SAĞLIK - 25 Temmuz 2025 Cuma 10:55

Sanal kumar felaketi: "Seferberlik ilan edilmeli"

A
A
A
Sanal kumar felaketi: "Seferberlik ilan edilmeli"

Dijitalleşen dünyada hızla artan sanal kumar bağımlılığı, bireyleri sosyal izolasyondan borç batağına, hatta intihara kadar sürüklüyor. Dr. Öğr. Üyesi Ali Ruhan Çelik, günümüzde kliniklere başvuran bağımlılık türlerinin en başında sanal kumarın geldiğini belirterek, "Sanal kumar bağımlılığı çok önemli, üzerine düşülmesi ve seferberlik ilan edilmesi gereken bir meseledir" dedi.


Dijital platformların yaygınlaşmasıyla birlikte ortaya çıkan sanal kumar bağımlılığı, pandemi sonrası hızla yaygınlaşarak toplum sağlığını tehdit eden bir sorun haline geldi. İlk etapta eğlenceli ve masum görünen bu alışkanlık, fark edilmeden bireyleri ekonomik zorluklara, sosyal kopukluğa ve ciddi psikolojik sorunlara sürüklüyor.


Sanal kumarın yaygınlaşmasındaki dikkat çekici faktörlerden biri de, çeşitli bahis ve oyun sitelerinden gönderilen tanıtım SMS’leri. Pek çok vatandaş, telefonlarına gelen ve çeşitli "fırsatlar" veya "kampanyalar" içeren bu davet mesajlarının sıklığından yakınıyor. Bu mesajlar, konuya yabancı olan kişilerde merak uyandırabilirken, bu alışkanlıktan uzak durmaya çalışan bireyler için de zorlayıcı bir durum oluşturabiliyor. Kişisel telefon numaralarına nasıl ulaşıldığı ise merak konusu olurken, bu noktada gözler, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu’na (BTK) çevriliyor.



"Bu alışkanlık değil, hastalık"


Kocaeli Sağlık ve Teknoloji Üniversitesi Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ali Ruhan Çelik, bağımlılığın doğru anlaşılmasının önemini vurgulayarak, bunun bir "alışkanlık" değil, "hastalık" olduğunu belirtti. Bağımlılıkların "madde kaynaklı" ve "davranışsal" olmak üzere iki türü olduğunu ifade eden Çelik, özellikle pandemi sonrası dijitalleşmenin hız kazanmasıyla davranışsal bağımlılıkların büyük bir artış gösterdiğini söyledi. Çelik, "Biz bunu 2013 yıllarına kadar dürtü kontrol bozuklukları kümesinde sınıflandırıyorduk ancak son dönemde dijitalleşen dünyada özellikle pandemiden sonra davranışsal bağımlılıkların özelinde sanal kumar bağımlılıklarının çok arttığını görüyoruz" dedi.


Sanal kumar bağımlılığının, bireyin dijital ortamlarda, özellikle para kaybetmeyle karakterize edilen ve takıntılı bir şekilde kontrol edemediği kumar oynama davranışı olduğunu ifade eden Dr. Öğr. Üyesi Ali Ruhan Çelik, bu sürecin öncelikle kullanım ile başladığını, ardından kullanım bozukluğuna ve sonrasında hafif, orta ve ağır düzeylerde seyreden bağımlılık aşamalarına ilerlediğini aktardı.



"Bağımlılık türlerinin en başında sanal kumar yer alıyor"


Kumarın bir oyun ve eğlence olarak sinsice insanların hayatına girdiğini vurgulayan Çelik, "Dijitalleşen dünyada duygularımızı ve dürtülerimizi kontrol altına almaya amaçlayan bir bağımlılık endüstrisi oluştu. O endüstrisi de dikkat ekonomisi çağında dikkatimizi hedef alarak, dikkatimizi işgal ederek bağımlılık, kumar oyunları, kumar bağımlılığına itmeye başladı. Son dönemde dijitalleşmeyle, artan teknolojiyle, ulaşılabilmeyle birlikte maalesef kumar bağımlılığının çok fazla arttığını görüyoruz. Günümüzde kliniklere başvuran bağımlılık türlerinin en başında sanal kumarın geldiğini söyleyebiliriz" diye konuştu.



Belirtiler göz ardı edilmemeli


Sanal kumar bağımlılığının belirtileri hakkında da detaylı bilgi veren Çelik, psikiyatrik tanımlamaya göre 12 aylık bir süreçte belirlenen 9 kriterden 4’ünün gözlemlenmesiyle bağımlılık tanısı konulabildiğini açıkladı. Bu kriterlerin en önemli iki çekirdek belirtisinin "tolerans gelişmesi" ve "yoksunluk belirtileri" olduğunu vurgulayan Çelik, şunları söyledi:


"Tolerans gelişmesinde bireyin çok fazla para harcamaya başlayarak, paranın artık yetmediği ve harcamanın arttığı bir örüntüden bahsedebiliriz. Yoksunluk belirtisi olarak da bireyin kumar oynayamadığında, sanal kumara erişemediğinde bir gerginlik, bir öfke, bir sinirlilik hali gözlemlemesi beklenir. Fazla para kaybetme, bunun problemli olduğunu fark etse de engelleyememe durumu, çok fazla yalan söyleme davranışı, öz bakım azalması, işlevselliğinin bozulması, akademik işlevlerinin düşmesi ve bireysel ilişkilerdeki bozulmalar diğer önemli belirtilerdir. Ayrıca, bireyin daha önce zevk aldığı olaylardan artık zevk almaması ve intihar düşüncelerinin gelmesiyle birlikte bağımlılığın farkına varabilir"



"Sanal kumar bağımlılığı, seferberlik ilan edilmesi gereken meseledir"


Dr. Öğr. Üyesi Ali Ruhan Çelik, sanal kumar bağımlılığının kontrol edilemediği takdirde kişileri intihara sürükleyebildiğinin altını çizdi. "Maalesef son dönemde bunun bir neticesi olarak çok fazla intihar vakası gözlemleniyor" diyen Çelik, bu durumun nedenlerini şöyle açıkladı:


"İnsanlar özellikle para harcama alışkanlıklarının bozulmasıyla, çok fazla borç batağına saplanmasıyla, çevresinden parayla ilgili olarak çok fazla eleştiri almasıyla ve bunu ailesine açıklayamamasıyla kendi iç dünyasında bu sıkıntıları çözmeye çalışıyor. Tabii bu durum, maalesef son dönemde artan bir şekilde intiharla sonuçlanıyor diyebiliriz. Dolayısıyla çok kritiktir. Sanal kumar bağımlılığı çok önemli bir meseledir, üzerine düşülmesi gereken bir meseledir. Seferberlik ilan edilmesi gereken bir meseledir. Bireyin çok fazla para harcaması, kendi içine kapanması, öz bakımını ihmal etmesi, çok fazla yalan söyleme davranışının artması gözlemlendiğinde muhakkak kontrol altına alınması gerekir. Çünkü son dönemde çok fazla intihara meyilli sonuçlar maalesef görüyoruz"



Uzmanından ailelere hayati uyarılar: İletişim ve kontrol şart


Ailelere de önemli uyarılarda bulunan Ali Ruhan Çelik, aile bireylerinin birbirleriyle derinlikli bir iletişim içerisinde olması ve birbirlerinin kişilik özelliklerinin farkında olması gerektiğini vurguladı. Çelik, "Birey çok fazla para harcama ve çok fazla yalan söyleme davranışı gösteriyorsa dikkate alınmalıdır. Özellikle sanal kumar bağımlılığında yalan söyleme davranışının çok karakterize olduğunu görüyoruz. Kişinin kendi karakterinden kaynaklanan bir problem değil. Meseleyi örtmek için, meseleyi bir şekilde telafi etmek için çok fazla yalana başvurduğunu görüyoruz. Yine öz bakım becerileri azalıyorsa, ilişkilerinde problemler yaşanıyorsa muhakkak bu meselenin detaylı bir incelenmesi gerekiyor. Çocuklar özelinde de muhakkak filtreli bir şekilde sanal içeriklerle meşgul olmasını, sanal içeriklerin kontrol edilmesini sağlamaları gerekiyor" ifadelerini kullandı.



"Gençleri hedef alıyorlar"


Sanal kumar sitelerinin önce gençleri, ardından 25-35 yaş arası bireyleri hedef aldığına dikkat çeken Çelik, "Maalesef günümüzde dijital dünyada, tuzaklarla bezeli bir durumda, oyun içerikleriyle gençleri hedef alan bir alan. Gençler onlar için kalıcı müşterilerdir, kolay ikna edilebilirler. Dolayısıyla en fazla gençleri hedef alırlar" dedi.


Ayrıca Çelik, kişinin geçmiş yaşantısında değersizlik duygusu yaşaması, sosyal fobilerinin bulunması, istismara maruz kalması ve aileyle sağlıklı bir bağ kuramaması gibi durumların sanal kumar bağımlılığını tetikleyebileceğini de ekledi.



"Tedavi mümkün ama en iyi ilaç hiç temas etmemek"


Tedavi yöntemleri hakkında da bilgi veren Psikoloji Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Ali Ruhan Çelik, "Alkol bağımlılıklarında, sigara bağımlılıklarında tedavi edici bazı ilaçlar mevcut ama özellikle davranışsal bağımlılıklarda direkt bir ilaç yok. Psikoterapilerle bunun önlenmesi son dönemde artmış durumda, bu yönde çalışmalar var. Özellikle EMDR tedavisinde, bağımlılık yapıcı dürtüleri hedefleyerek veya travmatik bir mesele varsa işin psikolojik altyapısında geçmiş travmaları duyarsızlaştırarak bunun günümüze etkisini engelleyerek bir tedavisi mümkün. Bunun yanında bilişsel davranışçı terapilerle özellikle olumsuz otomatik düşünceler ve bilişsel çarpıtmaları hedef alan psikoterapilerle bu sanal kumar bağımlılığının tedavileri mümkün. Şu anda güzel sonuçlar veriyor ama tabii ki yine evvela ilk söylediğimi tekrarlamak istiyorum: Bağımlılığın en iyi ilacı hiç temas etmemektir" ifadelerini kullandı.



"Aile desteği çok önemli"


Çelik, bağımlılık tedavisinin aile, uzman ve danışan özelinde 3 ayaklı bir süreç olduğunu ve bu 3 ayağın birbiriyle uyumlu bir şekilde devam etmesi gerektiğini vurgulayarak, "Bağımlılıklarda aile desteği çok önemli. Çünkü birey tedavi olmak için bazen isteksiz davranabiliyor veya tedavinin sürdürümünde isteksiz davranabiliyor ama uzun süreli sık tedavi ve daha sonra izleme aşamalarıyla birlikte bunun tedavisi mümkün. Biz de kliniğimizde bu tedavilerini yapıyoruz" şeklinde konuştu.



"Bağımlılıkla mücadele etmek vatanı savunmakla eşdeğerdir"


Son olarak Dr. Ali Ruhan Çelik, dijital dünyadaki tehlikelerin bireylerin ihtiyaçlarına saldırdığının altını çizerek, kişinin bu tuzaklardan önce kendisini, ardından aile bireylerini uzak tutması gerektiğine dikkat çekti. Çelik, "Kesinlikle büyük bir seferberlikle bunun üzerine gitmemiz gerekiyor. Çünkü bu çok büyük bir zihinsel işgal demek. Bağımlılıkla mücadele etmek vatanı savunmakla eşdeğerdir" diye konuştu.



Sanal kumar felaketi: "Seferberlik ilan edilmeli"

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Nilüfer’de Yaylacık’a yeni yaşam alanı Nilüfer Belediyesi, kente değer katan projelerine bir yenisini daha ekledi. Yaylacık Mahallesi’nde yapımı tamamlanan park ve koşu yolunun açılışını yapan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, 2025 yılında kente 7 yeni park ile yaklaşık 30 bin metrekare yeşil alan kazandırdıklarını söyledi. Nilüfer Belediyesi, vatandaşların nefes alabileceği yeşil alanları ve spor yapabileceği sosyal donatıları kente kazandırmaya devam ediyor. Bu çalışmalar kapsamında Yaylacık Mahallesi’nde inşa edilen "Yaylacık Parkı ve Koşu Yolu" düzenlenen törenle hizmete açıldı. Açılış törenine; Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir ve eşi Nuray Özdemir, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız, Osmangazi Belediye Başkan Vekili Cemile Yılgör, Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Parti Meclis Üyesi Canan Taşer, CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Nigar Bölüker, CHP Bursa İl Gençlik Kolları Başkanı Berkcan Bora, CHP Nilüfer İlçe Başkanı Özgür Şahin, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcıları, meclis üyeleri, Yaylacık Mahalle Muhtarı Basri Uzgur, geçmiş dönem Nilüfer Belediye Başkanı Faruk Baykal ve çok sayıda mahalle sakini katıldı. "2025 yılında 30 bin metrekare yeşil alan kazandırdık" Törende konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, 2025 yılı sona ererken kente kalıcı bir eser daha bırakmanın mutluluğunu yaşadıklarını ifade etti. Göreve geldikleri günden bu yana yeşil bir Nilüfer için çalıştıklarını vurgulayan Başkan Şadi Özdemir, "2025 yılında Nilüfer’e 7 yeni park kazandırdık. Böylece ilçemizdeki toplam park sayısını 426’ya çıkardık. Yıl boyunca yaptığımız bu çalışmalarla kentimize yaklaşık 30 bin metrekarelik yeni yeşil alan eklemiş olduk. Doğasına ve yeşiline sahip çıkan bir yönetim anlayışıyla çalışmaya devam edeceğiz" dedi. Yarısından çoğu yeşil alan Yaylacık Mahallesi’ne kazandırılan parkın teknik detaylarını da paylaşan Başkan Şadi Özdemir, alanın her yaştan vatandaşa hitap edecek şekilde tasarlandığını belirtti. Başkan Şadi Özdemir, "Toplam 2 bin 134 metrekarelik alanın, bin 255 metrekaresini, yani yarısından fazlasını yeşil alana ayırdık. Çocuklarımız için 238 metrekarelik güvenli bir oyun alanı, sporseverler için 153 metre uzunluğunda koşu yolu ve 54 metrekarelik spor aletleri alanı oluşturduk" diye konuştu. "Parklar, spor manifestomuzun bir yansımasıdır" Parkların sadece yeşil alan değil, aynı zamanda sağlıklı yaşamın merkezi olduğunu dile getiren Başkan Şadi Özdemir, bu alanların Nilüfer Spor Manifestosu’nun sahadaki en somut örnekleri olduğuna dikkat çekti. Sporu hayatın doğal bir parçası haline getirmeyi hedeflediklerini belirten Başkan Özdemir, şunları söyledi: "Nilüfer’de sporu; mahallede başlayan, yürüyüşle, oyunla ve hareketle yaşam kültürü haline gelen bir olgu olarak görüyoruz. Nilüfer’de herkes temiz hava solumayı hak ediyor. Her çocuk güvenle oynayabileceği bir parka sahip olmalı, her büyüğümüz evinin yakınında yürüyüş yapabilmeli. Biz bu anlayışla çalışıyor ve parklarımızı bu vizyonla hayata geçiriyoruz." "Nilüfer yaşam kalitesini artırıyor" Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mehmet Aydın Saldız ise Nilüfer’in, 426 parkıyla kişi başına en fazla park düşen ilçelerden biri olduğunu söyledi. Saldız, açılan parkın Nilüfer’in ve Bursa’nın yaşam kalitesine katkı sunacağını ifade etti. Yaylacık Mahalle Muhtarı Basri Uzgur da mahalleye kazandırılan bu hizmetten dolayı Başkan Şadi Özdemir ve ekibine teşekkür etti. Konuşmaların ardından protokol üyeleri ve çocuklar açılış kurdelesini birlikte kesti. Törenin ardından parkı gezen Başkan Şadi Özdemir, oyun alanındaki çocuklarla ve vatandaşlarla sohbet etti.
Manisa Manisa’da 15 ton atık ilaç doğaya karışmadan imha edildi Manisa Büyükşehir Belediyesi ile Manisa Eczacılar Odası iş birliğinde, atık ilaçların çevreye zarar vermeden bertaraf edilmesi amacıyla protokol imzalandı. Protokol kapsamında il genelindeki eczanelerden toplanan yaklaşık 15 ton atık ilaç, uygun şartlarda imha edildi. Manisa Büyükşehir Belediyesi, "Sıfır Atık" vizyonu doğrultusunda çevre kirliliğini önlemek amacıyla dev bir adıma imza attı. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Besim Dutlulu ile Manisa Eczacı Odası Başkanı Duygu Elmas Mutlu arasında imzalanan protokol kapsamında, il genelindeki eczanelerden toplanan yaklaşık 15 ton son kullanma tarihleri geçmiş olan atık ilaçlar, çevreye zarar vermeden bertaraf edildi. Manisa Büyükşehir Belediyesi İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Dairesi Başkanlığı koordinesinde yürütülen çalışmada, eczanelerden toplanan atıklar özel ekiplerce teslim alındı. Çevre lisanslı bertaraf tesislerine nakledilen ilaçlar, yüksek standartlarda imha edilerek yer altı sularına ve toprağa karışması engellendi. İklim Değişikliği ve Sıfır Atık Daire Başkanlığı yetkilileri, atık ilaçların kontrolsüz şekilde çöpe atılmasının veya doğaya bırakılmasının ciddi çevresel riskler oluşturduğuna dikkat çekerek, bu tür iş birliklerinin önemine vurgu yaptı. Protokolün, çevre bilincinin artırılmasına ve sürdürülebilir bir gelecek hedeflerine katkı sağladığı ifade edildi.
Amasya "Amasya’dan İstanbul’a Şeyh Hamdullah Yazma Eser Sergisi" açıldı Amasya’da Osmanlı hat ekolünün kurucusu Şeyh Hamdullah’ın vefatının 505. senesi dolayısıyla ‘Amasya’dan İstanbul’a Şeyh Hamdullah Yazma Eser Sergisi’ düzenlendi. Sergiye Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy da katılarak bilgi aldı. Amasya Bayezid Yazma Eserler Kütüphanesi’nde birbirinden değerli yazma eserlerin sergilendiği serginin açılışına katılan Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, "Açılışını yaptığımız sergi alanında bir ilktir. Bir taraftan büyük ustayı çok nitelikli bir çalışmayla anıyor, bir taraftan da onu Amasya ile yeniden buluşturarak bağrından çıkmış bu büyük tarihi şahsiyeti şehrimizin gündemine taşıyoruz" dedi. Bu serginin TÜYEK Yazma Mushaflar Dairesi Başkanlığı’nın gerçekleştirdiği 42. sergi olduğunu anlatan Bakan Ersoy, "Başta İstanbul olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanında gerçekleştirdiğimiz bu sergiler her şeyden önce insanımızın tarih ve kültür birikimimizin temel kişi ve unsurlarıyla tanışmasını sağlamayı, bunlarla irtibatını kuvvetlendirmeyi hedeflemektedir" diye konuştu. "170’ten fazla ülkede Türk dizileri seyrediliyor" Bir dizi ziyaretlerde bulunduğu Amasya’da Türk dizilerinin 170’ten fazla ülkede seyredildiğini ve Türkiye’nin turizm gelirlerinde yıl sonu hedefi olan 64 milyar doları aşacağına değinen Ersoy, "Amerika’da, Çin’de, Almanya’da, Rusya’da 200’e yakın ülkede Amasya’yı, Samsun’u, Diyarbakır’ı, Antalya’yı şehirlerimizi tanıtıyoruz. Bugün 170’ten fazla ülkede Türk dizileri seyrediliyor. 2017 yılının ilk 9 ayında yaklaşık 25 milyar doları biraz aşan bir gelirimiz vardı. Bugün geldiğimiz noktada 2025 yılının ilk dokuz ayında tam 50 milyar dolar gelir sağladık ülke ekonomimize. Aradaki farkı görüyorsunuz değil mi? Tam yüzde 100 artış. Son çeyrek rakamları da oldukça iyi geliyor. Yıl sonu hedefimiz olan 64 milyar doları aşacağız" şeklinde konuştu. Bakan Ersoy, Amasya Valiliği ve AK Parti İl Başkanlığı ile Amasya Olgunlaşma Enstitüsünü de ziyaret etti.