EKONOMİ - 07 Temmuz 2023 Cuma 12:41

Hasat başladı: Taşköprü sarımsağında 25 bin tonluk rekolte bekleniyor

A
A
A
Hasat başladı: Taşköprü sarımsağında 25 bin tonluk rekolte bekleniyor

Avrupa Birliği’nin yanı sıra, Türkiye’de de coğrafi işaret tescilli olan ve yaklaşık 23 bin dekar alanda üretimi yapılan Taşköprü sarımsağında hasat dönemi başladı. İlçede üretilen sarımsakta 25 bin ton civarında rekolte bekleniyor.


Bölge halkının "beyaz altın" olarak nitelendirdiği, Avrupa Birliğinin yanı sıra, Türkiye’de de coğrafi işaret ile tescillenen Taşköprü sarımsağı, verim ve kalite açısından dünyanın en kaliteli sarımsağı olarak biliniyor. Her yıl Taşköprü’de 4 bin civarında aile sarımsaktan gelir elde ediyor. Bu yıl Taşköprü’de 23 bin dekar alanda dikilen Taşköprü sarımsağının rekoltesinin 25 bin ton civarında olması bekleniyor. Avrupa Birliği (AB) tarafından coğrafi işaret belgesi ile tescillenerek kalitesini uluslararası platformlarda duyuran Taşköprü sarımsağında hasat dönemi başladı. Bu yıl üreticiler fiyat olarak umutlu olduklarını söyledi.



"Yaklaşık 40 yıldır sarımsak işiyle uğraşıyorum"


Taşköprü ilçesine bağlı Yazıhamit köyünde sarımsak üretimi yapan Hüsamettin Özel, “Yaklaşık 40 yıldır sarımsak işiyle uğraşıyorum. Genellikle ata tohumu sarımsağı tercih ediyoruz. Babamdan kalan tohumlarla sarımsak üretmeye gayret ediyoruz. Sarımsaklara bu yüzden ilaç veya farklı gübreler kullanmıyoruz. Hayvan gübresini tercih ediyoruz. Yağmurlama sistemiyle de suluyoruz. 8 dönüm sarımsak ekiyorum. Sarımsak dikimine şubat ayında başlıyoruz, temmuz ayının başında da hasadına başlıyoruz. Şimdi de hasat zamanı geldi, biz de tarlamızda sarımsakları söküyoruz. Bu yıl verim güzel geçti. Bazen istisnai durumlarda hastalık da olsa genel olarak baktığımızda sarımsakta verim çok güzel, Allah bereket versin. Bu sene iyi. Allah herkese hayırlı kazançlar versin, güle güle sarımsaklarımızı satıp emeklerimizin karşılığını almayı nasip etsin” dedi.



“Taşköprü sarımsağı çocuk gibi bakım istiyor”


Aroma bakımından Taşköprü sarımsağının dünyanın bir numarası olduğunu söyleyen Özel, “Maraş’ta ya da diğer yerlerde çıkan sarımsaklarla Taşköprü sarımsağı aynı değildir. Taşköprü sarımsağında kırmızı diş olur, fazla iri olmaz, genellikle orta büyüklükte olur ama çocuk gibi bakım ister. Bu şekilde diğer sarımsaklarla ayırt edilebilir. Mart ayında bir başlarız, çocuk bakar gibi temmuz ayında hasadını yaptıktan sonra dahi tarlada bakımına devam ederiz. Tarladan eve götürüp bir de sarımsağı işleyeceğiz. Tek tek ayırıp pazarda satışını yapacağız” diye konuştu.



“El emeği Taşköprü sarımsağı emekçi kadınlar tarafından hasat ediliyor”


30 yıldır sarımsak yetiştiriciliği yapan Aliye Güllü ise, “Sarımsak hasadına bugün başladık. Sarımsaklar güzel, sağlam, gayet verimli. Zaten yıllardır biz bu işi yapıyoruz. Burada yetişen sarımsaklar hakiki, organik Taşköprü sarımsağı. Her şeyini kendimiz diktik, kendimiz kazdık. İlaçlamalarında herhangi zararlı bir ilaç verilmedi. İşçilerimizle birlikte Hüsamettin kardeşimize yardımcı oluyoruz. Sıcağın altında çok yorucu oluyor ama severek yapıyoruz. Ben ekip başıyım, 40 tane çalışanımız var. Sıcağın altındayız, çok zorlanıyoruz. Tarla sahibi önce sarımsakları topraktan çıkartıyor. Biz de arkasından sarımsakları toplayıp bağ haline getiriyoruz. Sonra sarımsakları temizliyoruz. Son olarak tarlada kuruduktan sonra kaldırmalarına da yardımcı oluyoruz” şeklinde konuştu.



“Evde oturmak yerine tarlada çalışıp ek gelir elde ediyorum”


İstanbul’dan Kastamonu’nun Taşköprü ilçesine gelen Aynur Ege de, “İstanbul’da yaşıyordum, Taşköprü’ye gezmeye geldim. Hem burada vakit geçiriyorum hem de bana arkadaş ortamı oluyor. Ben de arkadaşlara katıldım, tarlada sarımsak söküyorum. Hem de bana 3-5 ek gelir oluyor. Burada ortama da alıştım. Arkadaşlardan da, işçi başkanından da memnunum” ifadelerini kullandı.


Hasat başladı: Taşköprü sarımsağında 25 bin tonluk rekolte bekleniyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Hozat Kadın Kooperatifi doğal üretimle hem toprağı hem kadını güçlendiriyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde faaliyet gösteren Hozat Kadın Kooperatifi, bölgenin doğal ürünlerini işleyerek üretime kazandırıyor; kadınların ekonomik bağımsızlığına ve yerel kalkınmaya önemli katkı sunuyor. Tunceli’nin Hozat ilçesinde kadın emeğiyle şekillenen örnek bir üretim hikayesi dikkat çekiyor. Yıllardır doğayla iç içe sürdürülen geleneksel üretim anlayışı, Hozat Kadın Kooperatifi çatısı altında daha güçlü ve sürdürülebilir bir yapıya kavuştu. Bölgenin dağlarında ve bahçelerinde yetişen meyveler, kadınların ortak emeğiyle marmelat, reçel, kurutmalık ve sirke gibi doğal ürünlere dönüştürülüyor. Kooperatif, yalnızca doğal üretime katkı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kırsalda kadınların sınırlı olan çalışma ve ekonomik alanlarını genişleterek toplumsal hayatta daha görünür olmalarını sağlıyor. Önceden arkadaşlarıyla kendi aralarında üretim yaptıklarını daha sonra kooperatifleşmeye karar verdiklerini belirten Hozat Kadın Kooperatifi Başkanı Nermin Akbalık, "Kooperatifi kurmadan önce bizim burada zaten üretimimiz vardı, 6 yıl öncesine dayanıyor. Kadınlarla beraber başladık. Daha sonra ‘kooperatifleşelim’ dedik. Burada kapanmak üzere olan bir kadın kooperatifi vardı. Yeni bir kooperatif kuracağımızı onu devralmak istedik. 5-6 arkadaşla beraber ona üye olduk. Ardından devraldık, 2-3 yıldır devam ediyoruz. Burada, bölgede yetişen meyveleri değerlendirmek için işe başladık. Dağda ya da bahçede yetişen meyvelerimizi toplayıp getiriyoruz, ayıklayıp temizliyoruz. Marmelat, reçel, kuru, sirke yapıyoruz. Bu şekilde değerlendiriyoruz. Bostan ekimi olduğunda turşularımızı yapıyoruz. Daha çok doğal şeyler yapmaya çalışıyoruz. Zaten meyvelerimiz de hep doğal, çoğunlukla yabani meyveleri kullanıyoruz. Kadınların bölgede ekonomik bağımsızlık ve çalışma imkanları bakımında kısıtlı alanımız var. O yüzden bizler de burada kendi çabamızla, yapabildiğimiz kadar üretime katkı sağlıyoruz. Tarım, hayvancılık, bağ bahçe olsun genellikle böyle şeylerle uğraşırdık ama bunu biraz daha ilerletelim dedik. Tunceli’de diğer illerimize göre kadına biraz daha fazla önem veriliyor, kadın erkek eşitliği daha çok ön plana çıkıyor. O yüzden biz bu konularda biraz daha aktifiz ve üretimin içerisinde bulunuyoruz" dedi.