GENEL - 31 Temmuz 2018 Salı 11:00

Uluslararası Beyşehir Göl Festivali sürüyor

A
A
A
Uluslararası Beyşehir Göl Festivali sürüyor

Konya’nın Beyşehir ilçesinde, bu yıl 11’incisi düzenlenen Uluslararası Göl Festivali devam ediyor.

Konya’nın Beyşehir ilçesinde, bu yıl 11’incisi düzenlenen Uluslararası Göl Festivali devam ediyor.


Festival kapsamında festival alanında Beyşehirlilerle buluşan “siyah pantolon” hikayesiyle Türkiye’yi ağlatan Eğitimci Yazar Alişan Kapaklıkaya aile içi eğitim konferansı verdi. Sosyal hayata dair paylaşımları ve gönüllere dokunan hikayeleriyle tanınan kişisel gelişim uzmanı Kapaklıkaya, Beyşehir’de halktan yoğun ilgi gördü. Kapaklıkaya, konferans öncesinde ailesi ile birlikte Beyşehir Gölü kenarındaki Vuslat Parkı’nı ziyaret etti. Kendisine eşlik eden Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun ve beraberindekilerle birlikte ziyareti gerçekleştiren Kapaklıkaya, kansere yenik düşen kızı Zuhal ve daha öncesinden kaybettiği erkek kardeşi Rafet Kapaklıkaya’nın hatırasını yaşatmak için Beyşehir Belediyesi tarafından bir önceki konferans gününde dikilen çam ağaçlarının yanına geldi. Kapaklıkaya, eşi ve çocukları ile birlikte burada isimleri yaşatılan ve Zuhal ile Rafet Kapaklıkaya için toprakla buluşturulan fidanları sularken ardından onlar için ailesiyle birlikte Fatiha suresini okuyarak dua etti. Kapaklıkaya’nın eşi ve çocukları da bu anlarda duygusal anlar yaşadı.


Kapaklıkaya, Beyşehir Belediyesinin kaybettiği kızı ve erkek kardeşi için toprakla buluşturduğu fidanlar dolayısıyla ailesine büyük bir nezaket örneği gösterdiğini vurgulayarak, “İnşallah Beyşehir Gölü’nün hemen kenarında bu ağaçlar sevgiyle büyüyecek, kızımın sevgisi yeşerip gidecek. Belediye başkanımıza ve tüm Beyşehirlilere tüm kalbimle ailem adına teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.


Kapaklıkaya, kendisinden ve ailesinden kesitler verdiği festival alanındaki açık hava konferansında ise anlattığı hikaye ve anılarla zaman zaman alanı dolduranları güldürdü, zaman zaman da duygulandırıp hüzünlendirdi. Dünyada herkesin bir emanet olduğunu belirten Kapaklıkaya, “Bugün bir şey fark ettim. Bazı insanlar geçtikleri yerden iz bırakırlar. Bazıları is bırakır, dumanın isini. Ben şimdi Ankara’da yaşıyorum, Eskişehir’i biliyorum. Türkiye’de 80 ile gittim. Sizin bu açık alandaki parkınızı gezdim. Buradaki imkanlar Türkiye’nin birçok yerinde yok. Hep beton ev İnsanlar burada nefes alıyor vallahi imrendim. Dedim ki hanıma; ‘gel buraya taşınalım. Çok hoşuma gitti. Ben eleştirilerimi de söylerim, beğendiklerimi de. Emeği geçen herkesten Allah razı olsun” diye konuştu.


Kapaklıkaya’nın toplumsal olaylardan, aile ve çocuk ilişkilerine kadar birçok konuya temas ettiği festival alanındaki sunumu vatandaşlardan büyük ilgi gördü. Esprili ve ilgi odaklı anlatımıyla renkli bir söyleşiye imza atan ünlü yazar, konferansının ardından kitaplarını imzaladı.


Beyşehir Belediye Başkanı Murat Özaltun, konferansı sonrasında Kapaklıkaya’ya fotoğrafının yer aldığı bir tablo hediye etti.



Tekvando gösterileri, festivale renk kattı


Festival kapsamında, Beyşehir Belediyespor Kulübü bünyesinde değişik yaş gruplarında faaliyet gösteren Beyşehirli tekvandocuların sahne önünde gerçekleştirdiği tekvando gösterileri de ilgiyle izlendi. Gösterilerin ardından Türkiye Tekvando Milli Takımlar Teknik Direktörü Ali Şahin ve kendisini yetiştirerek milli takıma kazandıran Beyşehir Belediyespor Kulübü Tekvando Antrenörü Nafiz Çakır’la birlikte sahneye çıkan 53 kilonun son dünya şampiyonu Beyşehirli milli sporcu Zeliha Ağrıs ve sporcu kariyeri birçok başarıyla dolu olan Beyşehirli milli tekvandocu Samet Gümüşel’e birer teşekkür plaketi takdim edildi. Ali Şahin’e plaketini AK Parti Konya Milletvekili Gülay Samancı, antrenör Nafiz Çakır’a Beyşehir Kaymakam Vekili Yusuf Gemici verirken Gümüşel’e ise plaketi AK Parti İlçe Başkanı Mustafa Şenol tarafından takdim edildi.


Zeliha Ağrıs’a plaketini veren Belediye Başkanı Murat Özaltun ise Beyşehir olarak bugüne kadar bünyesinden çıkardığı başarılı sporcuları sayesinde nice dünya şampiyonları gördüklerini ancak olimpiyat şampiyonu olan bir sporcuları henüz olmadığını belirterek, genç milli sporcudan olimpiyat şampiyonluğu sözü de vermesini istedi, “Bu plaketi Avrupa şampiyonuna değil, dünya şampiyonuna değil, olimpiyat şampiyonuna takdim ediyorum” dedi.


Milli sporcu Ağrıs ise, “Olimpiyat şampiyonluğu sözünü verdim, inşallah gerçekleştireceğim. Beyşehirimizi bir kez daha dünyaya duyuracağım” diye konuştu.


Tekvando Milli Takımlar Teknik Direktörü Ali Şahin,konuşmasında, Zeliha’nın verdiği sözü yerine getirebilmesi için milli takım teknik heyeti olarak ellerinden gelen çaba ve gayreti göstereceklerini söyledi.


Festival çerçevesinde, Beyşehir’in yetiştirdiği yerel yetenekleri olan müzik dünyasında ise son dönemde çıkış yapan Berkay ve Mustafa Vural kardeşler sahne aldı. Dördüz kardeşlerden müzisyen olan Berkay ve Mustafa, konser programındaki başarılı performanslarıyla göz doldururken, izleyenlerden de tam not aldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.