GÜNDEM - 17 Ekim 2025 Cuma 09:39

Selçuk Yaşar Ödülü Prof. Dr. Elif Uysal’a

A
A
A
Selçuk Yaşar Ödülü Prof. Dr. Elif Uysal’a

Yaşar Üniversitesi ile Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı iş birliğiyle verilen Selçuk Yaşar Ödülü’nün sahibi, MIT ve Ohio State Üniversitesi gibi dünyanın en prestijli üniversitelerinde öğretim üyeliği yaptıktan sonra Türkiye’ye dönüp öğrenci yetiştiren ve geleceğin iletişim teknolojileri alanında çalışmalar yapan başarılı bilim insanı Prof. Dr. Elif Uysal oldu.


Prof. Dr. Elif Uysal, "Selçuk Yaşar Türkiye’ye birçok ilki kazandırmış bir öncüydü. Bir sanayici olmanın ötesinde, bilimin ve üretimin birlikte büyüyebileceğine inanan bir vizyonerdi. Bugün onun adını taşıyan bu ödülü kabul ederken, kendimi yalnızca bir akademisyen olarak değil, bilimle üretim arasında köprü kurmaya çalışan bir yolun yolcusu olarak hissediyorum" dedi.


Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı ve Yaşar Üniversitesi iş birliğiyle yeniliği, toplumsal faydayı ve geleceğin Türkiye’sini hedefleyen cesur insanların çalışmalarını kutlamak ve başarılarını tüm Türkiye’ye duyurmak amacıyla hayata geçirilen Selçuk Yaşar Ödülü, Swissôtel Büyük Efes’te düzenlenen törenle altıncı kez sahibini buldu.


Selçuk Yaşar Ödülü’nün bu yılki teması "Bilim" olarak belirlendi. Bu tema özelinde belirlenen seçici kurulda; Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Tarım Bilimleri ve Teknolojileri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İsmail Türkan, Linz Johannes Kepler Üniversitesi Fizikokimya Kürsüsü ve Enstitüsü Başkanı Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi, Koç Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Öznur Özkasap ve Sabancı Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zafer Gedik yer aldı. Selçuk Yaşar Ödülü’nün Swissôtel Büyük Efes’te gerçekleştirilen törenine Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Yaşar Topluluğu Yönetim Kurulu Başkanı Feyhan Yaşar, Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı Başkanı ve Yaşar Topluluğu Yönetim Kurulu Başkan Vekili İdil Yiğitbaşı, Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller, Yaşar Topluluğu İcra Başkanı Dr. Mehmet Aktaş, Adalet Eski Bakanı Hasan Denizkurdu, Konak Belediye Başkanı Nilüfer Çınar Mutlu, Karşıyaka Belediye Başkanı Behice Yıldız Ünsal, TÜSİAD Eski Başkanı Cansen Başaran Symes iş ve bilim dünyasından seçkin davetliler katıldı.


Selçuk Yaşar Ödülü’nün altıncı sahibi, azmi ve vizyonuyla Türkiye’nin yetiştirdiği en parlak bilim insanlarından biri olan ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Elif Uysal oldu.



"Her zaman daha ileriyi hedefleyerek, gençlerimize dünya ölçeğinde eğitim olanakları sunuyoruz"


Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, törende yaptığı konuşmada "Selçuk Yaşar’ın miras bıraktığı değerlere sahip çıkarak, ’Bilim, Birlik, Başarı’ ilkesini geleceğe taşımak için azimle çalışıyoruz. Her zaman daha ileriyi hedefleyerek, gençlerimize dünya ölçeğinde eğitim olanakları sunmayı sürdürüyoruz.


Bu ödül, "onun adını yaşatmak" ve "topluma kattığı değerleri geleceğe taşımak" amacıyla verilmektedir. Her bir ödül sahibimiz, gerçekleştirdiği ilham verici çalışmalarla toplumda fark yaratmış, umut ve ilham kaynağı olmuştur. Bu ödül aracılığıyla, cesaretiyle öncü olmuş, üretkenliğiyle yol gösteren bireyleri onurlandırmayı hedefliyoruz. Öğrencilerimizin evrensel ölçekte düşünmelerine, sorgulayıcı bir bakış açısı kazanmalarına ve yenilikçi çözümler geliştirmelerine büyük önem veriyoruz" dedi.



"Bilime adanmış bir hayatı onurlandırdık"


Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Levent Kandiller ise "Bu yılki temamız olan ’Bilim’, üniversitemizin kimliğini oluşturan en temel değerdir. Çünkü biliyoruz ki bilim, gençlerimizin ufkunu genişleten, onların geleceği şekillendirmesine imkân sağlayan en güçlü araçtır. Bu nedenle bizler, öğrencilerimizin araştıran, sorgulayan ve üreten bireyler olarak yetişmesi için var gücümüzle çalışıyoruz. Bugün bu özel gecede, bilime adanmış bir hayatı onurlandırdık. Bu ödülün, genç nesillere ilham vereceğine, onları bilimin ışığında daha ileriye taşıyacağına yürekten inanıyorum" şeklinde konuştu.



"Selçuk Yaşar’ın bıraktığı mirasla yolum kesişiyor"


6. Selçuk Yaşar Ödülü’nü kazanan Prof. Dr. Elif Uysal da ödülü büyük bir gururla kabul ederek duygularını şu şekilde ifade etti: "Yaklaşık 30 yıldır çalışma alanım haberleşme sistemleri. Son 25 yıldır ise özellikle, nesnelerin interneti dediğimiz kavramın temelini oluşturan kuramsal altyapılar üzerinde çalışıyorum. Son yıllarda kendimi akademik konfor alanının biraz dışına taşıyan bir adım attım. Geliştirdiğimiz teknolojileri ürünlere çevirmek için girişimci oldum. Bilimsel üretim sadece makalelere ya da deneysel sonuçlara değil, ülkenin sanayisiyle, üretim gücüyle, genç mühendisleriyle kurulan gerçek iş birliklerine de dokunmalı. Benim için bilim ile sanayi arasında köprü kurmak soyut bir hedef değil. Bu köprü laboratuvardan fabrikaya, öğrenciden mühendise fikrin ürüne dönüştüğü her noktada kurulması gereken bir bağ. Ben bu köprüyü kurmaya yalnızca bir araştırmacı olarak değil, bir eğitimci olarak da gönül verdim. ODTÜ’de kurduğum "Haberleşme Araçları Araştırma Grubu" (CNG) enerjisini ortamdan karşılayan, enerji hasatlı haberleşme sistemlerine öncü katkılar yaptı. Bu yaklaşımlar bugün 6G ve sıfır enerji ağlar olarak karşımıza çıkıyor. Sensör ağları artık hayatımızın her yerinde. Tarımda verimli sulama, binalarda ısıtma soğutma ve güvenlik sistemleri, araçlarda çevresel sensörlerle otonom sürüş. Bu uygulamaların ortak amacı; kaynakları akıllıca yönetmek. Örneğin, kentleşme hızla artıyor. Su, enerji, doğa kalitesi gibi kaynakları sürdürülebilir bir biçimde yönetmek için otomasyon sistemlerine yani akıllı şehir dediğimiz teknolojilere ihtiyaç duyuyoruz. Bugün dünyada nesnelerin internetine bağlı cihaz sayısı, bu gibi uygulamalardan dolayı 19 milyarı aşmış durumda. 2015 yılında bir makalemizde gösterdik ki, aslında daha az veri ileterek daha taze bilgi göndermek mümkün. Bu bilim dünyasında epey yankı yaptı. "Fresh Data" yani "Taze Veri" ismini verdiğim araştırma programını başlattık."



Bilimle üretim arasında köprü kuran bir yol


Selçuk Yaşar’ın şu sözleriyle konuşmasına devam eden Prof. Dr. Uysal, "’Çalışmaktan, yaptığım işi sevmekten, dürüst, sabırlı olmaktan ve şükretmekten asla vazgeçmedim. Hayat çok zor ama insan sabırlı olduğunda mutlaka yüzüne gülüyor.’ Bu sözlerdeki bakış açısını kendime çok yakın buldum. Selçuk Yaşar’ın önemsediği değerler; verimlilik, yenilikçilik, gençlere fırsat tanımak, üretim ve topluma hizmet etmek benim de değerlerim. Kendisini tanımak ve sohbet edebilmeyi çok isterdim. Belki bu ödül onun bana bir selamı oldu" şeklinde konuştu.



Prof. Dr. Eelif Uysal Kimdir?


ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Öğretim Üyesi. Eğitim hayatı boyunca her kademeyi birincilikle tamamlamış, azmi ve vizyonuyla Türkiye’nin yetiştirdiği en parlak bilim insanlarından biri olan Prof. Dr. Elif Uysal, Namık Kemal İlkokulu ve TED Ankara Kolejinde başladığı yolculuğunu, 1993 yılında üniversite sınavında Türkiye birincisi olarak girdiği Orta Doğu Teknik Üniversitesinde Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nü birincilikle bitirerek sürdürdü. Yüksek lisansını Massachusetts Institute of Technology’de, doktorasını Stanford Üniversitesi’nde tamamladı. MIT ve Ohio State Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptıktan sonra, 2006 yılında ülkesine dönerek ODTÜ’de bir yandan öğrenci yetiştirip bir yandan da geleceğin iletişim teknolojileri üzerine çalışmaya başladı. Internet üzerinden yayınlanan derslerini Türkiye ve dünyadan onbinlerce kişi takip etti.


Uysal, ODTÜ bünyesinde Haberleşme Ağları Araştırma Grubu’nu kurarak özellikle enerji verimli haberleşme, nesnelerin interneti, görev odaklı ve semantik haberleşme gibi alanlarda öncü katkılar sundu. Bu çalışmaların uygulamalarını yapmak için 2021’de Sürdürülebilir Kentler İçin İleri Teknolojiler (SÜİT) Platformu ve 2022’de FRESHDATA Teknoloji firmasını kurdu. Uzayda artan veri trafiğini taşıyabilecek ağ altyapısı üzerine geliştirdiği proje ile, 2024 yılında Avrupa Araştırma Konseyi’nin en prestijli desteği olan ERC Advanced Grant’i Türkiye’ye kazandıran dördüncü bilim insanı ve ilk kadın bilim insanı oldu.


Akademik kariyeri boyunca sayısız ödüle layık görülen Prof. Dr. Elif Uysal, henüz öğrencilik yıllarında MIT’den Vinton Hayes Bursu’nu, Stanford’dan lisansüstü bursunu ve 2006 yılında TÜBİTAK’tan Kariyer Ödülü’nü kazanarak bilimsel yetkinliğini erken yaşta kanıtladı. 2010’da IBM Faculty Award, 2014’te Bilim Akademisi Genç Bilim İnsanı Ödülü, 2020’de TÜBİTAK Ulusal Öncü Araştırmacı Ödülü ve 2022’de enerji verimli ve düşük gecikmeli haberleşme alanındaki öncü katkıları nedeniyle IEEE Fellow unvanına layık görüldü. Bunu takiben kendisine Artificial Intelligence Industrial Alliance (Yapay Zeka Endüstri İttifakı) ve Asia-Pacific Artificial Intelligence Association tarafından da Fellow ünvanları verildi. Çalışmaları ayrıca ABD Ulusal Bilim Vakfı tarafından desteklenerek uluslararası alanda güvenilir bir bilim insanı olarak tanınmasını sağladı.


2022 yılından bu yana ODTÜ Parlar Eğitim ve Araştırma Vakfı’nda Yönetim Kurulu ve Mütevelli Heyeti Başkanı olarak görev yapan Prof. Dr. Elif Uysal, araştırmaları ve akademik liderliğiyle de küresel bilim dünyasına yön veriyor. Uluslararası dergilerde editörlük görevleri üstlenip, birçok uluslararası konferansta sempozyumlara başkanlık etmenin yanı sıra ’Age of Information’ alanındaki öncü çalıştayların kurucularından biri olarak, geleceğin iletişim teknolojilerini şekillendiren akademik tartışmalara yön verdi. Başarıya ulaşmanın yolunun samimiyet ve ciddiyetten geçtiğini vurgulayan ve onlara, "Koşullara meydan okumaktan vazgeçmeyin" diyerek cesaret aşılayan Prof. Dr. Elif Uysal, öğrencileriyle birlikte Türkiye’nin yüksek teknoloji vizyonuna katkı sunmayı sürdürüyor.



Selçuk Yaşar Ödülü Prof. Dr. Elif Uysal’a

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Thomas Reis: "Bu başarıyı kimse beklemiyordu" SAMSUN (İHA) – Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, Hamrun galibiyeti sonrasında yaptığı açıklamada performanslarını devam ettirdikleri takdirde yenilmelerinin çok zor olacağını ve bu başarıyı kimsenin beklemediğini söyledi. UEFA Konferans Ligi’nde Samsunspor, sahasında Hamrun’u 3-0 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında Samsunspor Teknik Direktörü Thomas Reis, açıklamalarda bulundu. İlk 8 yolunda önemli bir eşiği geçtiklerinin altını çizen Reis, "Sonuç nedeniyle çok mutlu ve gururluyuz. Takımımız güzel bir performans gösterdi. Çok baskılı oynamaya çalıştık. Bazen zorlandık, Hamrun boşlukları kapatmaya çalıştı. Çok kompakt bir takım. Pozisyonlara girdik ancak ilk yarıda 2 pozisyonu gole çeviremedik. İlk yarı bitince soyunma odasında aynı performansı devam ettirmemiz gerektiğini söyledik. Taktiksel anlamda bazı değişiklikler yapmak zorunda kaldık. 9 puana ulaştık. Gol yemeden bu maçları geçirdik. Bunun için de gururluyuz. Taraftar desteği de bize yardımcı oldu. Böyle bir taraftar desteğini desteği her zaman hak ediyoruz. Çok daha fazla puana ihtiyacımız var. 9 puan yeter mi bilmiyorum ama iyi bir pozisyondayız. Bir sonraki maç İzlanda’da çok uzun bir yolculuk ve zorlu karşılaşma bizi bekliyor. Her zaman maç maç gitmeyi tercih ediyoruz. Takım olarak doğru yoldayız. Bu performansımız devam ederse bizi yenmek çok zor olacak. Sakat oyuncularımızın da aramıza katılmasıyla daha güçlü bir ekip olacağız" dedi. "Bu başarıyı kimse beklemiyordu" Şu anda Konferans Ligi’nde lider olduklarının hatırlatılması üzerine konuşan Reis, "Bu başarıdan ötürü kendimi iyi hissediyorum. Şu ana kadar 3 maçta 9 puan aldık. Kimse böyle bir başarı beklemiyordu ama gerçek bu. Sonuçtan ötürü çok gururluyum. Takımın lideriyim ama bu başarının baş kahramanı oyuncular. Sahada onlar oynuyor ve bu başarı onların performansın sayesinde geliyor. 10 maçlık yenilmezlik serimizi de sürdürüyoruz. Bu da çok sevindirici durum. Ayrıca ülke puanına da katkı veriyoruz. Umarım daha fazla sakatlık vermeyiz ve daha bu serinin devamında da iyi performans vermeye devam ederiz. Benim adıma bugün takım adına baskı vardı. Bu reaksiyonu görmek benim için önemliydi. Herkes kazanacağımızı bekliyordu. Onlara karşı oynamak zordu çünkü iyi bir takım olduklarını düşünüyorum. Bizim maça kadar sadece 2 gol yediler. Bu baskının üstesinden nasıl geleceğimizi görmek güzel bir tecrübe oldu. Bu baskının da üstesinden geldiğimiz için mutluyum" diye konuştu.
Bursa "Bursa modeli, Türkiye’ye örnek olacak" Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, şehir planlamalarının bütüncül bir anlayışla ele alınması halinde kentlerin kazanacağını ve insanların mutlu olacağını söyledi. Uzlaşı kültürüyle herkesin sözünün yer aldığı bir ’Kent Anayasası’ oluşturduklarını belirten Başkan Bozbey, "Biz tarımı, doğayı, havamızı, suyumuzu koruyarak, kentimizi insanların keyifle yaşayacağı bir ortama getirerek süreci yönetmek istiyoruz" dedi. Bursa Büyükşehir Belediyesi, TMMOB Şehir Plancıları Odası, Bursa Teknik Üniversitesi ve Bursa Planlama Ajansı iş birliğiyle ‘Değişimin Eşiğinde’ temasıyla hazırlanan Dünya Şehircilik Günü 49. Kolokyumu, alanında uzman isimlerin katıldığı paneller, oturumlar, bildiriler, forumlar, çalıştaylar ve sergilerle devam ediyor. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de moderatörlüğünü Yaman Kaya’nın yaptığı ‘Bursa Yerel Oturumu’ paneline konuşmacı olarak katıldı. En başta ülkedeki planlama anlayışının konuşulması gerektiğini söyleyen Başkan Bozbey, Cumhuriyet’in ilk yıllarından 1950’ye kadar olan kısımda devletin örnek alınacak şehir planlaması çalışmaları yaptığını, 1950’den sonra ise ciddi sorunlar yaşandığını dile getirdi. 1960’tan sonra Bursa’nın geleceğinin de şehir plancılığı açısından değiştiğini belirten Bozbey, yoğun göçler ve kaçak yapılaşmayla birlikte Bursa’nın çehresinin tamamen değiştiğini ifade etti. Dağdan bakıldığında artık ‘Yeşil Bursa’ değil ‘Gri Bursa’ görüldüğünü anlatan Başkan Bozbey, "Plan, aslında birçok şey ifade ediyor. Planlama anlayışımızı geliştirmediğimizde, kentleri insanların yaşamaktan zevk alacağı mekanlara dönüştürmedikçe halkı mutlu edemeyiz. Bursa’nın nüfusu şu anda 3.3 milyona ulaştı. Bizler günlük verileri ele alarak Bursa’nın geleceğini planlamak gerektiğinin şart olduğunu söylüyoruz. Bursa bu zamana kadar hep yatay büyümüş. Alternatif ulaşım alanları oluşturulamamış. Ovayı koruyalım derken başka yerler kaçak inşaatlara teslim edilmiş" diye konuştu. "Planlamalar, bütüncül bakış açısıyla yapılmalı" Bursa’nın nüfusu artarken su konusu da planlanmadığı için bugün su sıkıntısı yaşandığına dikkat çeken Başkan Bozbey, verilerin 1998 yılından itibaren kentteki yağış miktarının azaldığını gösterdiğini dile getirdi. Başkan Bozbey, "Marmara Bölgesi’ne 30 milyon insan yığıldı. Şimdi müsilaj gibi konulardan bahsediyoruz. Şehir ve ülke planlamasının aslında bütüncül bir bakış açısıyla yapılması gerektiğini gösteriyor. Bursa’yı planlarken, Bursa’nın çevresindeki etkileri de göz önüne almalıyız. Marmara’yı da bütüncül bir şekilde ele almalıyız. Böyle yapılırsa Bursa da, diğer kentler de kazanır ve insanlar mutlu olur" dedi. "Bizler bir ‘Kent Anayasası’ oluşturuyoruz" Göreve geldikten sonra Bursa Planlama Ajansı’nı kurduklarını hatırlatan Başkan Bozbey, ilerleyen süreçte Türkiye’de örneği olmayan Akademik Danışma Kurulu’nu oluşturduklarını söyledi. Böylelikle planlama süreçlerinin sadece başkana veya siyasi iradeye bağlı kalmadığının altını çizen Başkan Bozbey, toplumun büyük kesiminin de kentin geleceğine katkı sağlamış olduğunu dile getirdi. Bursa’yı uzun vadeli planlamak zorunda olduklarını belirten Başkan Bozbey, "2050 vizyonlu 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı’nı hazırlarken vatandaşlarla, sanayicilerle, akademik odalarla, sivil toplum kuruluşlarıyla konuşuyoruz. Uzlaşı kültürüyle herkesin sözünün yer aldığı bir ’Kent Anayasası’ hedefliyoruz. 17 sektörel çalışma gurubu kuruldu. Her bir sektörle ilgili arkadaşlarımız yoğun bir çalışma yaptılar. Her bir sektörle bir araya gelip son aşamada yine değerlendirme aldılar. İnternette bir portal oluşturarak herkesin şikayet ve önerilerini dile getirmesini sağlayacağız. Bizler bir ‘Kent Anayasası’ oluşturuyoruz. Bu çalışmaya öncelikle Bursalıların sahip çıkması lazım. Ovadaki her kaçak yapı, ovanın katledilmesi demektir. Suyumuzun azalması demektir. Sorunların büyümesi demektir. Biz, güncel veriler üzerinden planı hazırlıyoruz. Bu plana herkesin sahip çıkmasını bekliyoruz" diye konuştu. "Topraklarımızın her bir metrekaresini korumak zorundayız" Yaşanan tüm sorunlarının çözümünün şehir planlamasından geçtiğini aktaran Başkan Bozbey, kentsel dönüşüm uygulamalarında da mahallenin dokusunu bozmamaya, komşuluk ilişkilerinin devam etmesine, kentsel ihtiyaçların giderilebilmesine önem verdiklerini anlattı. JICA ile yürütülen projenin önemli olduğuna vurgu yapan Başkan Bozbey, çalışmalarla birlikte ‘Bursa Modeli’ oluşturmaya çalıştıklarını, sanayi bölgelerinin de projeye dahil edildiğini belirtti. Dağ yöresinde toprakların neredeyse üçte birinin üçüncü ele geçtiğine, Yenişehir gibi bölgelerde ise oranın üçte birden fazla olduğuna dikkat çeken Başkan Bozbey, "Tüm bunlara rağmen tarımı desteklemek için çok ciddi gayret sarf ediyoruz. Birçok konuda destek veriyoruz. Aile işletmelerini çoğaltmaya çalışıyoruz. Tarlaların boş bırakılmamasını istiyoruz. Gerekirse ürünü satın alıyoruz. Çiftçi iyi bir gelir elde ederse toprağını da satmayacaktır. Gençlerin de tarıma yönelmesini sağlamalıyız. 2050 vizyonlu Çevre Düzeni Planı’nda kesinlikle tarımın özel bir yeri var. Topraklarımızın her bir metrekaresini korumak zorundayız. Bizler bu anlayışa sahibiz. Biz tarımı, doğayı, havamızı, suyumuzu koruyarak, kentimizi insanların keyifle yaşayacağı bir ortama getirerek süreci yönetmek istiyoruz" dedi. Oturumun ardından Türkiye’nin farklı şehirlerinden kolokyuma katılan belediyelerin şehir planlama temalı stantlarını ziyaret eden Başkan Mustafa Bozbey, çeşitli okulların öğrencileri tarafından hazırlanan sergiyi de gezerek, yetkililerden bilgi aldı.