SAĞLIK - 30 Mart 2024 Cumartesi 14:04

50 yaş altında böbrek kanseri riski

A
A
A
50 yaş altında böbrek kanseri riski

Kocaeli’de yaptırdığı check-up ile kanser olduğunu öğrenen ve dünyası başına yıkılan 52 yaşındaki Turgut Çete, böbreğinin alınmasına gerek kalmadan kapalı ameliyat yöntemiyle sağlığına kavuştu. Vatandaşlara önemli uyarılarda bulunan Doç. Dr. Yaşar Bozkurt, "Hastaların yüzde 50’si 50 yaşından önce böbrek kanserine yakalanıyor" dedi.


Kocaeli’de yaşayan 52 yaşındaki Turgut Çete, tesadüfen yaptırdığı check-up işleminde böbrek kanseri olduğunu öğrenince dünyası başına yıkıldı. Böbreğinin ortasında 4 santimetrelik tümör olan Çete, gitti hastanelerde böbreğinin tamamın alınması gerektiğini söyledi. En son VM Medical Park Hastanesi Üroloji- Üroonkoloji Uzmanı Doç. Dr. Yaşar Bozkurt ve ekibiyle yaptığı görüşme sonrasında kapalı ameliyat olan Çete, sağlığına kavuştu. Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Yaşar Bozkurt, böbrek kanserinin normalde ileri yaş hastalarda görüldüğünü, ancak son yıllarda 50 yaşın altında görüldüğünü belirtti. Böbrek kanserinin bilimsel olarak en çok sigara, obezite ve hipertansiyondan kaynaklandığını söyleyen Bozkurt; çalışılan ortam, kirli hava, toksik maddeler, yenilen-içilen gıdaların da erken yaşta hastalığa yakalanma sebepleri arasında olduğunu açıkladı.



"Böbreğin tamamını alınması gerektiği söylenmişti"


Tesadüfen check-up yaptırırken böbrek kanseri olduğunu öğrenen Turgut Çete, "Böbreğimde 4 santimetre çapında kitle olduğu tespit edildi. Tümörün böbreğin tam ortasında olduğundan, böbreğin tamamına alınması bana söylenmişti. Ameliyatla ilgili araştırmalar yaptım. Daha sonra Medical Park’ta Yaşar Bozkurt’un adını duydum. Yaşar hoca, bana ameliyatı çok rahatlıkla, güven içerisinde yapabileceğini söyledi. Daha önceki kliniklerde gittiğimde ameliyatın çok zor olduğunu, kitlenin tam böbreğin ortasında olduğu için, böbreğin tamamını alınması gerektiği söylenmişti. Fakat Yaşar hocam böbreği kurtarabileceğini, sadece kitleye yönelik operasyon yapabileceğini, daha önce buna benzer operasyonlar yaptığını söylemesi üzerine ben de kendisine güvendim ve ameliyat gerçekleştirildi. Şimdi sadece süreci takip ediyoruz. Normal yaşantıma devam ediyorum" diye konuştu.



"Ayda birkaç kez kanserli vakalara rastlıyoruz"


Kitleyi tespit eden check up Doktoru İlyas Törköz, "Check-up da bazen hastalarımızda şüpheli görüntülere rastlıyoruz. Bunlardan bazen kanser çıkan hastalarımız oluyor. Bu ilk vakamız değil. Ayda birkaç kez kanserli vakalara rastlıyoruz. En son göğüs cerrahisine yönlendirdiğimiz hastamızda akciğer kanseri çıktı. O da ameliyat oldu ve başarıyla sonuçlandı. Check-up’ın zaten amacı bu. Şikayet olmadan hastada herhangi bir problem olup olmadığını tespit etmek. Bazen hastalar şikayetle de gelir. Bazen hastanın hiçbir şikayeti olmadan yıllık kontrole gelince şüpheli görüntüler saptayıp, araştırıp kanser veya kanser olmayan kitleler bulabiliyoruz. Türk halkı hasta olmadan gelip check-up yaptırıyor. Bu konuda ciddi farkındalıkları var" şeklinde konuştu.



"Böbrek tümörleri oluşum sebepleri toksik madde"


Ameliyatı gerçekleştiren Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Yaşar Bozkurt, "Böbrek tümörleri oluşum sebeplerinin bilimsel olarak olarak tespit edilmiş 3 sebebi var. Bunlar; sigara, obezite ve hipertansiyon. Bu 3 sebep, risk faktörünü arttıran ana sebeplerdir. Onun dışında toksik madde, çalışılan ortam, yaş, ilerleyen bazı hastalıklar, kullanılan ilaçlar, radyasyon gibi faktörler de var. Böbrek kanseri toplumda az görünür, tüm kanserlerin içinde yüzde 2-3’ünü oluşturuyor. İnsidans de yüz binde yüzde 17 civarındadır. Klasik bulgu yani yan ağrı olarak ele gelen kitle, idrarda kanama olarak ilerlemiş hastalarda görünüyor. Bizim hastamızda da olduğu gibi insidans olarak erken yakalanıyor. Yani başka bir sebepten check-up’ta tümör tespit ediliyor. Kitlenin erken tespit edilmesiyle hastamızda da olduğu gibi böbreği hiç almadan sadece tümörü alıp yüzde 99 başarıyla tedavi edebiliyoruz" ifadelerini kullandı.



"Kapalı yöntemle tümörü temizledik"


Amerika’da yapılan çalışmaya yönelik bilgi veren Bozkurt, "Amerika’da da yapılan çalışmada ameliyatlarda alınmaması gereken böbreklerin neredeyse yüzde 60’ı alındığı tespit edilmiş. Tümörün yeri, boyutu uygunsa böbreği almaya gerek yok. Yeri, şekli, boyutu uygunsa korunabiliyor. Ama bizim hastamızda da olduğu gibi böbreğin tamamen ortasında, damarlara yakın olan kitlelerde genelde yüzde doksan üzerinde bütün böbrek alınıyor. Ama biraz bilgi, beceri, deneyim ve ekip çalışmasıyla zor olan tümörlerde bile böbreği koruyup alabilirsek ne ala. Zaten bunun üzerinde özellikle o yoğunlaşıyoruz. Hastamızın böbreğini hiç almadık. Kapalı yöntemle tümörü temizledik" dedi.



"Hastaların yüzde 50’si 50 yaşından önce böbrek kanserine yakalanıyor"


Böbrek kanserinin normalde 60-70 yaşlarında görüldüğünü belirten Bozkurt, "Maalesef çalıştığımız ortam, kirli hava, toksik maddeler, yediğimiz içtiklerimiz de bunların erken yaşta görülmesini arttırıyor. Yani hastaların yüzde 50’si 50 yaşından önce böbrek kanserine yakalanıyor. Ürolojik olarak bakıldığında böbrek kanseri 3’üncü sırada. Prostat kanseri, mesane kanseri, sonra böbrek kanseri gelir. Ama genel popülasyonlarda 9-10’uncu sırada. Yani aslında nadir görülen bir hastalık. Kemoterapi ve radyoterapi dirençli bir hastalıktır. Yayıldıktan sonra çok da yapacağımız bir şey yok. O yüzden erken tespit edilmesi önemlidir. Böbrek kanseri geç yaşta görülebilen hastalık olmasına rağmen sigara, obezite ve hipertansiyon, yaşam tarzı, çalışılan ortam, yediğimiz içtiğimiz toksik maddeler, organik olmayan gıdaların tüketilmesi gibi bir sürü faktöre bağlı olarak bu hastalıklar daha erken yaşta artık görülmeye başlamış oluyor" diye konuştu.



"Kapalı yöntem hastanın sosyal hayatı dönme açısından çok büyük avantajları var"


Ameliyata katılan Op. Dr. Cem Alan ise "Böbreğinin orta kesiminde yaklaşık 4 santimlik kitle vardı. Birçok merkez, hastaya böbreğinin alınmasını önermiş. Çünkü cerrahi açıdan böbreğin tamamını almak, sadece kitleyi almaktan daha kolay. Ama hastamız bize güvendi. Biz de hastamızın tüm sorumluluklarını alarak ameliyatı gerçekleştirdik. Zorlu ama sonucu güzel ve başarılı ameliyat oldu. Ameliyat kapalı yöntemle yapıldı. Kapalı yöntem hastanın sosyal hayatı dönme açısından çok büyük avantajları var" şeklinde konuştu.



50 yaş altında böbrek kanseri riski

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Aydınlı 90 yaşındaki sarraf Bezirgan: "Dürüstlük, iş hayatının altın anahtarıdır" Aydın’ın en eski sarraflarından 90 yaşındaki Necdet Bezirgan, yarım asrı aşan meslek hayatında terzilikten çiftçiliğe, minibüsçülükten sarraflığa uzanan çalışma serüveninde başarıya giden yolun ’dürüstlükten’ geçtiğini belirterek, "Dürüstlük, iş hayatının altın anahtarıdır" dedi. İş hayatına erken yaşta çalışarak başladığını anlatan 90 yaşındaki Necdet Bezirgan, meslek yolculuğunun tek bir işle sınırlı kalmadığını dile getirdi. İlk olarak Yenipazar ilçesinde 15 yıl boyunca terzilik yaptığını ardından da 2 yıl çiftçilikle uğraştığını ifade eden Bezirgan, 9 yıl da minibüs şoförlüğü yaptığını söyledi. Şimdilerde oğluna devrettiği sarraflığa ise 1980’li yılında adım attığını belirten Bezirgan, o dönem meslektaşlarının kendisine büyük bir vefa örneği gösterdiğini belirterek kendilerine mesleği öğrenmek için ücret teklif ettiğini ancak ustasının bunu kabul etmeden ’bu mesleği sana öğreteceğiz’ diyerek kendisine yeni bir kapı açtıklarını kaydetti. Kendisine yaklaşık yarım asırdır iş kapısı olan sarraflığı öğreten ustasını saygıyla anan Necdet Bezirgan, "İlk önce 15 sene Yenipazar ilçesinde terzilik yaptım, sonrasında 2 sene çiftçilik ile uğraştım. 9 sene minibüsçülük yaptım ve ardından bu mesleğe atıldım. 1980 yılında bu mesleği öğrenmek için ustamın yanında sarraflığa başladım. Sağ olsunlar sarraf arkadaşlar ’bu mesleği sana öğreteceğiz’ deyip öğrettiler. Mesleği öğretmeleri karşılığında para teklif etsem de onlar almayacaklarını söyleyip bana yardımcı oldular. O günden bu yana sarraflık yapıyorum. Aydın’ın ilçelerindeki pazarlara giderek seyyar sarraflık yaptım. Sonrasında iş yerimi açarak bu günlere kadar geldim. Bu mesleği öğreten ustamı saygıyla anıyorum, Allah bana yardımcı olan herkesten razı olsun" dedi. Artık bayrağı oğlu Hakan Bezirgan’a devrettiğini ama iş yerinden de kopamadığını kaydeden Bezirgan, "Oğlum İzmir Ege Üniversitesi’nden mezun oldu. Mezuniyetinin hemen ardından oğluma, ’sermaye hazır, iş hazır, müşteri hazır gel işinin başına geç’ dedim. O da sağ olsun kırmadı ve birlikte çalıştık. Artık yaşım ilerlediği için mesleği tamamen oğluma bıraktım ama işten yine de kopamıyorum. Günün belli saatleri gelip burada oluyorum. Çayımı içer, gelen müşterilerle hal hatır sorarım. Bu dükkan benim için sadece bir iş yeri değil, ömrümün geçtiği yer. Evde otursam içim sıkılır, buraya gelince kendimi hala işe yarar hissediyorum" diye konuştu. "Dürüstlük vazgeçilmezim" Yıllar boyunca kazancını da kaybını da dürüstlükle karşıladığını belirten Bezirgan, kısa yoldan para kazanma hevesinin insanı hem mesleğinden hem itibarından ettiğini söyledi. Dürüstlüğün kendisi için vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Bezirgan, "Benim bu hayatta en büyük sermayem dürüstlüğüm oldu. Dürüstlük vazgeçilmezimdir. İnsan yaptığı işi sevecek ama ondan önce doğru olacak. Ustasına saygısı olmayanın, işine de saygısı olmaz. Bazen zarar ettik, bazen çok kazandık ama hiç bir zaman hiç bir kimseye yanlış yapmadık. İnsan doğru olduktan sonra başı dik gezer, geceleri de rahat uyur" diye konuştu. Gençlere altın değerinde öğütte bulunan Bezirgan, "Parayı değil, itibarı düşünün. Para bugün var yarın yok ama dürüstlük bir kere kaybolursa bir daha yerine gelmez" ifadelerini kullandı.
İstanbul Büyükçekmece’deki adli emanet soyguncusu ve eşi için kırmızı bülten çıkarıldı Büyükçekmece Adliyesi Emanet Bürosundan, İstanbul merkezli 19 ilde sahte vatandaşlık operasyonunda ele geçirilen ziynet eşyalarını çalarak İngiltere’ye kaçan şüpheli ve eşi hakkında yakalanmalarına yönelik kırmızı bülten çıkarıldı. Büyükçekmece Adliyesi’nde 1 Aralık 2025’te Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı Emanet Bürosunda görevli zimmet memuru Erdal T.’nin uzun süredir işe gelmediği Cumhuriyet Savcısı’na bildirilmişti. Bunun üzerine Cumhuriyet Başsavcısı, görevlilerle beraber, emanet bürosu odası ve içindeki kasaları açtırmıştı. Yapılan aramada yaklaşık 50 kilogram gümüş ve yaklaşık 25 kilogram altının kayıp olduğu tespit edilmişti. Arkadaşlarına, "Allah çarşınıza pazar versin" şeklinde mesaj attı Cumhuriyet Başsavcılığının talimatıyla zimmet görevlileri Erdal T. ve diğer şüpheli Kemal D. hakkında yakalama kararı verilmiş, yapılan araştırmada zimmet memuru Erdal T.’nin 19 Kasım 2025 tarihi saat 08.22 sıralarında ailesiyle birlikte İngiltere’ye kaçtığı tespit edilmişti. Diğer şüpheli Kemal D. ise bulunduğu adreste yakalanarak gözaltına alınmıştı. Öte yandan şüpheli Erdal T.’nin Whatsapp uygulamasında arkadaşlarına, "Ben malları sattım, Allah çarşınıza pazar versin" diye yazdığı öğrenilmişti. 2021 yılından beri adliyede çalışıyordu Olaya ilişkin soruşturma Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından titizlikle yürütülüyor. Şüpheli Erdal T.’nin, hizmetli kadrosunda çalıştığı, kendisinde adli emanet kasasının anahtarının bulunmadığı, yalnızca odanın anahtarının bulunduğu öğrenilmişti. Ayrıca, gözaltına alınan bir diğer şüpheli Kemal D.’nin ise 2021 yılından beri adliyede memur olarak çalıştığı, hem adli emanet kasasını, hem de adli emanet odasının anahtarının kendisinde olduğu, Erdal T.’nin ise 2022 yılında çalışmaya başladığı ortaya çıkmıştı. İki ay önce büroda denetim yapılmış Adli emanet kapısının çift anahtar sistemi ile çalışan çelik kapı olduğu, bu kasaların iki ayda bir denetlendiği, en son denetimin ise iki ay önce yapıldığı, herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadığı bilgisine ulaşılmıştı. Yaşanan olayın ise büroda rutin denetim yapıldığı sırada, denetimi gerçekleştiren Cumhuriyet Savcısı tarafından fark edilmişti. Sahte vatandaşlık operasyonu ziynetleri olduğu ortaya çıkmıştı Öte yandan, Erdal T.’nin, çaldığı altınların İstanbul merkezli 19 ilde sahte vatandaşlık soruşturması çerçevesinde, gözaltına alınan 113 şüpheliye yönelik düzenlenen operasyon kapsamında ele geçirilen ziynetler olduğu da ortaya çıkmıştı. 5 şüpheli tutuklanmıştı Ayrıca yürütülen soruşturma kapsamında, 10 Aralık günü Firari Erdal T.’nin kaynanası, kayınbiraderi, kayınpederiyle, çalıntı altının alım ve satımına aracılık edenlerin de bulunduğu 13 şüpheli emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından Büyükçekmece Adliyesi’ne getirilmişti. Savcılıkta ifade işlemleri tamamlanan şüpheliler Ö.K., Z.V., E.İ.S., G.V., Y.E.K., tutuklanarak cezaevine gönderilmiş, M.T., B.Ç., M.S. isimli şahıslar ’ev hapsi’ tedbiriyle serbest kalmış, diğer şüpheliler Y.T., A.T., F.T., A.S. ve D.D. ise ’yurt dışına çıkış yasağı’ şartıyla serbest bırakılmıştı. Şahıs hakkında kırmızı bülten talebi Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma sürerken, şahsın olayı gerçekleştirirken bağlantı kurabileceği kişiler tek tek araştırılıyor. Soruşturma derinleştirirken, İngiltere’ye kaçan şüpheli Erdal T. İle eşi Esma T. hakkında da, Adalet Bakanlığı’na kırmızı bülten çıkarılması yönünde ihbarda bulunulduğu öğrenilmişti. İngiltere’ye kaçan şüphelilere kırmızı bülten Yürütülen soruşturmada yaşanan yeni gelişmeyle, olay sonrası İngiltere’ye kaçan şüpheli Erdal T. ve eşi Esma T. hakkında yakalanmalarına yönelik kırmızı bülten çıkarıldı. (GŞ-
Şırnak Cizre’de öğrencilere MEBİ’nin eğitimdeki etkisi anlatıldı Şırnak’ın Cizre ilçesinde Şehit Sait Atak İlkokulu-Ortaokulu öğrencileri ile bir araya gelen Milli Eğitim Müdürü Şahan İke, MEBİ’nin (Bireysel Öğrenme Platformu) eğitime olan katkısı ve sunduğu ayrıcalıkları öğrencilerle paylaştı. Cizre İlçe Milli Eğitim Müdürü Şahan İke, Şube Müdürü Sabri Salgut ile birlikte Menderes Ortaokulu ile Şehit Sait Atak İlkokulu-Ortaokulunu ziyaret ederek öğretmen ve öğrencilerle bir araya geldi. Okul yöneticileri ve öğretmenlerle görüşen İlçe Millî Eğitim Müdürü İke, eğitim öğretim süreçlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. İke, bilgiyi hikmetle yoğurarak iyi, doğru ve güzel olanı merkeze alan eğitim anlayışının maarif davanın temelini oluşturduğunu vurgulayarak, asırlardır sözünü hikmetten, yönünü irfandan alan köklü eğitim geleneğinin, çağın imkanlarıyla buluşarak geleceğe taşındığını ifade etti. Ortaöğretim Genel Müdürlüğü tarafından geliştirilen yapay zeka destekli bireysel öğrenme platformu olan MEBİ’nin eğitim sistemine sağladığı katkılara da değinen İke, ücretsiz olarak sunulan platformun, öğrencilerin bireysel öğrenme hızlarına uygun içerikler sunması, öğretmenlere rehberlik etmesi ve eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmesi açısından önemli bir kazanım olduğunu belirtti. İke, MEBİ platformunun bireysel farklılıkları gözeten esnek öğrenme ortamları sunduğunu, beceri ve yetkinlik temelli yaklaşımıyla ölçme ve değerlendirme süreçlerini güçlendirdiğini ifade ederek, ilçede platformun yaygın ve etkin şekilde kullanılmasını sağlamak amacıyla tanıtım faaliyetlerinin ardından okul idareleri ve öğretmenler tarafından bilgilendirme ve yönlendirme çalışmalarının sürdüğünü sözlerine ekledi.