YEREL HABERLER - 04 Haziran 2014 Çarşamba 10:57

Konak'ta Gezi Ruhu Yeniden Canlandı

A
A
A
Konak'ta Gezi Ruhu Yeniden Canlandı

Konak Belediyesi, Gezi direnişinin yıldönümünü Bandosol grubunun konseri ve Gazeteci-Yazar Can Dündar’ın hazırladığı Gözdağı belgeseliyle andı. Gezi direnişi sırasında polisin attığı gaz kapsülü ve plastik mermiyle bir gözünü kaybeden 6 yurttaşın hikayesinin anlatıldığı belgeseli izlemeye gelen İzmirliler Gezi ruhunu bir kez daha yaşadı.
Taksim Gezi Parkı eylemleri sırasında ve sonrasında hayatını kaybedenlerin, yaralananların anıldığı etkinlik, Konak Belediyesi Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Sanat Merkezi’nde yapıldı. Salonu dolduran İzmirliler, 31 Mayıs’ta başlayan Gezi direnişinin ruhunu bir kez daha yaşadı. Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş’ın ev sahipliğinde gerçekleşen etkinliğe Gazeteci Yazar Can Dündar, Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, DİSK Ege Bölge Temsilcisi Memiş Sarı ve çok sayıda davetli katıldı. Anlamlı etkinlik ilk olarak Gezi eylemleri sırasında yaptıkları müzikle direnişe destek veren İzmirli Bandosol grubunun konseriyle başladı. Solist Orçun Öçgüler’in öncülüğünde sahneye çıkan grup Gezi eylemleri sırasında besteledikleri şarkıları bir kez daha dile getirdi. Büyük beğeni toplayan konser sırasında salondaki dinleyiciler de gruba alkışlarıyla eşlik etti.
GÖZDAĞI İZLEYİCİYLE BULUŞTU
Konser sonrası söz alan Konak Belediye Başkanı Sema Pekdaş, Gezi direnişinde hayatını kaybedenleri andı. Gezi’nin demokrasi için bir araya gelen insanların şanlı direnişi olduğunu dile getiren Pekdaş, “Gezi olaylarında yaralananlar, gözlerini, hayatlarını kaybedenler oldu. Biz onlara çok şey borçluyuz. Haziran direnişini unutturmamak, insanlık değerlerini hep yaşatmak, kapitalizmin vahşi saldırılarına dur demek için bizi çok şey bekliyor. Bu belgeseli bizimle paylaşan Can Dündar’a çok teşekkür ederiz” dedi. Etkinlik daha sonra Gazeteci-Yazar Can Dündar’ın hazırladığı ve Gezi direnişinin 48 saatinin anlatıldığı Gözdağı adlı belgeselin gösterimiyle devam etti.
“TÜRKİYE GÖRMEYE BAŞLAMIŞTI, GÖZÜNDEN VURULDU”
Gezi direnişi sırasında polisin attığı plastik mermi ve gaz kapsülüyle gözünü kaybeden 6 yurttaşın gözünden ilk 48 saatinin anlatıldığı belgesel izleyicilerden büyük beğeni aldı. Salonu dolduranlar “Her yer Taksim her yer direniş” sloganları attı, alkışlarla Gezi eylemleri sırasında dile getirilen sloganlara eşlik etti. Zaman zaman duygusal anların da yaşandığı gösterimin ardından sahneye çıkan Can Dündar, salondan gelen tepkilere teşekkür etti. “Türkiye görmeye başlamıştı, gözünden vuruldu. Ama görmesi gerekeni görmüştü” diyen Dündar, “Bu film cesarete ve korkaklığa dair bir film. Bu filmde en sıradan insanların bile bir anda nasıl cesaretle ayağa kalkabildiğini gördük. Polis ordusunu nasıl geriletebildiğini gördük. Cesaretin nasıl karşı tarafta büyük bir korku yarattığını, bir bakanın sesinden, başbakanın nefesinden hissettik. Biz cesur olursak, bize korku salanların nasıl korku içine düşenleri çok net gördük. Bunu yaptık, yine yapabiliriz” diye konuştu. Gezi direnişinin ilk 48 saatinin anlatıldığı belgeselde direnişi sırasında polisin attığı plastik mermi ve gaz kapsülüyle gözünü kaybeden 6 yurttaşla yapılan röportajların yanı sıra medyaya yansımayan görüntüler yer alıyor. Müziklerini dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’ın yaptığı belgesel tamamen ücretsiz ve halka açık mekanlarda gösterilecek.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ÜNİPERSEN Başkanı Güzel: "Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi" Üniversite İdari Personel Sendikası (ÜNİPERSEN) Genel Başkanı İbrahim Güzel, "3 buçuk aydır 8. Toplu Sözleşmenin memurun alım gücünü korumadığını, geleceğini kararttığını, bu nedenle ek protokol olması gerektiğini söylüyoruz. Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi" dedi. ÜNİPERSEN, memur ve emeklilerin artan hayat pahalılığı karşısında yaşadığı geçim sıkıntısına dikkat çekmek amacıyla eylem süreci başlattığını açıkladı. Sendika tarafından yapılan açıklamada; açıklanan maaş artış oranlarının kira, gıda, ulaşım, enerji ve temel yaşam giderlerindeki artışın gerisinde kaldığı belirtildi. Her geçen gün kamu çalışanları ve emeklilerin hayat pahalılığı karşısında duramadıklarını vurgulayan ÜNİPERSEN, bu konuya dikkat çekmek amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı önünde bir eylem gerçekleştirdi. TÜİK tarafından açıklanan enflasyon verileri ile vatandaşın çarşıda ve pazarda karşılaştığı enflasyon arasında fark olduğunun altını çizen ÜNİPERSEN, bu tablo karşısında sessiz kalmayacaklarını belirterek adil bir maaş düzenlemesi olana kadar Ankara’da birtakım eylemler gerçekleştireceklerini açıkladı. Ayrıca ÜNİPERSEN, 9 Ocak 2026 tarihinde iş bırakma kararı alacaklarını duyurdu. "Her gün maaş hesabı yapmaktan yorulduk" Memur ve emeklilerin enflasyon karşısında mağdur olduğunu ve bu durumdan dolayı yetkililerden destek beklediklerini belirten ÜNİPERSEN Genel Başkanı İbrahim Güzel, "3 buçuk aydır 8. Toplu Sözleşmenin memurun alım gücünü korumadığını, geleceğini kararttığını, bu nedenle ek protokol olması gerektiğini veya Türkiye Büyük Millet Meclisinin (TBMM) inisiyatif alması gerektiğini söylüyoruz. Meclis 2 buçuk aydır çalışıyor. Memurun geleceğini garanti altına alacak bir düzenleme maalesef gelmedi. Çalışma hayatının öncüsü olan bakanlığa bakıyoruz. Bırakın ek protokolü, konuya konuya ilişkin bir açıklama dahi gelmedi. Yaklaşık 1 aydır 2026 bütçesi Mecliste görüşülüyor. Tüm bakanlıklar ve bağlı kuruluşların bütçeleri karara bağlanıyor. Bu bütçenin memura refah getirmesi için bir adım var mı? Maalesef o da yok. Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verileri üzerinden yapılan artışlar tüm kamu çalışanlarının ev kirasını bile ödeyemez hale getirmiş, 4 milyon memur, 2 milyon memur emeklisi maaşları yattığı gün bile yakınlarından borç ister hale gelmiştir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir" diye konuştu. "Memurun kira ve faturalardan sonra gıdaya ayırdığı bütçe her geçen gün azalıyor" Memur ve emeklilere yapılan zam teklifinin enflasyonla örtüşmediğinin altını çizen Güzel, sözlerini şöyle sürdürdü: "Memurun ne durumda olduğunu şu önümüzdeki koliler çok net bir şekilde ortaya koyuyor. Memurun kira ve faturalardan sonra gıdaya ayırdığı bütçe her geçen gün azalıyor. Devletin memuru, yardım kolisine muhtaç hale geldi. Biz memurlar olarak istiyoruz ki her gün kirayı nasıl ödeyeceğimizi düşünmeyelim. Kredi kartının asgarisini ödemek için bu ay kimden borç borç para isteyelim diye düşünmeyelim. Her gün maaş hesabı yapmaktan yorulduk. Tek isteğimiz insanca yaşanacak ücret. Şu an ilçelerde bile kiralar 20 bin liranın üzerine çıkmış durumda. Büyükşehirlerde maaşının yarısını kiraya veren bir memur nasıl geçim sağlayacak? 3600 ek gösterge sözü verildi ve kararı alındı. Bütçede onu da göremiyoruz. Kamuda mülakatlar her gün adaletsizlik oluşturuyor. Memurların tamamı ocak zammında refah payı bekliyor. TÜİK’in açıkladığı enflasyon oranlarıyla geçim sağlamak mümkün değildir. Bu nedenle her hafta refah payı talebimiz için mücadelemize devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
Samsun Dayısının reddettiği miras borcu nedeniyle maaşına ve evine haciz konuldu Samsun’da bir tekstil fabrikasında servis şoförü olarak çalışan iki çocuk babası Mithat Aydemir, vefat eden dayısının banka borcu nedeniyle maaşına ve evine haciz konulduğunu öne sürerek mağduriyetinin giderilmesi için yetkililerden yardım istedi. Samsun’un Canik ilçesi Gaziosmanpaşa Mahallesi’nde ikamet eden Mithat Aydemir (51), Muğla’nın Milas ilçesinde 8 Şubat 2024 tarihinde hayatını kaybeden dayısı Orhan Demir ile hiçbir bağının bulunmadığını, cenazesine dahi katılmadığını belirtti. Dayısının bankaya olan borçları nedeniyle hakkında icra takipleri başlatıldığını ifade eden Aydemir, bu süreçte maaşının dörtte birine haciz konulduğunu, ardından evine de haciz işlemi uygulandığını ileri sürdü. Aydemir, Muğla Sulh Hukuk Mahkemesi’nde açtığı dava sonucunda dayısının mirasını yasal süresi içerisinde reddettiğini ve bu durumun 2024/1461 Esas, 2024/1608 karar sayılı dosya ile 19 Temmuz 2024 tarihinde kesinleştiğini belirtti. Redd-i miras kararına rağmen ilgili banka vekili tarafından Bursa Banka Alacakları İcra Dairesi üzerinden farklı dosya numaralarıyla hakkında icra takiplerinin sürdürüldüğünü iddia eden Aydemir, her seferinde bu dosyalara itiraz etmek zorunda kaldığını söyledi. Sürecin kendisini ve ailesini psikolojik, maddi ve manevi olarak yıprattığını ifade eden Aydemir, icra takiplerinin kötü niyetli şekilde sürdürüldüğünü öne sürerek ilgili banka avukatı hakkında suç duyurusunda bulundu. Aydemir, hazırladığı dilekçeyi Samsun Adliyesi’ne sunarak Bursa Adliyesi’ne gönderilmesini talep etti. Şikayet dilekçesinde, reddedilen miras nedeniyle borçtan sorumlu tutulamayacağının açık olmasına rağmen yapılan icra işlemlerinin hukuka aykırı olduğunu savunan Aydemir, avukatlık görevini kötüye kullanma, görevi ihmal, resmi belgede sahtecilik ve kişiyi mağdur etme suçlarının işlendiğini iddia etti. Aydemir, yetkililerden yaşadığı mağduriyetin giderilmesini ve sorumlular hakkında gerekli yasal işlemlerin yapılmasını istedi.
Bitlis Bitlis’te karla mücadele toplantısı gerçekleştirildi Bitlis’te kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte İl Özel İdaresi araç parkında, karla mücadele çalışmaları öncesinde kapsamlı bir değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, il genelinde yürütülecek kar temizleme ve yol açma çalışmalarının planlaması ele alınırken, ekiplerin görev dağılımları, kullanılacak iş makineleri, araçların teknik durumları konuşuldu. Bitlis Valisi Ahmet Karakaya’nın da katıldığı karla mücadele toplantısında muhtemel yoğun kar yağışı ve buzlanma durumlarına karşı alınacak tedbirler de değerlendirildi. Özellikle kırsal bölgelerde ulaşımın aksamaması için ekiplerin 7/24 esasına göre görev yapılacağını belirten Bitlis Valisi Ahmet Karakaya, "Artık bilindiği üzere kış mevsiminin başlarındayız ve bütün ekiplerimiz karla mücadele için hazırlıklarını tamamladılar. İnşallah yaz aylarında yapılan hizmetlere benzer şekilde kışın da vatandaşımızın yollarının açık tutulması için elimizden gelen gayreti sarf etmeye devam edeceğiz. Tabii bunun için iyi bir hazırlık dönemi gerekiyor. Bu çerçevede bizim malumunuz merkez ile birlikte 7 ilçemiz var ve bu 7 ilçemizde 10 şantiyemizle bu hizmetleri yerine getireceğiz" dedi. 92 personel ve 70’in üzerinde iş makinasıyla 354 köyde karla mücadeleyi en iyi şekilde sürdüreceklerini ifade eden Vali Karakaya, "Karla mücadeleye İl Özel İdaremiz hazır durumda. Bildiğiniz üzere 354 köyümüz var ve 288 mezramız var. Şu an itibariyle yol ağımız yaklaşık 3 Bin 365 kilometredir" diye konuştu. Konuşmaların ardından Bitlis İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Adem Aydoğdu ve teknik personel kış aylarında karla mücadelede kullanılacak olan araç ve ekipmanları tanıttı.