POLİTİKA - 31 Aralık 2022 Cumartesi 11:01

Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni yıl mesajı: “2023, milletimize 12 yıl önce verdiğimiz bir sözün miladıdır”

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan yeni yıl mesajı: “2023, milletimize 12 yıl önce verdiğimiz bir sözün miladıdır”

Yeni yıl dolayısıyla video mesaj yayınlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2022’yi de tıpkı son 20 yılımız gibi sıkıntılarımızdan daha büyük kazançlarımızla kapattık.

Yeni yıl dolayısıyla video mesaj yayınlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2022’yi de tıpkı son 20 yılımız gibi sıkıntılarımızdan daha büyük kazançlarımızla kapattık. 2023, milletimize 12 yıl önce verdiğimiz bir sözün miladıdır” dedi.


Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yeni yıl dolayısıyla video mesaj yayınladı. Erdoğan mesajında, “Bugün sadece bir yılı bitirip yeni bir yılı karşılamakla kalmıyor aynı zamanda Cumhuriyetimizin ilk 100 yılını geride bırakıp yeni yüzyılına adım atacağımız bir döneme giriyoruz. Milli mücadelenin 100. yıl anmalarına 2019’da Samsun’la başladık. Esasen Cumhuriyetin ilanına kadar geçen 4 yıllık dönemdeki her 100. yıl anmasını hep beraber coşkulu bir şekilde yaşamayı ümit ediyordum. Bunun için çok ciddi hazırlıklar da yapmıştık ancak covıt-19 salgını çerçevesinde uygulanan tedbirler bizi bu dönemi daha sade anma törenleri ile geçirmeye mecbur bıraktı. Öyle ki Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin açılışının 100. yılında dahi tebrik mesajları ile yetinmek durumunda kaldık. Hamdolsun bu sıkıntılı günleri geride bıraktık. Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yılının sevincini inşallah 29 Ekim 2023’te hayal ettiğimiz şekilde coşkuyla yaşayabileceğiz” ifadelerini kullandı.



“2023 hedeflerimizin kılavuzluğunda yolumuza hep devam ettik”


“Ayrıca 2023, milletimize 12 yıl önce verdiğimiz bir sözün de miladıdır” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ülkemizin en iddialı demokrasi ve kalkınma vizyonlarından biri olan 2023 hedeflerimizi milletimizin takdirine sunup onayını aldığımız 2011 seçimlerinden beri bu sözümüzü yerine getirmek için gece gündüz çalıştık. Türkiye’nin 2023 hedeflerini ilan etmesinden hemen sonra başlayan ve bugüne kadar kesintisiz süren hadiseler bir yönüyle de bu adımla ne kadar çok güç odağını ürküttüğümüzün ifadesidir. 2013’te yaşanan gezi olaylarından 17-25 Aralık emniyet yargı darbe girişimine, PKK’nın çukur eylemlerinden DEAŞ’IN sınırlarımıza tacizine, 15 Temmuz 2016’daki darbe teşebbüsünden 2018’de ekonomimizi hedef alan uluslararası sabotaja kadar dört bir yandan sayısız saldırıya maruz kaldığımız bu kritik dönemde verdiğimiz çok yönlü mücadele yanında 2023 hedeflerimizden de asla geri adım atmadık. Tam tersine milli birlik ve beraberliğimizi güçlendirerek, terörle mücadele stratejimizi tehditleri kaynağında yok etme yönünde genişleterek, teröristleri açtıkları çukurlara gömerek, darbecilerin başını ezerek, ekonomik tetikçileri kendi programlarımızda hüsrana uğratarak, küresel krizleri fırsata dönüştürmek için ülkemizin kaynaklarını tam kapasite harekete geçirerek velhasıl beraberce var gücümüzle mücadele ederek, 2023 hedeflerimizin kılavuzluğunda yolumuza hep devam ettik” şeklinde konuştu.



“Milletimizi hayat pahalılığı karşısında yalnız bırakmadık”


Erdoğan, “Hiç şüphesiz 2021’in son aylarında başlayıp 2022 boyunca süren ekonomik sıkıntılar hepimizin canını sıkmıştır. Küresel salgını ve arkasından başlayan Rusya- Ukrayna Savaşı’nın yol açtığı ekonomik sarsıntıyı kaldırmakta zorlanan dünyadaki olumsuz gelişmeler ister istemez bizi de etkilemiştir. Ancak bu süreçte Türkiye’yi gelişmiş ülkeler başta olmak üzere dünyadan ayıran en önemli özellik istihdamdan ve üretimden taviz vermeyen ekonomi modeli olmuştur. Evet bu ülkede bir hayat pahalılığı yaşanmıştır ama vicdan sahibi herkes kabul edecektir ki aynı zamanda bu ülke tarihinin en yüksek istihdam oranına, en yüksek üretim gücüne, en yüksek ihracat rakamına da aynı dönemde ulaşmıştır. Bir başka ifadeyle biz milletimizi hayat pahalılığı karşısında yalnız bırakmadık, kendi kaderine terk etmedik. Bunun yerine istihdamı artırarak herkesin gelir sahibi olmasını sağladık. Çalışanların refah kayıplarını yüksek oranlı artışlarla telafi etmeye çalıştık. Çarkların durmaması için sanayi ve ticaret erbabını sürekli destekledik. Şayet bugün Türkiye yaşadığı onca saldırıya, dünyayı kasıp kavuran önce krize rağmen hala dimdik ayaktaysa bunu verdiğimiz kararlı mücadeleye, uyguladığımız özgün siyaset ve ekonomi politikasını borçludur” ifadelerini kullandı.



“2022’yi de tıpkı son 20 yılımız gibi sıkıntılarımızdan daha büyük kazançlarımızla kapattık”


Cumhurbaşkanı Erdoğan mesajında, “Uluslararası krizlerde sağduyulu, soğukkanlı, barış ve itidal yanlısı tutumuyla müzmin hasımları dahil herkesin saygısını kazanan Türkiye gerçeğini kimse inkar edemez. Dünya enerji krizi ile boğuşurken bizim kendi keşiflerimizle uluslararası tedarik ve ticaret hatlarının merkezi haline gelen konumumuzla biz kendimizi farklı bir yere taşıdık. Terör örgütlerinin şehirlerimizi hedef alan eylemlerinin ülkemize yönelik şantaj aracı hale getirildiği günlerden sınırımızın onlarca bazen yüzlerce kilometre ötesinde operasyonlar yürütebildiğimiz bir seviyeye geldik. Ülkemizin neresine gidersek gidelim yüzlerce fabrikanın inşaatının yükseldiğini, açılışının yapıldığını, yurt içine ve dışına harıl harıl mal sevk edildiğini görüyoruz. Turizm de kayıplarımızı telafi etmekle kalmayıp tarihimizin en yüksek gelir seviyesine ulaştığımız bir sezonu bitiriyoruz. Hangi alana bakarsanız bakın benzer fotoğraflar göreceksiniz. Altını çizerek tekrar ifade etmek isterim ki; 2022’yi de tıpkı son 20 yılımız gibi sıkıntılarımızdan daha büyük kazançlarımızla kapattık” dedi.



“Hedefimiz, siyasi ve ekonomik ligin ilk sıralarında yer almaktır”


2023 yılında ‘Türkiye Yüzyılı’ vizyonuyla Cumhuriyetin yeni asrına yakışır çok daha büyük bir atılım başlatılacağını kaydeden Erdoğan mesajında, “Artık hedefimiz küresel siyasi ve ekonomik ligin en üst dilimine girmek değildir. Hedefimiz, en üst dilimin de ilk sıralarında yer alacak siyasi ve ekonomik güce kavuşmaktır. Geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma altyapısını bu büyük hamlenin temeli, başlangıcı, besmelesi olarak görüyoruz. Yani yeni başlıyoruz. Amacımız, bu başlangıcı en iyi ve etkin şekilde yaparak gençlerimize Türkiye yüzyılını hedeflerimize, hayallerimize, medeniyet ve tarih mirasımıza uygun şekilde başarıya ulaştırabilecekleri bir ülke bırakmaktır. Bu duygularla geride bıraktığımız 2022’yi uğurluyor. 2023’te milletimizin her bir ferdine ve tüm insanlığa barış, huzur, refah, esenlik dolu bir yıl diliyorum” ifadelerine yer verdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Hozat Kadın Kooperatifi doğal üretimle hem toprağı hem kadını güçlendiriyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde faaliyet gösteren Hozat Kadın Kooperatifi, bölgenin doğal ürünlerini işleyerek üretime kazandırıyor; kadınların ekonomik bağımsızlığına ve yerel kalkınmaya önemli katkı sunuyor. Tunceli’nin Hozat ilçesinde kadın emeğiyle şekillenen örnek bir üretim hikayesi dikkat çekiyor. Yıllardır doğayla iç içe sürdürülen geleneksel üretim anlayışı, Hozat Kadın Kooperatifi çatısı altında daha güçlü ve sürdürülebilir bir yapıya kavuştu. Bölgenin dağlarında ve bahçelerinde yetişen meyveler, kadınların ortak emeğiyle marmelat, reçel, kurutmalık ve sirke gibi doğal ürünlere dönüştürülüyor. Kooperatif, yalnızca doğal üretime katkı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kırsalda kadınların sınırlı olan çalışma ve ekonomik alanlarını genişleterek toplumsal hayatta daha görünür olmalarını sağlıyor. Önceden arkadaşlarıyla kendi aralarında üretim yaptıklarını daha sonra kooperatifleşmeye karar verdiklerini belirten Hozat Kadın Kooperatifi Başkanı Nermin Akbalık, "Kooperatifi kurmadan önce bizim burada zaten üretimimiz vardı, 6 yıl öncesine dayanıyor. Kadınlarla beraber başladık. Daha sonra ‘kooperatifleşelim’ dedik. Burada kapanmak üzere olan bir kadın kooperatifi vardı. Yeni bir kooperatif kuracağımızı onu devralmak istedik. 5-6 arkadaşla beraber ona üye olduk. Ardından devraldık, 2-3 yıldır devam ediyoruz. Burada, bölgede yetişen meyveleri değerlendirmek için işe başladık. Dağda ya da bahçede yetişen meyvelerimizi toplayıp getiriyoruz, ayıklayıp temizliyoruz. Marmelat, reçel, kuru, sirke yapıyoruz. Bu şekilde değerlendiriyoruz. Bostan ekimi olduğunda turşularımızı yapıyoruz. Daha çok doğal şeyler yapmaya çalışıyoruz. Zaten meyvelerimiz de hep doğal, çoğunlukla yabani meyveleri kullanıyoruz. Kadınların bölgede ekonomik bağımsızlık ve çalışma imkanları bakımında kısıtlı alanımız var. O yüzden bizler de burada kendi çabamızla, yapabildiğimiz kadar üretime katkı sağlıyoruz. Tarım, hayvancılık, bağ bahçe olsun genellikle böyle şeylerle uğraşırdık ama bunu biraz daha ilerletelim dedik. Tunceli’de diğer illerimize göre kadına biraz daha fazla önem veriliyor, kadın erkek eşitliği daha çok ön plana çıkıyor. O yüzden biz bu konularda biraz daha aktifiz ve üretimin içerisinde bulunuyoruz" dedi.