SAĞLIK - 14 Temmuz 2025 Pazartesi 09:38

"Cilt kanserinden korunmak için güneşe karşı gerekli önlemi alın"

A
A
A
"Cilt kanserinden korunmak için güneşe karşı gerekli önlemi alın"

Cilt kanserinin bilinen en önemli nedeninin güneş ışınları olduğunu belirten Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yakup Çil, "Bu yüzden güneşe çok maruz kalan yüz ve el bölgesi gibi vücut kısımlarında cilt kanserleri daha fazla görülmektedir. Özellikle açık güneşli havalarda şapka, güneş gözlüğü gibi ekipmanlar kullanmak, mevsim ayrımı yapmadan (çok güneşli yaz mevsiminde daha fazla) olmak üzere mutlaka güneşten koruyucu kremler kullanmak çok önemlidir" dedi.



İstinye Üniversite Hastanesi Medical Park Gaziosmanpaşa’dan Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Yakup Çil, cilt kanserleri konusunda açıklamalarda bulundu.



Cilt kanserlerinin insanlarda en sık görülen kanserlerden biri olduğuna değinen Prof. Dr. Çil, "Cilt, insandaki en büyük organdır. Çok değişik kanser türleri ciltte görülebilmekte olup en sık görülen kanser tipleri bazal hücreli kanser, skuamoz hücreli kanser ve malign melanomadır. Bu tipler arasında en kötü seyirli olan ve vücudumuzdaki diğer organlara en hızlı yayılan cilt kanseri tipi malign melanoma olup, çoğunlukla koyu rengi ile diğer iki cilt kanseri tipinden ayrılabilmektedir. Kişiler ciltlerinde çok hızlı yapı değiştiren cilt problemi gördüklerinde cilt kanserini akıllarına getirmelidir" diye konuştu.



"Benlerin yakından takibi yapılmalı"


Her insanın cildinde ben adı verilen çoğunlukla ciltten farklı renkte cilt problemlerinin bulunduğunu belirten Prof. Dr. Çil, "Tüm benler kötü huylu değildir fakat yakın takibi faydalıdır. Benlerin yakın olarak takip edilmesi, erken cilt kanseri tanısı konulmasına ve erkenden yapılacak olan tedavilerle cilt kanserinden kurtulmamıza olanak sağlar. Eğer benlerimizde hızlı bir büyüme, renginde hızlı değişim, sınırlarının bir anda genişlemesi ve kanama gibi daha önce bulunmayan ani değişiklikler ortaya çıkarsa aklımıza cilt kanseri gelmelidir. Mümkün olan en kısa sürede uzman muayenesi için müracaat etmemiz hayat kurtarıcı olabilir" dedi.



"Güneş ışınları riski artırıyor"


Cilt kanserinin bilinen en önemli nedeninin güneş ışınları olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Çil, "Bu yüzden güneşe çok maruz kalan yüz ve el bölgesi gibi vücut kısımlarında cilt kanserleri daha fazla görülmektedir. Özellikle açık güneşli havalarda şapka, güneş gözlüğü gibi ekipmanlar kullanmak, mevsim ayrımı yapmadan (çok güneşli yaz mevsiminde daha fazla) olmak üzere muhakkak güneşten koruyucu kremler kullanmak çok önemlidir. Ayrıca, mesleği gereği çok fazla değişik kimyasal maddeler ile uzun süre temas eden kişilerde de cilt kanseri gelişimine ait önemli kanıtlar mevcuttur. Bu nedenle bu tarz işlerde çalışan insanların koruyucu eldiven ve maskelerle uygun koruyucu kıyafetler giymesi çok önemlidir" açıklamasında bulundu.



"Güneş koruyucu tüm mevsimlerde kullanılmalı"


Güneş koruyucu kremlerin öneminden bahseden Prof. Dr. Çil, "Güneşin cildimize zarar verebilecek ışınlarının azalan ozon katmanı ve çevresel iklim değişiklikleri nedeniyle daha fazla yer yüzeyine ulaştığı bilimsel çalışmalar ile ortaya konulmuştur. Artan cilt kanserleri vakalarında en çok suçlanan nedenlerin başında güneş ışınları olduğunu unutmamalıyız. Uygun korumayı sağlayacak güneşten koruyucu kremleri doğru şekilde kullanmak gerekir. Her ne kadar yazın güneş ışınlarının zararlı etkileri daha fazla ortaya çıksa da, güneş ışınlarına maruz kalmaya devam ettiğimiz kış ayları ve bulutlu havalarda da güneşten koruyucu kremleri mutlaka kullanmalıyız" dedi.



"Küçük yaşlarda oluşan cilt yanıklarına dikkat"


Prof. Dr. Çil, "Çocukluk ve ergenlik döneminde meydana gelen cilt yanıkları, ilerleyen yaşlarda cilt kanseri oluşumunu artırabilir. Özellikle yanık skarı meydana gelmiş ve sürekli travmaya açık cilt bölgelerinde skuamoz hücreli cilt kanseri tipinin daha fazla oluşabildiği bilinmektedir" dedi.



"Patolojik inceleme yapılır"


Cilt kanserlerinde tanı konma sürecine ve tedavi seçeneklerine değinen Prof. Dr. Çil, şu bilgileri paylaştı: "Eğer cilt kanseri şüphesi varsa, öncelikle şüpheli cilt dokusundan küçük bir parça alınarak patolojik incelemeye gönderilir. Patolojik inceleme sonucu eğer cilt kanseri tanısı konulur ise daha ileri tahliller yapılarak kanserin diğer organlara yayılıp yayılmadığı ortaya konulmalıdır. Kanserli cilt dokusunun geniş olarak çıkarılması ve sonrasında da bu bölgenin yakın takibi gereklidir. Cilt kanserinin diğer dokulara yayılma durumu ve kanserin evresine göre gerekli görülür ise radyoterapi ve onkolojik medikal tedavi ilaçlarının da tedaviye eklenmesi gerekli olabilir."



"Baş ve boyun bölgesinde daha fazla görülür"


Cilt kanserlerinin baş ve boyun bölgesinde daha fazla görüldüğünü belirten Prof. Dr. Çil, "Cilt kanserleri güneşe çok daha fazla maruz kalan baş ve boyun bölgesinde daha fazla görülmektedir. Bu bölge de estetik açıdan çok önemli bir vücut bölgesidir. Öncelikle kanser şüphesi olan cilt bölgesinden çok küçük bir parça alınarak kesin patolojik tanının konulması, estetik açıdan sorun oluşturabilecek çok büyük yüz cilt kısmının çıkarılmasının önüne geçebilir. Yapılacak cilt kanser cerrahisinde, yüz gibi çok fazla estetik cilt ünitesi içeren hassas bölgede bu konuda uzmanlaşmış hekimlerin işlemi gerçekleştirmesi büyük öneme sahiptir. Cerrahi işlem bölgesinde fazla iz kalmaması için ameliyat bölgesini güneş ışınlarından korumak ameliyat sonrası dönemde de önemlidir" dedi.



"Erken tanı önemli"


Erken tanının önemine dikkat çeken Prof. Dr. Çil, "Erken konulan cilt kanseri tanısı, hastanın hem yaşamını uzatacak, hem de estetik olarak daha küçük bir ameliyat izi ile kişinin cilt kanserinden kurtulmasını sağlayacaktır. Gelişen tedavi yöntemleri ile çok geç kalınmadan cilt kanseri tanısı konulursa hastalar normal bir yaşam sürme şansını yakalayabilirler. Bu yüzden cildimizde şüpheli bir cilt problemi oluştuğunda, cilt kanserini de aklımızın bir köşesinde bulundurmak hayatımızın kurtulmasını sağlayabilir. Erken tanı, tüm kanserlerde olduğu gibi cilt kanserinde de hayat kurtarıcıdır" ifadelerini kullandı.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Büyükçekmece Belediyesi’nden sosyal tesis ve anıt açılışı Büyükçekmece Belediyesi tarafından Demokrasi Parkı Çınaraltı Sosyal Tesisi ile Adalet ve Özgürlük Anıtı’nın açılışı yapıldı. Büyükçekmece Belediyesi tarafından Büyükçekmece Sahil’nde Demokrasi Parkı Çınaraltı Sosyal Tesisi açılışı ve Büyükçekmece Belediye Meclisi tarafından ilan edilen 2026 yılı Adalet ve Özgürlük Yılı kapsamında, ‘Adalet ve Özgürlük Anıtı’ açılış törenleri gerçekleştirildi. Törene, Büyükçekmece Belediye Başkanvekili Hakan Çebi, hakkında açılan soruşturma kapsamında görevden uzaklaştırılan ve cezaevinde tutuklu bulunan Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün’ün eşi Hatice Akgün ve çok sayıda vatandaş katıldı. İlk olarak Çınaraltı Sosyal Tesisi açılışı kurdele kesimi ile yapıldı. Ardından Adalet ve Özgürlük Anıtı açılışı gerçekleştirildi. Açılışta Hasan Akgün tarafından cezaevinden gönderilen mektup okundu. Açılış töreninde konuşan Büyükçekmece Belediye Başkan Vekili Hakan Çebi, "Büyükçekmece Belediye Meclisimizde aldığımız kararla 2026 yılını ‘Adalet ve Özgürlük Yılı’ ilan ettik. Bugün burada açılışınızı yaptığımız bu eser işte bu ortak değerlerin ortak vicdanın somut ifadesindir. Bu heykelin kanatları kapalıdır. Çünkü özgürlük her zaman uçmak değildir. Bazen dimdik ayakta durmak sabırla beklemek inandığın yoldan sapmamaktır. Bu heykel susmayanları vazgeçmeyenleri zor zamanlarda adalet talebini diri tutan halkın duruşunu temsil ediyor. Bu heykel özgürlükten ve halkın iradesinden yana olan herkesin simgesidir. Bugün burada bir de sandığımız var. Bu sandığa mektuplarınızı atarak kendi sesinizi kendi yüreğinizi umutlarınızı doğrudan bu meydanda görünür kılabilirsiniz. Bu sandık halkın iradesinin adalet ve özgürlük talebinin yaşayan bir simgesidir" dedi.
Düzce Düzce Belediyesi’nden musiki ziyafeti Düzce Belediyesi, Türk sanat müziğinin yaşayan efsanesi Amir Ateş’i sanatseverler ile buluşturdu. Konserde, Ayşe Taş şefliğindeki Türk Sanat Müziği Korosu ile birlikte sahneye çıkan Amir Ateş, sevilen bestelerini seslendirerek, sanatseverlere unutulmaz bir gece yaşattı. Türk musikisinin yaşayan en önemli bestekarlarından Amir Ateş’in birbirinden kıymetli eserleri, Ayşe Taş Sanat Akademisi Türk Sanat Müziği Korosu’nun icrasıyla Düzce’de sanatseverlerle buluştu. Prof. Dr. Erol Güngör Kültür Merkezi’nde düzenlenen konser, izleyenlere unutulmaz bir musiki gecesi yaşattı. Konsere; Vali Selçuk Aslan, Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü, Düzce Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nedim Sözbir, Ayşe Taş Sanat Akademisi Korosu Başkanı Birgül Devrim, onur konuğu Amir Ateş ve eşi ile çok sayıda davetli katıldı. Ayşe Taş şefliğinde sahne alan koro, Türk sanat müziğinin yaşayan çınarı, son mevlidhan ve bestekar Amir Ateş’in hafızalara kazınan eserlerini seslendirdi. Sahneye davet edilen Amir Ateş koroya eşlik ederken, sanatseverler usta bestekârı canlı dinlemenin mutluluğunu yaşadı. Konserin ardından Düzce Valisi Selçuk Aslan ve Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü tarafından Ayşe Taş ve Amir Ateş’e çiçek takdim edildi. Programda konuşan Düzce Valisi Selçuk Aslan, Amir Ateş’i Düzce’de ağırlamaktan büyük gurur duyduklarını belirterek, "Amir Ateş hocamızı bugün Düzce’mizde misafir etme noktasında gösterdiği özveri ve ev sahipliği noktasında Sayın Başkanımız Dr. Faruk Özlü’ye teşekkür etmek istiyorum. Gelişen büyüyen bir Düzce’miz var, iddialıyız. Türkiye’de birçok sosyo ekonomik parametrede önde giden bir vilayetiz. Kültür sanat noktasında da Düzce Belediyemizin, sayın bakanımızın liderliğinde kültüre, sanata, estetiğe vermiş olduğu değer her türlü takdirin üzerinde ve alkışı hak eden bir değerdir. Ben tekrar Amir Ateş hocamıza vilayetimize hoş geldiniz diyor, emek veren Ayşe Taş hanımefendiye, Birgül Devrim Hanımefendiye ve koroda ve sazende heyette yer alan arkadaşlarımıza teşekkürlerimi sunuyorum" dedi. Düzce Belediye Başkanı Dr. Faruk Özlü ise Amir Ateş’i Türk sanat müziğinin günümüzde yaşayan en büyük ustalarından biri olarak nitelendirerek, "Hocamız yaşayan son hafız bestekar, çok kıymetli, çok değerli. Hocam Düzce’mize şeref verdiniz, sağ olun" ifadelerini kullandı. Ayşe Taş, Amir Ateş’in eserlerini seslendirmenin kendileri için büyük bir onur olduğunu vurgulayarak, sanata ve sanatçıya verilen destekten dolayı teşekkür etti. Geceye duygusal sözlerle katkı sunan Amir Ateş ise, Düzce’de bulunmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, "Musikimizi seven, destekleyen insanlar oldukça Türk Sanat Müziği yeniden güçlenecek ve ülkemizin dört bir yanına yayılacaktır" dedi. Sanatseverlerin yoğun ilgisiyle gerçekleşen konser, izleyicilerden aldığı uzun süreli alkışlarla taçlandı. (ALI-