POLİTİKA - 11 Ekim 2020 Pazar 11:49

Başkan Yazıcı’dan CHP’ye betonlaşma tepkisi

A
A
A
Başkan Yazıcı’dan CHP’ye betonlaşma tepkisi

2021 Mali Yılı Gelir ve Gider Bütçe görüşmelerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu’nca gündeme gelen konular üzerine söz alan Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, “Adalet ve Kalkınma Partisi ile Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldikten sonra 2006 yılı itibarıyla Yerel Yönetimler Kanunu getirdi.

2021 Mali Yılı Gelir ve Gider Bütçe görüşmelerinde Cumhuriyet Halk Partisi Grubu’nca gündeme gelen konular üzerine söz alan Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, “Adalet ve Kalkınma Partisi ile Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldikten sonra 2006 yılı itibarıyla Yerel Yönetimler Kanunu getirdi. Yapanı da, yaptıranı da sorumlu kılarak gecekondulaşmayı önlemiştir. Kaçak yapıyı önlemiştir. Cumhuriyet tarihinde de bunun önlemini alan, kanun getiren tek devlet adamıdır” dedi.


Tuzla Belediye Meclisi’nde konuşan Tuzla Belediye Başkanı Şadi Yazıcı, Cumhuriyet Halk Partisi Grubu’nun öne sürdüğü “Tuzla’yı betonlaştırıyorsunuz” eleştirilerine sert cevap verdi. Cumhuriyet Halk Partisi’ni Tuzlalılara şikâyet eden Başkan Yazıcı, “Aydınlı Mahallesi’nde planların yüksekliğinden ve betonlaşmadan bahsediyorsunuz. Aydınlı planlar eskiden beri 1/75’di. TOKİ orada 1/25’lik planlama yaptı. Bu ne yaman çelişkidir. Tuzla halkı duysun. Diyorsunuz ki, ’Tuzlayı betonlaştırıyorsunuz.’ Mevcut TOKİ planları 1/25. Aydınlı 1/75 daha yoğun bir yer. TOKİ, mevcut binalarını 1/20 yaptı. Ve daha lüks yapmaya çalıştı. Ama siz de dâhil, vatandaş da biz de dedik ki bunu 1/75 yapın. Israrla hala betonlaşıyor diyorsunuz. Bu ne yaman çelişkidir” dedi.



“Eski Türk filmlerini izleyin de görün rezalet yapılaşmaları”


Başkan Yazıcı sözlerinin devamında, “Betonlaşma ile ilgili bir şey söylediniz. Ben de İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde cevabını verdim. Sayın Cumhurbaşkanımızın bir devlet adamı olarak, bir devlet büyüğü olarak kullandığı muhteşem bir devlet adamlığı ifadesini aldınız siyaseten kullanıyorsunuz. 2004 yılında ben, ilçe başkanıydım. Beni ilgilendirmez demeyip sordum. Bir devlet adamı ben 20 yıldır buradayım, ben 30 yıl öncesi, 40 yıl öncesi yapılaşmaya, 50 yıl önceki yanlışlara sesiz kalırım, beni ilgilendirmez’ demez. Gerçek bir devlet adamı. ‘Biz bu şehre ihanet ettik’ derken siz arkadaşlar eski Türk Film’lerini izleyin de görün rezalet yapılaşmaları. Eski Türk filmlerine bakın. Ben Kartal’da büyüdüm. Kartal’ın hepsi kaçak. 5 katlı binanın 3 tanesi kaçak. CHP zamanında arkadaşlar hatırlatırım. Daha 70’lere gidelim mi? 80’lere gidelim mi? Sayın Cumhurbaşkanımız bir ifade kullandı. ‘Biz bu şehre ihanet ettik’ derken, bir devlet adamlığı düşüncesi ile genel manada ‘biz’ diyerek, bir ülke olarak biz diyerek bu şehre, böyle bir şey söyledi. Ama siz ‘kendi dönemi için konuştu’ gibi aldınız, bunu itiraf etti dediniz. Samimiyetle söylenen bu ifadeyi siyaseten kullanmak ne kadar yanlış bir şey” dedi.



“Betonlaşma ve kaçak yapılaşmayı Cumhurbaşkanımız önlenmiştir”


2006 yılında hayata geçirilen Yerel Yönetimler Kanunu neticesinde kaçak yapılaşma ve gecekondulaşmanın önüne geçildiğini belirten Başkan Yazıcı, “Ben sayayım mı CHP’nin ne kadar ihanet ettiğini? Gecekondulaşmanın hangi dönemde olduğunu? 2006 yılında bir yasa geldi. Eski belediye başkanları kaçaklara müsaade ediyordu. Nasıl müsaade ediyordu, diyordu ki ‘Sen yap ben sana bir ceza yazarım’ deyip geçiyorlardı. Adalet ve Kalkınma Partisi ile Recep Tayyip Erdoğan iktidara geldikten sonra 2006 yılı itibariyle yerel yönetimler kanunu getirdi. Yapanı da yaptıranı da sorumlu kılarak gecekondulaşmayı önlemiştir. Kaçak yapıyı önlemiştir. Cumhuriyet tarihinde de bunun önlemini alan, kanun getiren tek devlet adamıdır. Ve bu zihniyet ile devam etmiştir. Bunu bilin lütfen” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri MHP’li Özdemir: "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisinde" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde Türkiye Büyük Milleti’nde (TBMM) aldığı sözde, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir" dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, TBMM’de yapılan Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde söz aldı. Özdemir görüşmelerde yaptığı konuşmada, "İnsanlık sanayi devriminin ardından girdiği ve yüksek hızla devam eden ilerleme sürecine 1940’lı yıllardan sonra uzaya ve başka gezegenlere erişim, böylelikle de rekabetin yeni koşullarına uzanan süreçle başlamıştır. Bu çabalar bilgisayar teknolojisinin ve uzaktan haberleşme imkânlarının getirdiği diğer koşullarla istihbarat çalışmalarını ve faaliyetlerini de derinden etkilemiştir. Belirsizliğin, düzensizliğin ve meydan okumaların fazlalaştığı mevcut zaman diliminde ise yeni bir kırılmayla daha karşı karşıyayız. Haber kaynakları ve bunların güvenilirlik derecesi her ne kadar fazla, hatta çoğu da açık alanlardan temin edilse bile analiz ve işleme yeteneği açısından teknolojinin getirdiği yüksek kazanımlar, devletlerarası verilen mücadelede fark oluşturmaktadır. Bu sebeple Milli İstihbarat Teşkilatının başta kuantum teknolojisi olmak üzere ileri nesil yapay zekâ ekosistemine sahip olması elzem hale gelmiştir. Karar alma süreçlerinde son derece değerli katkıları olan milli şuura sahip inanmış kadroların sergilediği üstün gayretler kadar, teknoloji ile doğru yöntemlerle harmanlanmış bir çalışma sistematiğinin, muadil istihbarat kuruluşlarıyla kıyaslandığında kendi kurumlarımızı farklı ve üstün kılmasını sağlamak gerekir. Allah, vatan, namus; yani Kur’an, bayrak ve silah üzerine edilen şerefli yeminlerin tutulması için sergilenen üstün gayretlerle verilen emeklerin hedefe tam manasıyla ulaşması için teknolojiden azami ölçüde istifade edilmelidir. Bu durum espiyonaj faaliyetleri kadar kontraespiyonaj alanında da Türk mührünün vurulması mecburiyetini doğurur. Son dönemlerde ülkemize karşı yürütülen bazı casusluk faaliyetlerinde şimdiye kadar alışılagelmedik metotların kullanıldığının anlaşılması da bizi buna mecbur kılmaktadır. Malum ve meşum yapılanmaların mensubu bulunduğu ülkelerin durumuyla, bilhassa savunma sanayimizle alakalı yürüttükleri anlaşılan uğraşları dikkate alındığında, resmi yahut özel tüm savunma sanayi kuruluşlarımızın hem fiziki hem de veri güvenliklerinin tesis edilebilmesi için ayrı bir politika geliştirilmesinin de gelinen aşamada elzem olduğu anlaşılmaktadır" dedi. "Bölgesinde lider Türkiye" Türkiye’nin, Cumhur İttifakı’nın dirayetli duruşu ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirdiği istikrarlı yapıyla bölgesinde lider, küresel seviyede de giderek, daha da fazla söz sahibi olmayı başardığını dile getiren Özdemir, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir. Terörsüz Türkiye’nin hayata geçmesiyle beraber ülkemizin küresel bir güç olması istikametinde kararlılıkla ilerleyişinde İletişim Başkanlığımızın da sorumluluğu oldukça fazladır. Zira aynı anda beş lobi, küresel seviyede ülkemize karşı hem kamuoylarını hem de diğer ülkelerin karar alma mekanizmalarını etkileyebilmek için aktif bir faaliyet yürütmektedir. Rum, Ermeni, Siyonist ve Hindu lobilerine ilave olarak İslamofobik yapılanmalar doğrudan Türkiye’yi kötüleyecek, uluslararası itibarımıza saldıran, aziz milletimiz arasında kin ve nefret tohumları ekmek üzere FETÖ ile de işbirliği yapmak suretiyle uğraş vermektedir. Bu şartlarda gerek bölgesel ve uluslararası politikalarımız, gerekse küresel barış ve istikrarın tesisi için sürdürdüğümüz gayretlerimizin sağlıklı mekanizmalarla doğru biçimde anlatılması önemlidir. Sosyal medyanın psikolojik harekâtlar ve beşinci kol faaliyetleri için de ana mecralar haline geldiği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Dünya ile beraber ülkemiz de belirsizliklerle dolu ve öngörülemez bir iklimde artık her an tetikte ve teyakkuzda olunmalıdır. İletişim Başkanlığımız da bu anlamda yedi gün, yirmi dört saat uyanık ve şuurlu olmak durumundadır. Bu çabalarda kamu yayıncısı olarak önemli bir sorumluluğu yerine getiren TRT’nin de faaliyetlerini başarılı bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Türk milletinin gür sesini ve Türkiye’nin tezlerini küresel seviyeye ulaştırmada etkili bir yayıncılık anlayışı sürdüren TRT’nin milli değerlerimizden olduğu unutulmamalı, kurumsal niteliğinin yıpratılmaması için herkes gereken hassasiyeti göstermelidir" ifadelerini kullandı.