EĞİTİM - 10 Ekim 2024 Perşembe 10:02

Prof. Dr. Oytun Erbaş’tan başarının sırları : “Oku, uyu, çalış”

A
A
A

Prof. Dr. Oytun Erbaş, Birüni Üniversitesi’nde gerçekleştirdiği ‘Science Up Talk’ adlı söyleşide üniversite ve lise öğrencileriyle buluştu. Gençlere önemli tavsiyeler veren Erbaş, başarının sırlarını anlattı.

Biruni Üniversitesi konferans salonunda gerçekleşen ‘Science Up Talk’ söyleşisi, Prof. Dr. Oytun Erbaş ve öğrencileri bir araya getirdi. Bilime dair paylaşımlarını anılarıyla birleştirerek lise ve üniversite öğrencilerine keyifli anlar yaşatan Prof. Dr. Erbaş, yaklaşık 1 saat süren söyleşide gençlere tavsiyeler verdi. Tıp fakültesinde okurken yaşadığı zorlukları anlatan Erbaş, “Hayatta başarılı olmanın formülü dayanıklılıktır. Dayanıklı olunca başarılı oluyorsunuz. Herkes vazgeçerken sen dayanıklı olmalısın. İnsanın en büyük özelliği vazgeçmektir” dedi.

“Hobinizden, sevdiğiniz işten para kazanın”

Gençlere sevdikleri meslekleri yapmasını tavsiye eden Prof. Dr. Erbaş, “Hayatta her şey bir ilhamla bir hevesle oluyor. Bilim de böyle bir şey. Bir şeyi merak edeceksiniz. Kimi kediyi, kimi tıbbı, kimi veterinerliği, kimi bilgisayarı merak eder. Ama mutlaka hayatta bir hobiniz olsun. Hobinizden, sevdiğiniz işten para kazanın” diye konuştu.

“Zekayı en çok artıran aktivite okumaktır”

Başarının sırlarından birinin de uyku olduğunu vurgulayan ve sinir hücrelerinin en çok uyku sırasında büyüdüğünü belirten Erbaş, “Bu yüzden iyi uyuyun. Kitap imzalarken her zaman şunu yazıyorum: Oku, uyu, çalış. Sosyal medyada dolaşacağınıza uyuyun, 10 dakika da olsa kestirin. Uyuyanlar kazanır. Çünkü beyindeki bağlantılar artar. Öğrenme uykuda olan bir şeydir” diyerek uykunun önemini anlattı. Erbaş, zekayı en çok artıran aktivitenin okumak olduğunu belirterek gençlere bol bol okumaları ve yazmalarını nasihat etti. “Çıraklığını yapmadığınız şeyin ustası olamazsınız” diyen Prof. Dr. Oytun Erbaş, hangi alanda olursa başarılı olmak için çok çalışmak gerektiğinin önemini vurguladı.

Prof. Dr. Oytun Erbaş’tan başarının sırları : “Oku, uyu, çalış”

“Disiplin başarıyı, başarı disiplini getirir”

Eksikliklerin ve farklılıkların çoğu kez başarıyı beraberinde getirdiğini hatırlatan Erbaş, “Fazlalıklar değil, eksiklikler işe yarar. Bir özelliğiniz varsa ve kafanız bir şeylere çalışıyorsa başarılı olursunuz. Bizi her zaman farklılıklar bir araya getirir” derken, “Başarısızlık açıklama gerektirir. Başarı sessizdir. Başarısız olursanız hayat boyu açıklamak zorunda kalırsınız. Travmalarla bir yere gelebilirsiniz. Başarılı olan insanların ortak özelliği disiplinli olmaktır. Disiplin başarıyı, başarı disiplini getirir. O yüzden disiplinli olun” ifadelerini kullandı.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Palandöken: "Yılbaşında merdiven altı ürünlere dikkat" Yeni yıl öncesi merdiven altı üretimin yaygınlaştığına dikkati çeken Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, "Bu nedenle bildiğiniz, tanıdığınız, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır" dedi. Yılbaşı alışverişlerinde merdiven altı ürünlere karşı vatandaşlara uyarıda bulunan Palandöken, "Bildiğiniz üzere zehirlenme olaylarının birçoğu maalesef bu gecelerde, bu özel günlerde yaşanıyor. Özellikle merdiven altı ürünlere, akşam karanlığında arabanın arkasında satılan kuru yemiş veya karışık kuru yemiş adı altında sunulan, nerede ve ne şekilde muhafaza edildiği bilinmeyen ürünlere karşı çok dikkatli olunmalı. O anda ısıtılmış, cazip gösterilen ve gerçek fiyatının çok altında sunulan bu ürünler ciddi risk taşıyor. Hele hele şarküteri ürünleri bu noktada çok daha önemli. Midye, ciğer, tavuk sote gibi ya da farklı malzemelerden yapılmış, içeriği belli olmayan ürünlere de özellikle dikkat etmek gerekiyor. Aksi halde hem kendinizin hem de misafirlerinizin, konuklarınızın sağlığını riske atmış olursunuz. Bunun için yapılması gereken tek şey; dikkatli olmak, kontrollü davranmak ve tanıdığınız, bildiğiniz, güvendiğiniz esnafa yönelmeniz sizin için en doğru tercih olacaktır. Bilindiği üzere pastırma, sucuk gibi şarküteri ürünleri; balık, ciğer gibi çabuk bozulabilen gıdalar ve sütlü ürünler çok hassas ürünlerdir. Bu ürünlerde ekstra dikkatli olunması gerekir. Fiyat olarak ekonomik gibi görünebilir ama sağlığınızdan olabilirsiniz" diye konuştu. "Yılbaşı gecesi taksici esnafımız 24 saat hizmet verecek" Öte yandan yeni yılda sevdiklerine ulaşmak için yola çıkacak vatandaşlara da uyarıda bulunan Palandöken, "O gece dikkat edilmesi gereken bir diğer önemli konu da trafiktir. İnsanlar alkol alabiliyor, alkollü sürücüler trafiğe çıkabiliyor. Yorgunluk ve yılbaşı gecesinin karmaşasıyla kaza riski de artıyor. Bu nedenle mümkünse toplu taşıma araçlarını kullanmak ya da 24 saat hizmet veren taksi duraklarımızdan faydalanmak en doğru tercih olacaktır. Aracınızı kullanmak yerine, güvenli bir şekilde bu hizmeti veren arkadaşlarımızla yolculuk yapabilirsiniz. Sizin sağlığınız, geleceğiniz ve ailenizle birlikte bulunduğunuz aracın içindeki huzurun bozulmasını kimse istemez. Ancak maalesef bu tür olumsuzluklarla sık sık karşılaşıyoruz. Bu nedenle yiyeceğimize, içeceğimize, alacağımız hediyelere ve bu hediyelerin niteliklerine dikkat etmemiz gerekiyor" şeklinde konuştu. "2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum" Herkese huzurlu ve sağlıklı bir yıl dileyen Palandöken şu ifadelere yer verdi: "Bu ürünlerin insan sağlığına zararlı olup olmadığını kısa sürede anlamak her zaman mümkün olmayabilir. Günler azaldıkça korsan satıcıların, insan sağlığını hiçe sayan bu tür kişilerin sayısı da maalesef artıyor. Birincisi, trafik kurallarına mutlaka riayet edilmeli; mümkünse o gece araç kullanılmamalı, toplu taşıma ya da 24 saat nöbetçi olan taksi durakları tercih edilmelidir. Şimdiden 2026 yılının hayırlara vesile olmasını diliyorum. Sağlıklı, huzurlu ve ailenizle birlikte arzu ettiğiniz şekilde bir yılbaşı geçirmenizi temenni ediyorum."
Tokat Orta Asya’dan Tokat’a uzanan üç etek geleneği sürdürülüyor Tokat’ın Zile ilçesinde yaşayan 64 yaşındaki Fındık Bebek, yaklaşık 40 yıldır Orta Asya’dan gelen ata mirası yöresel kıyafetleri dikerek gelenekleri sürdürüyor. Yaylakent köyünde dünyaya gelen Fındık Bebek, 20 yaşındayken evlenip iki çocuk sahibi olduktan sonra eşinden boşandı. Hayatının bu döneminde ne yapacağını bilemez haldeyken, ninelerinden miras kalan yöresel kıyafetlere ilgi duymaya başladı. Herhangi bir ustadan eğitim almadan, tamamen kendi merakı ve gözlemleriyle işe başlayan Fındık Bebek, yıllar içerisinde köyün ve çevre bölgelerin aranan isimlerinden biri oldu. Orta Asya’dan göç eden atalarından kalan kültürün en önemli simgelerinden biri olan ve yörede "3 etek" olarak bilinen kıyafetleri diken Fındık Bebek, bu geleneğin kendileri için kıymetli olduğunu ifade etti. Üç parçadan oluşan kıyafetin üst, fistan ve önlükten meydana geldiğini belirten Bebek, her gelinin sandığında mutlaka bu kıyafetin bulunması gerektiğini söyledi. "Kıyafetler bizim kutsalımızdır" Yöresel kıyafetlerin yaşa göre farklılık gösterdiğini dile getiren Fındık Bebek, yaşlıların daha sade ve düz modelleri tercih ettiğini, gençlerin ise süslü ve işlemeli kıyafetler giydiğini aktardı. Geleneklerin eğitim ya da makamla değişmediğini vurgulayan Bebek, "Bizde her gelin, okusa da okumasa da hatta başbakan bile olsa 3 eteğini giyer. Bu bizim töremiz, bizim kıymetlimizdir" dedi. Yıllardır el emeğiyle diktiği yöresel kıyafetlerle kültürel mirası gelecek nesillere aktarmaya çalışan Fındık Bebek, ata yadigârı geleneklerin yaşatılmasından duyduğu mutluluğu dile getirdi.