ASAYİŞ - 29 Aralık 2025 Pazartesi 08:56

Ayşe Tokyaz cinayeti davası bugün başlıyor

A
A
A
Ayşe Tokyaz cinayeti davası bugün başlıyor

Küçükçekmece’de eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavulla yol kenarına bırakılan üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayetine ilişkin davanın görülmesine bugün başlanıyor. Katil zanlısı Cemil Koç’un da bulunduğu 9 sanık ilk kez hakim karşısına çıkacak.



Küçükçekmece’de 11 Temmuz tarihinde eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavula konularak Eyüpsultan’da yol kenarına bırakılan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayetinin davası bugün başlıyor. Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülecek davada, aralarında katil zanlısı Cemil Koç’un da bulunduğu 9 sanık, bugün ilk kez hakim karşısına çıkacak.


İddianameden:


Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede Ayşe Tokyaz ‘maktul’, ikiz kardeşi Esra Tokyaz ‘müşteki’, zanlı Cemil Koç’un (38) da aralarında bulunduğu 9 şahıs ‘şüpheli’ sıfatıyla yer aldı.


Hazırlanan iddianamede, müşteki Esra Tokyaz’ın olay günü Küçükçekmece Halkalı Polis Merkezine gelerek ifade verdiği, ifadesinde ise kız kardeşi Ayşe Tokyaz ile görüntülü konuştuğu, görüşme sırasında kardeşinin yüzü ve ağzında morluklar olduğu, kanlar içinde kaldığı, Ayşe’nin Esra’ya Cemil Koç tarafından darp edildiğini söylediği, bulunduğu adresi kardeşiyle paylaştığı, Esra Tokyaz’ın verilen adrese kardeşini görmeye gittiği ve kapıyı Cemil Koç’un açtığı belirtildi. Cemil Koç’un Esra Tokyaz’a kardeşinin orada bulunmadığını söylediği, bunun üzerine Esra Tokyaz’ın 3 gün boyunca Ayşe Tokyaz’ı aradığı, bulamaması üzerine durumu polise bildirdiği, Cemil Koç’tan kardeşini darp ettiği ve alıkoyduğu iddiasıyla şikayetçi olduğu bilgisi de iddianamede yer aldı.


Koç’un 1 şüpheli ölüm, 3 kasten yaralamadan toplamda 8 suç kaydının bulunduğu belirlendi


Cemil Koç ile Ayşe Tokyaz’ın bir süredir sevgili olduğu, Koç’un polis memurluğundan ihraç edildiğinin belirtildiği iddianamede, Koç’un 1 şüpheli ölüm, 3 kasten yaralama, 1 tehdit olmak üzere toplam 8 adet adli suç kaydının bulunduğu aktarıldı. İddianamede, maktul Tokyaz’ın bazen sanık Koç’un evinde kaldığı, en son ise olaydan 4 gün öncesi olan 7 Temmuz günü ikamete gittiği, burada Cemil Koç ile kavga ettiği, kavga üzerine Tokyaz’ın Beşiktaş’ta kaldığı öğrenci yurduna döndüğü, burada kardeşi müşteki Esra Tokyaz’ı görüntülü aradığı, arama sırasında yüzünde ekimoz ve kanama olduğu, kardeşine Cemil Koç tarafından darp edildiğini söylediği yer aldı. Esra Tokyaz’ın ise yanına gelen Cemal Arslan ile olay yerine geldiği, kapıyı şüpheli Cemil Koç’un açtığı, Esra Tokyaz’ın yüzükleri verdikten sonra Ayşe Tokyaz’ı sorduğu, Cemil Koç’un ise evden ayrıldığını söylediği, Esra Tokyaz’ın kapının önünde Ayşe’ye ait ayakkabıları görmesi üzerine Ayşe Tokyaz’ın hayatından endişe ederek, polis merkezine başvurduğu anlatıldı.


ATK raporu tespiti: Tokyaz’ın vücudunda kokain maddeleri belirlendi


Adli Tıp Kurumu (ATK) İstanbul Morg İhtisas Dairesi tarafından hazırlanan otopsi raporu da iddianamede yer aldı. Raporda, Ayşe Tokyaz’ın vücudunda kokain maddelerinin çeşitlerinin bulunduğu, safra kesesi ve idrarında ise uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin olduğu, vücut sıvılarında uyarıcı madde metaloitleri tespit edilen maktul Ayşe Tokyaz’ın ölümünün künt kafa travmasına bağlı nazal kemik kırığı ile birlikte beyin kanaması sonucu meydana gelmiş olduğunun tespit edildiği, beyin kanaması geçirdiği, giysisinde kan lekesinin tespit edildiği, kafatası ve alt dudağında darp edildiği bulgularının olduğu aktarıldı.


Cemil Koç ve ona yardım eden sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis talebi


Hazırlanan iddianamede, sanık Cemil Koç hakkında ’kadına karşı tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’, ’şantaj’ suçlarından ise 4 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep edildi. Tutuklu diğer 7 sanık hakkında ise ‘kadına karşı tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürmeye yardım etme’ suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması talep edildi. Oğuz Kal’ın zanlı Cemil Koç’un işlediği suça iştirak ettiğinin belirlenmesi üzerine ’kadına karşı tasarlayarak ve canavarca hisle eziyet çektirerek öldürme suçuna iştirak’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve diğer suçlar yönünden 3 yıldan 12 yıla kadar hapis cezası talep edildi.


Öte yandan hazırlanan iddianame, Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmişti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum DAP Bölgesi’ne 12 yılda 13,4 milyar TL destek DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Osman Demirdöğen düzenlediği basın toplantısında DAP’ın yaptığı çalışmaları anlattı. Prof. Dr. Demirdöğen, yaptığı değerlendirme toplantısında Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından 2013-2025 yılları arasında DAP Bölgesi’ndeki 15 ilde hayata geçirilen projelere 13 milyar 433 milyon 929 bin 693 TL ödenek aktarıldı. Tarım, eğitim, kültür, enerji ve imalat sektörlerinde uygulanan 2.086 proje ile bölgenin üretim kapasitesi artırılırken, yaşam kalitesi ve beşerî sermaye güçlendirildi. Desteklerin yüzde 81’i tarım ve kırsal kalkınmaya, yüzde 9’u beşerî ve sosyal kalkınmaya, yüzde 10’u ise diğer alanlara yönlendirildi. Bu süreçte binlerce kilometre sulama kanalı inşa edilirken, meralar iyileştirildi, hayvancılık ve bitkisel üretim altyapısı güçlendirildi. Eğitim ve kültür alanında ise kütüphaneler, kültürel miras projeleri ve sosyal yaşamı destekleyen yatırımlar hayata geçirildi. DAP İdaresi, 2025 yılında da 15 ilde 78 projeye 525 milyon TL destek sağlayarak bölgesel kalkınma çalışmalarını sürdürdü. DAP Bölgesi’nde Tarım ve Hayvancılığa Güçlü Destek Doğu Anadolu Projesi (DAP) Bölge Kalkınma İdaresi, 2024-2028 DAP Eylem Planı kapsamında tarım, hayvancılık, eğitim ve kültür alanlarında çok sayıda projeyi hayata geçirdi. Sulama projeleri kapsamında 26 proje ile 41 bin 979 dekar tarım arazisinin suya kavuşturulması hedeflenirken, 29,81 kilometre açık kanal ve 47,38 kilometre kapalı kanal inşa edildi. Bitkisel üretimde 18 proje kapsamında 691 modern tarım makinesi üreticilere teslim edildi, 19 sera kuruldu, 1.948 çiftçiye 478 bin 600 kilogram tohum dağıtıldı ve 321 dekar kapama meyve bahçesi tesis edildi. Hayvancılık alanında yürütülen 19 proje ile ahır, ağıl, hayvan pazarı, kesimhane ve arıcılık tesisleri kuruldu. Üreticilere 200 süt soğutma tankı, 30 seyyar çoban evi ve çeşitli ekipmanlar sağlandı. Eğitim ve kültür alanında ise 15 proje kapsamında kütüphaneler, atölyeler, köy okulu onarımı ve restorasyon çalışmaları gerçekleştirildi. DAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanı Prof. Dr. Osman Demirdöğen, yapılan yatırımların bölgenin tarımsal üretimini ve kırsal kalkınmasını güçlendirdiğini belirtti. Demirdöğen, toplantı sonunda basın mensuplarının sorularını cevaplandırdı.
Ankara Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Balcı: "2026 yılında ekmeğe zam yapmayı düşünmüyoruz" Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı "2026 yılında 8’inci aya kadar ekmeğin kilogram fiyatı 75 TL üzerinde olmayacak. Zam yapmayı düşünmüyoruz" dedi. Türkiye Fırıncılar Federasyonu Başkanı Halil İbrahim Balcı, yeni yıla sayılı günler kala ekmek, simit fiyatları ve fırıncıların sorunlarına ilişkin basın açıklaması gerçekleştirdi. Federasyon binasında düzenlenen basın açıklamasında konuşan Balcı, ekmek fiyatlarının belirlenmesinde etkisi olan un ve maya fiyatlarına, marketler tarafından yapılan ekmek iadelerine ilişkin konuştu. "Fırıncılar Federasyonu olarak ekmek fiyatını bugüne kadar diyalog halinde belirledik" Balcı, 25 Aralık’ta Resmi Gazetede yayınlanan 7571 Sayılı Kanuna göre daha önce 5362 sayılı Esnaf Kanunu’nun 62’nci maddesinde yapılan değişikliğe değinerek, şu ifadelere yer verdi: "Birlikler tarafından hazırlanıp bakanlık görüşünden sonra onaylanan fiyat tarifeleri bundan sonra görüş alan ürünler bakanlığın müspet görüşü olduktan sonra birlikler tarafından onaylamak mecburiyeti getirdi kanunla. Yani illerde bakanlık görüşü alan simit fiyatı ve ekmek fiyatları ticaret bakanlığının olumlu görüşü olduktan sonra birlik tarafından verilip yürürlüğe girecek. Eğer ticaret bakanlığının olumlu görüşü olmazsa illerde uzlaşma komisyona gidilecek. Uzlaşma komisyonu 6 kişiden oluşuyor. Vali beyin veya vali yardımcısının başkanlığında ticaret il müdürlüğü, defterdarlık, belediye, ticaret odası ve esnaf odalarından oluşuyor. Bu uzlaşma komisyonu vereceği kararla ekmek veya simit fiyatları yürürlüğe girmiş olacak. Biz bugüne kadar ekmek fiyatı belirlenirken zaten Ticaret Bakanlığı’yla müşterek diyalog halinde çalışıyorduk. Ticaret Bakanlığı tüm esnaf ve sanatkarımıza göstermiş olduğu duyarlılığı ekmek fiyatı ve simit fiyatı belirleme noktasında federasyonumuzla sürekli diyalog halinde oluyorduk. Bu kanunla yazılı kanuna bağlı hale gelmiş oluyor. Biz bütün girdileri serbest olan ekmek ve simit fiyatının kanunla bakanlık görüşüne bırakılmasıyla birlikte bizim temel iddia maddesi olan en azından un fiyatında ekmeklik un fiyatında kanunla belirlenmesini talep ediyoruz. Daha adilane olması bakımından. Yoksa uygulanmaya bakılacak olursa değişen bir şey yok. Bizim bundan bir endişemiz yok. Türkiye Fırıncılar Federasyonu bugüne kadar ekmek fiyatını belirlerken yine ilgili kurulumlarla görüşerek diyalog halinde belirlemiştir. Ahilik geleneğinden gelen kültürümüzle birlikte eşit davranma, adil olma, tüketici düşünme düsturunu sürekli kolladık, gözettik. Yani halkımızın temel gıda maddesi olan ekmek fiyatında gerektiği hassasiyetli gerek Federasyon olarak biz gerekse bakanlık bugüne kadar bunu görüşerek meydana getirmiş olduk." "2026 yılında ekmeğe zam yapmayı düşünmüyoruz" Geçmiş yıllarda yapılan zam oranlarını kıyaslayan Balcı, "2023 yılında Tarım Bakanlığı un fiyatlarında yaptığı desteklemeyle birlikte bir yıl içerisinde ekmek fiyatının yüzde 17 buçuk arttığını görüyoruz. Yani onda bir iyileşme olması durumunda un fiyatında ciddi bir artış olmaması durumunda fırıncı esnafının ekmek fiyatına bunun yansıdığını açık bir şekilde görmüş oluyoruz. Yine 2024 yılında ekmek fiyatına baktığımızda artışın yüzde 25 ile sınırlı kaldığını görüyoruz. 2024 yılının son 6 ayında Ocak ayına kadar ekmek fiyatında bir değişiklik olmaması sebebiyle 2025 yılındaki bu fiyat artışının yüzde 25 olarak gerçekleştiğini görüyoruz. Yani totalde bakacak olursak ortalamamız yüzde 30’a geliyor. 2024 ve 2025’i baz alacak olursak yıllık ortalaması yüzde 37 buçuğa geliyor. Biz 2026 yılında Maliye Bakanlığımızın belirlemiş olduğu enflasyonla mücadele konusunda belirlenen rakamları yakalayabilmek adına halkımızın temel gıdası olan ekmekte bugün asgari ücretin artmasıyla birlikte çalışanlarımızın ücret artışı olmasına rağmen yine 8’nci ayda ülke genelinde kilogramı 75 lira olan ekmek fiyatı belirlenirken, un fiyatı 900 liradan bugün bin lira bandına gelmesine rağmen, maya fiyatı 600 liradan 975 lira olmasına rağmen şu anda 2026 yılına iyi bir haberle girmek için halkımızın temel gıdası olan ekmek konusunda bir değişiklik yapmayı düşünmüyoruz. Bugün itibariyle ekmekte ülke genelinde 8’nci aydan itibaren uygulanan kilogram fiyatı 75 liranın üzerinde olmayacak. 75 liranın altında olan 4 aydır fiyatına gelen farkla yansıtmayan illerimiz bunu yansıtabilirler. Ama 8’nci aydan itibaren işte örnek verecek olursak İzmir’de, Bursa’da, Ankara’da, İstanbul’da, Kocaeli’nde, Sakarya’da birçok vilayette uygulanan fiyat aynı 75 lira olarak devam edecek" dedi. "150 tane verdiğiniz ekmekten 50 tanesini iade alıyorsanız zaten ortada ticaret yok demektir" Ekmek israfının geldiği boyuta da değinen Balcı, "Sektörün en büyük sorunlardan bir tanesi ve halkımızın da aynı zamanda sorunu ülke sorunu olan ekmek israfı. Günde 6 milyon 100 bin adet ekmek israf ediliyor. Bu fırıncı esnafının kazancını da direkt etkilemiş oluyor. Ürettiği ekmeğin siz bugün bir zincir markete götürdüğünüzde 150 adet ekmek götürdüğünüz zaman 40 veya 50 tanesini iade aldığınız takdirde esnafımızın ticaret yapması mümkün olmuyor. Dolayısıyla bu konuda zincir marketler kendilerine hızlı bir şekilde çeki düzen vermesi gerekiyor. Zincir marketler bu ekmek iadesi konusunda gerekli çalışmayı yapmayacak olurlarsa bununla ilgili yaptırım kaçınılmaz olacaktır. Hem biz ekmek israfını düşüremeyiz hem fırıncımızın kazancının ayakta durmasını sağlayamayız. Siz ekmek fiyatını istediğiniz kadar yükseltin. Götürdüğünüz yerde 150 tane verdiğiniz ekmekten 50 tanesini geriye alıyorsanız zaten ticaretiniz 50 ekmek değil orada. Ticaret yok demektir. Dolayısıyla bu aşırı olan ekmek iade kısmını bunu kanunla, yönetmelikle düzeltmek mümkün değil. Zincir marketler bu olumsuzluğu kendileri ortadan kaldıracaklar. Ya kaldıracaklar ya kaldıracaklar. Bunu düzelmeden bir yere varmak mümkün değil" diye konuştu.
Konya Sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan koyun telef oldu Konya’nın Karapınar ilçesinde, sokak köpekleri çiftlikte saldırdıkları koyunu telef oldu. Köpeklerin koyuna saldırdığı anlar ise güvenlik kamerasına yansıdı. Olay, Karapınar-Konya Kara yolu üzerinde bulunan bir çiftlikte gerçekleşti. İddiaya göre, sokak köpekleri, duvarlardan atlayarak ağıla girdi ve koyun sürüsüne saldırdı. Saldırının ardından, köpekler koyunlardan birini yakalayarak parçaladı. Diğer koyunlar ağılın içine kaçtı. Ancak, saldırıya uğrayan koyun telef oldu. Olay anında ağılda bulunan çoban Mehmet Harmancı, koyunlara yem vermek için geldiğinde koyunun saldırıya uğradığını gördü. Çoban, saldırgan köpekleri kovalayarak bölgeden uzaklaştırmaya çalıştı. Çoban Mehmet Harmancı, koyuna saldıran köpeklerin 3 gün önce çiftliğe geldiğini, kendi köpekleriyle birlikte bu köpeklere mama verdiklerini söyledi. Harmancı, "Çiftliğin boş olduğu bir anda koyunumuza saldırıp öldürdüler. Karınları aç olduğu için değil vahşileştikleri için yapıyorlar. Bugün koyuna saldıran yarın çocuğa, kadına saldırabilir. Yetkililerden tek isteğimiz buna önlem almaları" dedi. Köpeklerin koyuna saldırısı güvenlik kamerasına anbean yansıdı. Görüntülerde iki kopek yakaladıkları koyunu yere yatırdıkları, koyunun kaçmaya çalıştığı ancak köpeklerin son darbe ile tekrar koyunu yatırıp telef ettikleri görülüyor.
Sakarya Dünyada 3’üncü kez rastlandı: Saçlı derideki nadir tümör Sakarya’da tedavi edildi Saçlı deride görülen ve dünyada son derece nadir rastlanan tümör türlerinden biri olan trikoblastik sarkom, Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde başarıyla tedavi edildi. Dünyada yalnızca 3’üncü vaka olarak kayıtlara geçen hastalığın görüldüğü 93 yaşındaki adam, uygulanan tedavi ile günlük yaşamına sorunsuz şekilde devam ediyor. 93 yaşındaki Ali İlgeç, kafasında sivilce şeklinde oluşan ve daha sonraki aylarda büyüyen yara için Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne başvurdu. İlgeç için Patoloji Bölümü’nde yapılan tetkikler neticesinde, saçlı deride çıkan kitlenin oldukça nadir görülen trikoblastik sarkom olduğu tespit edildi. Alanında uzman hekimlerin yürüttüğü titiz tedavi süreci sonrası hasta Ali İlgeç’in genel sağlık durumunun iyi olduğu ve günlük yaşamını sorunsuz şekilde sürdürdüğü belirtildi. Dünya tıp literatüründe sınırlı sayıda örneği bulunan bu nadir hastalığın Sakarya’da başarıyla tedavi edilmesi, hem tıp dünyasında hem de sağlık camiasında dikkat çekti. Operasyonun başaralı geçtiğini aktaran Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Klinik İdari Sorumlusu Op. Dr. Muaz Zuhurlu, erken tanı ve multidisipliner yaklaşımın tedavide önemli rol oynadığını vurgulayarak vakanın tıp literatürüne de kazandırılacağını söyledi. "Dünyada sadece iki vakada rastlanmıştır, bizim vakamız da üçüncü olarak bildirilmiş olacak" Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Klinik İdari Sorumlusu Op. Dr. Muaz Zuhurlu, "Bu vaka bize şunu hatırlatıyor; erken teşhis hayat kurtarır. Bu sebeple vatandaşlara ricamız, özellikle bu durumlarda bir doktora görünmeleri. Eğer geçmeyen, uzun süredir bulunan yaraları, uzun zamandır olan ve son zamanda büyümeye başlayan benleri, kanayan, kabuk bağlayan cilt lezyonları varsa mutlaka bir cildiye doktoruna görünsünler. Cildiye doktorumuz gerekli inceleme ve değerlendirmeleri yapacaktır. Riskli gördüğü her lezyonu bize ameliyat açısında danışacaktır. Bizde uygun gördüğümüz durumlarda cerrahi müdahale yapıyoruz ve hastalarımızı taburcu ediyoruz. Hastamızdan çıkarttığımız kitlenin tıbbi adı trikoblastik sarkom ve bu patolojik bir tanı. Dünyada sadece iki vakada rastlanmıştır. Bu tümör iyi huylu bir kitleden dönüşen kötü huylu tümördü. Ve bu tümörler son derece nadir görülmüştür ve iki vaka bildirilmiştir, bizim vakamız da üçüncü vaka olarak bildirilmiş olacak. Hastamızda yapılan işlemler ise sadece kötü huylu tümörü çıkartmıyoruz yanında güvenli cerrahi sınır dediğimiz yerle birlikte çıkartmış oluyoruz ki geride kalan kötü huylu bir tümör olmasın diye. Bu çerçevede de ameliyatımız gayet başarı olmuştur ve yara iyileşmesi de sıkıntısız bir şekilde devam etmektedir. Bundan sonraki işlem Tıbbi Onkoloji takibinde olacak. Hastamız artık sistemik bir yayılımın olup olmadığı ve riski ne kadar var diye belirli aralıklarla cildiye, tıbbı onkoloji ve bize kontrole gelecektir" dedi. "Alıştığımızın daha dışında bir tümör gördük" Tıbbi Patoloji Kliniği Klinik İdari Sorumlusu Prof. Dr. Fahri Yılmaz, "Plastik cerrahide cerrahi sınırları güzelce temizlenerek kitle bize gönderildi. Bizler de materyalleri incelediğimizde alıştığımızın daha dışında bir tümör gördük. Bu tümörün bir kenarında da iyi huylu saç derisinden kaynaklanan bir tümör olarak gördük. Daha sonrasında araştırmalarımızı derinleştirdiğimizde literatüre de baktığımızda trikoblastik sarkom adına iki tane yayınlanmış vaka gördük. Biz de yaptığımız araştırmalara göre bilinen tümörlere uyumlu olmadığı için trikoblastik sarkom tanısını koyduk. Bu da üçüncü vaka. Bunu da plastik cerrahı olan arkadaşlarla birlikte literatüre kazandırmayı düşünüyoruz" diye konuştu. "Bir buçuk ayda ceviz büyüklüğüne ulaştı" Dünyada üçüncü vaka olarak kayıtlara geçecek olan 93 yaşındaki hasta Ali İlgeç, "Kafamda sivilce kadardı büyüyerek ceviz büyüklüğüne ulaştı. Ben 40 yaşlarımda da aynısı oldu ve doktora gittiğimde yakmışlardı. O zaman kaybolmuştu ancak seneler sonra yeniden çıktı. Müracaat ettikten sonra doktorum benimle ilgilendi ve kitleyi başımdan aldılar. Allah razı olsun şu anda hiçbir şikayetim yok" derken hastanın oğlu Osman İlgeç, "Babamın anlattığına göre ilk belirtisi leke şeklindeydi ve onu lazerle aldırmış ve iyileşmiş. Bu yılın temmuz ayına kadar bir sorun yoktu. Bir sivilce şeklinde yeniden çıktı. Durumu takip ettik ve sivilce büyümeye başladı, kaşıntıları arttı. Yaklaşık bir buçuk ayda ceviz büyüklüğüne ulaştı ve siyahlaştı. Doktorlarımızın çalışmaları neticesinde ameliyata karar verildi. Ekim ayında ameliyat gerçekleşti ve şu anda da takibi yapılıyor" şeklinde konuştu.