ASAYİŞ - 19 Nisan 2025 Cumartesi 12:51

İnternetten tanıştığı adam için Bodrum’dan Mardin’e taşındı, beşik kertmesi şokunun ardından kızıyla oradan kaçtı

A
A
A
İnternetten tanıştığı adam için Bodrum’dan Mardin’e taşındı, beşik kertmesi şokunun ardından kızıyla oradan kaçtı

Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşarken internetten tanıştığı A.K. için hayatını bırakıp Mardin’e taşındığını iddia eden Fatma Kovan, bir süre sonra beşik kertmesi yapılmak istenen 1 yaşındaki kızını da alarak oradan kaçtı. Ardından Kovan, yaklaşık 55 milyon liralık malından oldu. Hukuk mücadelesi başlatan Kovan adalete güvendiğini söyleyerek savaşına devam edeceğini ifade etti.


İddiaya göre, Muğla’nın Bodrum ilçesinde yaşayan Fatma Kovan (34), 2019 yılında internette A.K. ile (45) tanıştı. Bir süre görüşen çift dini nikah kıymaya karar verdi. Ardından Kovan, A.K.’nin yaşadığı Mardin’in Derik Kayacık köyüne taşındı. Bu süreçte Kovan iddiaya göre, sevgilisinin kadınlar çalışmaz düşüncesi üzerine restoranını kapattı. Bu süre zarfında dairesini kredi çekemediğini söyleyen A.K.’ye veren Kovan bu malından da oldu. Mardin’de yaşadığı süre içinde çiftin, bir kızı dünyaya geldi. Kovan, iddiaya göre bir gün kızının beşik kertmesi yapılmak istendiğini öğrenince çılgına döndü. Bunu A.K. söyleyen genç kadın aldığı cevap karşısında hayatını şokunu yaşadı. A.K., Kovan’a "ağzını kapatması" konusunda baskı yaptı. Bunun üzerine Fatma Kovan, kızını alarak oradan kaçtı. İddiaya göre A.K., bir süre önce Kovan’a ait olan vekaletini aldığı villayı da dayısının üzerine geçirdi. Ardından mallarını geri alamayan Kovan, A.K. hakkında uzaklaştırma kararı aldırdı ve yaklaşık 55 milyon liralık malını geri almak için de hukuk mücadelesi başlattı.


A.K. ile 2019 yılının sonunda internetten tanıştıklarını ve 2023 yılının sonunda ayrıldıklarını söyleyen Kovan, "Ayrıldıktan sonra mal varlığımı elimden aldı. Ayrılma sebebimiz benim 1 yaşında kızımı beşik kertiği yapmak istemelerine tepkisiz kalması ve bunu kabul etmesi. Ve benim bu konuda duyarsız kalmamı istemesi. Kendisi Mardin Derikkayacık köyünde yaşıyor. Kendi gelinleri yengeleri oluyor. Kızımı beşik kertiği yaptığını söyledi bana. Ben de bu durumu ona anlattığımda ağzımı kapatmamı söyledi. Beni susturmaya çalıştı. Ben kızımı oradan alıp kaçtım" dedi.



"Bana arsamı sattırdı"


A.K.’yi tanımadan önce de Bodrum Mumcular’da restoranı ve daireleri olduğunu iddia eden Kovan, "Bizim şu anda hukuksal sürecimiz de devam etmekte. Manevi tazminat davasını da kazandım. Benim hayatımda hiç yok zaten benim restoranım, dairem ve daha önce edindiğim gayrimenkullerim vardı. Milas’ta bir arsam vardı. Dedemden kalan vardı. Denizli’den gelen mal varlığım vardı. Bu insan benim hayatıma girdikten sonra benden dolandırdığı mallar benim dairem, Miras Beyciler’de imarlı arsam ve villam. Ben dairemi 2017 yılında peşin parayla satın aldım. Bu insan benim hayatıma girdikten sonra bana restoranımı önce kapattırdı. Bizim kültürümüzde kadınlar çalışmaz evde oturur dediği için restoranımı kapattık. Ardından bana ÇKS’den kredi çekeceğini, Bodrum’da malı olmadığı için kendisine kredi vermediğini söyledi. Ben de ona emanet dairemi verdi. Sonrasında bana dairemi geri vermedi. Bir süre sonra bana Mardin’e gidiyoruz geliyoruz onca yolu çekiyoruz diyerek bana arsamı sattırdı. Arsamı sattığım gün hesabına 4 milyon lira para girdi. Ben arsamın parasını onun hesabına yatırdım. Araba alması için. Bu şahıs da lüks bir araç aldı" diye konuştu.



"Orada 3.5 yıl kaldım, 4 haneli bir köyde yaşadım"


Sevgilisinin anne ve babasına bakmak için Mardin’e gittiğini öne süren Kovan, "Kendi Bodrum’daki rahatımı bıraktım. Oradaki gibi giyindim. Oradaki kültüre ayak uydurdum. Ben yapmam gereken her şeyi yaptım. Vicdan olarak yaptım. Onlara baktım. Çünkü çok onlar çok yaşlılardı. Orada 3.5 yıl kaldım. 4 haneli bir köyde yaşadım. Ve bu şahsın bütün aile de benim evime gelip gidiyordu" ifadelerini kullandı.



"Çok zor bir dönem yaşadık"


Kardeşini kaybettiği süre zarfında çok zor günler yaşadığını söyleyen Duran, "Üçüncü şahıslar bunu aradığında neden böyle bir şey yaptığı sorduğunda kucağında çocukla bana geri dönecek. Ben o yüzden onun mallarını aldım. Yani tamamen hırsından aldı. Ayrıca villamı da ayrıldıktan sonra vekaletle geçirdi. Bu vekaleti de ben ona 2021 yılında karaciğer rahatsızlığından kaybettiğim kardeşimin nakiliyle ilgili olan gerekli olan bir para vardı. Onun için bu vekaleti ona vermiştim. O zaman da pandemi dönemiydi. Ben sonra bu vekaleti unuttum. Çok zor bir dönem yaşadık. Gencecik kardeşimi kaybettik. Bu beyefendi hiç unutmayıp ondan ayrıldıktan sonra da aynı ay içerisinde 2-3 gün aralıklarla verdiğim vekaletle villamı dayısının ismine geçirmiştir. Uzaklaştırma kararı aldırmama rağmen. Mahkeme mallara tedbir koydu" dedi.



"Ben kızımı alıp oradan alıp kaçtığım için bunu yaptı"


A.K.’nin çevresini aramaya devam ettiğini iddia eden Kovan, "Benim üzerime baskı kurmaya benim çevremi aramaya devam ediyor. Şu anda uzaklaştırma kararı var. Ben ona ne zaman iyi niyetimi söylesem kızımla ilgili aynı tavrı sergiledi" dedi.


Toplamda yaklaşık 55 milyon liralık mal varlığını kaybettiğini öne süren Kovan, "Bu ülkede adalet var. Adalete güveniyorum. Ben kızımı alıp oradan alıp kaçtığım için bunu yaptı. Benim mücadelem devam edecek. Benim bu mallarımın belgeleri var, kimse bu devleti yanıltamaz" diye konuştu.



İnternetten tanıştığı adam için Bodrum’dan Mardin’e taşındı, beşik kertmesi şokunun ardından kızıyla oradan kaçtı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bingöl Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: "Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da DEAŞ terör örgütüne düzenlenen operasyonda şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, "Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, AK Parti Bingöl Genişletilmiş İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Burada partililere seslenen Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Terörsüz Türkiye’ye değindi. Türkiye Yüzyılı’nın huzurun ve kardeşliğin yüzyılı olacağını vurgulayan Yılmaz, "Terörsüz Türkiye’nin ana çerçevesi Türkiye yüzyılı vizyonudur. Cumhurbaşkanımız yaptığı konuşmalarda ilk cephemizi kuvvetlendirmemiz lazım dedi. Bunun üzerine düşünmemiz gerek. Bölgemizde farklı planlar ve tasarımlar yapan emperyalist ve uluslararası güç odaları, bu bölgeyi parçalamaya çalışan odanlar var. Bunlara karşı en büyük dayanağımız milletimizin birlik ve beraberliğidir. Bizim millet anlayışımız ırka dayalı bir anlayış değildir. Allah korusun biz ırkçı değiliz. Bizim millet anlayışımız kapsayıcı, kucaklayıcı bir millet anlayışıdır. Bu anlayış içinde milli birliğimizi, beraberliğimizi pekiştireceğiz ki başkalarının tuzaklarına düşmeyelim. Emperyalist oyunlara, bizi bölmeye, parçalamaya çalışanlara prim vermeyelim. Bunu da başaracağız" diye konuştu. "Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti" Bahçeli’nin tarihi bir çıkışı olduğunu aktaran Yılmaz "Ezberleri bozan, gerçekten siyasetçi olarak düşündüğünüzde çok cesur adımlar attı. Kolay değil. Birçok siyasetçi yarını veya 3 gün sonrasını düşünür. Bahçeli, önce ülkem ve milletim diyen bir anlayış ile hareket etti. Böyle hareket edenlere bu millet her zaman destek olmuştur. Milletin menfaati için gerekirse siyasi bedel öderim diyenlere millet her zaman destek olmuştur ve bundan sonrada olacaktır. Allah razı olsun, Bahçeli’nin yaptığı açılımlar, ezber bozan çıkışlar. Tüm bunlarla birlikte yeni bir süreç içerisindeyiz. İnşallah bunu başaracağız. Silahların gölgesinin olmadığı, siyasetinin alanının genişlediği, demokratik siyaset içerisinde ülkemizin ilerlemeye devam ettiği bir ortamı hep birlikte oluşturacağız. Bu kolay değil. Gel-gitler olabilir mi olabilir. Bu tür süreçleri sabote etmek isteyenler, dezenformasyonlar yayarak milletin kafasını karıştırmak isteyenler olabilir mi elbette olabilir" dedi. "Hesabı olanlar bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor" Yalova’da şehit düşen 3 polise Allah’tan rahmet dileyen Yılmaz, "Mekanları cennet olsun. Tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Gazilerimize şükranlarımızı sunuyoruz. Bu örgütlerin, bütün bu yaşadığımız süreçlerle bağlantılı olmadığını düşünebilir miyiz? Kendilerinden ortaya çıkmış yapılar olduğunu düşünebilir miyiz? Ülkemiz ve bölgemiz üzerinde hesabı olanlar, bu terör yapılanmalarını birer araç olarak kullanıyor. Bir enstrüman olarak kullanıyor. Maalesef böyle bedeller ödemek zorunda kalıyoruz. İnşallah Terörsüz Türkiye, çok daha güçlü bir Türkiye demektir. Çok daha güçlü bir şekilde geleceğe yürüyen bir Türkiye demektir. İnşallah onu da hep birlikte inşa edeceğiz" ifadelerini kullandı.
Ankara TÜRKYED Genel Başkanı Çelik; "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Tarımsal Üretim ve Küçükbaş Yetiştiricileri Genel Merkezi (TÜRKYED) Genel Başkanı Nihat Çelik, 2025 yılının tarım ve hayvancılıkta oldukça zor geçtiğini belirterek, "2026 yılından en büyük beklentilerimiz kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" dedi. Tarımda 2025 yılının zor geçmesine karşın olumlu manada önemli gelişmelerin de yaşandığına dikkati çeken Çelik, 2025’te yeni projeler ile tarımsal desteklerden su planlamasına kadar birçok başlıkta önemli gelişmeler yaşandığını söyledi. Çelik, zirai don ve kuraklığın tarımsal üretime önemli ölçüde zarar verdiğine işaret ederek "Nisan ayı döneminde 65 ilde yaşanan don olayı, 16 üründe ciddi hasarlar oluşturdu. Diğer taraftan yağışlardaki azalma ve artan sıcaklıklar nedeniyle bu defa kuraklık nedeniyle tarım havzalarında toprak nemi kritik seviyelere geriledi. Barajlar tükenme noktasına geldi. Birçok üründe rekolteler yarıdan fazla düştü. Bu manada suyun önemi bir kez daha anlaşıldı. Dolayısıyla Tarım Bakanlığımızın gerekli tedbirleri almak adına 10 Yıllık Ulusal Su Planını ortaya koyması geleceğimiz açısından en önemli gelişmelerden birisi olmuştur" ifadelerini kullandı. Öte yandan tarım politikalarına ışık tutacak olan genel tarım sayımı çalışmalarının 2025 yılında başlamasının önemli bir gelişme olduğunu belirten Çelik, Tarım ve Orman Bakanlığınca Tarım Orman Şurasının dördüncüsünün gerçekleştirilmesinin de önemli bir adım olduğunu vurguladı. Çelik, Kırsalda Bereket Hayvancılığa Destek projesinin 2025 yılının da başladığını anımsatarak projeye 2026 yılında küçükbaş hayvancılığın da dahil edilecek olmasının hayvancılığa önemli bir ivme kazandıracağını kaydetti. "Hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı" 2025 yılının bitkisel ve hayvansal üretimdeki durumuna dikkati çeken Çelik, "Bitkisel üretimde düşüşler kaydedilmesi yanında hayvan varlığında özellikle küçükbaş hayvan varlığında artışlar yaşandı. Ancak tarımsal girdi fiyatlarının yüksek olması üreticilerin zor bir yıl geçirmesine neden oldu. Ayrıca 2025 yılı, sektörde en önemli sorun olarak sürekli gündemde tutulan gerek et gerekse süt ürünlerinin fiyatlarındaki artışlarda fırsatçılar, tedarikçiler ve aracıların etkin rol oynaması yetiştiricinin kar etmemesi ve tüketicinin de pahalı fiyatlardan dolayı yeterince et ve süt tüketemediği bir yıl olmuştur" ifadelerini kullandı. Çelik, Kurban Bayramı sonrasında ortaya çıkan şap hastalığının hayvancılığa ciddi manada zararlar verdiğini kaydederek bu konuda Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı ve Bakanlık personelinin hastalığı bertaraf etmek için ülke genelinde yoğun bir şekilde gayret saf ettiklerini sözlerine ekledi. "TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" Çelik, TÜRKYED’in 2026 vizyonunun kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanı olduğuna işaret ederek, "TÜRKYED olarak öncelikle 2026 yılında her alanda tarımsal üretimin artacağı gerek çiftçilerimizin ve üreticilerimizin gerekse tüketicilerimizin mutlu olacağı bir yıl olmasını temenni ediyoruz. Özellikle kırmızı et üretim ve tüketiminin artırılarak ithalat yerine ihracat yapan bir ülke konumuna geçmek en önemli beklentilerimizdendir. 2026 yılının tarımsal üretimde iklim değişikliklerinden en az etkilendiği, çiftçileri üretimde tutacak desteklerin artırılacağı bir yıl olmasını diliyoruz. Sadece üretimi değil gıda güvenliğimizi de tehlikeye sokmamak için iklim değişikliklerine uyumlu uzun vadeli politikaların hayata geçirilmesini bekliyor bu konuda önemli çalışmalar yapan Bakanlığımıza topyekûn sektör paydaşlarının destek olmasını istiyoruz. 2026 yılından en büyük beklentilerimiz, üreticilerin tarımdan uzaklaşmadığı, tarım arazilerimizin her bir karışının ekilip biçildiği, kırsalda yaş ortalamasını düşürmek için gençlerin kırsala dönüşünün sağlandığı, girdi maliyetlerinin düşürüldüğü, desteklerin daha fazla artırıldığı, üreticinin ve tüketicinin kazanacağı bir yıl olmasıdır. TÜRKYED olarak 2026 vizyonumuz kentsel dönüşüm değil, köysel dönüşüm zamanıdır" değerlendirmesinde bulundu.