KÜLTÜR SANAT - 19 Nisan 2024 Cuma 16:03

Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek’ adlı resim sergisi açıldı

A
A
A
Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek’ adlı resim sergisi açıldı

İzmir İl Milli Eğitim Müdürlüğü ve Yeşilay İzmir Şubesi’nin birlikte düzenledikleri ‘Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek’ adlı resim sergisi bugün 15 Temmuz Şehitleri Konferans salonunda gerçekleştirildi.



Yeşilay Cemiyeti İzmir Şube Başkanı Prof. Dr. Dilek Takımcı yaptığı konuşmada, "104 yıldır, Yeşilay Cemiyeti’nin Türk toplumunun sağlıklı nesiller yetiştirmesi için bağımlılıkla mücadele etmektedir. Toplum sağlığı, aile sağlığı, kişi sağlığı açısından dünyanın bağımlığı önleme ve mücadele konusunda en köklü ve örnek sivil toplum kuruluşudur. Bu anlamda bağımlılıkla mücadelede tüm kurum ve kuruluşların işbirliği içinde olması çok önemlidir. Bugün burada güzel bir yardımlaşmanın ve dayanışmanın örneğini görebiliyoruz. İl Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile Yeşilay Cemiyetimiz, sağlıklı nesiller yetiştirmek için çocuklarımızın iyilik tohumlarını yeşertmek için elle verdi. Bağımlığın farkındalığını kazanmış nesiller yetiştirmek çok kıymetlidir. Bu doğrultuda Milli Eğitim camiası ile işbirliği içinde çocuklarımızın geleceğine sahip çıkmak kutsal bir görevdir. Yeşilay’ın bağımlılıklar konusunda mücadelesi her zaman toplumsal iyilik seferberliği içinde devam ediyor ve yarın da bu mücadelesini sürdürmeye devam edecektir. Bu yarışmaya değer verip katılan öğrencilerimizi ve onlara bu eserleri üretmelerine ilham veren öğretmenlerimizi özellikle tebrik etmek istiyorum. Öğrencilerimizin bağımlılık konusunda farkındalıklarını güzel eserlere dönüştürmesi daha güzel bir Türkiye, daha güzel bir yarını hep birlikte yaşayacağımız konusunda umutlarımızı haklı çıkarıyor" dedi.



İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi de öğrencileri zararlı alışkanlıklar konusunda bilinçlendirerek sağlıklı bir nesil yetiştirmek açısından eğitim camiasının önleyici rolünü kullanarak tüm öğretmenleriyle birlikte bu konuda seferber olduklarını ifade etti.



İlkokul, ortaokul ve lise öğrencilerinin zararlı alışkanlıklara karşı bilinçli şekilde yetişmelerini; sigara, alkol, uyuşturucu, kumar ve internet bağımlılığının olumsuz ve yıkıcı etkilerini kavramalarını ve Yeşilay cemiyetinin faaliyetleri hakkında bilgi sahibi olmalarını sağlamak amacıyla düzenlenen resim yarışmasından ödül alan öğrencilerin eserlerinden oluşan sergi açılışına, Yeşilay Derneği İzmir Şube Başkanı Prof. Dr. Dilek Takımcı, İl Milli Eğitim Müdürü Dr. Ömer Yahşi, okul müdürleri, yarışmada dereceye giren öğrenciler ve veliler katıldı. Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek Yarışması’nda her kategori ve kademede il birincisi olan öğrencilere ödülleri ve başarı belgelerinin verilmesi ile sona erdi.



Sağlıklı Nesil Sağlıklı Gelecek’ adlı resim sergisi açıldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Prof. Dr. Palabıyık akademisyenlere seslendi: “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” Bitlis Eren Üniversitesi’nde (BEÜ) görevli Akademisyen Prof. Dr. Adem Palabıyık, ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde akademisyenlerin desteği ile devam eden İsrail protestolarına karşı Türkiye’deki akademisyenlerin seslerinin kısık kaldığını belirterek, “Gazze için konforunuzu bozun ve cübbenizi giyin” dedi. ABD ve Avrupa’daki üniversitelerde süren Gazze eylemlerine ilişkin açıklama yapan Prof. Dr. Palabıyık, “Ülkemizdeki akademisyenlerden hala güçlü bir ses duyamadık. Tüm dünya akademisyenleri ayaktayken ülkemizdeki akademisyenlerin ayağa kalkmaması beni üzüyor. Sessiz kalmak ahlaki ve insani vefasızlıktır akademik utançtır” dedi. “PKK’ya terör demeyenler İsrail’e sustu” “7 Ekim’den itibaren başlayan kıyıma karşı sesimizi hep yüksek tuttuk ve bunu ekranda da dile getirdik” diyen Palabıyık, “Cübbemi ve kefiyemi giyerek erkândan çağrı da yaptım. Elbette akademisyenlerin bütünü için ifadelerim geçerli değil, lakin Boğaziçi’nde dikilen akademisyenlerin, sadece dikilişi kadar bir gündem oluşturmak neden mümkün olamıyor anlamış değilim. Barış Beyannamesi denilen ve devletimizi neredeyse katliam yapmakla suçlayan akademisyenler, İsrail’e karşı neden sessiz? Bu nasıl ikiyüzlülüktür? Binlerce bebeği kundakta katleden PKK terör örgütü için sözde Barış Beyannamesi imzalayanlar, İsrail karşısında neden sus pus oldu?” “Akademisyenler artık konforlarını bozsunlar” Akademisyenlerin en büyük korkusunun konfor alanlarının bozulması olduğunu belirten Palabıyık, sözlerine şöyle devam etti: “Çünkü akademisyenler, sahip olduğu şartların aleyhlerine dönme ihtimalinden çok korkarlar. Bu sadece maddi güç değil, aynı zamanda Bourdieu’nün bahsettiği ’fildişi kulelerini’ de kaybetme korkusudur. Çünkü akademisyen ancak üniversitedeki ofisi ile ontolojisini koruyabilir, dışarıda asosyal olduğu için bir hiçtir. Kulesinden bakan akademisyen, olayları da ancak yukarıdan gördüğü gibi yorumlar, sahanın bir parçası olamaz. Daha doğrusu toplumu bir parya modeli olarak görür. Odası, yani kulesi, onu yalıtan en büyük etkendir. Artık bu konfor Gazze için bozulmalıdır.” “28 Şubat’tan hala korkuyorlar” Palabıyık, “Akademisyenler hala 28 Şubat’ın hayaletinden korkuyorlar ve bu hayaletin hala ortalıkta dolaştığını iddia ediyorlar. Bir yandan fişlenme, öte yandan değişebilecek iktidar gibi olgular onlara inanılmaz bir korku aşılıyor. Akademik cübbe üzerine Filistin kefiyesi giymek ve bu halde çekilebilecek bir fotoğraf karesinin gelecekte önlerine çıkma ihtimali hala onlar için çok güçlü bir hayali varsayımdır. Bu kâbus üzerinden inşa ettikleri gündelik hayata dair korku, onların sonraki yıllarda yaşayabileceği olumsuzlukların önüne geçmek için kullanılan bir araçsal cihazlara dönüşmüş durumdadır. Maalesef, bu korku kendini muhafazakâr ve Müslüman olarak tanımlayan akademisyenlerde daha fazla görülüyor. Buna ahlaki ihanet veya muhafazakâr vefasızlık demek yanlış olmayacaktır” diye konuştu. “Feminist akademisyenler çürük kokuyor“ Gazze için hiçbir öğrenciye söz hakkının tanınmadığını ifade eden Palabıyık, “Lümpen burjuva denilecek bu kesimin özellikle Gezi ve feminist söylemlerle hareket ettiğini de unutmadık. Feminizmi LGBT’ye sürükleyen aklı evvellerin kendi derslerini Gezi Parkı’nda devam ettirmek için öğrencilerini üniversiteden çıkardıkları ve Gezi eylemlerine katılmalarını tavsiye ettikleri de gün gibi biliniyor. Lakin konu Gazze olunca tek bir öğrenciye söz hakkı tanınmıyor. Çünkü Gazze, Müslümanların yüzakı olduğu için, onların direnişinin ahlaki yönü engellenmek isteniyor. Bu nasıl bir akademik buhrandır? Bunlar insanlıklarını kaybetmiş” dedi.