EĞİTİM - 17 Temmuz 2025 Perşembe 17:45

ERÜ Veterinerlik Fakültesi’nde mezuniyet heyecanı

A
A
A
ERÜ Veterinerlik Fakültesi’nde mezuniyet heyecanı

Erciyes Üniversitesi (ERÜ) Veterinerlik Fakültesi 26. Dönem mezunlarını verdi. Mezuniyet töreninde 103 öğrenci mezun olma sevinci yaşadı.


ERÜ Veterinerlik Fakültesi mezuniyet töreni Erciyes Kültür Merkezi’nde yapıldı. Törene; ERÜ Rektör Yardımcısı Cevdet Kırpık, Türk Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı Ali Eroğlu, akademisyenler, veliler ve öğrenciler katıldı. Törende açılış konuşmasını yapan ERÜ Rektör Yardımcısı Cevdet Kırpık, öğrencileri tebrik ederek hayatlarında başarılar diledi. Kırpık; "Bugün burada genç veteriner hekim adaylarının mezuniyet sevincini paylaşmak için bir aradayız. Eğitim süreçleri sadece bilgi kazandırmakla kalmaz, beceri kazandırır ve değerleri kişiselleştirir. Üniversitemiz; bilgi, beceri ve değerler üzerine inşa edilmiş güçlü bir eğitim anlayışına sahiptir. Fakültemiz, güçlü araştırma altyapısı ve alanında uzman, deneyimli akademik kadrosuyla öğrencilerimizin teorik bilgilerini pratiğe dökme, mesleki becerilerini geliştirme ve etik sorumluluklarını içselleştirme konusuna çok önemli bir katkı sunmuştur. Veteriner hekimlik sadece hayvan sağlığıyla değil insan sağlığı, gıda güvenliği, çevre duyarlılığı ve kamu sağlığı ile doğrudan ilişkilidir. Bu yönüyle mesleğimiz, bilimsel yetkinlik kadar, millî, manevî, insani ve evrensel değerlere dayalı bir mesleki sorumluluk gerektirir. Değerlerin başında vatan sevgisi, bayrak sevgisi ve millet bilinci gelir. Çünkü her meslek, bir ülkenin geleceğini şekillendiren temel eserlerinden biridir. Sadece bilgi ve beceriye sahip olmak yetmez; o bilgiyi milletin iradesine sunma bilinci, o beceriyi insan ve hayvan yaşamını yüceltmek için kullanmak gerekir. İşte bu noktada değerler, en az bilgi ve beceriler kadar önemlidir. Bu değerleri önemseyen, sorumluluk duygusuyla hareket eden hekimler sayesinde güçlü bir Türkiye inşa edilecektir. Sevgili öğrenciler, hepinizi kutluyorum. Yolunuz açık, emeğiniz bereketli olsun" şeklinde konuştu.


Türk Veteriner Hekimleri Birliği Başkanı Ali Eroğlu ’ise mezun öğrencileri tebrik ederek; "Öncelikle meslek hayatlarına adım atacak olan mezunlarımızı tebrik ediyorum. Mesleğinize hoş geldiniz. Onları yetiştiren ve bugüne getiren hocalarımıza şükranlarımı sunuyor, tüm mezunlarımızın fedakâr ailelerini kutluyorum. Bizim mesleğimizin çok değerli, mümtaz simaları var dünden bugüne. Değerli mezunlarımız; tabii bu çok değerli ve anlamlı gün, mesleğimize yeni katılımlar olacak. Onlar çok zor bir eğitim ve öğretimi başardılar. Değerli meslektaşlarım; bugün okul bitiyor ancak bundan sonra hayatınızın başka, çok önemli bir görevi başlamış olacak. Takdir edilir ki okul bitince öğrenme bitmiyor. Günümüzde yeni bilgilere ulaşmalı ve onları kullanmanın önemini hepimiz biliyoruz. Bilimsel gelişmeleri takip ederek kendinizi geliştirmeniz, bilginin her türlüsüne ulaşmaya gayret etmeniz ve tabii ki hayat mektebini de başarmanız gerekiyor. Yani veteriner hekimler; sağlık, beslenme, hayvancılık, ekonomi, gıda ve çevrenin içinde, vazgeçilmez meslek mensuplarıdır. Bu durum, meslek mensuplarının gereği düzeyde donatılması, etkinleştirilmesi ve geliştirilmesiyle mesleki sorunlarının da çözümlere kavuşturulmasını tabii ki zorunlu kılmaktadır. Hayvan, çevre ve insan sağlığı alanlarıyla aynı anda çalışan tek meslek grubu, ‘tek sağlık’ pratiğinin aktörü, veteriner hekimliktir. Veteriner hekimler mutlaka bu temel sağlık hizmetlerine meslek mensubu olmaları dolayısıyla her zaman yeniliklere açık olmalı, teknolojik açıdan yetkin olmalı, sosyal ilişkileri güçlü, etik ilkelere bağlı olmalıdır. Veteriner hekimler, dün olduğu gibi ve yarınlarda da mesleğe olan inançları, azim ve disiplinden ödün vermeyen yapıları, mesleki alışkanlık ve yürüttükleri çalışmaları, her canlının yaşamına olan saygıları ile zaman ve mekân fark etmeksizin görevlerini sürdürmenin haklı gururunu yaşıyor ve yaşayacaklardır. Mesleğimizin, meslek mensuplarımızın, değerli ailelerimizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum" ifadelerini kullandı.


Konuşmanın ardından dönem 1.’si Ece Çetin ismini kütüğe çaktı. Veteriner Hekim Andı’nı okuyan mezun öğrenciler, daha sonra diplomalarını alarak hep birlikte kep attı.



ERÜ Veterinerlik Fakültesi’nde mezuniyet heyecanı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.