EKONOMİ - 17 Temmuz 2025 Perşembe 11:08

Yeni Renault Austral Türkiye’de satışa sunuldu

A
A
A
Yeni Renault Austral Türkiye’de satışa sunuldu

Renault’nun C segmentindeki modeli Yeni Renault Austral Türkiye’de yollara çıktı.


Renault’nun C segmentindeki temsilcisi Yeni Renault Austral, yeni yüzü ve geliştirilen donanımıyla Türkiye’de satışa sunuldu. Yeni tasarım çizgilerine kavuşan model, dinamik hatları, modern ışık imzası ve yenilenen gövde oranlarıyla öne çıkıyor.



Model ile ilgili değerlendirmede bulunan MAİS A.Ş. Genel Müdürü Dr. Berk Çağdaş, "Yeni Renault Austral, C segmentindeki güçlü konumumuzu pekiştiren ve bu sınıfta çıtayı yükselten modellerimizden biri. Geniş iç hacmi, 200 hp’lik tam hibrit motoru, gelişmiş 4Control sürüş teknolojisi ve sürücü tanıma sistemiyle sadece kendi sınıfında değil, üst segmentte de ciddi bir alternatif sunuyor. Yeni yüzüyle Austral’in yine büyük ilgi göreceğine inanıyorum" dedi.


Modelin özellikleri şöyle açıklandı:


’’Yeni Renault Austral, tamamen yenilenen ön ve arka tasarımı, daha kaslı hatları ve yüksek kaliteli detaylarıyla markanın yeni tasarım dilini yansıtıyor. Rafale ile benzer ön yüz tasarımı sayesinde aileye ait güçlü bir görsel imaj ortaya çıkıyor. Türkiye pazarında techno ve sportif detaylarıyla öne çıkan esprit Alpine donanımları sunuluyor. techno versiyonda güvenlik paketleri, krom tavan barları ve Google hizmetleri dikkat çekerken; esprit Alpine, siyah tavan barları, özel ‘Altitude’ 20 inç jantlar, karbon görünümlü koltuk döşemeleri ve mavi dikiş detaylarıyla öne çıkıyor. LED farlar, 3D görünüme sahip yeni arka aydınlatmalar ve esprit Alpine versiyonunda sunulan Saten Sedef Beyaz gibi özel renkler, modeli sınıfında öne çıkarıyor.


Kabinde teknoloji ve konfor ön planda. Google entegre openR Link sistemi, 12.3 inç dijital gösterge paneli ve 12 inç multimedya ekranıyla toplam 774 santimetrekarelik geniş bir dijital alan sunuyor.


Harman Kardon ses sistemi, Jean-Michel Jarre iş birliğiyle geliştirilen ses efektleriyle premium bir deneyim sunuyor. Koltuklar daha ergonomik bir yapıya kavuşurken, akustik yalıtım ve yeni nesil süspansiyon sistemiyle iç mekânda sessizlik ve konfor artırıldı. Hareket halindeyken ya da park ederken, yolcular daha ergonomik ön koltuklar ve geliştirilen yalıtım (NVH) sayesinde çok daha konforlu bir yolculuk deneyimi yaşıyor.


Model, sürücü tanıma sistemi ile her yolculuğu kişiselleştirilmiş bir deneyime dönüştürüyor. Araç, profil verileri sayesinde kullanıcıyı tanıyor ve koltuk pozisyonu, dikiz aynası ayarı, ambiyans ışığı, ekran tercihleri ve sürüş modları gibi birçok detayı otomatik olarak sürücünün tercihlerine göre ayarlıyor. Bu özellik, farklı kullanıcıların aynı aracı zahmetsizce ve konforla kullanmasını sağlıyor. Ayrıca, sürücüyü özel bir ‘karşılama senaryosu’ ile karşılayan bu sistem, dijital ekranlarda özel animasyonlar ve ses efektleriyle modern bir deneyim sunuyor.


Modelin kalbinde yer alan E-Tech Full Hybrid güç aktarma sistemi; 1.2 litrelik turbo benzinli motor, iki elektrik motoru ve akıllı şanzımanla birlikte çalışıyor. Toplamda 200 hp güç üreten sistem, 0’dan 100 km/s hızlanmayı 8,4 saniyede tamamlıyor. Ortalama yakıt tüketimi 4,7 lt/100 km, emisyon değeri ise sadece 107 g/km (WLTP). Bu sistem, tamamen elektrikli sürüşten hibrit moda geçişe kadar farklı sürüş senaryolarında enerji yönetimini otomatik olarak üstleniyor. Ayrıca Türkiye’de 160 hp mild hybrid CVT otomatik şanzımana sahip motor da sunuluyor.


Yeni amortisörler hem sürüş konforunu hem de yol tutuşunu iyileştiriyor. 200 hp gücündeki E-Tech tam hibrit motor, gücü ve verimliliği dengeli biçimde sunarken; daha yumuşak vites geçişleri ve geliştirilmiş hızlanma performansı ile sürüş deneyimi önceki nesile göre optimize edildi.


Yeni nesil gelişmiş 4Control dört tekerlekten yönlendirme sistemi sayesinde model, 10.1 metrelik dönüş çapı ile şehir içi kullanımda üstün manevra kabiliyeti sunuyor. Yüksek hızda arka tekerleklerin ön tekerleklerle aynı yönde hareket etmesi sayesinde denge ve yol tutuş artırılıyor. Multi-Sense özelliği sayesinde ise kullanıcılar sürüş modunu (Eco, Comfort, Sport,Perso) tercihlerine göre ayarlayabiliyor


Model, 28 farklı gelişmiş sürüş destek sistemiyle donatıldı. Bunlar arasında; Şerit Takip Asistanı, Kör Nokta Uyarı Sistemi, Arka Çapraz Trafik Uyarısı ve Otomatik Acil Frenleme Sistemi gibi güvenlik sistemleri yer alıyor. Seviye 2 otonom sürüş özelliği sunan Aktif Sürüş Yardımı (Active Driver Assist), şerit ortalama ve adaptif hız sabitleyici kombinasyonuyla güvenli ve konforlu sürüş sağlıyor.


Güvenlik Puanı ve Güvenlik Koçu özellikleri ise sürücünün sürüş tarzını analiz ederek iyileştirme önerileri sunuyor. My Safety Switch özelliği ile ADAS sistemleri tek tuşla kişiye özel ayarlarla devreye alınabiliyor.


Model, katlanabilir ve ayarlanabilir arka koltuklarıyla çok yönlü kullanım imkânı sunuyor. 16 santimetre ileri-geri kaydırılabilen kızaklı arka koltuklar, bagaj hacmini ihtiyaçlara göre şekillendirmeye olanak tanıyor. E-Tech 200 hp versiyonunda bagaj hacmi 527 ile 1.736 litre arasında değişirken, mild hybrid versiyonda bu alan 555 ile 1.761 litreye ulaşıyor. Elektrikli bagaj kapağı, 60:40 oranında katlanabilen arka koltuklar ve geniş saklama alanları, aileler için işlevsellik sağlıyor.’’



Yeni Renault Austral Türkiye’de satışa sunuldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.