YEREL HABERLER - 15 Eylül 2013 Pazar 17:36

ATALAY: “28 ŞUBAT DAVASINDA MÜDAHİL OLMADIM” BAŞBAKAN YARDIMCISI BEŞİR ATALAY: “DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ, BİZİM 11 YILDIR SÜRDÜRDÜĞÜMÜZ TÜRKİYE’Yİ NORMALLEŞTİRME ÇALIŞMALARIMIZIN BİR DEVAMIDIR” “DİKKATLE, SABIRLA BU ÇALIŞMAMIZI YÜRÜTÜYORUZ TÜRKİYE İNŞA

A
A
A
ATALAY: “28 ŞUBAT DAVASINDA MÜDAHİL OLMADIM”
BAŞBAKAN YARDIMCISI BEŞİR ATALAY:
“DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ, BİZİM 11 YILDIR SÜRDÜRDÜĞÜMÜZ TÜRKİYE’Yİ NORMALLEŞTİRME ÇALIŞMALARIMIZIN BİR DEVAMIDIR”
“DİKKATLE, SABIRLA BU ÇALIŞMAMIZI YÜRÜTÜYORUZ TÜRKİYE İNŞA

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay, demokratikleşme paketi ile ilgili geçen hafta bir çalışma yaptıklarını belirterek “Henüz tamamlanmadı. Yarın yapılacak Bakanlar Kurulu Toplantısının ardından Salı günü saat 13.00'de tekrar bir araya geleceğiz” dedi.
Atalay, Kırıkkale’de düzenlediği basın toplantısında bir gazetecinin 28 Şubat davasında müdahil olup olmayacağı yönündeki sorusuna, şöyle karşılık verdi:“Görevden alındım. Ben, kendim müdahil olarak dahil olmadım, çünkü bu günkü kabinenin içinde bir görevim var. Eğer hayatın başka bir yerinde olsaydım müdahil olurdum ama hükümette olduğum için biraz da istişare sonrası müdahil olmamaya karar verdim. Yerinde izliyorum.”
Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ve beraberindeki Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, Makine Kimya Endüstrisi Kurumu bünyesinde bulunan Ağır Silah ve Çelik Fabrikasında incelemede bulunmak üzere Kırıkkale’ye geldi. Burada yapılan gezi ve incelemelerin ardından teşhir salonunda basın toplantısı düzenlendi. Toplantıda basın mensuplarının sorularını cevaplayan Atalay, bir gazetecinin 28 Şubat davasında müdahil olup olmayacağı yönündeki sorusuna, davanın başladığını bu konuda kendisinin de 28 Şubat mağduru olduğunu söyledi. O dönemde Kırıkkale Üniversitesi Rektörü olduğunu anlatan Atalay, şöyle konuştu: “Görevden alındım. Ben, kendim müdahil olarak dahil olmadım, çünkü bu günkü kabinenin içinde bir görevim var. Eğer hayatın başka bir yerinde olsaydım müdahil olurdum ama hükümette olduğum için biraz da istişare sonrası müdahil olmamaya karar verdim. Yerinde izliyorum.”
Demokratikleşme Paketi ile ilgili soru üzerine Bakan Atalay; şunları söyledi: “Demokratikleşme paketi ile ilgili geçen hafta belirli bir çalışma yaptık, henüz tamamlanmadı. Yarın yapılacak Bakanlar Kurulu Toplantısının ardından Salı günü saat 13.00'de tekrar bir araya geleceğiz. Başbakanımızın başkanlığında çalışmamızı devam ettireceğiz. Daha önce ifade ettiğim gibi bu çok kapsamlı bir demokratikleşme paketi, bizim 11 yıldır sürdürdüğümüz Türkiye’yi normalleştirme çalışmalarımızın bir devamıdır. Sadece çözüm sürecine odaklanmış bir pakette değil, Türkiye’deki demokratikleşme ile ilgili her kesimden vatandaşımızın özellikle her inanç grubundan vatandaşımızın korkusuzca, özgürce, kendi inancını, düşüncesini yaşamasını sağlamayı hedefleyen bir çalışmadır. Pek çok unsur var. Daha önce ifade ettiğim gibi çok kapsamlı bir paket ama bunun unsurları üzerinde tabi bir açıklama yapmadık, basında değişik değerlendirmeler oluyor, bu çalışma bittikten sonra, bitmediği için açıklama yapmamız da uygun değil. Şuan bizim hazırladığımız çok geniş kapsamlı bir taslağımız var. Bunu yeniden Başbakanımızın başkanlığında değerlendiriyoruz ve bu karar verildikten sonra da doğrusu bizim arzumuz kendisinin açıklaması bunu doğrusu şu süreçte, şu dönemde çok önemli bir çalışma olarak görüyoruz. Bu konularda tabi genel olarak da şunu ifade etmek isterim, değişik yerlerde değişik açıklama oluyor, süreçle ilgili değişik açıklamalar oluyor, yürüttüğümüz bu süreç çok zor ve ciddi bir iştir.”
Bu konularda çok sabırlı olmak gerektiğini anlatan Atalay, sözlerini şöyle sürdürdü: “Temkinli olmak gerek. Telaşlı, aceleci, açıklamalardan kaçınmak lazım. Özellikle herkes için diyorum, bu konuda rol alan, bu konuda sorumluluğu olan insanların daha dikkatli açıklamalar yapması lazım. Burada telaşlı, aceleci, açıklamalar sürece sadece zarar verir. Yürütülen çalışma kökü çok derinlerde olan sorunların çözümünü hedefliyor ve ülkemizi inşallah rahatlatmak, bütünlüğümüzü sağlamak, yıpranan kardeşliğimizi tekrar pekiştirmek için yürütülen bir çalışma, bütün dünya da çevremizdeki sorunlar içerisinde Türkiye’yi inşallah daha da güçlendirme çalışmasıdır.”
Sorunları çözdüğümüzde Türkiye’nin daha da büyüyeceğini anlatan Atalay, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu yıla baktığımız da tabi bir mukayese yaptığımızda çözüm sürecinin değeri daha iyi anlaşılır. Bakın, bu yıl daha rahat, daha huzurlu, toplumsal bir hayat var. Şehitlerimiz gelmiyor hamdolsun, ölüler olmuyor. Geçen yılın ilk 9 ayını mukayese ettiğimizde çok daha her bölgedeki insanımızın daha rahat yaşadığı bir yıl. Geçen yılın ilk 9 ayında şehitlerimiz vardı, vatandaşlarımızdan hayatlarını kaybedenler vardı. Sayısı 500’ü buluyor bu sene bakın 9 ay olaysız bir yıldır ve özellikle Doğu, Güneydoğu bölgesindeki vatandaşlarımız adeta hayatını yeni tadıyorlar gibi. Çünkü korkular içinde, terör içinde, oralarda hayat yaşanamazdı. Şimdi böyle bir ivmeyi kazandık biz bu süreçte ve bu sorunları çözmede hükümet olarak çok kararlıyız. Bu kararlığımız tam anlamıyla devam ediyor. Bunu sabote etmek, provoke etmek isteyen değişik açıklamalar var. Yanlış haberler, bilgiler var ama bu konuyu uzun süredir yürüten birisi de olarak bu konuda uluslararası çalışmaları, örnekleri, modelleri de iyi bilen birisi olarak şunu söylüyorum sizlere, bunların hepsi normal. Bunları biraz da tabi görmek lazım. Çünkü çok köklü işler bunlar ve bu Türkiye’nin dışarıda biliyorsunuz bu konularda beslenen şeyler var işte Türkiye’yi rahatsız eden, bu işlerin bitmesini istemeyen kesimler var. Türkiye’nin terörü çözmesini istemeyenler var, bundan rahatsız olanlar var. Dolayısıyla içeride dışarıda bütün faktörleri düşündüğünüzde sabırlı olmak lazım. Hemen bir yerlerde bir açıklama olduğunda ona cevap yetiştirme falan durumunda da olmuyoruz. Dikkatle, sabırla bu çalışmamızı yürütüyoruz. Türkiye inşallah bu dönemde bunu çözecek diye de ben umutlanıyorum. Yakalanmış iyi bir ivmedir bu ve bütün vatandaşlarımızın da bu konuda desteği çok fazla çok yüksek bir toplumsal beklenti ve destek var. Doğrusu bunu da bu desteği de çok önemli görmek gerekiyor. Elimizdeki en önemli doğrusu verilerden birisi de bu. İnşallah basınımızın da bu konuda hassasiyet ve desteği gerekiyor. Süreç bu şekilde devam ediyor, sanıyorum Salı günkü toplantı da büyük oranda o çalışmayı da tamamlamış oluruz ve önümüzdeki bu hafta içerisinde veya takip eden günlerde o artık açıklanır. Ama onu tekrar ifade ediyorum, bu sadece çözüm sürecine değil, genel manada diğer pek çok konuya da değinen, içine alan bir paket. Pek çok kesimi ilgilendiren bir paket. Ama çözüm süreci ile ilgili de temel yine demokratikleşme unsurları bu paketin içinde olacak.”
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da güvenli yollar için 155 Milyon TL’lik yatırım Muğla Büyükşehir Belediyesi, ‘Güvenli Yollar’ sloganıyla il genelinde trafik güvenliğini artırmaya yönelik çalışmalarını aralıksız sürdürüyor. Konforlu ve güvenli ulaşımın sağlanması amacıyla belediyenin sorumluluk alanında bulunan güzergâhlarda oto korkuluk imalatları devam ediyor. Trafik güvenliği öncelikli olarak ele alınıyor Büyükşehir Belediyesi tarafından yürütülen çalışmalar kapsamında; düşey trafik levhaları, yatay yol çizgi uygulamaları ve oto korkuluk montajları eş zamanlı olarak gerçekleştiriliyor. Özellikle turizm sezonunda araç trafiğinin yoğunlaştığı ana arterler ile kırsal mahalle yollarında güvenlik önlemleri öncelikli olarak ele alınıyor. 2025 yılında 65 bin 750 metre oto korkuluk çalışması tamamlandı Bu kapsamda 2024 yılı içerisinde 18 bin 450 metre oto korkuluk imalatı tamamlanırken, 2025 yılında ise 65 bin 750 metre oto korkuluk ile birlikte 5 bin metre motosiklet ve bisiklet sürücülerine yönelik bariyer montajı kısa sürede hayata geçirildi. Çalışmalar, Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından yayımlanan Oto korkuluk Uygulama Rehberi’nde belirtilen standartlara uygun şekilde, tehlike arz eden yol kenarlarında titizlikle sürdürülüyor. Büyükşehir’den 155 milyon TL’lik güvenlik yatırımı Muğla genelinde 2024 yılından bugüne kadar toplam 84 bin 200 metre çelik oto korkuluk ve 5 bin metre motosiklet/bisiklet bariyeri montajı gerçekleştirilirken, bu çalışmalar için toplam 155 milyon TL yatırım yapıldı. Büyükşehir Belediyesi yetkilileri, il genelinde trafik güvenliğini artırmaya yönelik çalışmaların kararlılıkla devam edeceğini vurguladı. Seydikemer Çayan Mahallesi sakinlerinden Tevfik Konutçu, "Burası daha önce çok dardı. Daha sonradan genişletildi. Ve burası aşağı uçurum olduğu için karşılıklı arabalar geldiği zaman yol verme sıkıntısı vardı. Tehlike arz ediyordu aşağı uçurum olduğu için. Bu bariyer sayesinde bu tehlikede ortadan kalkmış oldu" dedi. Seydikemer Söğütlüdere Mahalle Muhtarı Yasin Konukçu, "Söğütlere mahallesinde bulunan yolumuz tehlikeli ve uçurumdu, virajlıydı. Muğla Büyükşehir Belediyemizden halkımızın ve köylümüzün talebi üzerine çelik korkuluk bariyer talebinde bulunduk. Büyükşehir Belediye Başkanımız olumlu karşıladı. Bu hizmetlerinden dolayı kendilerine teşekkür ediyorum" dedi. Muğla Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Daire Başkanı Süleyman Özdemir, "Sorumluluk alanımızda bulunan yollarımızda, turizmde yoğun kullanılan yollarda ve kırsal alanlarda oto korkuluk imalatlarımızı yapıyoruz. Bu kapsamda 2024 yılından bu yana 84 bin 200 metre oto korkuluk imalatını tamamladık. İmalat yaptığımız yerler, karayollarındaki riskli bölgeler ve trafik kazalarının yoğun olduğu bölgelerde bu imalatlarımızı gerçekleştiriyoruz. Ayrıca 5 bin metrelik oto korkuluk bölümünde bisiklet ve motosiklet sürücülerine yönelik koruyucu bariyer imalatı da yapmış bulunmaktayız. Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak ilimizde vatandaşlarımızın can ve mal güvenliğini sağlamak amacıyla bu tür yerlerdeki uygulamalarımızı devam edeceğiz" dedi. Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, yol güvenliği çalışmalarının temel önceliklerinden biri olduğunu, Muğla’nın dört bir yanında vatandaşların günlük yaşamda kullandığı yolların daha güvenli hale gelmesinin büyük önem taşıdığını, uçurum, dere kenarı ve dar güzergâhlarda yaşanabilecek kazaların önüne geçmek adına ‘Güvenli Yollar’ anlayışıyla çalışmalarını sürdürdüklerini açıkladı.
Adıyaman Adıyaman’da üreticiye güç veren tarım ekipmanı desteği Adıyaman’da tarımsal üretimin güçlendirilmesi amacıyla üreticilere yönelik önemli bir destek programı hayata geçirildi. Adıyaman Tarım ve Orman İl Müdürlüğü koordinesinde, GAP Bölge Kalkınma İdaresi Başkanlığı tarafından finanse edilen "Adıyaman tarımının mekanizasyon imkanlarının modernize edilmesi projesi" kapsamında modern tarım ekipmanları dağıtıldı. Proje çerçevesinde Adıyamanlı üreticilere 100 adet badem kavlatma makinesi, 50 adet ceviz soyma makinesi ve 40 adet zeytin silkeleme makinesi teslim edildi. Dağıtılan ekipmanlarla, deprem sonrası zorlaşan üretim şartlarının iyileştirilmesi, maliyetlerin düşürülmesi ve sürdürülebilir tarımsal üretimin desteklenmesi amaçlanıyor. Tarım ekipmanları dağıtım törenine katılan Adıyaman Valisi Osman Varol, depremden en çok etkilenen kesimlerden biri olan üreticilerin her zaman yanında olduklarını vurguladı. Vali Varol, yaptığı konuşmada, "Bu toprakları terk etmedik, çiftçimiz de üretimden vazgeçmedi. Verdiğimiz her destek yalnızca bir ekipman değil, aynı zamanda yeniden ayağa kalkmanın ve umudu büyütmenin bir parçasıdır. Adıyaman’ın yeniden güçlenmesi için çiftçilerimizi desteklemeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı. Yetkililer, modern tarım ekipmanlarının Adıyaman’da verimliliği artırarak üreticilerin iş yükünü hafifleteceğini ve tarımsal kalkınmaya önemli katkı sağlayacağını belirtti. Dağıtımı yapılan tarım ekipmanlarının Adıyaman genelindeki tüm çiftçilere hayırlı ve bereketli olması temenni edildi.
Aydın Tralleis’te kazı sezonu ay sonunda bitecek Aydın’ın ilk yerleşim yerlerinden olduğu düşünülen Tralleis Antik Kenti’nde 2025 yılı kazı çalışmaları hamam gymnasium kompleksinde devam ederken, kazı başkanı Prof. Dr. Murat Çekilmez, bu yılki kazı sezonunun Aralık ayı sonunda biteceğini söyledi. Aydın’ın merkez ilçesi Efeler’de bulunan ve ilk yerleşim yerlerinden olduğu düşünülen Tralleis Antik Kenti, yapılan kazı çalışmalarıyla gün yüzüne çıkmaya devam ediyor. İlk defa 1996 yılında kazılara başlanan Tralleis Antik Kenti’nde kazılar bu sene 29’uncu yılına girerken bölgede çalışmalar hız kesmeden büyük bir heyecanla devam ediyor. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın ‘Geleceğe Miras’ projesi kapsamında geçtiğimiz Mayıs ayında 2025 yılı kazı çalışmaları başlarken, çalışmalar hamam gymnasium bölgesine yoğunlaştırıldı. İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Çekilmez başkanlığında yürütülen çalışmalar kapsamında arkeologlar, kazı, belgeleme ve basit onarım çalışmaları gerçekleştiriyor. Ayrıca bölgede çevre düzenleme ve peyzaj çalışmaları da hız kazanırken, antik kentin en kısa sürede ziyarete açılması bekleniyor. Çalışmalar hakkında açıklama yapan Tralleis Antik Kenti Kazı Başkanı Murat Çekilmez, bu yıl ki kazı çalışmalarının Aralık ayı sonunda biteceğini ifade ederek "Tralleis Antik Kenti, Aydın ilinin Efeler ilçesi Topyatağı mevkiinde yer alıyor. Kentin M.Ö. 1. bin yılda bulunduğumuz düzlüğe kurulduğunu, burada yerleşim olduğunu son araştırmalara göre biliyoruz. Kentimizin en büyük yapı grubu da hamam gymnasium kompleksi. 40 bin metrekarelik çok büyük bir kompleks burası. Aslında Roma İmparatorluğu döneminden önce burada bir gymnasium olduğunu biliyoruz ve Roma İmparatorluğu döneminde hamam kısmı da eklenince hamam-gymnasium kompleksi haline dönüştürülmüş durumda. Özellikle 2024 yılından itibaren yaptığımız kazılarda kompleksin frigidarium (soğuk oda) bölümünde çalışmalar gerçekleştirdik. Alanın sol tarafından daha çok teorik derslerin gerçekleştirildiği bölüm yer alıyor. Sağ tarafta ise 300 kişilik bir açık hava yüzme havuzu yer alıyor. Geleceğe Miras projesi kapsamında Aydın Adnan Menderes Üniversitesi tarafından yürütülen bu yıl ki kazı çalışmalarımız Aralık ayının sonunda tamamlanacak" dedi.
İzmir İzmir’de 24 saatte 99 göçmen, 3 kaçakçı yakalandı İzmir’in Seferihisar ve Aliağa ilçelerinde, Sahil Güvenlik ve jandarma ekiplerinin 24 saat kesintisiz sürdürdüğü operasyonlarda 99 düzensiz göçmen yakalanırken, 3 göçmen kaçakçısı şüphelisi gözaltına alındı. İzmir genelinde yasa dışı geçişleri engellemeye yönelik denetimlerini sıkılaştıran Sahil Güvenlik Komutanlığı ekipleri, havadan ve denizden çalışmalar yürütüyor. 18 Aralık tarihinde gerçekleşen 4 ayrı operasyonda, teknolojik imkanlar ve saha istihbaratı en üst düzeyde kullanıldı. Karada yakalandılar Günün ilk operasyonu saat 00.30 sıralarında Seferihisar’da gerçekleştirildi. Sahil Güvenlik Gemisi (TCSG-311), Sahil Güvenlik Botu (KB-22), Sahil Güvenlik KOM Timi ve Doğanbey Jandarma Karakol Komutanlığı ekiplerinin koordineli çalışmasıyla, kara üzerinde tespit edilen 27 düzensiz göçmen ile organizatör olduğu değerlendirilen 3 şüpheli kıskıvrak yakalandı. SİHA ve radarlar takipte Denizdeki denetimlerde ise Aliağa açıklarında saat 03.30’da hareketli bir fiber botu durduran ekipler 18 göçmeni yakalarken; saat 06.50’de Sahil Güvenlik İnsansız Hava Aracı (SİHA) tarafından tespit edilen bir başka botta ise 14 göçmen daha yakalandı. Günün son operasyonu ise saat 22.30’da Seferihisar açıklarında yapıldı. Gelen bir istihbarat üzerine bölgeye sevk edilen Sahil Güvenlik gemi ve botları, içerisinde 40 kişinin bulunduğu lastik botu durdurarak göçmenleri yakaladı. Operasyonlar kapsamında yakalanan toplam 99 düzensiz göçmen, sağlık kontrolleri ve işlemlerinin ardından İzmir İl Göç İdaresi Geri Gönderme Merkezi’ne sevk edildi. Gözaltına alınan 3 göçmen kaçakçısı şüphelisi hakkında ise adli işlem başlatıldı.
Kahramanmaraş Tescilli Maraş kelle paça kış mevsiminin vazgeçilmezi Soğuk havaların etkisini artırmasıyla birlikte, Kahramanmaraş’a özgü Maraş kelle paça, kış mevsiminin vazgeçilmez lezzetleri arasında yer aldı. Özellikle sabahın erken saatlerinden itibaren paça salonlarında yoğunluk yaşanıyor. Yüzyıllardır Maraş mutfağının önemli bir parçası olan Maraş kelle paça, Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından 2011 yılında coğrafi işaretle tescillendi. Kış aylarında yoğun talep gören ürün, kentteki paça salonlarında vatandaşlardan ilgi görüyor. Soğuk havalarda tercih edilen lezzetler arasında yer alan Maraş kelle paça, özellikle gece ve sabah saatlerinde tüketiliyor. Kent genelindeki paçacılarda kış mevsimiyle birlikte müşteri sayısında artış yaşandığı gözlemleniyor. Kendine özgü hazırlanış yöntemi ve lezzetiyle öne çıkan Maraş kelle paça, coğrafi işaret tesciliyle birlikte Kahramanmaraş’ın gastronomi değerleri arasında önemli bir yer tutuyor. Vatandaşlar, kış mevsiminde kelle paçaya olan ilgisini sürdürmeye devam ediyor. Paçacı ustası Remzi Ulaş, "Elimizden geldiğince paçamızı dünyaya duyurmaya çalışıyoruz. Özellikle çocukların kemik gelişiminde, kırık ve çıkıklarda çok faydalıdır. İnsan sağlığına çok faydalıdır. Kış mevsimi havalar soğudu ve talepler arttı" dedi. Vatandaşlardan Ahmet İspir, "Kelle paça denilince Türkiye ve Kahramanmaraş gelir. Kentimizin meşhur yemeğidir. Ben 15 yıldır paça içerim" diye konuştu. Vatandaşlardan Mahmut Kaptanoğlu ise, "Göz, beyin, dil ve birçok faydası ile karışık şekilde yenmesi daha faydalıdır. Siyah paça furyası yoğunlaştı ama karışık paçanın daha lezzetli olduğunu iddia ediyorum" ifadesini kullandı.