GÜNDEM - 31 Mayıs 2024 Cuma 14:14

Rumeli Hisarı’ndaki gizli tünel gün yüzüne çıktı

A
A
A

Sarıyer’de bulunan Rumeli Hisarı’nda devam eden çalışmalar sırasında bir tünel bulundu. Gizemli tünel kameralara ilk kez yansıdı.

Boğaz’a hakim konumu, tarihi önemi, mimarisi ve yaklaşık 600 yıllık tanıklığıyla İstanbul’un eşsiz güzelliklerinden olan; Fatih Sultan Mehmet’in şehre yadigârı Rumeli Hisarı’nda restorasyon çalışmalarını sürdüren İBB Miras, büyük fethin 571. yılında Hisar’ın altındaki tünel yapısını keşfetti. Keşfedilen tünel ilk kez görüntülendi.

Rumeli Hisarı’ndaki gizli tünel gün yüzüne çıktı

Tünel keşfinde kayda geçen ilk bulgular

Tünel içinde gerçekleştirilen keşifte beşik tonozlu üst örtü, kemerli açıklıklar ve 19. yüzyıla tarihlenen tuğlalar rastlanan ilk bulgular olarak kayda geçti. Sahip olduğu genel özellikler sebebiyle tünelin bir su yolu hattı-drenaj kanalı olduğu tahmin ediliyor. 1949 tarihli kadastral paftada yer alan çizimlerde tünel girişinin, su yolu olması muhtemel bir hat ile Hisar sınırından Kale Ağası Sokak’a bağlandığı görülüyor. 1845 tarihli bir haritada ise Rumeli Hisarı sırtlarındaki suların Kanlıkavak Deresi (Kheimarrous Deresi) ile bağlantılı olduğu anlaşılıyor. Tünel içerisinde dikkat çeken, 19. yüzyıla ait olduğu tahmin edilen “S.P.” damgalı tuğlalar ise yapının 19. yüzyılda çeşitli onarımlardan geçtiğine işaret ediyor.

Rumeli Hisarı’ndaki gizli tünel gün yüzüne çıktı

Hisar’da çalışmalar devam ediyor

Rumeli Hisarı, son olarak 1953-55 yılları arasında kapsamlı bir restorasyon görmüştü. Cahide Tamer, Selma Emler ve Mualla Eyüboğlu Anhegger gibi Cumhuriyet tarihinin önemli kadın mimarlarıyla anılan bu restorasyondan sonra, 2021 yılında yeni bir restorasyon süreci başladı. Bilim Kurulu’nca onaylı projede Hisar için konservasyon ve bakım çalışmalarını içeren bir restorasyon süreci planlandı. Çandarlı Halil Paşa, Saruca Paşa ve Zağanos Kuleleri, deniz cephesindeki duvarların, kara tarafındaki kuleler ve duvarların evrensel koruma ilkeleri doğrultusunda özgün malzeme ve geleneksel tekniklerle restore edildiği belirtildi. Bugüne kadar sadece müze alanıyla ziyaret edilebilen Rumeli Hisarı’nın yeni döneminde, Fatih Sultan Mehmet döneminin önemli isimleri Çandarlı Halil Paşa, Zağanos Paşa ve Saruca Paşa ile anılan üç kulenin kapıları, ilk kez İstanbullulara açılacak.

Rumeli Hisarı’ndaki gizli tünel gün yüzüne çıktı

“Burayı fetih günlerinde Fatih Sultan Mehmet’in askeri garnizon ve lojistik üs olarak kullandığını düşünmeniz lazım"

Restorasyon çalışmaları ve tünel hakkında bilgi veren İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, “Bugün restorasyonun yanı sıra çalışmalarda sırasında ortaya çıkan ve kamuoyunun büyük ilgisini çeken, bizim de her zaman çalışmalarda dikkat ettiğimiz önemsediğimiz bir yapının sosyal ve askeri tarihine tetikleme yapan bir buluntu ile karşı karşıyayız. Restorasyon sırasında dikine bir kesitte 125 metre uzunluğunda olduğunu bildiğimiz fakat içeride başka kanallar ve kollarla ayrıldığını tahmin ettiğimiz bir yeraltı geçidinin buluntularını görmüş oluyorsunuz. Bu oldukça önemli ve Ortaçağ dönemi yapısı olarak kabul edilmesi gereken bir buluntu. Çünkü biliyorsunuz İstanbul’un fethinden bir sene sonra ortaçağ kapanacaktı. Kanalın yüksekliği 1-1,5 metre ile başlayıp surun içinde kalan sarnıç bölümünde 4-4,5 metrelere varan yüksekliklerle oldukça iddialı bir geçiş koridoru olarak tasarlandığı görülüyor. Beden duvarları, hisarın yapım sırasındaki yapım tekniğindeki moloz örgü sistemine sahip olduğu, üst örtüsü de belirli noktalarda 1900’lü yılların başına kadar ara ara onarım gördüğü görülüyor. Bu buluntu bu aşamadan sonra arkeometri dediğimiz çalışma metoduyla harç analizleri, malzeme analizleri ve yapım tekniği analizleriyle ileri aşamalarda daha da yorum yapılabilmesi mümkün olacak. Şu haliyle gördüğümüzde kısa bir yorum yapacak olursak yapının askeri bazı ihtiyaçları gördüğü de anlaşılıyor. Bir an 572 yıl önceye gidin şu an durduğunuz yerde Osmanlı orduları burada bir yapı yapmaya çalışıyorlar ve burada henüz bu hisar yok. Daha önceden burada olduğunu Evliya Çelebi’den bildiğimiz bir manastır yapısı kalıntıları var. Altyapı verilerinin tamamını kullandığınız bir geçiş ağları var. Yani manastır yapılarının sırtlarda kullanıldığı ve onun belirli geçişlerle bağlantı sağladığı, gizli geçişler olarak hala halk bilincinde de yeri olan noktaların üstüne bir sur yapıyorsunuz. İçeride farklı buluntular da var bunu ilerleyen günlerde kamuoyu ile paylaşacağız. Bu bölgede sırtlardan denize doğru inilirken bu yapıya benzer yapılar olduğunu biliyoruz. Hemen yanımızda bulunan Aşiyan mezarlığının olduğu yerde 1920’lerde bulunan 6 yapının daha olduğunu gösteren tarihi fotoğraflar mevcut. Bugün Boğaziçi Üniversitesi’nin altında da hareket eden yapılar olduğunu biliyoruz. Burayı fetih günlerinde Fatih Sultan Mehmet’in askeri garnizon ve lojistik üs olarak kullandığını düşünmeniz lazım. Burası her tarafın Osmanlı hakimiyetinde olduğu bir toprak değil askeri garnizonun yanında böyle bir durumda sarnıç ve su deposu da bulundurmanız gerekiyor. Bu aşamadan sonra bilimsel araştırmalar ve tarihi yorumlar devam edecek. Biz kamuoyuna fethin 571. yılında kendiliğinden o gün ortaya çıkmış kendini bize göstermeye çalışan bir yapıdan bahsediyoruz. Dünya Tarihi açısından da hayırlı uğurlu olsun. Restorasyon bittiğinde de insanların gezmesine uygun hale getireceğiz” diye konuştu.

 

Rumeli Hisarı hakkında

Rumeli Hisarı’nın inşasına, İstanbul’un fethinden kısa bir süre önce, 1452 yılında başlandı; yaklaşık 4 ay gibi kısa bir sürede de tamamlandı. 15. yüzyıl savunma yapılarının önemli bir örneği olan Hisar, sahilden kuzeye doğru iki tepeyi birleştiren geniş bir vadide inşa edildi. Fatih’in üç vezirinden isimlerini alan Saruca Paşa, Çandarlı Halil Paşa ve Zağanos Paşa Kuleleri, Hisar’ın öne çıkan bölümleri arasında yer alıyor.

Günümüze dek “Kal‘a-i Cedîd”, “Kulle-i Cedîde”, “Yenicehisar”, “Yenihisar”, “Boğazkesen Kalesi”, “Boğazkesen Hisarı”, “Nikhisar” (Güzelhisar) ve “Başkesen Hisarı” isimleriyle anılagelen Rumeli Hisarı; 1453 yılında İstanbul’un fethiyle Boğaz’da güvenliği sağlama görevini tamamladı. Giderek stratejik önemini kaybeden yapı, ilerleyen dönemlerde baruthane, cephanelik, devlet hapishanesi gibi işlevler kazandı.

Yüzyılların ve doğal afetlerin oluşturduğu tahribatlar sebebiyle birçok kez onarımdan geçen Rumeli Hisarı, en kapsamlı restorasyonu 1953-55 yılları arasında gördü; bu restorasyondan sonra “müze” olarak kent sakinlerinin kullanıma sunuldu. Yaklaşık 70 yıl aradan sonra, 2021 yılında restorasyona alınan Rumeli Hisarı, yakında müze ve kültür sanat odaklı bir çekim merkezi olarak kent hayatına geri dönmeye hazırlanıyor.

Şüheda Kıroğlu - Enis Derdimentoğlu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.