SAĞLIK - 23 Aralık 2021 Perşembe 11:26

İki senedir karşımıza çıkmıyordu, maskeler inince salgın başladı

A
A
A
İki senedir karşımıza çıkmıyordu, maskeler inince salgın başladı

KOCAELİ (İHA) – Yaklaşık iki yıl boyunca devam eden pandemi tedbirleri ile çok fazla görülmeyen grip salgını, tedbirlerin hafifletilmesinin ardından adeta salgına döndü.

KOCAELİ (İHA) – Yaklaşık iki yıl boyunca devam eden pandemi tedbirleri ile çok fazla görülmeyen grip salgını, tedbirlerin hafifletilmesinin ardından adeta salgına döndü. Soğuk havaların başlamasıyla grip, nezle belirtisi yaşayan vatandaşlar hastanelerin yolunu tutuyor. Kocaeli Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, "Maske, mesafe ve hijyen kurallarına riayet etmek gerekiyor" dedi.


Dünya genelinde etkisini gösteren korona virüs sebebiyle iki yıl boyunca maske, mesafe ve hijyen kurallarına dikkat eden vatandaşlar, hem korona virüsten hem de çeşitli hastalıklardan korundu. Normalleşme süreci ile birlikte kuralların gevşetilmesiyle, iki senedir etkisini göstermeyen grip salgını şiddetli şekilde kendini göstermeye başladı. Kocaeli Üniversitesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk ve Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Haşim Boyacı, grip salgını ile ilgili bilgilendirmelerde bulunarak, vatandaşları uyardı.



Kurallar gevşetildi, gribal enfeksiyon arttı


Geçtiğimiz yıl grip vakaları ile karşılaşmadıklarını söyleyen Başhekim Prof. Dr. Nuh Zafer Cantürk, "Bu yıl grip vakaları daha fazla karşımıza çıkıyor. İnsanların korona virüsü biraz benimsemesinden dolayı maske, mesafe ve hijyen kuralları gevşetildi. Bu da normal gribal enfeksiyonların geçen seneye göre daha fazla görülmesine neden oluyor. Tabii bu durum kafa karışıklığına da yol açıyor. ’Normal grip olanlar acaba covid mi? Covid olanlar covid değil de grip mi?’ ayrımını yapmak zor oluyor. Dolayısıyla da başvurularla ilgili gecikmelerde olabiliyor. Burada altını çizmemiz gereken şeyler var. Covid de olsa, grip de olsa ikisinin de sonuçta tedbirleri aynı. Maske, mesafe ve hijyen kurallarına riayet etmek gerekiyor. Önemli olan bağışıklık sistemimizi güçlendirici şekilde beslenmek ve dinlenmek diyebiliriz. ’Şöyle yapında geçsin’ demek yerine alanında uzman arkadaşlarımızın önerilerine kulak asmamız gerekiyor" dedi.



"Akciğer tutulumunu belirleyen şey de; kişilerin aşı olup olmaması"


"Ölümleri belirleyen şey çoğunlukla ’akciğer tutulumu" olduğunu söyleyen, Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Uzmanı Prof. Dr. Haşim Boyacı, Güncel salgın hastalık covid pandemisi. Bunun da en çok etkilediği organ akciğer. Ölümleri belirleyen şey çoğunlukla akciğer tutulumu oluyor. Akciğer tutulumunu belirleyen şey de; kişilerin aşı olup olmaması. Aşı olmayan kişilerde akciğer tutumunun daha fazla olduğunu artık hepimiz biliyoruz. Dolayısıyla aşı olanların hastaneye yatışı da az oluyor. Hastaneye gitseler bile yoğun bakıma alınmaları, entübe olmaları, ölümleri de çok daha az gerçekleşiyor" ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara AK Parti Grup Başkanvekili Gül: "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" dedi. TBMM Genel Kurulu, 2026 yılı bütçe görüşmelerinin son gününde Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlığında toplandı. Kurtulmuş, birleşimi açtıktan sonra bütçenin tümü üzerindeki görüşmelere geçildi. Bütçe üzerine konuşan AK Parti Grup Başkanvekili Abdulhamit Gül, "Bu bütçe milletimizin AK Parti’ye vermiş olduğu 24’üncü bütçe. Her zaman çıkıp ‘Bu millet sizi gönderecek. İşte bu son bütçeniz, bir daha burada oturamayacaksınız’ diyenleri gördük. Ama milletimiz her şeyi çok iyi görüyor, her şey milletimizin hakemliğinde gidiyor ve milletimiz hamdolsun 24’üncü bütçeyi de AK Parti’ye verdi, Cumhur İttifakı’na verdi. İnanıyorum ki daha nice bütçeyi, 2026’ları, 27’leri, 28’leri ve daha nice bütçeleri Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde bu milletimiz güçlü desteğiyle inşallah verecek çünkü milletimiz bize güveniyor. Dünya demokrasi tarihinde benzeri az görülmüş bir siyasi süreklilik, siyasi istikrar ve büyük bir toplumsal güven ve mutabakat var. İşte biz de milletimize layık olmak için bütün yürütme olarak, gece gündüz çalışıyoruz ve hedefimiz Türkiye Yüzyılını kurmak" diye konuştu. Konuşmasının devamında milletin çizdiği istikametten yollarına devam edeceklerini dile getiren Gül, "Birçok şey yaptık değerli arkadaşlar; yollar, köprüler, birçok yapılar yaptık. Değerli arkadaşlar, bugün elde ettiğimiz bütün başarıların arkasında devlet ve millet arasındaki bir kaynaşması var. Gazi Meclisimiz, kurucu Meclis olması hasebiyle de dünya parlamentolarında çok önemli bir yere sahip ve Cumhuriyetimizi kurdu. Bu Cumhuriyetimiz ne zaman kök salsa kökü budanmaya çalışıldı, ne zaman demokrasi güçlense hep kesmeye; darbelerle, vesayetlerle, muhtıralarla bu milletin önü kesilmeye çalışıldı, darağacına gönderilen başbakanlar oldu ve bu ülke ne zaman kenetlense hep düşmanlar karşımıza çıkarıldı. Bu düşmanlar, bu ötekileştirilen kesimler kimi zaman dindarlar oldu, kimi zaman Aleviler oldu, kimi zaman Kürtler oldu ve bu kesimler dışlandı, hedef gösterildi. Rövanşist vesayetçi anlayışı, tepeden bakan bir anlayışı, milletin tepesinde boza pişiren zihniyetleri, dönemleri yaşadık" ifadelerini kullandı. "Terörün sona ermesi için Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması çok önemlidir" Terörsüz Türkiye ve bölgede yaşanan gelişmeler hakkında değerlendirmede bulunan Gül, "İç cephemizi ne kadar güçlendirirsek dışarıdaki meydan okumalara karşı daha güçlü olacağız, daha güçlü bir meydan okumalara karşı ülkemizin gücünü daha da güçlendirmiş olacağız. Dolayısıyla terörün sona ermesi, varlığını sona erdirmesi ve Suriye’de 10 Mart mutabakatına uyulması bu anlamda çok önemlidir ve Suriye’nin Türkmen’iyle, Kürt’üyle, Arap’ıyla, Nusayri’siyle, hep birlikte, beraber kardeşçe yaşamasını, demokratik katılım ve istikrarını son derece önemli görüyoruz. Suriye’de, Irak’ta, İran’da yaşayan Kürt kardeşlerimizi kendimizden ayrı görmüyoruz. Cumhurbaşkanımız, Esad zamanında da oradaki Kürtlerin kimlik problemlerini bire bir sorun eden, onların tanınmasına yönelik her türlü politikalarda Kürt kardeşlerimizin yanında olmuştur. Şimdi de varlıkları ve güçlü temsilleri için her zaman bölgedeki tüm Kürtlerin yanında güçlü bir şekilde olacağız, o kardeşlerimiz her zaman bizleri yanlarında görecekler ve böylece hem ülkemizde hem bölgede huzurlu, kalıcı bir barışı temin ediyoruz" dedi.