SAĞLIK - 09 Temmuz 2025 Çarşamba 10:36

Kavurucu sıcaklarda buzla serinlemek isteyenler dikkat!

A
A
A

Meteoroloji Genel Müdürlüğü Türkiye genelinde yüksek sıcaklıklara karşı uyarırken uzmanlar sıcak çarpmaları ve özellikle sıcaklarda çalışanlar olmak üzere vatandaşların serinlemek için buz kullanmasıyla ilgili bilgi verdi. Acil Tıp Uzmanı Dr. Nazmiye Özcan, "Güneş çarpmaları çok hafif seyredebileceği gibi ölümcül olabilecek dereceye de ulaşabilir. Son günlerde artan sıcaklıkla beraber bu konularda daha sık başvurular almaktayız. ‘Vücut ısısı arttı, buz uygulayarak tedavi edelim’ diye düşünülüyor. Çok dikkatli olunması gereken bir uygulama, yarar yapacağız derken hastaya daha fazla zarar verebilirsiniz. Sıcaklarda çalışanlar çok zor şartlarda çalışıyorlar ancak buz kütlelerinden ziyade daha ılık suyla ıslatılmış şeyler tercih ederlerse daha doğru olacaktır. Bir uyarı da çocukları arabalarda bırakanlara; çocukların sıcak çarpmasını etkileyecektir ölüme kadar gidebilir" dedi.

Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nden ülke genelinde sıcaklık uyarısı gelirken uzmanlar, saat 10.00 ile 16.00 saatleri arasında güneş altında sorunlu olmadıkça dışarıda zaman geçirilmemesi, bol sıvı tüketimi ve mevsim şartlarına uygun, ince, pamuklu kıyafet seçimlerine özen göstermeleri konusunda uyardı. Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Tıp Bölümü’nden Uzm. Dr. Nazmiye Özcan da başta kronik rahatsızlıkları olan kişiler olmak üzere vatandaşlara uyarılarda bulundu. Uzm. Dr. Özcan, sıcak çarpmalarının hayati sonuçları olabileceğini belirtirken vatandaşların serinlemek için buz kullanması ve geçtiğimiz günlerde bir dönercinin karnına ve sırtına buz kütlesi koyarak çalışmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

"İlk önce maruziyeti azaltmak için sıcaktan uzaklaştırmak gerekir"

Sıcakların insan vücuduna etkilerine yönelik konuşan Uzm. Dr. Nazmiye Özcan, "İnsan vücudu mekanizmaları itibariyle aslında belli bir sıcaklığa kadar bunu tolere edebilir ancak hava sıcaklıklarının çok arttığı dönemlerde maruziyete bağlı olarak artık vücut mekanizmaları bunları tolere etmemeye başladığı zaman sıcak çarpmalarıyla karşılaşabilmekteyiz. Özellikle vücut sıcaklığı 40 derecenin üzerine çıktığı durumlarda daha sık rastlanmakta. Özellikle 5 yaş altındaki çocuklarda ve 65 yaş üzerindeki yaşlı hastalarımızda çok daha dikkat etmeleri gerekmekte. Bunun dışında da kalp rahatsızlıkları olanlar, diyabet, hipertansiyon hastaları, bez hastaların da mutlaka çok dikkatli olmaları gerekmektedir. Hastalar çok fazla güneş altındaki kaldıklarında baş ağrısı, baş dönmesi, mide bulantısı, halsizlik tarzında şeyler olabileceği gibi komaya kadar ilerleyen semptomlar da olabilir. Hayatı tehdit eden, yoğun bakım kaldırılacak kadar ilerleyebilir. Dışarda, sokakta ya da başka bir yerde hastalarla karşılaştığımız zaman mutlaka ilk önce onları maruziyeti azaltmak için sıcaktan uzaklaştırmak gerekir. Serin bir alana almak gerekir eğer ki hastanın bilinci yerindeyse su vermek yararlı olabilir. Bir litre suyun içine bir çay kaşığı kadar karbonat ve şeker ekleyerek de hastaya verebilirsiniz ama hastanın bilinci yerinde değilse kesinlikle bu uygulamalardan kaçınmak gerekir. Hastayı mümkün olan en serin yere aldıktan sonra 112 ekiplerini haberdar etmek gerekir" dedi.

Kavurucu sıcaklarda buzla serinlemek isteyenler dikkat!

"Güneş çarpmaları çok hafif seyredebileceği gibi ölümcül olabilecek dereceye de ulaşabilirler"

Sözlerini sürdüren Uzm. Dr. Özcan, "Güneş çarpmaları çok hafif seyredebileceği gibi ölümcül olabilecek dereceye de ulaşabilirler. Sıvı alımına çok dikkat edilmesi gerekiyor eğer ki güneşli günlerdeysek ve güneş altında maruziyetimiz artacaksa normal gündelik aldığımız sıvı miktarından çok daha fazla sıvı almamız gerekecek. Daha açık renkli, geniş, serin tutacak kıyafetler giymek de fayda var. Şemsiye kullanmak, şapka takmak, güneş gözlüğü takmak ve güneş kremi kullanmak çok önemli. Bize daha sık yaşlı hastalar eğer ki kronik hastalığı olan hastalar güneşe maruziyetleri fazla olduysa başvurabiliyorlar. Son günlerde artan güneş sıcaklığıyla beraber bu konularda daha sık başvurular almaktayız. Sabah 10.00 ve akşamüzeri 16.00 arasında güneş ışınları çok dik geldiği için çok zararlı olmakta ve güneş çarpmasıyla çok fazla ilişkisi olmaktadır. Bu saatlerde dışarı çıkılmamaya dikkat edilmelidir. Dışarda özellikle klimasız ortamlarda spor yapmaktan kaçınılması gerekir. Sıcak çarpmasında ilk fark edilen semptomlardan birisi de hasta kendisinde çarpıntı hissedebilir, tansiyonu düşebilir. Kalbin yükü arttığı için hasta çarpıntı şikayetiyle de acile başvurabiliyor. Birkaç gün içerisinde çok dikkatli olunması gerekir eğer ki zaruri değilse sabah 10.00 ile akşamüstü 16.00 arasında dışarı çıkılmaması gerekir. Özellikle bir uyarı da çocukları arabalarda bırakanlara yapmak istiyorum; eğer ki arabanız gölgede olsa dahi, 10 dakikalığına markete ya da başka bir yere gitseniz çocuğu arabada bırakırsanız 10 dakika içerisinde yaklaşık 7 derece kadar ısı artışı olacaktır ve çocukların sıcak çarpmasını etkileyecektir. Bu durumlar ölüme kadar gidebilir. Bu konularda çok dikkatli olunması gerekir" şeklinde konuştu.

"Yarar yapacağız derken hastaya daha fazla zarar verebilirsiniz"

Kişilerin serinlemek amacıyla vücutlarına buz tutmalarıyla ilgili konuşan Uzm. Dr. Özcan sözlerine şöyle devam etti: "Buz uygulaması ilk başta insanlara çok mantıklı geliyor, diyorlar ki ‘Vücut sıcaklığı, ısısı arttı o zaman soğuk uygulama yapalım, buz uygulayarak hastanın vücut ısısını düşürelim ve tedavi edelim’ diye düşünülüyor. Ancak bu şekilde maalesef olmuyor, çok dikkatli olunması gereken bir uygulama. Özellikle kronik hastalığı olanlar koma durumuna kadar ilerlemiş sıcaklık çarpmaları gibi durumlarda hastaya daha fazla zarar verebilirsiniz. Eğer ki hastanın küçük semptomlarla atlatabileceği tarzda bir sıcak çarpması yaşandıysa sıvı alımıyla soğuk uygulamayla ve serin, gölge bir yerde geçecek şekildeyse belki koltukaltlarına ve kasıklara uygulanacak şekilde düşünebilir ama çok dikkatli olunması gereken bir uygulamadır, yarar yapacağız derken hastaya daha fazla zarar verebilirsiniz. Bu gibi ürünlerle temas ettikleri zaman rahatlayacaklarını düşünüyorlar ama bu daha ters etki de yapabilir, hastanın durumunu daha da kötüleştirebilir"

"Buz kütlelerinden ziyade ılık suyla ıslatılmış şeyler tercih ederlerse daha doğru olacaktır"

Aşırı sıcakların yanı sıra sıcak ortamlarda çalışan kişilerin vücutlarına buz tutarak çalışması gibi durumları yorumlayan Uzm. Dr. Özcan, "Çok zor şartlarda çalışıyorlar özellikle bu yaz sıcak günlerde daha da fazla ısıya, sıcağa maruziyetleri var. Önlemek için bazı mekanizmalar geliştiriyorlar ama bu çok doğru bir yaklaşım değil aslında buz kütlelerinden ziyade daha ılık suyla ıslatılmış şeyler tercih ederlerse daha doğru olacaktır" dedi.

Hasibe Karadağ - Emre Baba

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Tunç: "Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur" AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, yaşanan su kesintisiyle ilgili olarak, "ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" dedi. Gün boyu süren geniş çaplı su kesintisi sebebiyle siyasi isimler Eskişehir Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi (ESKİ) Genel Müdürlüğü’ne tepki göstermeye devam ediyor. Son olarak ise AK Parti Tepebaşı İlçe Başkanı Serhat Tunç, sosyal medya hesabından konuyla ilgili bir açıklamada bulundu. Başkan Tunç’un açıklamasında, "ESKİ tarafından yapılan açıklamada, Tepebaşı İlçesi’nin bazı mahallelerinde 00.00-08.00 saatleri arasında planlı su kesintisi uygulanacağı duyurulmuştu. Ancak bugün gelinen noktada, Tepebaşı İlçesi’nin tamamında hâlâ su yoktur. Bu tablo, planlama eksikliğini ve ciddi bir yönetim beceriksizliğini açıkça ortaya koymaktadır. Planlı olduğu söylenen bir çalışmanın saatleri belli olmasına rağmen, ne süreye uyulmuş ne de vatandaşlara doğru ve zamanında bilgi verilmiştir. Tepebaşı’nda yaşayan on binlerce vatandaş, sabah saatlerinden bu yana en temel ihtiyaçlarına dahi ulaşamamaktadır. Hijyen, sağlık ve günlük yaşam tamamen aksatılmıştır. Bu durum, ihmalkârlığın ve ciddiyetsizliğin sonucudur. Vatandaşlar açıklama değil bahane değil, çözüm beklemektedir. ESKİ ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’ni yaşanan bu mağduriyetin sorumluluğunu üstlenmeye, derhal net bir açıklama yapmaya ve Tepebaşı halkından özür dilemeye davet ediyoruz" ifadeleri yer aldı.
İstanbul Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ifadesine başvurulan ve adli kontrol şartı ile serbest bırakılan Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Sadettin Saran’ın ifadesi ortaya çıktı. Saran evinde bulunan ve ilk testte uyuşturucu olduğuna dair sonuç çıkan maddelere ilişkin soruya ilişkin savunmasında, "Bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen uyuşturucu soruşturması kapsamında ‘uyuşturucu madde temin etme, uyuşturucu madde kullanma ve uyuşturucu madde kullanımını kolaylaştırma’ suçlarından ifadeye çağrılan Fenerbahçe Başkanı Sadettin Saran, savcılıktaki ifade işlemlerinin ardından adli kontrol şartıyla serbest bırakılması talebiyle Sulh Ceza Hakimliği’ne sevk edildi. Saran, hakimlik tarafından yurtdışına çıkış yasağı şeklinde adli kontrol tedbiriyle serbest bırakıldı. Öte yandan, soruşturma kapsamında Ela Rümeysa Cebeci’nin de ek ifadesine başvuruldu. Cebeci ardından tutuklu bulunduğu Ceza İnfaz Kurumu’na geri gönderildi. "Sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım" Fenerbahçe Spor Kulübü Başkanı Saran ifadesinde, "Ela Rümeysa ile tahmini olarak 3 sene önce bana mesaj atmasından dolayı tanışmıştık. Bu vesile ile konuşmaya başladık" dedi. Saran’a savcılıkta, spiker Ela Rümeysa Cebeci’ye, "Sende var mı ondan? Pazar sabahtan teyitleşelim olma ihtimali yüzde 70. Assos’a gideceğim birazdan geç dönmem herhalde, tamam? Konuşuruz hadi bay bay" şeklinde mesaj attığı, Cebeci’nin ise "Ben Escobar mıyım nereden bulayım sen yetiştiriyordun ya başkanım yol birkaç dal takılalım haberleşiriz" şeklinde cevap verdiği konuşma soruldu. Saran konuşmaya ilişkin, "Mesaj içerikleri doğrudur. Ancak tarihleri noktasında yanlışlık olabilir. Bu yazışmalar yaklaşık 17-18 ay önceki yazışmalardır. Mesaj içerikleri daha önceki izlediğim filmden dolayı kendi aramızda yaptığımız espridir. Benim uyuşturucu yetiştirme ile uzaktan yakından hiçbir alakam olamaz. İzlediğimiz filmin konusu ile ilgili olduğu için kendi aramızda yaptığımız bir espridir. Bu mesajlaşmalar da şaka amaçlıdır" dedi. "Acayip rahatlatıyor müthiş bir şeymiş o" Saran’ın Ela Rümeysa Cebeci’ye gönderdiği bir başka mesaj da savcılık ifadesi esnasında soruldu. Mesajda Saran’ın "Gel git Ela nasılsın? dediği, ses dosyası çözümünde ise "Kızım laf dinlemiyorsun ki yavaş yavaş diyorum, böyle apsesif insanlar gibi böyle şey yapıyorsun. Bi ayarında bırak. Her şeyi abartıyorsun ya, neyse Habertürk’te bir sürü insanı işten çıkarıyorlarmış, doğru mu ha? Bir de baskı yapıyorlar galiba" dediği Ela Rümeysa Cebeci’nin ise cevap olarak ses dosyası çözümünde "Ama var ya ne HD rüyalar gördüm ve böyle düşüncesizce uyudum, acayip rahatlatıyor. Müthiş bir şeymiş o. Bahçeden topla getir bana bir dahakine. Evet evet çok kelle alıyorlar. İnsanları spikerleri falan çıkarma değil kafaları koparıyorlar. Bakalım neler olup bitecek bekleyip göreceğiz ama bir dizayn var. Lütfen sen de Kenan Bey ile aranı düzelt. Bu benim için çok önemli bir şey, çok mutlu olurum bunu yaparsan" dediği konuşma içeriği soruldu. "Hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur" Saran bu konuşmalara ilişkin ifadesinde, "O akşam içtiğimiz şaraptan bahsediyorum. Ben akşam puro içtim. Ela da vozol sigara içti. O akşam şarabı da çok fazla içti. Bir şişeden ben yarım kadeh içtim. Geri kalanını da Ela içti. Ben Kenan Tekdağ’ın kötü kalpli ve tehlikeli bir insan olduğunu bildiğim için Ela Rümeysa TV 100 kanalından Show TV’ye geçerken kendisini uyardım. Kenan’ın kötü kalpli tehlikeli ve karanlık ilişkileri olduğunu söyledim. Ondan dolayı Kenan Tekdağ ile ilgili mesajlar atmış olabilir. ‘müthiş bir şeymiş o bahçeden topla getir bana bir dahakine’ mesajında ise yine aynı şekilde izlediğimiz bir filmdeki repliklerden kaynaklı kendi aramızda metafor şeklinde geliştirdiğimiz bir espridir. Benim kesinlikle böyle bir şeyle alakam olamaz. Hatta Ela Rümeysa’ya en son birkaç hafta önce ilk gözaltına alınıp bırakıldıktan sonra geçmiş olsun mesajı da attım. Kendisi de bana ‘inan ben böyle bir şey yapmadım’ tarzında cevap vermişti. Birlikte uyuşturucu madde içmiş olsaydık bana böyle bir cevap vermezdi. Ben de ona ‘sana inanmak istiyorum’ şeklinde cevap vermiştim. Benim bu hayatta tek bir bağımlılığım var o da spordur. Sadece benim kanser olduğum dönemde, annem ile babamın son hastalık ve ölüm süreçlerinde, Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde ve iftiraya uğradığım süreçte pek çok kişi tarafından tarafıma organik sakinleştiriciler verilmişti. Ben de bunları hatırladığım kadarıyla kullandım. Bunların içerisinde de uyuşturucu etken maddesi olduğunu düşünmüyorum. İstanbul’daki evimde misafir odası olarak kullanılan odada cam kavanozun içerisinde kızımın muhtelif ilaçları vardı. Büyük ihtimal camdaki kalıntılar bu ilaçların tozlardır. Zaten inceleme sonucunda anlaşılacaktır. Assos’taki evimde yapılan aramada çıkan maddelere ilişkin olarak, o evde çalışan hizmetliyi aradım. Bunlar ne diye sordum. Asos‘taki evimde tahmini 20 gün önce kadın basketbol takımını ağırlamıştım. Bahçeye çok fazla sinek gelmişti. Bu sinekleri uzaklaştırmak için lavanta veya türevi şeklinde yaprakları evde çalışan hizmetli yaktığını söylemişti. Daha sonra mangal yaptıktan sonra da arılar geldi. Arıları uzaklaştırmak için yine evde çalışan hizmetli kahve yakmış. Ele geçirilen maddeler de kahve, lavanta ve adaçayı yakılması sonucu kalıntılardır. Maddeler üzerinde yapılan ilk testte uyuşturucu madde olduğuna dair sonuç çıkması sorusuna ilişkin savunmam ise bu maddenin ilk testi pozitif çıkmış olabilir. Ancak kriminal sonucun beklenmesini talep ederiz. Biz Assos‘taki villada çok fazla misafir ağırlarız. Büyük davetler veririz. Davetlere 100’ün üzerinde insan katılır. Hatta en son 21 Ağustos‘ta kızımın düğününde 400’den fazla insan vardı. Zaten bulunduğu yerler evin içerisi değildir. Bahçede bulunmuştur. Bu davetlerin birinde ya da benim olmadığım bir zamanda bir başkası tarafından kullanılıp atılmışsa bilgim yoktur. Çıkan maddeler üzerinde parmak izi incelemesi yapılmasını talep ederiz. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum" dedi. Melike İnal