EKONOMİ - 16 Şubat 2024 Cuma 10:28

‘Canik USA’ haziranda üretime başlıyor

A
A
A
‘Canik USA’ haziranda üretime başlıyor

Samsun Yurt Savunma Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı İsmet Aral, “Amerika'da Canik USA firmamızı kurduk ve haziran ayından sonra üretime başlamayı hedefliyoruz” dedi.

Türkiye’de İş Dünyası dergisi bu kez savunma sanayisinin geleceğini masaya yatırdı. Sekizincisi düzenlenen Mahkeme Sohbetleri’nde buluşan sektör temsilcileri, sektörün dünü bugünü ve yarınına ilişkin önemli bilgiler paylaştı.

“İhracat bizim için çok önemli”

Türkiye'nin son 20 yıldır savunma sanayisine bakış açısı çok farklılaştı ve geliştiğini, son dönemde hem vakıf hem de özel sektörde bu alanda çok ciddi gelişmeler kaydedildiğini söyleyen Samsun Yurt Savunma Yönetim Kurulu Üyesi Hakkı İsmet Aral, “Türkiye bugün gerçekleştirdiği ihracat rakamları, dost ve müttefik ülkelerle olan iş birlikleriyle son derece önemli bir noktaya ulaştı” diye konuştu.

“Yaklaşık 70 ülkeye ihracat yapıyoruz”

Savunma sanayisi alanında büyük katkıları olan Samsun Yurt Savunma hakkında bilgi paylaşan Aral, “Şirketimizin şu anda 25. yılını doldurmuş bulunuyoruz. İşe ilk olarak Canik markalı 9 mm tabancalarımızla başladık. Tabancada; İğne vuruşlu polimer gövdeyi ülkemize kazandıran ilk şirketiz. Daha sonra tamamıyla ihracata yöneldik. Şu anda Amerika pazarında ilk dört içerisindeyiz ve ülkemizi başarıyla temsil eden bir şirket haline geldik. Yaklaşık 70 ülkeye ihracat yapıyoruz Türkiye’den çıkan tabanca ihracatının yüzde 80’i Samsun Yurt Savunma tarafından gerçekleştiriliyor. Tabii sadece hafif silahla ilgili değil üretimlerimiz, Canik M2 QCB dediğimiz 12.7 ağır makineli tüfeklerle ilgili üretimlerimiz de mevcut. Model olarak M2, M2F ve M3 diye adlandırdığımız bu üç konsepti dünyada bir arada üreten ilk şirketiz. İhracat bizim için çok önemli. Ayrıca Amerika bizim en önemli pazarlarımız arasında yer alıyor. Bu kapsamda Amerika'da Canik USA firmamızı kurduk ve haziran ayından sonra ABD de Miami şehrinde üretime başlamayı hedefliyoruz. Ayrıca 2022 yılı sonunda İngiltere Ascot’ta satın aldığımız AEI firmasında 20-25-30 mm top üretimimizde devam etmektedir. Özellikle 30 x 113 toplarımız az geri tepme özelliği ile tüm hava deniz kara araçlarında rahatlıkla kullanılma özelliğine sahip olması bizi vazgeçilmez kılmaktadır. Savunma sanayisi içerisinde faaliyet gösteriyorsanız global düşünerek uluslararası bir şirket olmak zorundasınız” şeklinde konuştu.

Sadece hafif silah, ağır makinalı tüfek ve top üretimlerini yapmadıklarını, aynı zamanda entegrasyon şirketleri de olduğunu sözlerine ekleyen Hakkı İsmet Aral, Uniroboticks şirketleri ile uzaktan kumandalı sistemleri silah sistemlerine uygun hale getirdiklerini ve bu platformlarda insansız, insanlı, uzaktan kumandalı her türlü sistemi entegre etmeye ve yazılım yapmaya devam ettiklerini söyledi. Aral, bu platformları yani UKSS uzaktan kumandalı silah sistemlerini ülkeye kazandırdıktan sonra ihracatını gerçekleştireceklerini belirterek sözlerini sonlandırdı.

Savunma sanayi rüştünü ispat etti

Sektörde son yıllarda büyük atılımlar yapılmaya başlandığını söyleyen Destek Patent Yönetim Kurulu Başkanı Kemal Yamankaradeniz ise “Türkiye’nin gelişimi noktasında savunma sanayisinin güçlenmesine şüphesiz daha çok ihtiyaç var. Bu alandaki çalışan şirketlerimizin sayısının artması da büyük önem arz ediyor. Özel sektörün bu alanda büyük rol oynadığını gördük ama tabii ki önemli olan vakıf şirketlerimiz. Savunma sanayii şirketlerimiz kamu tarafından da son derece iyi yönetiliyor. Bu sektördeki her türlü gelişme Türkiye'nin de gelişmesi anlamını taşıyor. Hem savunma sanayisinin hem uzay sanayisinin Türkiye için rolü çok büyük. Savunma sanayisinde üretim aşamasında artık yerlileşme oranımız oldukça iyi seviyelere çıktı” diyerek bundan sonraki yatırımlarda teknolojiye daha da ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Tunç: "Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur" AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, yaşanan su kesintisiyle ilgili olarak, "ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" dedi. Gün boyu süren geniş çaplı su kesintisi sebebiyle siyasi isimler Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü’ne tepki göstermeye devam ediyor. Son olarak ise AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklamada bulundu. Başkan Tunç’un açıklamasında, "ESKİ tarafından yapılan açıklamada, Tepebaşı İlçesi’nin bazı mahallelerinde 00.00-08.00 saatleri arasında planlı su kesintisi uygulanacağı duyurulmuştu. Ancak bugün gelinen noktada, Tepebaşı İlçesi’nin tamamında hâlâ su yoktur. Bu tablo, planlama eksikliğini ve ciddi bir yönetim beceriksizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Planlı olduğu söylenen bir çalışmanın saatleri belli olmasına rağmen, ne süreye uyulmuş ne de vatandaşlara doğru ve zamanında bilgi verilmiştir. Tepebaşı’nda yaşayan on binlerce vatandaş, sabah saatlerinden bu yana en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamamaktadır. Hijyen, sağlık ve günlük yaşam tamamen aksatılmıştır. Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur. Vatandaşlar açıklama değil bahane değil, çözüm beklemektedir. ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı.
İstanbul Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı. Saran evinde bulunan ve ilk testte uyuşturucu olduğuna dair sonuç çıkan maddelere ilişkin soruya ilişkin savunmasında, "Bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ‘uyuşturucu madde temin etme, uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma’ suçlarından ifadeye çağrılan Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Saran, hakimlik tarafından yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Öte yandan, soruşturma kapsamında Ela Rümeysa Cebeci’nin de ek ifadesine başvuruldu. Cebeci ardından tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu’na geri gönderildi. "Sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım" Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Saran ifadesinde, "Ela Rümeysa ile tahmini olarak 3 sene önce bana mesaj atmasından dolayı tanışmıştık. Bu vesile ile konuşmaya başladık" dedi. Saran’a savcılıkta, spiker Ela Rümeysa Cebeci’ye, "Sende var mı ondan? Pazar sabahtan teyitleşelim olma ihtimali yüzde 70. Assos’a gideceğim birazdan geç dönmem herhalde, tamam? Konuşuruz hadi bay bay" şeklinde mesaj attığı, Cebeci’nin ise "Ben Escobar mıyım nereden bulayım sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım haberleşiriz" şeklinde cevap verdiği konuşma soruldu. Saran konuşmaya ilişkin, "Mesaj içerikleri doğrudur. Ancak tarihleri noktasında yanlışlık olabilir. Bu yazışmalar yaklaşık 17-18 ay önceki yazışmalardır. Mesaj içerikleri daha önceki izlediğim filmden dolayı kendi aramızda yaptığımız espridir. Benim uyuşturucu yetiştirme ile uzaktan yakından hiçbir alakam olamaz. İzlediğimiz filmin konusu ile ilgili olduğu için kendi aramızda yaptığımız bir espridir. Bu mesajlaşmalar da şaka amaçlıdır" dedi. "Acayip rahatlatıyor müthiş bir şeymiş o" Saran’ın Ela Rümeysa Cebeci’ye gönderdiği bir başka mesaj da savcılık ifadesi esnasında soruldu. Mesajda Saran’ın "Gel git Ela nasılsın? dediği, ses dosyası çözümünde ise "Kızım laf dinlemiyorsun ki yavaş yavaş diyorum, böyle apsesif insanlar gibi böyle şey yapıyorsun. Bi ayarında bırak. Her şeyi abartıyorsun ya, neyse Habertürk’te bir sürü insanı işten çıkarıyorlarmış, doğru mu ha? Bir de baskı yapıyorlar galiba" dediği Ela Rümeysa Cebeci’nin ise cevap olarak ses dosyası çözümünde "Ama var ya ne HD rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor. Müthiş bir şeymiş o. Bahçeden topla getir bana bir dahakine. Evet evet çok kelle alıyorlar. İnsanları spikerleri falan çıkarma değil kafaları koparıyorlar. Bakalım neler olup bitecek bekleyip göreceğiz ama bir dizayn var. Lütfen sen de Kenan Bey ile aranı düzelt. Bu benim için çok önemli bir şey, çok mutlu olurum bunu yaparsan" dediği konuşma içeriği soruldu. "Hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur" Saran bu konuşmalara ilişkin ifadesinde, "O akşam içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim. Ela da vozol sigara içti. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim. Geri kalanını da Ela içti. Ben Kenan Tekdağ’ın kötü kalpli ve tehlikeli bir insan olduğunu bildiğim için Ela Rümeysa TV 100 kanalından Show TV’ye geçerken kendisini uyardım. Kenan’ın kötü kalpli tehlikeli ve karanlık ilişkileri olduğunu söyledim. Ondan dolayı Kenan Tekdağ ile ilgili mesajlar atmış olabilir. ‘müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine’ mesajında ise yine aynı şekilde izlediğimiz bir filmdeki repliklerden kaynaklı kendi aramızda metafor şeklinde geliştirdiğimiz bir espridir. Benim kesinlikle böyle bir şeyle alakam olamaz. Hatta Ela Rümeysa’ya en son birkaç hafta önce ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra geçmiş olsun mesajı da attım. Kendisi de bana ‘inan ben böyle bir şey yapmadım’ tarzında cevap vermişti. Birlikte uyuşturucu madde içmiş olsaydık bana böyle bir cevap vermezdi. Ben de ona ‘sana inanmak istiyorum’ şeklinde cevap vermiştim. Benim bu hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur. Sadece benim kanser olduğum dönemde, annem ile babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafından tarafıma organik sakinleştiriciler verilmişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içerisinde de uyuşturucu etken maddesi olduğunu düşünmüyorum. İstanbul’daki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimal camdaki kalıntılar bu ilaçların tozlardır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır. Assos’taki evimde yapılan aramada çıkan maddelere ilişkin olarak, o evde çalışan hizmetliyi aradım. Bunlar ne diye sordum. Asos‘taki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da arılar geldi. Arıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçirilen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır. Maddeler üzerinde yapılan ilk testte uyuşturucu madde olduğuna dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmam ise bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Melike İnal