ASAYİŞ - 05 Haziran 2024 Çarşamba 09:17

Kolombiya merkezli bir kartelin Türkiye’ye uzanan kokain rotası böyle deşifre oldu

A
A
A
Kolombiya merkezli bir kartelin Türkiye’ye uzanan kokain rotası böyle deşifre oldu

İstanbul polisince düzenlenen uyuşturucu operasyonu, Kolombiya merkezli bir kartelin Türkiye’ye uzanan kokain rotasını ortaya çıkardı. 373 kilo kokain, çeşitli gıda ve tüketim kolileri arasında deniz yoluyla Kolombiya, ABD ve Avrupa rotasını izleyerek Türkiye’ye getirilmeye çalışılırken, “Narkoçelik-20” adı verilen operasyona ilişkin çarpıcı detaylara ulaşıldı.


Edinilen bilgiye göre, Güney Amerika ülkelerinden Kolombiya merkezli bir uyuşturucu karteli tarafından Türkiye’ye sevkiyat yapmaya çalışan kokain kaçakçılarına yönelik İstanbul ve Bursa’da düzenlenen operasyon, dün İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya tarafından duyurulmuş, 9 zehir tacirinin yakalandığı açıklanmıştı.


Uyuşturucu rotası deşifre edildi


İstanbul polisince düzenlenen uyuşturucu operasyonu, Kolombiya merkezli bir kartelin Türkiye’ye uzanan kokain rotasını ortaya çıkardı. Kokain, çeşitli gıda ve tüketim kolileri arasında deniz yoluyla Kolombiya, ABD ve Avrupa rotasını izleyerek Türkiye’ye getirilmeye çalışıldı. Gemilerle sevkiyatı yapılan kokain ise İtalya üzerinden Gemlik Limanı’na indirildi. Öncesinde Güney Amerika’dan yola çıkarılan ve Türkiye’ye ulaşmak üzere olan yüklü miktardaki kokainin günlerce izini süren İstanbul polisi, Kolombiya merkezli bir kartel tarafından deniz yoluyla Türkiye’ye aktarılmaya çalışıldığı istihbaratına ulaştı.


Kartel üyeleri, kendi yöntemlerince çok yönlü kontrol mekanizması geliştirmiş


Elde edilen bilgiler doğrultusunda çok yönlü çalışma başlatan İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Müdürlüğü, Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığından operasyon için izin aldı. Yürütülen soruşturma kapsamında kartelin bir üyesinin sevkiyat organizasyonu için Türkiye’ye geleceği bilgisine ulaşıldı. Kartel üyesinin yurda geliş yolunu ve zamanını tespit etmek için titiz bir çalışma yürüten uyuşturucu ajanları, bir yandan da sevkiyat hazırlığı yapılan kokainin Türkiye’deki bağlantılarını mercek altına aldı.


Yüklü seviyede uyuşturucu ticareti yaptıkları değerlendirilen kartel üyelerini belli bir süre dron destekli olarak takip eden polis, şebeke üyelerinin teknik ve fiziki takip konusunda son derece dikkatli olduklarını, kendi yöntemlerince bir çok kontrol mekanizması geliştirdiklerini belirledi.


Polis takibinde olup olmadıklarını anlamak için otoyolda sık sık araç değiştirdiler, aynı yoldan 5 kez gelip geçtiler


Şüphelilerin ilk olarak mobiletle başladıkları günlük yaşamlarına ticari taksi ile devam ettiklerini saptayan polis, daha sonra ise çalışma yöntemlerini başka kişiler adına kiraladıkları araçlarla sürdürdüklerini tespit etti. Emniyet ekipleri uyuşturucu kaçakçılarının, hedef noktaya giderken de polis takibinde olup olmadıklarını test etmek için hem otoyolda sık sık araç değiştirdiklerini, hem de aynı yoldan ortalama 5 kez geçtiklerini deşifre etti.


Uyuşturucu kartelinin faaliyetini büyük bir titizlikle çözen polis, çalışma sırasında İstanbul’da farklı bir isim adına ev kiralandığını, buraya eşya yerleştirdiklerini ve şebeke üyelerinin adresi sözde “karargah” olarak kullanacağını belirledi. Şüphelilerin kiraladığı ev gece gündüz izlemeye alındı, gözetleme sırasında Kolombiya merkezli kartelin bir üyesinin buraya yerleştiği anlaşıldı.


Limana yanaşan tüm yük gemileri mercek altına alındı


İstanbul’da gizlenen zanlının farklı zaman arkalıklarında sürekli Bursa’nın Gemlik ilçesine gidip gelmesinin kuşkulanan polis, çalışmalarını genişletti. Uyuşturucunun deniz yoluyla yurda getirileceğini saptayan narkotik polisi, bütün limanlarda alarma geçti. İstanbul ve Gemlik Limanına Avrupa’dan gelip yanaşan tüm yük gemilerini ve konteynerleri kontrol altına alarak analiz etti.


Kolombiyalı uyuşturucu kaçakçısı ülkesine kaçmak üzereyken havalimanında yakalandı


Yürütülen soruşturma çerçevesinde uyuşturucu yüklü gemiyi tespit eden ekipler, Bursa polisinin de desteğiyle operasyon gerçekleştirdi. Düzenlenen operasyonda Kolombiya merkezli uyuşturucu karteli ile bağlantılı 8 şüpheli yakalandı, yapılan aramalarda 373 kilogram kokain ele geçirildi. Bu arada operasyonu son anda fark eden Kolombiyalı bir şüphelinin ise havalimanından ülkesine kaçmaya çalışırken ekiplerce gözaltına alındı. Uluslararası uyuşturucu kaçakçılarına yönelik yürütülen operasyonda yakalanan 9 şüphelinin emniyetteki sorguları devam ediyor.


Polis, Kolombiya’dan sevk edildiği anlaşılan uyuşturucunun bağlı olduğu karteli araştırıyor


İstanbul Polisi, Latin Amerika ülkesi olan Kolombiya’dan sevk edildiği anlaşılan uyuşturucunun arkasındaki karteli araştırıyor. Birçok karteli barındıran Kolombiya, And Dağları bölgesinin ortasında bulunan, Venezuela, Panama, Ekvador, Peru ve Brezilya’ya kara sınırına, Pasifik okyanusuna ve Karayiplere açılan deniz sınırına sahip bir ülke. 1993 yılında öldürülen Pablo Emilio Escobar Gaviria adlı uyuşturucu lordu tarafından kurulan Medellin karteli ile Cali karteli başta olmak üzere Kolombiya’da çok sayıda kartel barınıyor.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van’da "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" düzenlendi Van İl Sağlık Müdürlüğü tarafından mide kanserine dikkat çekmek amacıyla düzenlenen "Mide Kanseri Farkındalık Semineri" gerçekleştirildi. İpekyolu İlçe Kütüphanesi’nde düzenlenen seminerde, mide kanserinin risk faktörleri, erken tanının önemi ve korunma yolları ele alındı. Program kapsamında halka yönelik bilgilendirici sunumlar yapıldı. Programda endoskopi taramaları hakkında bilgilendirme yapılırken, seminere katılan muhtarlar ve vatandaşlar da merak ettikleri konular hakkında uzman hekimlerden bilgi alma imkânı buldu. Seminerde konuşan Van İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, halkla bire bir temas halinde olan muhtarların toplumun doğru şekilde bilgilendirilmesinde çok önemli bir role sahip olduğunu belirtti. İl Müdürü Op. Dr. Tosun, "Bu nedenle öncelikle muhtarlarımızı bilgilendirerek, onların halkla temasını artırmayı; vatandaşlarımızın bu kanser türüne yakalanmadan önce neler yapması gerektiğini ve hastalığa yakalanmış bireylerin nasıl takip edilmesi gerektiğini anlatmayı amaçlıyoruz. Bugün bu konuları, kıymetli hocalarımız bizlere aktaracak. Sizlerle birlikte bizler de bu eğitimden faydalanacağız. Van özelinde halk sağlığını doğrudan etkileyen bu ve benzeri önemli konularda, paydaşlarımızla birlikte eğitim ve bilgilendirme çalışmalarımıza devam edeceğiz" dedi. "Sıcak çay masum çıktı" Bölgeye özgü mide kanseri risk faktörlerinden bahseden Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Genel Cerrah Prof. Dr. Sabahattin Çelik ise "Mide kanseri için araştırdığımız birkaç faktör vardı. Bunlardan ilki otlu peynir, tuzlu balık, sıcak çay ve tandır maruziyetiydi. Bu çalışmada sıcak çay masum çıktı; bu faktörle ilgili herhangi bir olumsuzluk tespit edilmedi. Ancak otlu peynirin günlük 150 gramdan fazla tüketilmesinin kanser riskini iki kat artırdığı belirlendi. Bu çalışma, birçok dergide yayımlandı" diye konuştu. Genel Cerrah Dr. Ezgi Sönmez’in sunumuyla devam eden seminer, Genel Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Remzi Kızıltan, Dr. M. Salim Demirci ve Radyasyon Onkolojisi Uzman Dr. İlyas Anıl Kılınç’ın yöneltilen soruları yanıtlamasıyla sona erdi. Seminere İl Sağlık Müdürü Op. Dr. Muhammed Tosun, Van Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Remzi Sarıkaya, akademisyenler, uzman hekimler, sağlık personeli ve muhtarlar katıldı.
Muğla Menteşe’de çocuklar İngilizceyi eğlenerek öğreniyor Muğla Menteşe’de faaliyet gösteren Uluslararası Gençlik Merkezi, çocukların dil gelişimine ve akademik başarılarına katkı sağlamak amacıyla düzenlediği İngilizce Konuşma Kulübü ve Akademik Destek programını başarıyla tamamladı. Menteşe Gençlik ve Spor İlçe Müdürlüğü bünyesindeki Uluslararası Gençlik Merkezi, çocuklara yönelik örnek bir eğitim çalışmasına imza attı. Program iki temel sütun üzerine inşa edildi: Pratik iletişim becerileri ve okul müfredatına uyumlu akademik destek. Konuşma kulübü etkinliklerinde çocuklar; oyunlar, grup çalışmaları ve günlük hayat senaryolarıyla İngilizceyi teoriden pratiğe döktü. Bu etkinliklerle öğrencilerin Kelime dağarcıklarının zenginleştirilmesi, Doğru telaffuz alışkanlığı kazanmaları, Yabancı dilde özgüvenli iletişim kurmaları sağlandı. Programın diğer ayağında ise öğrencilerin okul derslerindeki performanslarını artırmaya yönelik çalışmalar yürütüldü. Dil bilgisi, okuma-anlama ve kelime pekiştirme seanslarıyla öğrencilerin okuldaki sınav başarılarına doğrudan katkı sunuldu. Bireysel ihtiyaçlara göre yapılan yönlendirmeler sayesinde çocuklar, zorlandıkları konuları uzmanlar eşliğinde aşma fırsatı buldu. Gençlik Merkezi yetkilileri, erken yaşta yabancı dil öğreniminin kişisel gelişimdeki kritik rolüne dikkat çekerek şunları kaydetti: "Çocuklarımızın yabancı dile karşı olumlu bir tutum geliştirmesi en büyük önceliğimiz. Eğlenceli ve etkileşimli yöntemlerle hem derslerine destek oluyor hem de dünya ile iletişim kurabilecekleri bir kapı aralıyoruz. Bu tür gelişim odaklı projelerimiz önümüzdeki dönemde de artarak devam edecek "ifadesi kullanıldı.
Samsun 800 milyonluk umut, depresyon riski taşıyor Yılbaşı ikramiyesi beklentisiyle kurulan hayallerin psikolojik zararlarına dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, "İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. Umut satın almak, küçük gibi görünse de çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir" dedi. Yılbaşı özel çekilişinde büyük ikramiyenin 800 milyon TL olarak belirlenmesini ve bunun insanların psikolojisine etkisini değerlendiren Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Akif Taşdemir, ikramiyenin çıkmaması durumunda bazı kişilerin ruh halinde ümitsizlik ve yoğun hayal kırıklığı yaşanabileceğini söyledi. "Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor" Dr. Taşdemir, "Piyango bileti satın almak, altında ekonomik, psikolojik, sosyal ve kültürel nedenleri olan bir davranış biçimidir. İnsanlar bilet değil, umut satın alıyor. İnsanlar istatistiksel olarak o paranın kendilerine çıkma ihtimalinin farkındadırlar. Umut satın almak küçük görünse bile çok derin bir psikolojik etkiye sahiptir. İnsanlar bu umudu ucuza satın aldıkları için bir hayal kuruyorlar. Hayal kurmak insana mutlu hissettiriyor. ’Bu bilet bana çıkarsa borçlarımı öderim, yeni bir iş kurabilirim, çevremdeki insanların hayatını değiştirebilirim’ gibi hayal kurmak insanları mutlu edebiliyor. İnsanlar, ’almayacağım bilete ikramiye çıkarsa’ diye kaçırma korkusuyla da yöneliyorlar. Bundan dolayı birçok insan hayal kırıklığına uğruyor" diye konuştu. "Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir" İkramiyenin çıkmamasının herkeste aynı etkiyi oluşturmadığını belirten Taşdemir, "Aslında birçok insanda o ikramiyenin çıkmaması derin bir hayal kırıklığı oluşturmuyor. O biletin üstüne kurduğu hayaller boşa gittiğinde ilk başta derin bir iç çekiş ve hayal kırıklığı yaşayabilir. Birçok insan bunu mantıkla onarır. ’Zaten bana çıkma ihtimali çok düşüktü, hayırlısı böyleymiş’ diye düşünebilir. Bazı insanlar bu durumdan dolayı derin depresyona sürüklenebilir. Bardak dolmuştur ve taşmak için son bir damlayı bekliyordur. Yoğun bir hayal kırıklığı sonrasında depresyonu tetikleyebilir. Bu, insanların çok azında görülen bir durumdur" şeklinde konuştu. "Umut ile bağımlılık arasındaki çizgi çok ince" Yoksulluk süresi uzadıkça insanların risk algısının değişebildiğine dikkat çeken Psikiyatri Uzmanı Taşdemir, "Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça, maalesef başka bir çıkış yolu ümidi insanların zihninde kalmıyor. Birikim veya çalışma ile bu gidişatı değiştiremeyeceklerini düşünüyorlar. Kısa bir yoldan çıkış arayışına giriyorlar. Bu durum, insanların bu umuda sıkı sarılmasına sebep olabiliyor. Yoksul insanların yoksulluk süresi uzadıkça onların risk algıları da değişebiliyor. ’Battı balık yan gider’ misali ’son parayı da buna harcayayım’ diye düşünebilirler. İkramiye çıkmayınca diğer bilet tarihini bekleyerek, ’bu sefer olmadı ama bir dahaki sefere olabilir’ diyerek boş bir ümide tekrar kapılabilirler. Umutla bağımlılık arasındaki kısa çizgi budur" ifadelerini kullandı.