren federasyonun yönetiminde yer alan Prof. Dr. Burak Bahadır’ın bu görevi, BEUN’un sağlık alanındaki bilimsel yetkinliğini bir kez daha gözler önüne serdi. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İsmail Hakkı Özölçer, Prof. Dr. Burak Bahadır’ın federasyon yönetimine seçilmesinin üniversite adına büyük bir gurur kaynağı olduğunu ifade etti. Rektör Prof. Dr. Özölçer açıklamasında şu ifadelere yer verdi: "Üniversite Hastanemizin Başhekimi ve değerli akademisyenimiz Prof. Dr. Burak Bahadır’ın, ülkemizin meme sağlığı alanındaki en önemli çatı kuruluşlarından biri olan Türkiye Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu Yönetim Kurulu Üyeliği’ne seçilmesi, üniversitemizin sağlık alanındaki bilimsel birikiminin ve akademik gücünün önemli bir göstergesidir. Hocamızın bu görevde, hem bilim dünyasına hem de toplum sağlığına değerli katkılar sunacağına yürekten inanıyorum. Kendilerini canıgönülden tebrik ediyor, başarılarının artarak devamını temenni ediyorum."
İstanbul Büyükçekmece Belediyesi, TÜYAP Kitap Fuarı’nda edebiyatseverleri yazarlarla bir araya getirdi Büyükçekmece Belediyesi, 42. TÜYAP Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı’nda ‘‘Edebiyatın Her Hali’’ teması çerçevesinde düzenlediği programlarla edebiyatseverleri yazarlarla bir araya getirdi. "Yazar Buluşmaları" programı kapsamında düzenlenen söyleşi ve imza günü etkinliğinde, çocuk ve gençlik edebiyatının önemli isimlerinden eğitimci yazar Birsen Ekim Özen, edebiyat dünyasına dair bilgi ve deneyimlerini okurlarla paylaşırken, etkinliğin ardından "Mavi Gezegende Neler Oluyor" adlı kitabını imzaladı. Okurlarıyla buluştuğu etkinlikte yoğun ilgiyle karşılaştı Büyükçekmece Belediyesi’nin "Yazar Buluşmaları" programı kapsamında düzenlenen söyleşide, çocuk ve gençlik edebiyatına dair önemli değerlendirmelerde bulunan Birsen Ekim Özen, yazarlık serüvenini ve eserlerindeki temaları katılımcılarla paylaştı. Okurlarla etkileşimli bir sohbet gerçekleştiren Birsen Ekim Özen, çocukların hayal gücünü besleyen kitapların önemine dikkat çekti. Yazma sürecinde yaşadığı deneyimlerden örnekler paylaşarak, genç okuyuculara kitap sevgisi kazandırmanın yollarını anlattı. Söyleşinin ardından gerçekleştirilen imza etkinliğinde Birsen Ekim Özen, "Mavi Gezegende Neler Oluyor" adlı kitabını okurları için imzaladı. Kitapseverlerin yoğun ilgi gösterdiği etkinlik, samimi sohbetler ve edebiyat dolu anlara sahne oldu. Etkinlik finalinde Birsen Ekim Özen’e CHP Büyükçekmece İlçe Başkanı Halis Çiçekçi, Büyükçekmece Belediyesi Meclis Üyeleri Nurcan Kalaycı ve Selahattin Öner tarafından plaket verildi.
İstanbul Uyuşturucu soruşturmasında Ezgi Eyüboğlu’nun da aralarında bulunduğu 8 şüpheli gözaltına alındı İstanbul’da ünlü isimlere yönelik yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında, aralarında Ezgi Eyüboğlu’nun da bulunduğu 8 şüpheli gözaltına alındı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Kaçakçılık, Narkotik ve Ekonomik Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından ünlü isimlere yönelik yürütülen ’uyuşturucu’ soruşturması sürüyor. Soruşturma kapsamında şüpheliler Ezgi Eyüboğlu ’kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak’ suçundan, Eser Küçükerol ile hakkında yakalama kararı bulunan Kasım Garipoğlu’nun şoförü İsmail Ahmet Akçay ’uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti’ suçundan, Yiğit Macit, Mehmet Ali Gül, Gizem Türedi ve Mehmet Güçlü ’fuhuşa teşvik ve aracılık etme’ suçundan ve Saim Macit ’ruhsatsız silah bulundurmak’ suçundan haklarında operasyon düzenlendi. Düzenlenen operasyon sonucu 8 şüpheli de yakalanarak gözaltına alındı. Sorusturma çerçevesinde, şüpheli Kasım Garipoğlu’nun Sarıyer’de bulunan ikametinde yapılan aramalarda ise 1 adet ruhsatlı tabanca, 1 adet kuru sıkı tabanca, 8 adet uyuşturucu hap, 4 parça kristal şeklinde uyuşturucu madde, 51 adet üzerinde ’Trıbu spirit’ ibaresi bulunan içerisinde uyuşturucu madde olduğu değerlendirilen kartuş kutu, 5 adet uyuşturucu madde olduğu değerlendirilen likit, çok sayıda uyuşturucu madde kullanmaya yarayan aparatlar ile uyuşturucu madde öğütücüsü, 9 deste üstünde ve altında yüzer dolar bulunan boş kağıtların bulunduğu deste ve 19 adet orta kısımları kesik sahte dolar ele geçirildi.
Ankara AK Parti Milli Dayanışma, kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu raporunu TBMM’ye teslim etti AK Parti Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu raporunu TBMM’ye teslim etti. AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Müstakil ve geçici bir kanun olması yönünde bir önerimiz var. Geçiş kanunu geçiş hukuku anlamında değil bir geçici kanun ve müstakil bir kanun bu döneme ilişkin söz konusu" dedi. AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen ve Adalet Komisyonu raporunu teslim etti. Gül, teslim ettikten sonra yaptığı açıklamada, raporlarını Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şen ve Adalet Komisyonu başkanı Cüneyt Yüksel ile birlikte terörsüz Türkiye’ye ilişkin AK Parti grubunun komisyondaki üyelerin katkılarıyla Cumhurbaşkanı ve Genel Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın onayıyla AK Parti grubu partinin görüş ve önerilerini TBMM’ye sunduklarını belirterek, "Çok önemli bir süreç. Bu sürecin, terörsüz Türkiye süreci için kararlı, siyaset liderliği ile yol açan Sayın Cumhurbaşkanımıza çok teşekkür ediyoruz. Yine Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli’ye teşekkür ediyoruz. Yine süreçteki yapıcı üslubuyla Başkanlığıyla Meclis Başkanımız Sayın Numan Kurtulmuş‘a çok teşekkür ediyoruz" ifadelerini kullandı. Gül şöyle konuştu: "Rapor 15 başlıkta 60 sayfalık bir rapor. Çok yoğun bir çalışmayla tüm komisyon üyesi arkadaşlarımızın, partideki yetkili ilgili kurumlarımızla birlikte değerlendirmemizi yaptık, Meclis Başkanımıza sunduk. Burada başlıkları özetlemek gerekirse Türkiye’deki yapılan çalışmaları AK Parti’nin meseleye bakışı, bir diğer başlık AK Parti’nin döneminde atılan tarihi adımları hatırlatan çözüm arayışları, bir diğer başlık özellikle AK Parti hükümeti döneminde yapılan çözüm arayışlarına da vurgu yapan başlık. Türkiye yüzyılı ve terörsüz Türkiye bir başlık. Tespit ve teyit mekanizması olması ve bu mekanizmanın nasıl oluşacağı ne yapacağına ilişkin önerimiz bir diğer başlık. Kamu düzeni ve sürece süreç terörsüz Türkiye ve terörsüz bölge. Yine ekonomik etkileri uluslararası tecrübeler ve Türkiye modeli ve bu modelin Türkiye’ye özgü Türkiye’nin kendi dinamikleri ile bu çözüme ilişkin nasıl bir model ortaya koyuyor bir diğer başlık. Müstakil ve geçici bir kanun olması yönünde bir önerimiz var. geçiş kanunu geçiş hukuku anlamında değil bir geçici kanun ve müstakil bir kanun bu döneme ilişkin söz konusu. Toplumsal uyum yine bir diğer başlığımız ve tasfiye sonrası da demokratikleşme anlamında Türkiye’nin daha ileri demokrasiye ulaşması anlamında atılması gereken adımlar sayın Cumhurbaşkanımızın Türk, Kürt, Arap hem ülkeye hem bölgeye coğrafyaya nasıl katkıda bulunduğunu anlatan terörsüz Türkiye sürecini başarıya ulaşmasını anlatan sonuç kısmı var."
Muğla ORKÖY’den kırsal mahallelere sıfır faizli 36 traktör Orman Genel Müdürlüğü, Orman ve Köy İşleri Dairesi Başkanlığı (ORKÖY) kedisi ile alınan bir iş makinesi ve 36 traktör Muğla’nın Menteşe ilçesinde düzenlenen tören ile hak sahiplerine teslim edildi. Traktörlerden 29’u Muğla, 7’si ise Aydın iline dağıtımı yapıldı. Orman köylüsünün desteklenmesi ve ekonomik olarak güçlendirilmesini amaçlayan, aynı zamanda kırsaldan kente göçün önüne geçilmesi amacıyla ORKÖY tarafından orman köylülerine yönelik yapılan hibe ve destek programı çerçevesinde gerçekleştirilen iş makinesi ve traktörlerin teslimi töreninde konuşan Muğla Orman Bölge Müdürü Mustafa Ülküdür, Muğla orman Bölge Müdürlüğü olarak 2025 yılında 228 aile ve 1 tarımsal kalkınma kooperatifine toplam 98 milyon 23 bin TL kredi desteği sağladıklarını açıkladı. Türkiye’de ilk defa ORKÖY kredisi ile Ekskavatör alındı Muğla Orman Bölge Müdürü Mustafa Ülküdür, "Muğla orman bölge müdürlüğü olarak orman köylümüzü ORKÖY kredileriyle desteklemeye devam ediyoruz. Muğla ilimizde, 145 aileye ve 1 tarımsal kalkınma kooperatifine 65 milyon 943 bin TL, Aydın ilimizde ise 83 aileye 32 milyon 80 bin TL olmak üzere; Bölge Müdürlüğümüzde 2025 yılında 228 aile ve 1 tarımsal kalkınma kooperatifine toplam 98 milyon 23 bin TL kredi desteği sağladık. Yapmış olduğumuz ORKÖY kredi desteklerinin yüzde 20’si (19 milyon 604 bin TL) hibe, yüzde 80’i (78 milyon 419 bin) sıfır faizle 4 ile 7 yıl arası geri ödeme planıyla verilmiştir. Bugüne kadarki verdiğimiz (süt sığırcılığı, fenni arıcılık, güneş enerjisi, traktör ve tambur) gibi ferdi ORKÖY kredi desteklerinin yanında ilk kez bir Tarımsal Kalkınma Kooperatifine iş makinesi (ekskavatör) alımında ORKÖY kredi desteği sağladık. Yemişendere-Fadıl Tarımsal Kalkınma Kooperatifine ORKÖY kredi desteği ile 5 milyon 373 bin TL verilmiş olup, Kooperatifimize 1 adet 14 tonluk iş makinesi (ekskavatör) kazandırılmıştır" dedi. "Orman köylüsüne verilen desteklerde faiz kaldırıldı" Orman Genel Müdürü Bekir Karacabey, "Bu verdiğimiz desteklerde, faiz tamamen kaldırıldı. Yüzde 20’si hibe olarak kendilerine sunuluyor. Kalan kısmı da faizsiz olarak 4 yıl, 5 yıl geri ödemedi krediler sunuyoruz kendilerine. Ayrıca ev hanımlarına, sadece ev hanımlarına verdiğimiz, mikrokredi diye ifade ettiğimiz bir kredi çeşidimiz de var. 36 tane traktör inşallah yeni sahiplerini bulacak. Biz köylülerimizin bu traktörleri kullanırken kazasız belasız inşallah kendilerine veya bir başkasına zarar vermeden kullanmalarını bu vesileyle kazançlarını arttırmalarını ve mutlu ve bulundukları yerde yaşamalarını arz ediyoruz" dedi. "Alınan traktörler orman köylüsünün gelirine büyük katkı sağlayacak" Muğla Valisi Dr. İdris Akbıyık, "Muğla’nın potansiyeli yüksek, hakikaten turizm ekonominin lokomotifi olmakla beraber tarımda da, ormanda da, madende, mermercilikte, su ürünlerinde her alanda Türkiye’de ilk beşe girecek verimli sektörlerimiz var. Böylelikle tabi bu ORKÖY kredileriyle, faizsiz kredilerle verilen traktörler, yapılan diğer projeler, köylerimizin ekonomik gelirine büyük katkı yapacak ama bizim hayatımızda en önemli parçası olan ormanlarımızın da korunmasında onlara ekstra bir ayrı moral gücü olacak" dedi. Konuşmaların ardından 29’u Muğla, 7’si Aydın iline olmak üzere 36 adet traktör ve bir iş makinesinin anahtarları Vali ve diğer protokol tarafından hak sahiplerine teslim edildi.