SPOR - 24 Mayıs 2024 Cuma 01:27

Salih Uçan: “Yaşanan her şeyi unutturacak tek bir maçtı”

A
A
A

Beşiktaş’ın başarılı futbolcusu Salih Uçan, kötü geçen sezonu unutturacak bir maçta mutlu sona ulaşarak Türkiye Kupası’nı kazandıkları için mutlu olduklarını söyledi.

Atatürk Olimpiyat Stadı’nda oynanan Ziraat Türkiye Kupası finalinde Beşiktaş, Trabzonspor’u 3-2 mağlup ederek 11. kez kupanın sahibi oldu. Müsabakada siyah-beyazlıların ikinci golünü kaydeden ve ‘maçın oyuncusu’ seçilen Salih Uçan da karşılaşmanın ardından basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.

“Böyle bir sezonu kupayla bitirmek müthiş oldu”

Oyuncu gurubu ve yönetimin bu zafer için bir karakter ortaya koyduğunu dile getiren Salih, “Temmuz ayında antrenmanlara başladık. Yaklaşık 10-11 aydır birlikteyiz. Çok kötü bir sezon. Tarihe geçtik, kötü. Herkes mutsuzdu. Taraftar, yönetim, oyuncular, herkes mutsuzdu. Ama tek bir maç kalmıştı, tek bir 90 dakika. Bu yaşanan her şeyi unutturacak tek bir maçtı. Oyuncu grubu, yönetim çok ciddi bir karakter koydu. Beşiktaş taraftarı inanılmaz bir destek verdi. Herkesin bunu hak ettiğini düşünüyorum. Böyle bir sezonu kupayla bitirmek müthiş oldu” ifadelerini kullandı.

“Sakatlıktan sonra çok iyi katkı verdiğimi düşünüyorum”

Kendi performansını da değerlendiren Salih, “Sezon boyunca çok zorlu süreçlerden geçtik. Çok üzüldük. Avrupa Ligi'nden elendik, Süper Lig’de puan farkı çok açıldı. Bu yüzden oyuncular da demoralize oluyor. Çünkü taraftarı mutlu etmek istiyorsun, kendin iyi oynamak istiyorsun ama sonuçlar gelmeyince herkes üzülüyor. Kendi adıma zorlu süreçten geçtim. Kolay bir yıl olmadı benim için de. Sezonun kötü geçmesiyle performansta da düşüklük oluyor. Kendi adıma da zorlu bir süreçten geçtim. Sakatlandığım zamanlar oldu. Döndüğümden itibaren Beşiktaş mağlup olmadı. Sakatlıktan sonra çok iyi katkı verdiğimi düşünüyorum. Bugün de şansı günümdeydim” cümlelerine yer verdi. 

Uygar Aydın - Yunus Emre Öztaş

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya’da sahillerdeki yoğunluk iki katına çıktı Turizm kenti Antalya’da Kurban Bayramı’nın 1’inci günü sahiller sabah erken saatlerde dolamaya başladı. Yabancı turist sayısında rekor üstüne rekor kıran kentin sahillerindeki yoğunluk, Cuma ve Arife günü yola çıkıp kente ulaşan tatilcilerin gelmesiyle iki katına çıktı. Kurban Bayramı’nın 9 gün tatil ilan edilmesiyle birlikte Cuma günü akşamı ve Arife günü yola çıkan tatilcilerin değişmez tercihleri arasında yer alan turizm kenti Antalya, bayramı dolu dolu geçiriyor. Hava sıcaklığının saat 11.00 itibariyle 28 derece ölçüldüğü, nem oranıysa yüzde 82 olarak gerçekleştiği kentte, yerli ve yabancı tatilciler sabahın erken saatlerinden itibaren sahillere akın etti. Yabancı turist sayısında rekor üstüne rekor kıran kentin sahillerindeki yoğunluk, Cuma ve Arife günü yola çıkıp kente ulaşan tatilcilerin gelmesiyle iki katına çıktı. Sahile gelen tatilciler serin sulara kendini bıraktı, bol bol güneşlendi. Almanya’dan tatil için Antalya’ya gelen Özcan Cengiz, güzel bir tatil geçirdiklerini ve hava sıcaklığının tam da istedikleri gibi olduğunu dile getirerek, sahildeki yoğunluğun ise oldukça fazla olduğunu söyledi. Bir başka tatilci Levent Kaynak da, Antalya’nın çok güzel bir şehir olduğunu ve bayramı mükemmel olarak geçirdiğini ifade etti. Öte yandan kent sakinlerinin kurban kesim ve ziyaret telaşını atlatmasının ardından bu yoğunluğunun diğer günlerde artacağı ön görülüyor.
Trabzon Asırlık değirmenler zamana yenik düşüyor Bir zamanlar özellikle kırsal kesimlerde yoğun bir şekilde faaliyet gösteren su değirmenlerinin sayısı, son zamanlarda mısır ekiminin azalmasıyla birlikte hızla düşüşe geçti. Günümüzde mısır ekimi pek olmadığından işlerinin çok azaldığını belirten 59 yaşındaki Halil İbrahim Alemdar, değirmenciliğin artık bitme noktasına geldiğini belirtti. Trabzon’un Araklı ilçesine bağlı Erenler Mahallesi’nde 1930 yılında yapılan değirmeni, babasının vefatından sonra kendisinin işletmeye başladığını kaydeden Alemdar, mısır ekimi olmayışından dolayı işlerinin artık bitme noktasına geldiğini ifade etti. Yaklaşık 40 yıl önce işlerinin çok iyi olduğunu ancak son yıllara doğru işlerin hızla düşüşe geçtiğini belirten Alemdar, "Çocukluk yaşımdan beri bu mesleği yapıyorum. Babam vefat ettikten sonra değirmeni ben işletmeye başladım. Değirmen 1930 yılında yapıldı, ben de ikinci kuşak olarak mesleği sürdürüyorum. 40 yıl önce işlerimiz çok iyi idi ancak zamanla düşüşe geçti. Şu anda ise neredeyse bitme durumuna geldi. Sebebi, mısır eken yok. Çoğu fındık ekti. Hazır yiyecekler çıktı, dolayısıyla bizim işlerimiz de geriledi. Genellikle mısır öğütürüz arada buğday da gelir ancak şimdi buğday da pek yok. Değirmen sayısı sadece bizim burada değil, Türkiye genelinde de azalıyor diye düşünüyorum. Trabzon’da bir elin parmağını geçmeyecek kadar değirmen sayısı azaldı diyebiliriz. 40 yıl önce sayımız çoktu, sadece bu civarda 8 tane değirmen vardı. Bizden sonra bu mesleği devam ettirecek kimse yok. Benden sonra tamamen biter. Çocuklarım var ama bu mesleğe eğilimleri yok. Bu mesleği yapan aç kalmaz ama ileri de pek gidemez. Çünkü mısır eken olmadığı için ekonomik olarak fazla getirisi olmuyor" diye konuştu.