SPOR - 10 Mayıs 2020 Pazar 10:32

(Özel haber) Bahattin Duran: "Cüneyt Çakır saha içinde çok iyi bir lider"

A
A
A
(Özel haber) Bahattin Duran: "Cüneyt Çakır saha içinde çok iyi bir lider"

Cüneyt Çakır ve Tarık Ongun ile birlikte 11 yıldır önemli işlere imza atan FIFA kokartlı yardımcı hakem Bahattin Duran, bu serüvene ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

Cüneyt Çakır ve Tarık Ongun ile birlikte 11 yıldır önemli işlere imza atan FIFA kokartlı yardımcı hakem Bahattin Duran, bu serüvene ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Cüneyt Çakır’ı ’lider’ olarak tanımlayan Duran, "Cüneyt hoca saha içinde çok iyi bir lider, saha dışında da çok iyi bir arkadaş. Ekibi sürekli hazır ve yüksek heyecanda tutuyor" dedi.


Cüneyt Çakır ve Tarık Ongun ile birlikte 2015’te Şampiyonlar Ligi’nde final, 2014 ve 2018’de Dünya Kupası’nda yarı final mücadeleleri de dahil olmak üzere 3 kıtada, 33 farklı ülkede 296 maça çıkan FIFA kokartlı yardımcı hakem Bahattin Duran, korona virüs salgını sürecinde yaşadıklarını, ekip olarak biriktirdikleri anıları ve hedeflerini İhlas Haber Ajansı muhabirine anlattı.



"Eşimle birlikte çok iyi takım olduk"


Sözlerine korona virüs tedbirleri kapsamında karantinada bulunduğu süreçte evde nasıl vakit geçirdiğini anlatarak başlayan Bahattin Duran, "Korona günlerinde zamanımın çoğunu evde eşim ve çocuklarımla geçiriyorum. Oğullarım Can ve Kaan ile bol bol oynama imkanı buluyorum. Tabii işlerimi de evde telefonla hallediyorum. Bununla birlikte yeri geliyor oğlumun öğretmeni oluyorum, yeri geliyor bebek bakıcısı oluyorum. Evdeyken de zaman yönetimi çok önemli. İş, eş, çocuklar ve antrenman zamanlarını çok iyi organize etmek lazım. Bu konuda eşimle birlikte çok iyi bir takım olduk" ifadelerini kullandı.



"Sağlık çalışanlarının nasıl canla başla çalıştıklarını biliyorum"


Günlerce evde kalmanın psikolojisini nasıl etkilediği yönünde gelen bir soruyu ise başarılı hakem, "Evet, zamanda yılın 100-150 günü evimizden uzakta maçlarda ya da turnuvalarda oluyoruz. Daha önce hiç bu kadar ailemle birlikte olmamıştım. Onlarla birlikte olmaktan inanılmaz mutluyum. Evde kalmak, uzun süre dışarı çıkmamak psikolojimi hiç olumsuz etkilemedi. Gerçekten dışarı çıkmak zorunda olan ve çalışmak zorunda olan insanlar var. Bizler bu süreçte evde kalarak en azından onlara böyle destek olabiliriz. Eşim Ümran Duran hemşire. Pandemi süresince tüm sağlık çalışanlarının nasıl canla başla çalıştıklarını yakınen biliyorum. Bu vesile ile tüm sağlık çalışanlarımıza şükranlarımı sunuyorum" diye cevaplandırdı.



"Tarık Ongun ile açık havada koşu antrenmanları yapıyoruz"


Antrenmanlarını düzenli olarak sürdürdüğünü de belirten Duran, "TFF bünyesinde görev yapan performans antrenörlemiz bizim için evde yapabileceğimiz mükemmel bir antrenman programı hazırladılar. Düzenli olarak o antrenmanları yapıyorum. Bununla birlikte Tarık Ongun ile birlikte federasyonumuzun Beylerbeyi Tesisleri’nde açık havada koşu antrenmanlarımızı yapıyoruz" şeklinde konuştu.



"8 yıl sonra aynı heyecanı yaşadım"


Dünya Kupası ve Avrupa Şampiyonası karşılaşmalarının tekrarlarını fırsat buldukça izlemeye çalıştığını sözlerine ekleyen Bahattin Duran, "Geçen hafta sonu 2012 yılı Avrupa Şampiyonası yarı finalinde yönettiğimiz Portekiz-İspanya maçı vardı. 8 yıl sonra aynı heyecanı yaşadım. Bununla birlikte akşam çocuklar uyuduktan sonra kitap okuyarak ve dizi seyrederek kendimi dinlendiriyorum" diye konuştu.



"Birkaç haftalık süreye ihtiyaç olacak"


Liglerin yeniden başlaması durumunda hakemler olarak kendilerini hazır hale getirebilmek için belli bir süreye ihtiyaç duyacaklarını söyleyen FIFA kokartlı hakem, şu cümlelere yer verdi:



"Eminim tüm hakem arkadaşlarım evde de olsalar antrenmanlarına, yeme içmelerine dikkat etmişlerdir. Hepimiz bulunduğumuz konumun farkındayız. Dışarıda antrenman yapamayan arkadaşlarımız için mutlaka birkaç haftalık süreye ihtiyaç olacaktır. Ama konuyla ilgili Merkez Hakem Kurulumuz ve antrenörlerimiz gerekli planlamayı yapacaklardır."



"Seyirci, hakemler için motivasyon kaynağıdır"


Korona virüs sebebiyle müsabakaların seyircisiz oynanacak olmasının hakemler üzerinde nasıl bir etkiye yol açacağına yönelik tecrübeli hakem, "Yalnızca ben değil eminim herkes futbolun seyirci ile güzel olduğu konusunda hemfikirdir. Seyirci, hakemler için baskı unsuru olarak görülse de aslında aynı zamanda çok büyük bir motivasyon kaynağıdır. Federasyon başkanımız, Spor Bakanımız ve Sağlık Bakanımız gerekli görüşmeleri yaptılar. Salgını belli bir noktaya kadar gerilettik. Alınacak her karar unutmayalım ki hepimizin sağlığı için olacaktır. Maçlar seyircisiz de olsa, çok özlediğimiz futbola kavuşmanın heyecanıyla ve yüksek motivasyonla biz hazır olacağız" dedi.



"Cüneyt hoca saha içinde çok iyi bir lider"


Cüneyt Çakır ve Tarın Ongun ile aynı ekipte olduğu için gurur duyduğunu ifade eden Bahattin Duran, bu uzun süreli birlikteliğin sırrını ise şöyle açıkladı:


"Cüneyt hoca ve Tarık ile 11 yıldır çok iyi bir takımın parçasıyım. Bu süre zarfında birlikte 3 kıtada, 33 farklı ülkede 296 maç yönettik. 2 Dünya Kupası, 2 Avrupa Şampiyonası, 1 Olimpiyat, 1 Kulüpler Dünya Kupası ve 3 defa da 20 Yaş Altı Dünya Kupası olmak üzere toplam 9 büyük turnuvaya katıldık. Bunun yanında 2015 yılında Juventus - Barcelona Şampiyonlar Ligi finalini yönettik. Cüneyt hoca saha içinde çok iyi bir lider, saha dışında da çok iyi bir arkadaş. Ekibi sürekli hazır ve yüksek heyecanda tutuyor. Hedeflerimiz hiç bitmiyor. 11 yılın özeti, istikrar. Dünya üzerinde bu kadar uzun süre birlikte ve başarılı olan bir hakem takımı yok. Bu takımın bir üyesi olmaktan gurur duyuyorum. Cüneyt hocaya bize ve ekibe kattıkları için teşekkür ediyorum."



"Cüneyt hoca ve Tarık ile her gün görüşüyoruz"


Merkez Hakem Kurulu’nun (MHK) düzenlediği online eğitimler dışında Cüneyt Çakır ve Tarık Ongun’la da görüntülü konuşarak klip analizleri yaptıklarını aktaran 44 yaşındaki hakem, "Bu süreçte Cüneyt hoca ve Tarık ile her gün görüşüyoruz. Haftada en az bir defa da görüntülü arama yapıyoruz. Cüneyt hoca her gün bize klipler gönderiyor. Hep birlikte klip analizleri yapıyoruz. Bunun yanında her hafta MHK ve UEFA tarafından gönderilen testler ve görüntüler üzerinden fikir alışverişinde bulunuyoruz" değerlendirmesini yaptı.



"Ülkemizi en iyi şekilde temsil ettik"


Arka arkaya iki Dünya Kupası’nda yarı final yöneten tek hakem üçlüsü olduklarının da altını çizen Bahattin Duran, şunları söyledi:


"Rahmetli Doğan Babacan hocamızdan 40 yıl sonra, Türk ekibi olarak ilk defa 2014 yılında Breziya’da yapılan Dünya Kupası’na katılma şerefine eriştik. İlk maçımız Brezilya - Meksika maçıydı. İnanılmaz gurur verici ve heyecanlıydı. Turnuva Türk hakem ekibi için mükemmel geçti. İlk katıldığımız Dünya Kupası’nda Arjantin-Hollanda yarı finalini yöneterek ülkemizi en iyi şekilde temsil ettik. Son olarak 2018 yılında Rusya’da yapılan Dünya Kupası’na katıldık. Ekibimiz için yine çok iyi bir turnuva oldu. Toplamda 3 maç ve İngiltere-Hırvatistan yarı finalini yönettik. Hakem üçlüsü olarak arka arkaya iki Dünya Kupası’nda da yarı final yöneten başka bir ekip dünyada yok."



"İlk hedefimiz Avrupa Şampiyonası"


2021 yılına ertelenen 2020 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda görev almayı hedeflediklerini vurgulayan Duran, "Dediğim gibi ekibimizde hedefler bitmiyor. Şu anda ilk hedefimiz Türkiye Ligi’nde yöneteceğimiz ilk maç. Turnuva olarak da tabii ki ilk hedefimiz Avrupa Şampiyonası. En büyük amacımız milli takımımızla birlikte orada ülkemizi en iyi şekilde temsil etmek. Hayırlısıyla o turnuvaya katılıp bitirdikten sonra yeni hedefleri konuşuruz" diye konuştu.



"Unutamadığım bir çok maç var"


Unutamadığı maçların sorulması üzerine ise FIFA kokartlı yardımcı hakem Bahattin Duran, "Öncelikle 2015 Şampiyonlar Ligi finali. Sonrasında 2012 Avrupa Şampiyonası, 2014 ve 2018 Dünya Kupası yari finalleri. Aslında o kadar çok maç var ki yazmakla bitmez. Hepsinin kendine ait özel anıları var. Bunların haricinde 3-3’lük Fenerbahçe Beşiktaş derbisi var. Orada Tarık’ın maçın sonlarında maçı bitti zannedip bayrağını toplayarak sahaya girişi hiç aklımdan çıkmıyor" dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Türk dünyası Samsun’da buluştu: 9 ülkeden kültür şöleni "Dünya Türk Dili Ailesi Günü", Samsun’da uluslararası nitelikte düzenlenen renkli bir kültür programıyla kutlandı. Samsun Büyükşehir Belediyesi ile Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin(OMÜ) katkılarıyla gerçekleştirilen etkinlikte, Türk dili ailesine mensup 9 ülkeden gelen katılımcılar kültürlerini Samsunlularla buluşturdu. SBB Çok Amaçlı Salon’da düzenlenen programda Azerbaycan, Kazakistan, Güney Türkistan gibi birçok Türk dünyası ülkesinin kültürel değerleri tanıtıldı. Halk oyunları gösterileri, geleneksel müzik dinletileri ve yöresel lezzetlerin sunulduğu etkinlik izleyicilerden büyük ilgi gördü. Türk dünyasının ortak dili, kültürü ve tarihine dikkat çekilen programda, sahnelenen gösteriler salondakilere görsel bir şölen yaşattı. Farklı coğrafyalardan gelen sanatçılar, sergiledikleri performanslarla kültürel bağların gücünü bir kez daha ortaya koydu. Program, Türk dünyasının zengin kültürel mirasının gelecek nesillere aktarılması açısından önemli bir organizasyon olarak değerlendirildi. "Kimliksizleştirme çağrısına kollarımızı makas gibi açıyoruz" Programda protokol konuşmaları da yapıldı. Organizasyonun tertip komitesi adına konuşan Emre Başoğlu, "Maalesef kimliksizleşen, köksüzleşen, mazisini ve tarihini unutan bu anlamda küresel güçler tarafından propaganda yapılan bir çağda yaşıyoruz. Biz bu programı bu yüzden çok önemsiyoruz. Diyoruz ki küresel sistemin köksüzleştirme ve kimliksizleştirme çağrısına kollarımızı makas gibi açıyoruz" ifadelerini kullandı. "Bundan yarım asır önce böyle bir manzarayı nesiller belki de hayal edemezdi" OMÜ Türkçe Öğretimi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Serkan Şen, "Türklük artık dünyanın yükselen yıldızı olarak söylenen değil, söyleyen olma hürriyetine doğru hızla ilerliyor. Samsun ilk adımın şehridir. Samsun başlangıçların şehridir. Bu şehirde böylesinde anlamlı bir günü kutlamanın, dünyanın dört bir tarafından gelen öğrencilerle buluşmanın hazzını yaşıyoruz. Bundan yarım asır önce böyle bir manzarayı nesiller belki de hayal edemezdi" dedi. "Bunun sonuçlarını çok güzel yaşayacağız ve hissedeceğiz" Samsun Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Necmi Çamaş, "Belki 1940 yıllarda Türklük kelimesini ifade ettiğimiz zaman, Türk dünyasını ifade ettiğimiz zaman zindanlara atılan büyüklerimizden, bugün salonları dolduran gençlerimize selam olsun. 300 milyonluk bir nüfus. Hangisine giderseniz gidin kendinizi yabancı hissetmeyeceğiniz ülkeler. Bunların bir araya geldiği, diri olduğu, iri olduğu zaman dilimi çok yakın. Bu zaman dilimi müjdesini karşımda görüyorum. Bunun sonuçlarını çok güzel yaşayacağız ve hissedeceğiz" şeklinde konuştu. "Düşmanın ülkesi viran olacak, Türkiye büyüyecek, Turan olacak" AK Parti İl Başkanı Mehmet Köse ise konuşmasında şu ifadeleri kullandı: "Ziya Gökalp, ‘Düşmanın ülkesi viran olacak, Türkiye büyüyecek, Turan olacak’ demişti. Hasret ve vuslat duyguları vardır; biz bütün hasreti vuslat için yaşarız. Bugün burada görüyorum ki, çok büyük bir hasret artık vuslata ermiş durumda. Ancak buna rağmen hasret duygusu hâlâ canlılığını koruyor." Programa katılan öğrencilere verilen teşekkür belgesi ile organizasyon sona erdi.
Aydın ADÜ’den sürdürülebilirlik odaklı örnek proje Aydın Adnan Menderes Üniversitesi tarafından hazırlanan ve Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenen proje ile üniversite ve lise öğrencileri sürdürülebilirlik ve geri dönüşüm odağında bir araya gelecek. Gençlik ve Spor Bakanlığı Eğitim, Araştırma ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen "Gençlerle Sürdürülebilir Yaşayan Bir Ekosistem İçin El Ele" başlıklı proje, Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Buharkent Meslek Yüksekokulu tarafından hazırlanarak onaylandı ve uygulama sürecine alındı. "G-1092 Gençlerle Sürdürülebilir Yaşayan Bir Ekosistem İçin El Ele" adlı proje, ADÜ Buharkent Meslek Yüksekokulu Malzeme ve Malzeme İşleme Teknolojisi Bölümü Öğretim Görevlisi Tuba Top yürütücülüğünde hayata geçirilecek. Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın "Gönüllüyüz Biz" Proje Destek Programı kapsamında kabul edilen proje, üniversite ve ortaöğretim öğrencilerini sürdürülebilirlik ve çevresel farkındalık odağında bir araya getirmeyi amaçlıyor. Buharkent Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Mehmet Kaya’nın destekleriyle yürütülecek projede, Dr. Öğr. Üyesi Ramiz Boy teknik danışman, Öğr. Gör. Dr. Gözde Çetin ise atık yönetimi danışmanı olarak görev alıyor. Proje kapsamında, atıkların çevreye zarar vermeden önce kaynağında ayrıştırılması ve etkin biçimde yönetilmesi yaklaşımı esas alınıyor. Buharkent İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün de katkılarıyla, Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokol çerçevesinde yürütülecek faaliyetlerde, Buharkent MYO bünyesinde oluşturulan "Buharkent Gönüllüleri" ekibi ile Buharkent Anadolu Lisesi öğrencileri ortak çalışmalara katılacak. İl Gençlik ve Spor Müdürlüğünün onayıyla gerçekleştirilecek uygulama sürecinde, lise öğrencilerine üniversite öğrencileri tarafından atık yönetimi ve geri dönüşüm konularında teorik ve uygulamalı eğitimler verilecek. Eğitimlerin ardından sahaya çıkan öğrenciler tarafından toplanan plastik atıklar, Buharkent MYO Polimer Teknolojisi Laboratuvarı’nda enjeksiyonla kalıplama yöntemi kullanılarak işlenecek. Geri dönüşüm sürecinin sonunda elde edilen plastik malzemeler, anahtarlık ve bardak altlığı gibi günlük kullanım ürünlerine dönüştürülerek geri dönüşüm uygulamalarının somut ve işlevsel çıktıları ortaya konacak. Proje ile gençlerin çevresel sorumluluk bilincinin artırılması, sürdürülebilir üretim anlayışının yaygınlaştırılması ve üniversite-toplum iş birliğinin güçlendirilmesi hedefleniyor.
Amasya Ferhat diyarı Amasya’da pekmez için dağı deldiler, gören şaştı kaldı Ferhat’ın Şirin uğruna dağları deldiği aşk efsanesinin yaşandığı Amasya’da bu kez pekmez için açılan mağaralar gündem oldu. Yol kenarındaki kayalık alanda kazmayla açılan oyuklar, görenleri şaşkına çevirirken işin aslı sonradan ortaya çıktı. Şeyhcui Mahallesi’nde orman yolu olarak bilinen mevkide üstü ağaçlık kayalık alanda kazılan mağaralar her geçen yıl genişledi. İçerisine birden çok insanın rahatlıkla sığabileceği hale dönüştü. Bölgeden geçenler durumu araştırdı. Mağaraların üzüm pekmezi yapımında kullanılan killi toprağın temini için kazıldığı anlaşıldı. Son 3 yıldır daha da genişledi Zaman zaman insanların buradan toprak götürdüklerini gördüklerini belirten mahalle sakinlerinden Sevgi Taşağıl, "İlk başta toprak kayması gibi düşündüm. Sonra pekmez için kazıldığını öğrendik" dedi. Esra Başkol da, kazılan alanın son 3 yıldır daha da genişlediğini söyledi. "Buraları Ferhat gibi kazmışlar" Üzüm pekmezi yapımında bu tür toprağın kullanıldığını anlatan Ercan Eftelioğlu, "Buraları Ferhat gibi kazmışlar. Ama pekmez toprağı için kazmışlar. Bu toprak kullanılmazsa pekmezin kıvamı istenildiği gibi tutmuyor. Üzüm pekmezinde kullanılıyor. Pekmez aşkı böyle böyle şey" diye konuştu. Yoldan geçerken karşılaştığı bu durumun tehlike oluşturduğuna işaret eden Cem Yeni ise, "Ağaçların kökleri dışarı çıkmış. Eğer biraz daha kazarlarsa ağaçlar yolun kıyısındaki elektrik tellerinin üstüne devrilebilir. Yetkililerin önlem alması gerektiğini düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Kocaeli Gölcük’e yeni mezarlık alanları hazırlandı 17 Ağustos Mezarlığı’nın dolmasıyla birlikte Gölcük ilçesinde ortaya çıkan mezarlık ihtiyacına çözüm üretmek amacıyla Hisareyn ve Panayır mahallelerinde yeni mezarlık alanları hazırlandı. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, Gölcük ilçesinde artan mezarlık ihtiyacını karşılamak üzere kapsamlı bir çalışmayı daha hayata geçirdi. Mezarlıklar şube müdürlüğü koordinesinde yürütülen çalışmalar kapsamında Gölcük Hisareyn Mahallesi’nde bulunan 7.566,12 metrekarelik alan, Orman Genel Müdürlüğü’nden tahsis edildi. Tahsis işleminin ardından alanda zemin düzenleme ve tesviye çalışmaları tamamlandı. Mezarlık içi ulaşımı sağlamak amacıyla iç yol serimleri yapılırken, güvenlik ve sınır bütünlüğü için alanın çevresinin taş duvar ve tel çit ile çevrilmesi planlandı. Mezarlık altyapısına uygun hale getirilen alan, "Gölcük Kent Mezarlığı" olarak düzenlendi. Defin işlemleri resmen başladı Tüm düzenleme ve altyapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından yeni mezarlık alanında defin işlemlerine resmi olarak başlandı. Hisareyn’de hayata geçirilen kent mezarlığı, Gölcük’ün uzun vadeli mezarlık ihtiyacını karşılayacak önemli bir yatırım olarak öne çıkıyor. Büyükşehir belediyesi, yalnızca mevcut kapasiteyi artırmakla kalmıyor, aynı zamanda gelecekte oluşabilecek ihtiyaçları da öngörerek yeni mezarlık alanlarının tespiti için çalışmalarını sürdürüyor. İlçede ihtiyaç duyulan bölgelerde alan taramaları yapılırken, kurumlar arası görüşmeler devam ediyor. Gölcük Panayır Mahallesi’nde ise 5.385,55 metrekarelik alanın Orman Genel Müdürlüğü’nden tahsisi gerçekleştirildi. Alanın planlama, düzenleme ve altyapı hazırlıklarını kapsayan mezarlık oluşturma çalışmalarının kısa sürede başlatılması hedefleniyor.
İstanbul Paribu Cineverse, Emaar Square Mall’daki yeni "ScreenX Salonu" ile sinema deneyimini yeniden tanımlıyor Paribu Cineverse, Emaar Square Mall’da hayata geçirdiği Türkiye’nin en büyük ScreenX salonu ile sinema teknolojilerinde yeni bir dönemin kapılarını araladı. Birden fazla yeni nesil sinema teknolojisini aynı salonda buluşturan bu özel deneyim alanı; görüntü, ses ve konforu bütünsel bir yaklaşımla ele alarak izleyicilere alışılmışın ötesinde bir sinema deneyimi sunuyor. Paribu Cineverse, Emaar Square Mall’da hayata geçirdiği yeni ScreenX salonu ile sinema teknolojilerinde önemli bir adım attı. Ana perdenin yanı sıra yan duvarlara kadar uzanan panoramik görüntü alanı sayesinde izleyiciyi filmin merkezine taşıyan salon, görüntü, ses ve konforu bütünsel bir yaklaşımla ele alarak sinemayı yalnızca izlenen değil, yaşanan bir deneyime dönüştürüyor. Türkiye’de ilk kez Paribu Cineverse Emaar Square Mall’da 19 Aralık’ta, "Avatar: Ateş ve Kül" filmiyle kapılarını açan yeni ScreenX salonu, yalnızca ana perdeyi değil; salonun yan duvarlarına doğru genişleyerek izleyicinin tüm görüş alanını kapsıyor. Bu sayede sahneler izleyiciyi çevreliyor, seyir deneyimi daha derin ve etkileyici bir boyut kazanıyor. "Bu format seyircide bir filmin izleyicisi olma değil; o sahnenin içinde yaşıyor olma hissini uyandıracak" CGV Mars Cinema Group Dijital Sinema Sistemleri Müdür Yardımcısı Ferhat Ersoy, ScreenX formatlı yeni salonda seyircilere sunulacak olan yüksek teknoloji sinema deneyimiyle ilgili şu ifadelere yer verdi: "Bugün burada açmış olduğumuz salon ’ScreenX’ formatında gösterim yapacağımız bir salon. Bu format ana perdenin yanı sıra yan duvarlarda da görüntü verme esasına dayanıyor. Bu sayede izleyiciler ana perdede akan sahnenin devamını salonun sağ ve sol duvarlarında da izleyerek filmin tamamen içerisindeymiş gibi bir his yaşayabiliyor. Biz geleneksel sinemada hep ana perdeye ve tek bir merkeze odaklanıyoruz fakat bu sahnenin sağında ve solunda da akan görüntü olduğu zaman ve bunu ayarlanabilen, yatabilen koltuklarla birleştirdiğimiz zaman izleyici bütün bir filmi hiç kaçırmadan izleyebiliyor olacak. Bu da seyircide bir filmin izleyicisi olma değil; o sahnenin içinde yaşıyor olma hissini uyandıracak." "Seyirci ’ben bu filmi izlemiyorum, ben bu filmi yaşıyorum’ diyecek" ScreenX formatının geleneksel sinemaya göre pek çok farklı ve özel deneyim sunduğuna değinen Ferhat Ersoy, "Bu formatın geleneksel sinemadan ayrılan en büyük özelliği ana perdenin haricinde sağ ve sol duvarlarda da görüntünün olması. İzleyici burada öncelikle standart bir sinema filmini izlermiş gibi izlemeye başlayacak; yani perdeye odaklanacak ve perdeyi izleyecek. Ardından bir anda sağında ve solunda da görüntüler akmaya başlayınca, ’ben bu filmi izlemiyorum, ben bu filmi yaşıyorum’ diyecek. Elbette ki özel ses sistemimiz sayesinde görüntüyle birlikte ses de izleyiciyi kapsadığında izleyici adeta filmin bir kahramanı olacak. Misafirlerimiz tüm konforuyla ve rahatlığıyla o filmin bir karakteri ve oyuncusu olabilecek" dedi. "ScreenX formatını sinemanın geldiği son versiyon olarak adlandırıyoruz" Aksoy, son dönemlerde artan seyirci sayısının yeni nesil sinema deneyimine olumlu yönde katkı sunacağına inandığını belirterek, "Diğer formatlardan farklı olarak biz burayı ’sinemanın son versiyonu’ olarak adlandırıyoruz çünkü tek bir teknolojiyle sınırlı değil; farklı teknolojilerin ve farklı tasarımların bütünleştirdiği bir salon. Bu noktada özellikle yılın son aylarında yükselen seyirci sayıları, bizi hem bu yıl için hem de gelecek yıllar için umutlandırıyor. Başka bu salonumuz olmak üzere bütün seyircilerimizi ve sinemaseverlerimizi bu sinema salonumuza bekliyoruz" şeklinde konuştu. "Aksiyon sahnelerinde sanki biz de onlarla beraber uçuyormuşuz, birlikte yüzüyormuşuz gibiydi" Yeni salonda filmin ilk izleyicilerinden olan Dilara Pınaryolu, salonun çok keyifli ve gerçek bir deneyim sunduğunu dile getirerek, "Daha önce hiç deneyimlemediğimiz bir şeydi. İlk başta çok şaşırdık, yanlarda ekran olduğunu görmek garip geldi ama sonrasında filmin tamamen içine girebildik. Hele ki böyle bir filmde gerçekten bizi o dünyanın içine aldı diyebilirim. Özellikle aksiyon sahnelerinde yan ekranlar çok kullanıldı; o sahnelerde sanki biz de onlarla beraber uçuyormuşuz, birlikte yüzüyormuşuz gibiydi. Bizim için çok güzel bir deneyimdi" dedi. "Filmin içinde bulunmak ve her açıdan her duyguya hitap eden bir şeyin içinde yer almak çok keyifliydi" İzleyicilerden Itır Ataç salonla ilgili düşüncelerini, "Sinemayı çok seviyorum, film izlemekten de çok keyif alıyorum. İlk kez böyle bir şey deneyimledim, çok güzeldi. Filmin içinde bulunmak ve her açıdan her duyguya hitap eden bir şeyin içinde yer almak çok keyifliydi. Bir yandan da sanki evdeymiş gibi bir rahatlık vardı, hem de normal bir sinema salonunda filmi sadece tek bir açıdan izlerken burada 3 farklı perdeden izleyebilmek çok güzel bir deneyim oldu" diyerek aktardı. "Gerçekten oradaymışım gibiydi, filmi sanki içinde izliyormuşum gibiydi" Son olarak Parla Evliyazade ilk kez karşılaştığı yeni nesil film izleme deneyimiyle alakalı olarak, "Çok güzeldi, kendimi oradaymış gibi hissettim. Çok heyecanlıydı, ilk kez böyle bir deneyim yaşadım, çok güzeldi. Gerçekten oradaymışım gibiydi, filmi sanki içinde izliyormuşum gibiydi. Kesinlikle bir daha geleceğim, herkese de öneriyorum" ifadelerini kullandı. ScreenX ile görüntüde sınırlar ortadan kalkıyor Paribu Cineverse Emaar Square Mall’daki ScreenX salonu, Türkiye’de birden fazla yeni nesil sinema teknolojisini aynı salonda buluşturan, eşi benzeri olmayan bir deneyim alanı olarak öne çıkıyor. Türkiye’de ilk ve tek olan yeni nesil RGB lazer projektör ile 4K çözünürlükte sunulan kusursuz görüntü kalitesi; bu kaliteyi izleyiciye en doğru şekilde yansıtan özel geliştirilen sinema perdesi, ScreenX formatında sunulan Türkiye’nin en geniş görüntü alanı ile sinema deneyimini zirveye taşıyor. 16,92 x 9,14 metre ölçülerindeki salon, Türkiye’nin en büyük ScreenX perdesine ev sahipliği yapıyor. Öte yandan özel tasarım geniş ve ayarlanabilir koltuklar ile izleyicinin maksimum konforla filme odaklanmasını hedefleyen 176 kişilik kapasiteye sahip bu yeni salon, sinemayı yalnızca izlemekle kalmadan, seyirciye adeta filmin içinde yer veren bir deneyim yaşamak isteyen tüm sinemaseverleri bekliyor.