KÜLTÜR SANAT - 03 Ekim 2024 Perşembe 14:42

‘Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler’ sergisi sanatseverler ile buluştu

A
A
A
‘Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler’ sergisi sanatseverler ile buluştu

Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin ikinci süreli sergisi ‘Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler’, doğadan, denizden, pazar yerlerinden, balıkçılardan ve sofralardan ilham alan eserleriyle tüm duyulara hitap ediyor.



Beyoğlu’nda, İstiklal Caddesi üzerindeki tarihi Boudouy (Bodvi) Apartmanı’nda hizmet veren Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin yeni süreli sergisi ‘Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler’, İstanbul Kültür Yolu Festivali kapsamında 28 Eylül tarihinde günü ziyarete açıldı.



İlhamını verimli topraktan ve denizden; meyvelerden, sebzelerden, balıklardan, yemeklerden ve sofralardan alan sanat eserlerinin görülebileceği sergide Osman Hamdi Bey, Şeker Ahmed Paşa, Selahattin Teoman, Cevat Dereli, Hikmet Onat, Hasan Vecih Bereketoğlu ve Mehmed Muazzez gibi 90 sanatçıya ait 200’ü aşkın tablo ve heykel izleyiciyle buluşuyor. Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu’ndan 150’den fazla eserin seçildiği sergide, saygın koleksiyonerler ve kurumlardan ödünç alınan 50’ye yakın eser de yer alıyor.



Küratörlüğünü, müzenin de kurucu küratörü Prof. Dr. Gül İrepoğlu’nun üstlendiği sergi, PATTU Mimarlık tarafından tasarlandı. Serginin Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından basılan kitabını da Prof. Dr. İrepoğlu yayıma hazırladı.



Müzenin 3’üncü ve 2’nci katlarına yayılan sergi, tematik altı bölüme ayrılıyor:


‘Cömert Doğa’ bölümünde tarla, bağ ve bahçelerdeki rengârenk ekinlerin eşsiz düzeninin ve toprağın cömertliğini şekillendiren insanın yansıtıldığı eserler,


‘Doğa Tadında Renklerle’ bölümünde doğanın hayranlık uyandıran ürünleriyle; meyveler, çiçekler ve sebzelerle bezeli natürmortlar,


‘Ürünler Sunulurken’ bölümünde yaşamın kaynağı suyun, cıvıl cıvıl pazar yerlerinin, dükkânların ve sokak satıcılarının ilham verdiği eserler,


‘Denizden Çıkan Nimet’ bölümünde çeşit çeşit balıklar ve balıkçılar,


‘Yemek İçin Emek’ bölümünde gözü ve gönlü doyuran yemek hazırlıkları ve mutfak temalı eserler,


Adını Orhan Veli’nin ünlü dizesinden alan ‘Cânân ki Degüstasyon’a Gelmez’ bölümünde ise kahve ve çay ile kahvehaneler, gazinolar, lokantalar ve sofraları konu alan eserler izleniyor.


Müzenin büyük beğeni ile karşılanan ilk süreli sergisi ‘İstanbul’un Resmi’nde olduğu gibi, bu sergideki eserlere de edebiyatımızın usta isimlerinden şiirler ve alıntılar eşlik ediyor.



“Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi, Cumhuriyetimizin 100. yaşında, 29 Ekim 2023’te bankamızın ülkemize bir armağanı olarak kapılarını açtı. Açılışının birinci yıldönümünü kutlamaya hazırlandığımız şu günlerde, ikinci süreli sergimizi sanatseverlerle buluşturmanın mutluluğunu yaşıyoruz” diyen İş Sanat Genel Müdürü Zuhal Üreten, “Büyük ölçüde Bankamızın Sanat Eserleri Koleksiyonu’ndan beslenen sergimizde, çok kıymetli kişi ve kurumların koleksiyonlarından ödünç eserler de yer alıyor. Kendilerine verdikleri destek için bir kez daha teşekkür ediyoruz. Sanatseverleri, kalıcı ve süreli sergilerimizi ziyaret etmek için Beyoğlu’ndaki müzemize bekliyoruz” şeklinde konuştu.



“Tarih boyunca insanlar kendi kültürlerinin yeme-içme alışkanlıklarını kayıt altına alma eğiliminde olmuşlardır. Yemeğe dair olguların sanat yoluyla görselliğe taşınması evrenseldir. Yeme-içme betimlemeleri insanın kendini resimle ifade etmesinin başlangıcından itibaren mevcuttur. Sanatın her dalı, yaşamın kendisine ve dolayısıyla yeme-içme hallerine eşlik edebilir” diyen Prof. Dr. Gül İrepoğlu da ‘Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler’ sergisine dair şunları söyledi: “Bu sergi, çağımızın resim kavramı altında, iştah açıcı görünümlerin yanı sıra zaman zaman keyifli, zaman zamansa düşündürücü veya anıları tetikleyici çağrışımların; izleyende dokunma arzusu uyandıran meyve yığınlarının, kimi zaman da sebzelerin ve yeme içme ‘an’larının sanatla görselleştirilmiş hallerini yansıtıyor. Başta natürmortlar olmak üzere, yeme-içmeyle ilgili resme geçirilen betimlemelerden geniş bir seçkiyi bu sergide bir araya getirdik.”



Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi, salıdan cumaya 10.00-19.00, cumartesi ve pazar günleri 12.00-19.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. Müze pazartesi günleri ziyarete kapalı.



‘Tat ve Sanat: Lezzetli Resimler’ sergisi sanatseverler ile buluştu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ÜNİPERSEN Başkanı Güzel: "Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi" Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİPERSEN) Genel Başkanı İbrahim Güzel, "3 buçuk aydır 8. Toplu Sözleşmenin memurun alım gücünü korumadığını, geleceğini kararttığını, bu nedenle ek protokol olması gerektiğini söylüyoruz. Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi" dedi. ÜNİPERSEN, memur ve emeklilerin artan hayat pahalılığı karşısında yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekmek amacıyla eylem süreci başlattığını açıkladı. Sendika tarafından yapılan açıklamada; açıklanan maaş artış oranlarının kira, gıda, ulaşım, enerji ve temel yaşam giderlerindeki artışın gerisinde kaldığı belirtildi. Her geçen gün kamu çalışanları ve emeklilerin hayat pahalılığı karşısında duramadıklarını vurgulayan ÜNİPERSEN, bu konuya dikkat çekmek amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde bir eylem gerçekleştirdi. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileri ile vatandaşın çarşıda ve pazarda karşılaştığı enflasyon arasında fark olduğunun altını çizen ÜNİPERSEN, bu tablo karşısında sessiz kalmayacaklarını belirterek adil bir maaş düzenlemesi olana kadar Ankara’da birtakım eylemler gerçekleştireceklerini açıkladı. Ayrıca ÜNİPERSEN, 9 Ocak 2026 tarihinde iş bırakma kararı alacaklarını duyurdu. "Her gün maaş hesabı yapmaktan yorulduk" Memur ve emeklilerin enflasyon karşısında mağdur olduğunu ve bu durumdan dolayı yetkililerden destek beklediklerini belirten ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim Güzel, "3 buçuk aydır 8. Toplu Sözleşmenin memurun alım gücünü korumadığını, geleceğini kararttığını, bu nedenle ek protokol olması gerektiğini veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) inisiyatif alması gerektiğini söylüyoruz. Meclis 2 buçuk aydır çalışıyor. Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi. Çalışma hayatının öncüsü olan bakanlığa bakıyoruz. Bırakın ek protokolü, konuya konuya ilişkin bir açıklama dahi gelmedi. Yaklaşık 1 aydır 2026 bütçesi Mecliste görüşülüyor. Tüm bakanlıklar ve bağlı kuruluşların bütçeleri karara bağlanıyor. Bu bütçenin memura refah getirmesi için bir adım var mı? Maalesef o da yok. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri üzerinden yapılan artışlar tüm kamu çalışanlarının ev kirasını bile ödeyemez hale getirmiş, 4 milyon memur, 2 milyon memur emeklisi maaşları yattığı gün bile yakınlarından borç ister hale gelmiştir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir" diye konuştu. "Memurun kira ve faturalardan sonra gıdaya ayırdığı bütçe her geçen gün azalıyor" Memur ve emeklilere yapılan zam teklifinin enflasyonla örtüşmediğinin altını çizen Güzel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Memurun ne durumda olduğunu şu önümüzdeki koliler çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Memurun kira ve faturalardan sonra gıdaya ayırdığı bütçe her geçen gün azalıyor. Devletin memuru, yardım kolisine muhtaç hale geldi. Biz memurlar olarak istiyoruz ki her gün kirayı nasıl ödeyeceğimizi düşünmeyelim. Kredi kartının asgarisini ödemek için bu ay kimden borç borç para isteyelim diye düşünmeyelim. Her gün maaş hesabı yapmaktan yorulduk. Tek isteğimiz insanca yaşanacak ücret. Şu an ilçelerde bile kiralar 20 bin liranın üzerine çıkmış durumda. Büyükşehirlerde maaşının yarısını kiraya veren bir memur nasıl geçim sağlayacak? 3600 ek gösterge sözü verildi ve kararı alındı. Bütçede onu da göremiyoruz. Kamuda mülakatlar her gün adaletsizlik oluşturuyor. Memurların tamamı ocak zammında refah payı bekliyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarıyla geçim sağlamak mümkün değildir. Bu nedenle her hafta refah payı talebimiz için mücadelemize devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Samsun Dayısının reddettiği miras borcu nedeniyle maaşına ve evine haciz konuldu Samsun’da bir tekstil fabrikasında servis şoförü olarak çalışan iki çocuk babası Mithat Aydemir, vefat eden dayısının banka borcu nedeniyle maaşına ve evine haciz konulduğunu öne sürerek mağduriyetinin giderilmesi için yetkililerden yardım istedi. Samsun’un Canik ilçesi Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde ikamet eden Mithat Aydemir (51), Muğla’nın Milas ilçesinde 8 Şubat 2024 tarihinde hayatını kaybeden dayısı Orhan Demir ile hiçbir bağının bulunmadığını, cenazesine dahi katılmadığını belirtti. Dayısının bankaya olan borçları nedeniyle hakkında icra takipleri başlatıldığını ifade eden Aydemir, bu süreçte maaşının dörtte birine haciz konulduğunu, ardından evine de haciz işlemi uygulandığını ileri sürdü. Aydemir, Muğla Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açtığı dava sonucunda dayısının mirasını yasal süresi içerisinde reddettiğini ve bu durumun 2024/1461 Esas, 2024/1608 karar sayılı dosya ile 19 Temmuz 2024 tarihinde kesinleştiğini belirtti. Redd-i miras kararına rağmen ilgili banka vekili tarafından Bursa Banka Alacakları İcra Dairesi üzerinden farklı dosya numaralarıyla hakkında icra takiplerinin sürdürüldüğünü iddia eden Aydemir, her seferinde bu dosyalara itiraz etmek zorunda kaldığını söyledi. Sürecin kendisini ve ailesini psikolojik, maddi ve manevi olarak yıprattığını ifade eden Aydemir, icra takiplerinin kötü niyetli şekilde sürdürüldüğünü öne sürerek ilgili banka avukatı hakkında suç duyurusunda bulundu. Aydemir, hazırladığı dilekçeyi Samsun Adliyesi’ne sunarak Bursa Adliyesi’ne gönderilmesini talep etti. Şikayet dilekçesinde, reddedilen miras nedeniyle borçtan sorumlu tutulamayacağının açık olmasına rağmen yapılan icra işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu savunan Aydemir, avukatlık görevini kötüye kullanma, görevi ihmal, resmi belgede sahtecilik ve kişiyi mağdur etme suçlarının işlendiğini iddia etti. Aydemir, yetkililerden yaşadığı mağduriyetin giderilmesini ve sorumlular hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılmasını istedi.
Bitlis Bitlis’te karla mücadele toplantısı gerçekleştirildi Bitlis’te kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte İl Özel İdaresi araç parkında, karla mücadele çalışmaları öncesinde kapsamlı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, il genelinde yürütülecek kar temizleme ve yol açma çalışmalarının planlaması ele alınırken, ekiplerin görev dağılımları, kullanılacak iş makineleri, araçların teknik durumları konuşuldu. Bitlis Valisi Ahmet Karakaya’nın da katıldığı karla mücadele toplantısında muhtemel yoğun kar yağışı ve buzlanma durumlarına karşı alınacak tedbirler de değerlendirildi. Özellikle kırsal bölgelerde ulaşımın aksamaması için ekiplerin 7/24 esasına göre görev yapılacağını belirten Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, "Artık bilindiği üzere kış mevsiminin başlarındayız ve bütün ekiplerimiz karla mücadele için hazırlıklarını tamamladılar. İnşallah yaz aylarında yapılan hizmetlere benzer şekilde kışın da vatandaşımızın yollarının açık tutulması için elimizden gelen gayreti sarf etmeye devam edeceğiz. Tabii bunun için iyi bir hazırlık dönemi gerekiyor. Bu çerçevede bizim malumunuz merkez ile birlikte 7 ilçemiz var ve bu 7 ilçemizde 10 şantiyemizle bu hizmetleri yerine getireceğiz" dedi. 92 personel ve 70’in üzerinde iş makinasıyla 354 köyde karla mücadeleyi en iyi şekilde sürdüreceklerini ifade eden Vali Karakaya, "Karla mücadeleye İl Özel İdaremiz hazır durumda. Bildiğiniz üzere 354 köyümüz var ve 288 mezramız var. Şu an itibariyle yol ağımız yaklaşık 3 Bin 365 kilometredir" diye konuştu. Konuşmaların ardından Bitlis İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu ve teknik personel kış aylarında karla mücadelede kullanılacak olan araç ve ekipmanları tanıttı.