GÜNDEM - 22 Mart 2024 Cuma 19:15

Kale Arge Motorları, Türk Seyir Füzelerine güç veriyor

A
A
A
Kale Arge Motorları, Türk Seyir Füzelerine güç veriyor

Kale Arge tarafından üretilen motorlar, Türk seyir füzeleri olan SOM, Atmaca ve Çakır’a güç veriyor.


2013 yılında kurulan, Kale Holding’in bir teknik grup şirketi olan Kale Arge yerli füzeleri için geliştirdiği motorlara ilişkin toplantı gerçekleştirdi. Toplantıda motorların üretim süreçlerine dair detaylı bilgiler paylaşıldı. Kale Arge tarafından geliştirilen Türkiye’nin ilk özgün Turbojet Motoru olan KTJ-3200, 330 mm çap, 50 kg ağırlığa sahip. Motor 3200 newtona kadar itki üretebiliyor. Yüksek teknolojiye sahip KTJ-3200, iki farklı varyantı ile yerli seyir füzeleri SOM ve Atmaca Füzelerine güç veriyor.


TSK ihtiyaçlarını karşılamak için seri üretime geçen KTJ-3200 Turbojet Motorun uçuş testleri başarıyla sürüyor. KTJ-3200’den alınan bilgi birikimi ve tecrübeyle, Kale Arge farklı Turbojet Motorlar da geliştiriyor. Bunlardan ilki KTJ-1750, 200 mm çap ve 22 kg ağırlığıyla 1750 newtona kadar itki üretebiliyor. Bu motorun dünya çapında, kendi sınıfındaki en yüksek itki / ağırlık oranına sahip motorlardan biri olduğu belirtiliyor. KTJ-1750 hafif seyir füzeleri ve jet motorlu insansız hava araçları için itki sistemi çözümü olarak öne çıkıyor. Halihazırda bir özgün yerli seyir füzesi olan Çakır’a güç veriyor. Mayıs 2023’te Çakır ile ilk uçuş testlerine başladı. Bir başka uçuş testi Mart 2024’te başarıyla gerçekleştirildi. KTJ-1750’ye yönelik üretim ve teslimatlar devam ediyor.



“Geliştirme ve seri üretim çalışmalarını tamamen yerli sürdürüyor”


Kale Arge’nin tasarladığı KTJ-3700 motoru ise yer testlerine devam ediyor ve Türkiye’nin yeni seyir füzelerinden Kara Atmaca’ya güç verecek şekilde uçuş testlerine hazırlanıyor. 2024 ikinci çeyrek başlarında uçuş testi yapılması planlanıyor. Kale Arge tüm bu geliştirme ve seri üretim çalışmalarını, başta kardeş şirketi Kale Havacılık’ın üretim desteğiyle, tamamen yerli olarak sürdürüyor. Yurtdışına bağlı teknoloji, modül, komponent bulunmuyor. Bu açıdan Kale motorları, entegre edildikleri hava araçlarına herhangi bir yurtdışı ülkeden izin alınmaksızın “ihraç edilebilir” bir hüviyet kazandırıyor.



“Motorların yakın zamanda farklı ülkelere ihraç edilebileceği öngörülüyor”


2024 ilk çeyreği itibariyle toplamda 200’ü mühendis yaklaşık 250 kişilik bir ekibe sahip olan Kale Arge şirketi 2022 ve 2023’te yüzde 100 büyümüş durumda. Yerleşkesini ve altyapısını, teknik olanaklarını, yetkinliklerini, teknolojisini sürekli geliştirme vizyonuyla hareket ediyor. Şirketin kendine ait bir Jet Motor Geliştirme ve Test Merkezi bulunuyor. Bu merkezde Türkiye’nin ilk ve tek İrtifa Test Sistemi başta olmak üzere birçok geliştirme ve test altyapısı bulunuyor. Bu sistemlerin etkin kullanımıyla, Kale motorlarının farklı irtifa ve hız şartlarındaki performans haritaları çıkarılabiliyor ve hava araçlarının kullanımına yönelik performans kodları üretilebiliyor. Katma değeri çok yüksek olan bu motorların yakın zamanda farklı ülkelere ihraç edilebileceği öngörülüyor.



Kale Arge Motorları, Türk Seyir Füzelerine güç veriyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri MHP’li Özdemir: "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisinde" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde Türkiye Büyük Milleti’nde (TBMM) aldığı sözde, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir" dedi. MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir, TBMM’de yapılan Cumhurbaşkanlığına bağlı bazı kuruluşların bütçe görüşmelerinde söz aldı. Özdemir görüşmelerde yaptığı konuşmada, "İnsanlık sanayi devriminin ardından girdiği ve yüksek hızla devam eden ilerleme sürecine 1940’lı yıllardan sonra uzaya ve başka gezegenlere erişim, böylelikle de rekabetin yeni koşullarına uzanan süreçle başlamıştır. Bu çabalar bilgisayar teknolojisinin ve uzaktan haberleşme imkânlarının getirdiği diğer koşullarla istihbarat çalışmalarını ve faaliyetlerini de derinden etkilemiştir. Belirsizliğin, düzensizliğin ve meydan okumaların fazlalaştığı mevcut zaman diliminde ise yeni bir kırılmayla daha karşı karşıyayız. Haber kaynakları ve bunların güvenilirlik derecesi her ne kadar fazla, hatta çoğu da açık alanlardan temin edilse bile analiz ve işleme yeteneği açısından teknolojinin getirdiği yüksek kazanımlar, devletlerarası verilen mücadelede fark oluşturmaktadır. Bu sebeple Milli İstihbarat Teşkilatının başta kuantum teknolojisi olmak üzere ileri nesil yapay zekâ ekosistemine sahip olması elzem hale gelmiştir. Karar alma süreçlerinde son derece değerli katkıları olan milli şuura sahip inanmış kadroların sergilediği üstün gayretler kadar, teknoloji ile doğru yöntemlerle harmanlanmış bir çalışma sistematiğinin, muadil istihbarat kuruluşlarıyla kıyaslandığında kendi kurumlarımızı farklı ve üstün kılmasını sağlamak gerekir. Allah, vatan, namus; yani Kur’an, bayrak ve silah üzerine edilen şerefli yeminlerin tutulması için sergilenen üstün gayretlerle verilen emeklerin hedefe tam manasıyla ulaşması için teknolojiden azami ölçüde istifade edilmelidir. Bu durum espiyonaj faaliyetleri kadar kontraespiyonaj alanında da Türk mührünün vurulması mecburiyetini doğurur. Son dönemlerde ülkemize karşı yürütülen bazı casusluk faaliyetlerinde şimdiye kadar alışılagelmedik metotların kullanıldığının anlaşılması da bizi buna mecbur kılmaktadır. Malum ve meşum yapılanmaların mensubu bulunduğu ülkelerin durumuyla, bilhassa savunma sanayimizle alakalı yürüttükleri anlaşılan uğraşları dikkate alındığında, resmi yahut özel tüm savunma sanayi kuruluşlarımızın hem fiziki hem de veri güvenliklerinin tesis edilebilmesi için ayrı bir politika geliştirilmesinin de gelinen aşamada elzem olduğu anlaşılmaktadır" dedi. "Bölgesinde lider Türkiye" Türkiye’nin, Cumhur İttifakı’nın dirayetli duruşu ve Cumhurbaşkanlığı hükümet sisteminin getirdiği istikrarlı yapıyla bölgesinde lider, küresel seviyede de giderek, daha da fazla söz sahibi olmayı başardığını dile getiren Özdemir, "Türk ve Türkiye Yüzyılı hedefimizin gerçekleştirilmesi için tüm kurumlarımız üstün bir gayret içerisindedir. Terörsüz Türkiye’nin hayata geçmesiyle beraber ülkemizin küresel bir güç olması istikametinde kararlılıkla ilerleyişinde İletişim Başkanlığımızın da sorumluluğu oldukça fazladır. Zira aynı anda beş lobi, küresel seviyede ülkemize karşı hem kamuoylarını hem de diğer ülkelerin karar alma mekanizmalarını etkileyebilmek için aktif bir faaliyet yürütmektedir. Rum, Ermeni, Siyonist ve Hindu lobilerine ilave olarak İslamofobik yapılanmalar doğrudan Türkiye’yi kötüleyecek, uluslararası itibarımıza saldıran, aziz milletimiz arasında kin ve nefret tohumları ekmek üzere FETÖ ile de işbirliği yapmak suretiyle uğraş vermektedir. Bu şartlarda gerek bölgesel ve uluslararası politikalarımız, gerekse küresel barış ve istikrarın tesisi için sürdürdüğümüz gayretlerimizin sağlıklı mekanizmalarla doğru biçimde anlatılması önemlidir. Sosyal medyanın psikolojik harekâtlar ve beşinci kol faaliyetleri için de ana mecralar haline geldiği gerçeği göz ardı edilmemelidir. Dünya ile beraber ülkemiz de belirsizliklerle dolu ve öngörülemez bir iklimde artık her an tetikte ve teyakkuzda olunmalıdır. İletişim Başkanlığımız da bu anlamda yedi gün, yirmi dört saat uyanık ve şuurlu olmak durumundadır. Bu çabalarda kamu yayıncısı olarak önemli bir sorumluluğu yerine getiren TRT’nin de faaliyetlerini başarılı bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. Türk milletinin gür sesini ve Türkiye’nin tezlerini küresel seviyeye ulaştırmada etkili bir yayıncılık anlayışı sürdüren TRT’nin milli değerlerimizden olduğu unutulmamalı, kurumsal niteliğinin yıpratılmaması için herkes gereken hassasiyeti göstermelidir" ifadelerini kullandı.