EKONOMİ - 05 Aralık 2024 Perşembe 09:30

Alman firmaları ile 350’nin üzerinde ikili iş görüşmesi

A
A
A
Alman firmaları ile 350’nin üzerinde ikili iş görüşmesi

Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği, İzmir Ticaret Odası ve Ege Bölgesi Sanayi Odası iş birliğiyle düzenlenen “Türk-Alman Yatırım ve İş Birliği Günü Toplantısı”, rekor bir katılımla gerçekleşti. İki ülke arasındaki ticaretin geliştirilmesi için yapılan ikili iş görüşmelerinde 250 İzmirli firma 32 Alman firmasıyla 350’nin üzerinde ikili iş görüşmesi yaptı.


İzmir Ticaret Odası’nda gerçekleşen “Türk - Alman Yatırım ve İş Birliği Günü” Toplantısı, Almanya Federal Cumhuriyeti Ankara Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg, T.C. Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Yeşim Kebapcıoğlu, İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener ile Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Türkiye - Almanya Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi (JETCO) Ticaret Çalışma Grubu Eş Başkanı Ender Yorgancılar’ın açılış konuşmalarıyla başladı.



Sorg: "İzmir, Alman yatırımcıların dikkatini çekiyor"


İzmir’in coğrafi konumu, kentten Almanya’ya olan direkt uçuşlar ve modern altyapısı ile Alman yatırımcıların dikkatini çektiğini belirten Almanya Federal Cumhuriyeti Büyükelçisi Sibylle Katharina Sorg, “Çok sayıda Alman şirket, İzmir’de uygun iş koşulları bulduğu için İzmir ile yakından ilgileniyor. İzmir ekonomisi inşaattan enerjiye, teknolojiden telekomünikasyon ve gıdaya kadar geniş bir yelpazede şekilleniyor. Bu geniş yelpaze de Alman firmaların dikkatini çekiyor. İzmir, Türkiye ve Almanya ilişkilerinde önemli bir role sahip. İzmir’de bağımsız bir Başkonsolosluğumuz olması bu ilişkilerin ne denli önemli olduğunun da bir göstergesi. Türkiye’de 8300’den fazla Alman sermayeli şirket faaliyet göstermektedir. Bu şirketlerin önemli bir kısmı ise otomotiv ve yenilenebilir enerji sektörlerine ilgi duymaktadır” dedi.



Kebapcıoğlu: "Almanya’daki Türkler ilişkilerimizi özel yapan başlıca unsur"


Almanya ile ilişkilerin yoğun ve çok boyutlu olduğunu ifade eden Dışişleri Bakanlığı İzmir Temsilcisi Büyükelçi Yeşim Kebapcıoğlu, “İki yakın ortak ve müttefikiz. Dış ilişkilerimiz açısından Almanya’nın, aramızdaki bağların çeşitlilik ve zenginliği bakımından ön sıralarda yer aldığını söylemek mümkün. Almanya’daki Türk toplumu ilişkilerimizi özel yapan başlıca unsurdur. Almanya’da yaşayan ve toplumun her kesiminde bilimden spora, üretimden pazarlamaya kadar başarılı ve üstün faaliyet gösteren Türkler ilişkilerimizin geliştirilmesinde de önemli rol oynamaktadırlar. Aynı şekilde Türkiye’de faaliyet gösteren Alman şirketlerinin ve aramızda yaşayan Alman vatandaşlarının ülkemize olumlu katkılarını da önemsediğimizi belirtmek isterim” diye konuştu.



Özgener: "Almanya en önemli ekonomik partnerimiz"


Almanya ile ekonomik, siyasi ve kültürel bağlar açısından köklü ve uzun bir geçmişe sahip olunduğunu vurgulayan İzmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Özgener, “Almanya; birçok alanda ülkemizin en önemli ekonomik partnerleri arasında yer alıyor. Ülkemizin toplam ihracatında Almanya’nın payı %12 seviyelerinde. 2024 yılı Ocak-Eylül döneminde Almanya’ya yapılan ihracatımız 15.3 milyar dolar, ithalatımız ise 19.8 milyar dolar olarak gerçekleşti. 2024 yılı sonunda ihracatımızın; geçmiş üç yılda 17-19 milyar dolar bandında gerçekleşen rakamları geride bırakacağını öngörüyoruz” dedi. Özgener, yatırımların ve ticaretin karşılıklı geliştirilmesine yönelik çabaların önündeki en büyük engelin iş insanlarının vize sorunu olduğunu belirtti.



Berlin modeli İzmir’e taşınacak


İki ülke arasında dijital dönüşüm, lojistik, otomotiv ve makine sektörlerinde ortak projeler üreterek mevcut iş birliğinin geliştirebileceğini ifade eden Özgener sözlerini şöyle sürdürdü: “Geçtiğimiz Eylül ayında Berlin Yapay Zeka ve Dijitalleşme Merkezi’nde yeni teknolojileri yerinde inceledik ve Yapay Zeka Berlin Modelini İzmir’e taşımaya karar verdik. Dijital çağın öne çıkan temalarından biri olan dijital ikizler projesi ile Almanya’nın tecrübelerinden yola çıkarak İzmir’in kentsel planlamasına ve afet yönetimine de katkı sunmayı arzu ediyoruz”



İzmir olarak tedarik zincirinin güçlü bir parçası olabiliriz


Türkiye’nin Almanya firmaların değer zincirinde önemli bir tedarikçi olduğunu söyleyen Ege Bölgesi Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı, TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Türkiye - Almanya Ortak Ekonomik ve Ticaret Komitesi (JETCO) Ticaret Çalışma Grubu Eş Başkanı Ender Yorgancılar, “Türkiye, Almanya firmaların değer zincirinde önemli bir tedarikçidir. Türkiye ve İzmir olarak, tüm avantajlarımızla küresel tedarik zincirlerinin güçlü bir parçası olmaya adayız. Türkiye’nin batıya açılan kapısı İzmir’de, toplam 2.300 ürün üretilmekte olup, bu veri tabanına kayıtlı ürünlerin %58,6’sına denk gelmektedir. Bu ürün çeşitliliğinin yanında sektör çeşitliliği de, İzmir’de üretim kabiliyetini göstermesi açısında çok önemlidir. Diğer yandan, net ihracatçı bir şehir olup, ülke sanayisinin %8’i, ihracatının %9,3’ü İzmir’de gerçekleştiriliyor. Almanya, Türkiye’deki en önemli yabancı yatırımcı ülkedir. Türkiye’de de 7 bin üzerinde Alman firması faaliyet gösteriyor. Bugün Almanya’da 80 bin Türk girişimci, yıllık 50 milyar avro ciro yapıyor. 500 bin civarında istihdam sağlıyor” dedi.



Yorgancılar: "Vize sıkıntılarının çözülmesi için destek bekliyoruz"


Yorgancılar sözlerini şöyle sürdürdü: “Ticaret hacmimizi karşılıklı olarak büyütmek için de vize sorununu çözümlememiz öncelik arz ediyor. Vize için randevu alma süreci maalesef ki çok uzun, randevu alabildikten sonraki bekleme süreci de uzuyor, vize alabilenlerin çoğu kısa süreli vize alabiliyor veya red görüyor. Üyelerimiz fuarlara gidemiyor, teknik ekiplerimiz makine kurulumu için vize alamıyor. Almanya vize red oranı ile listemizde 7. sırada. Ve Almanya’dan en fazla red yiyen şehir; Almanya’nın 1. sıradaki ticaret partneri olan İzmir. Bremen-Frankfurt İzmirimiz ile kardeş şehir. En fazla fuarlara katılım sağladığımız ülke Almanya. İthal ürünleriniz ile ihraç ürünleri en fazla kesişen şehirlerdeniz. O nedenle, Sayın Büyükelçimizden ricamız, iş insanlarımızın bu vize sıkıntısının hızla çözümlenmesi yönündeki kıymetli desteğidir”



4 önemli sunum yapıldı


AHK Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Pınar Ersoy, TD-IHK Türk-Alman Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Okan Özoğlu, GTAI Germany Trade and Invest Türkiye Temsilcisi Katrin Pasvantis ile BASF Türkiye CEO ve TÜSIAD Almanya Çalışma Grubu Başkanı Tolga Demirözü’nün katılımcılara bilgi verdiği toplantıya, Almanya Federal Cumhuriyeti İzmir Başkonsolosu Ralf Schröer, İzmir Ticaret Odası Meclis Başkanı Selami Özpoyraz, Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Emre Kızılgüneşler, Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Mahmut Erkoç, Yönetim Kurulu Üyesi Serdar Gökhan Arıkan, Meclis Başkan Yardımcısı Mehmet Tahir Özdemir ile meclis üyeleri katıldı.



Alman firmaları ile 350’nin üzerinde ikili iş görüşmesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.