GENEL - 23 Mayıs 2018 Çarşamba 14:11

Kadester Mahmut Esad Efendi Seydişehir’de anıldı

A
A
A
Kadester Mahmut Esad Efendi Seydişehir’de anıldı

Tapu Kadastronun kurucusu, alim, müderris, devlet adamı, Defter-i Hakani Nazırı Milletvekili Mahmut Esat Efendi, ölümünün 101.

Tapu Kadastronun kurucusu, alim, müderris, devlet adamı, Defter-i Hakani Nazırı Milletvekili Mahmut Esat Efendi, ölümünün 101. yılında memleketi Konya’nın Seydişehir ilçesinde düzenlenen programla anıldı.


İlk olarak Kaymakamlık binası önündeki Mahmut Esad Efendi büstü önünde düzenlenen törende, Orman ve Su İşleri Bakan Yardımcısı Harun Tüfekci, Tapu Kadastro Genel Müdürü Mehmet Zeki Adlı, Seydişehir Kaymakamı Aydın Erdoğan, Seydişehir Belediye Başkanı Mehmet Tutal tarafından çelenk sunuldu. Çelenk töreninin ardından Şaban Cengiz Kültür Merkezindeki programa geçildi. Kültür merkezindeki programın başlangıcında Konya Bölge Müdürlüğü personeli Mustafa Çakar tarafından naht sanatı ile hazırlanan serginin açılış kurdelesi kesildi. Kurdele kesiminin ardından Seydişehir İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, Halk Oyunları tarafından gösteri yapıldı. Seydişehir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ali Saylam ve Eğitimci Yazar Ayşe Ünüvar Kadester Mahmut Esad Efendinin hayatı ve çalışmaları hakkında salondaki davetlilere bilgi verildi.


Kadester Mahmut Esad Efendiyi hem anlamak hem de anlatmak için hayatından örnek almak gerektiğini kaydeden Belediye Başkanı Mehmet Tutal, "Selçuklu ve Osmanlı dönemindeki bilim adamlarına baktığımızda kendilerini birçok alanda yetiştirmişlerdir. O dönemdeki insanlar kendilerini birçok bilim alanında yetiştirmişlerdir. Mahmut Esad ilk 15 yılında tefsir, hadis, fıkıh, İslam hukuku ve arkasından felsefe, mantık gibi ilimleri bünyesinde derç etmiş. Daha sonra müspet ilimlere dönmek suretiyle, matematiğinden, fiziğine, tarihine, coğrafyasına kadar öğrenmiştir. Günümüz anlamında fakülte değerindeki okullarda ders vermiş bir yetenek. Bunun için hem anmak, hem anlamak,hem hayatından ibret almak gerekir" dedi.


Bu topraklar bu insanları yetiştirebilmiş ise bundan sonra yine aynı topraklarda aynı özelliklere sahip kişiliklerini yetişebileceğini belirten Başkan Tutal, "Diini ilimlerle, müspet ilimleri bir araya toplanmış, insanlığın ve bu milletin hizmetine sunmuş olan büyüklerimizdendir Mahmut Esad efendi. Seydişehir’de yıllardır anılıyor. Bizlerde yerel yönetim olarak destek veriyoruz. Ben programda emeği geçen Bakan Yardımcımız ve Genel Müdürümüze teşekkür ediyorum" diye konuştu.



"Kadester Mahmut Esad Efendi müstesna bir yere sahiptir"


Tapu Kadastro Genel Müdürlüğünün 171 yıllık geçmişinde farklı yönetim formatlarında vatandaşlara ve Kamu kurumlarına hizmet sunduğunu kaydeden Kaymakam Aydın Erdoğan, "Bu süreçte binlerce şahsiyet teşkilatın ortaya çıkmasında, şekillenmesinde, gelişmesinde aktif rol oynamıştır.Kadastro teşkilatının günümüzdeki formatını almasında şüphesiz Kadester Mahmut Esad Efendi müstesna bir yere sahiptir. Memleketimizde ilk kadastro çalışmasını yapan teşkilatın modern bir hal almasına vesile olan Mahmut Esad Efendi Matematik Fizik, Kimya, Astronomi, Hukuk, İslami İlimler ve birçok dalda kendini yetiştirmiştir. Hayatında öğretmenlikten, mahkeme reisliğine, nazırlıktan, milletvekilliğine kadar bir çok görev icra etmiş, yaşadığı dönemin müstesna kişiliğidir" şeklinde konuştu.


Tapu Kadastro Genel Müdürü Mehmet Zeki Adlı ise, yapılan araştırmalarda, gelişmiş ülkelerde sanayileşmenin kırılma noktasının, taşınmaz malların, devletin güvencesi altında kayıt altına alınması ile başladığını söyledi. Ülkemizde ilk defa kadastroya yönelik mevzuat çalışmasının teşkilatın kurucusu Mahmut Esad Efendi tarafından çıkarıldığını vurgulayan Adlı, “Bu yasaya dayalı olarak da ilk defa ülkemizde Kadastro çalışmaları başlamış ve ilk uygulama da Çumra tarafında yapılmıştır. Ancak ne yazık ki araya giren Balkan Savaşları, 1. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı nedeniyle kadastro çalışmaları Cumhuriyet kuruluncaya kadar devam edememiştir. Cumhuriyetin kuruluşundan hemen sonra, 1924 yılında, Tapu Umum Müdürlüğü kurulmuş, 1925 yılında da ardışık iki yasa yürürlüğe konmuştur. Bu yasalar ile birlikte kadastro birimleri de eklenerek kurum Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğüne dönüştürülmüştür” diye konuştu.


Bakan Yardımcısı Harun Tüfekci, Mahmut Esad Efendi’nin Tapu kayıtlarından sorumlu Defteri Hakani Nazırlığı esnasında harita ve kadastronun oluşturulmasında ve Osmanlı Devleti’nin tapu ve kadastro mevzuatını yenileştirmek için altı kanunun çıkarılmasında öncülük ettiğini söyledi. Mahmut Esad Efendi’nin pek çok alanda sayısız eser verdiğinin altını çizen Tüfekci, "Mahmut Esad Efendi şark ile garbın en iyi yönlerini şahsında birleştirmiş, avukatlık, hakimlik ve adalet bakanlığı yapmıştır. Meslektaş olmamız hasebiyle bu nadide şahsiyeti önemsiyor ve örnek alıyorum” diye konuştu.


Diğer taraftan Bakan Yardımcısı Harun Tüfekci, Orman ve Su işleri Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü olarak Seydişehir’de Orman kadastrosu yapılmamış mahallenin kalmadığının altını çizdi.



Çeşitli etkinliklerde dereceye girenlere ödülleri verildi


Konya Bölge Müdürlüğü, Serbest Haritacılar ve LİHKAB arasında düzenlenen futbol turnuvasında şampiyon olan ve Gençlik Spor İl Müdürlüğü tarafından düzenlenen kurumlararası masa tenisi turnuvasında 2. olan Konya Bölge Müdürlüğü takım oyuncularına kupalarını Orman ve Su İşleri Bakanlığı, Bakan Yardımcısı Harun Tüfekci, Genel Müdür Mehmet Zeki Adlı verilirken ,Seydişehir’de ilköğretim ve liseler arası yapılan koşu, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye girenlere de ödülleri Kaymakam Aydın Erdoğan ve Belediye Başkanı Mehmet Tutal tarafından verildi. Törenin ardından, Mahmut Esad Efendi Bilim Kültür ve Sanat Kulübü tarafından düzenlenen ‘Anadolu Evliyaları’ temalı gösteri izleyicilerle buluştu.


Programa Orman ve Su İşleri Bakan Yardımcısı Harun Tüfekci, Tapu ve Kadastro Genel Müdürü Mehmet Zeki Adlı, Kaymakam Aydın Erdoğan, Bozkır Kaymakamı Emre Öztürk , Belediye Başkanı Mehmet Tutal, Genel Müdür Yardımcısı Adil Hakan Ayber, Strateji Geliştirme Daire Başkanı Mehmet Postacı, Konya Tapu ve Kadastro V. Bölge Müdürü Kenan Çiftçi, siyasi parti ilçe başkanları, STK başkanları, kamu kurum ve kuruluşlarının müdürleri, İstanbul ve Konya Tapu Kadastro Personeli, gazeteciler, kaymakamlık ve belediye başkanlığı personeli ile vatandaşlar katıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.