ÇEVRE - 30 Eylül 2020 Çarşamba 09:34

(Özel) İstanbul ormanları 15 yıldır Büyükada’dan Hatun ablaya emanet

A
A
A
(Özel) İstanbul ormanları 15 yıldır Büyükada’dan Hatun ablaya emanet

İstanbul’un oksijen deposu ormanlarının içerisinde, 2017 yılında yapımı tamamlanan Büyükada yangın gözetleme kulesinde görevli Hatun Aydın, elindeki dürbün ile gün boyu ormanları izleyerek yangınlara karşı korunmasını sağlıyor.

İstanbul’un oksijen deposu ormanlarının içerisinde, 2017 yılında yapımı tamamlanan Büyükada yangın gözetleme kulesinde görevli Hatun Aydın, elindeki dürbün ile gün boyu ormanları izleyerek yangınlara karşı korunmasını sağlıyor. Anadolu Yakası’nda çıkan yangınların görülmesinde önemli bir yere sahip olan Büyükada yangın gözetleme kulesi havadan görüntülendi.


Büyükada Gözetleme Kulesi’nde 15 yıldır ormanları gözetleyerek yaşamını sürdüren Hatun Aydın, gençlere adeta taş çıkartıyor. 15 yıldır şehrin kirli havası ve gürültüsünden uzakta doğayla iç içe bir çalışma yaşamı süren Hatun Aydın, Büyükada’da Orman Arazöz şoförü olarak görev yapan eşi Hüseyin Aydın ile birlikte İstanbul’un ciğerleri olan ormanları gözetliyor. Yaklaşık 15 yıldır gözetleme kulesinde eşi ile görev yapan Hatun Aydın’ın evi de gözetleme kulesine yakın bir mahallede bulunuyor. İstanbul ve Deniz manzaralı kulede görev yapan Aydın, telsizini yanından hiç ayırmıyor. Dürbün ile sürekli ormanları gözetleyen Aydın, orman içinde bir duman gördüğünde anında telsizle merkeze bildiriyor.



"15 yıldır Büyükada’da ormanları gözetliyorum, çocuklarım kule de büyüdüler"


Büyükada yangın gözetleme kulesinde çalışan Hatun Aydın, “Yaklaşık 15 yıldır Büyükada’da yangın gözetleme kulesinde çalışıyorum. Saat 09.00’da başlayarak 21.00’ a kadar gece ve gündüz olmak üzere nöbetleşerek gözetleme yapıyoruz. Ormanlarda bir duman gördüğümüzde bölge şefimizin bilgisi dahilinde hızlı bir şekilde Merkeze bildiriyoruz. Yangının büyüklüğüne göre ilk müdahale aracını yönlendiriyoruz. Rüzgarın yangına etkisini göz önünde bulundurarak Merkeze bilgileri aktarıyoruz. Anadolu yakasında bu yaz çok fazla yangın çıktı. Dumanı ilk gördüğümüzde Merkeze haber verdik ve karşı yakanın ekipleri yangına müdahale ettiler. Eskiden önceleri çocuklarım ile bu kulede kalarak nöbet tutuyorduk, onlar büyüdüler. Belirlenen saate göre yakın olan evimizden gelerek gözetleme çalışmalarımızı yapıyoruz” diye konuştu.



"Büyükada gözetleme kulesiyle Adalar bölgesini ve Anadolu Yakası’nın ormanlarını gözlemleyebiliyoruz


Büyükada yangın gözetleme kulesinden geniş ormanlık alanların gözlemlendiğini belirten İstanbul Orman Bölge Müdürü Yardımcısı Erdal Şahan, “Büyükada gözetleme kulesi 2017 yılında yapıldı. 21 metre yüksekliğinde 4 Çelik konstrüksiyon üzerine kurulu bir kulemiz, Adalar bölgesini gözetlediğimiz gibi Anadolu yakasında Kayış dağ, Sultanbeyli, Maltepe bölgesinde olan ormanları da gözetleyebiliyoruz. İstanbul’da toplam 15 kule, 16 mobil kule, 40 kamera, 2 termal kamera olmak üzere yangın gözetleme faaliyetlerimizi devam ettiriyoruz” dedi.



"Yangınlara müdahalemiz 12 dakikaya kadar düştü, hedef 10 dakika"


Şahan; “2020 yılında orman yangınları geçtiğimiz yıllara kıyasla daha fazla oldu. Kule çalışanlarımız 24 saat esasına dayanarak çalışmalarını sergiliyorlar. 2020 yangınlara müdahale süremiz 12 dakika önümüzdeki yıl bu süreyi 10 dakikaya kadar düşürmeyi hedefliyoruz. Ada Kulede görevli ablamız yaklaşık 15 yıldır burada görev yapıyor. Yöreye hakim, anında dumanın çıktığı noktayı tespit ederek, ekiplerimizi en kısa yoldan sevk etmekte, kulelerimizin yangına daha kısa sürede müdahale etmemizin sağlamaktadırlar” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Edirne Keşan’da trafik kazasında hayatını kaybedenler için yapılan anıt açıldı Edirne’nin Keşan ilçesine bağlı Karacaali köyünde 1998 yılında meydana gelen trafik kazasında hayatını kaybeden 7 öğrenci ve 1 servis şoförü için kazanın meydana geldiği noktada yenilenen anıt törenle açıldı. Törende konuşan Karacaali Köyü Muhtarı Mustafa Kocaalili, "Paşayiğit İlköğretim Okulu’na taşımalı eğitim kapsamında giden öğrencilerimizi taşıyan servis aracının geçirdiği kaza sonucunda, henüz yolun başındaki 7 evladımız ve görevini yapan 1 şoförümüzü kaybettik. Bu acı olay, yalnız aileleri değil tüm Karacaali’yi ve bölgemizi derinden sarmıştır. Bugün açılışını yaptığımız bu anıt, kaybettiğimiz evlatlarımız ve şoförümüzün aziz hatırlarını yaşatmak, benzer acıların bir daha yaşanmaması için toplumsal hafızamızı ve farkındalığı diri tutmak amacıyla inşa edilmiştir" diye konuştu. Edirne İl Genel Meclisi Başkanı Çiğdem Gegeoğlu, kazada hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dilerken, Keşan Belediye Başkanı Mehmet Özcan da kazanın meydana geldiği günü anlattı. Keşan Kaymakamı Aziz Mercan ise yaşanan kazanın büyük bir acı olduğunu dile getirerek, "Buradan hepimiz gerekli dersi alıyoruz. Bu olayların yaşanmaması için elimizden ne geliyorsa gerekli gayreti göstereceğiz" dedi. Paşayiğit İlkokulu ve Ortaokulu öğrencilerinin, anıta çiçek bıraktığı tören, dua yapılmasıyla sona erdi. Törene, muhtarlar, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partilerin temsilcileri, kazada hayatını kaybedenlerin yakınları ve çok sayıda vatandaşlar katıldı.
Düzce Otobüs şoförlerinin duyarlılığı araç içi kamerasına yansıdı Düzce Belediyesi özel halk otobüsü şoförleri, rahatsızlanan yolcular için güzergahlarından çıkarak yolcuları hastaneye yetiştirdi. O anlar araç içi kamerasına yansıdı. Düzce Belediyesine bağlı Düzce Ulaşım A.Ş.’ye ait iki ayrı hatta görev yapan halk otobüsü şoförleri bir hafta arayla rahatsızlanan iki yolcuyu harekat merkezine haber verip güzergah dışına çıkarak Acil Servis’e ulaştırdı. İlk olay 7 Aralık’ta yaşandı. Düşmeye bağlı olarak yürüme güçlüğü çeken ve hastaneye gitmek isteyen genç kadını fark eden şoför İzzet Aydın, hastaneye yakın durakta indirmek yerine acil servisin kapısına kadar götürdü. "Harekat merkezine bildirip, güzergah değiştirdim" Olay günü yaşananları aktaran araç şoförü İzzet Aydın, "2013 yılından bu yana şoförlük yapıyorum. 7 numaralı hatta çalışıyordum. Krempark’ın oradan 3 kişi araca bindi. Bir tanesi ayağının üzerine basamıyordu. Geçmiş olsun dedim. Hastaneye gideceğiz dedi. Harekat merkezine bildirerek güzergah dışına çıkacağımı söyleyerek, hastayı hastaneye götürdüm. Araçta başka kimse de yoktu. Acilin önüne kadar götürüp, güzergahıma devam ettim" dedi. Bir diğer olay ise 12 Aralık Cuma günü gerçekleşti. Araca bindiğinde fenalaşan yolcuyu fark eden otobüs şoförü Suat Atmaca, Hastane Caddesi’ndeki duraktan "U" dönüşü yaparak güzergah dışına çıktı. Vakit kaybetmeden rotayı Atatürk Devlet Hastanesi Acil Servisine çeviren Atmaca kısa süre içerisinde Acil Servis önüne ulaştı. Otobüsten indirilip sedyeye alınan kadın yolcu, sağlık ekiplerine ulaştırıldı. "Vatandaşın sağlığı her şeyden önemlidir" diyen şoför Suat Atmaca, "Olay günü 18 nolu hatta çalışıyordum. Durağa yanaştığımda iki genç benden kolanya istedi. Ne olduğunu sorduğumda arkadaşlarının rahatsızlandığını söylediler. Harekat merkezini arayarak rotamdan çıkıp U dönüşü yaptım. Hastanede acil servise geldiğimizde servise bindirdik ve hastamızı sağlık ekiplerine teslim ettik. Bize periyodik eğitimler veriliyor, bu eğitimlerde bu sağlık konusunda da hassas davranmamız konusunda bilgilendirme yapılıyor. Bizimde çocuğumuz var, biz burada insanlık görevimizi yaptık" dedi. Yaşanan bu örnek davranışlar, Düzce Ulaşım A.Ş. bünyesinde görev yapan şoförlerin, yolcuların sağlığı ve güvenliği konusunda da sorumluluk bilinciyle hareket ettiğini gösterdi. Şoförlerin duyarlılığı diğer yolcular tarafından da tebrik edildi.
Ankara Sanatçı Metin Şentürk TBMM’de engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplanan Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu’na katılan sanatçı Metin Şentürk, engelli bireylerin sorunlarını ve hayat hikayesini anlattı. Engelli Bireylerin Sorunlarını Araştırma Komisyonu, AK Parti İzmir Milletvekili Mehmet Kasapoğlu başkanlığında toplandı. Komisyona sanatçı ve Dünya Engelliler Birliği Kurucu Başkanı Metin Şentürk katıldı. Komisyonun açılışında konuşan Kasapoğlu, "Tüm Komisyon üyelerimizin ortak inancı, engelli bireylerimizin toplumun tam merkezinde yer alması; sanatta, sporda, siyasette, akademide, medyada, üretimde, istihdamda her bir noktada en merkezde yer alması, onların merkezde yer almasıyla birlikte toplumun bu anlamdaki algısı, bakışı çok güçlü şekilde değişiyor. Kullanılan dilden, ön yargıların kırılmasına kadar pek çok değişimi gözlemliyoruz. İşte, Metin Bey’in bu anlamdaki yolculuğu da hem sanat alanında hem de sivil toplumdaki mücadelesi bu açıdan çok kıymetli ve çok ama çok öğretici" diye konuştu. "9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu" Konuşmasına kendi hayat hikayesini anlatarak başlayan Metin Şentürk, "7 çocuklu bir ailede doğdum. Yalnız hayatın anneme acımasız şakaları enteresan bir şekilde devam etti. Baba tarafından genetik körlük vardı. 2 kız kardeşim, 2 erkek kardeşim, babam ve ben, hepimiz sağlam doğmamıza rağmen, 9 kişilik bir ailede 6 kişi zaman içinde yaşanan küçük problemlerden körlükle karşıya kaldı. 9 kişilik ailenin 6 kişisi kör oldu. Bugüne kadar hayatımı kolaylaştıran yegâne unsurun bakış açısı olduğuna çok inandım. Bakış açınızı değiştirdiğinizde acınızı değiştirebiliyorsunuz" dedi. "Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım" Engelliliğin, engelliden ziyade aileleri için daha zor olduğuna inandığını dile getiren Şentürk, "Engelli hayatına bir şekilde alışıyor ama aileler için her uyanılan sabah aynı tabloyla karşılaşmak biraz daha farklı. Evlatlarının önündeki engelleri aileler, sonra yasalar, sonra da vicdanlar kaldırırsa bazı şeylerin çok daha iyi olacağına inanıyorum. Sahadaki çalışmalarınız içinse ben 7/24 hazırım. Emeğimle, bedenimle, ruhumla ve gönlümle yanınızda olmaya hazırım. Şayet bu işe yarayacaksa, dediğim gibi, 7/24 ülkenin her tarafında emek veririm. Çünkü sonuç itibarıyla, benim bu ülkede bu kadar emek verme çabamın tek bir nedeni var. Askerlik yapamadığım bir ülkede askerliğimi bu şekilde tamamlıyorum, bu da benim hayata bakış açımın bir tarafı" ifadelerini kullandı.