Son Dakika
|
CHP'den istifa eden Çakır'dan sitem dolu sözler!
Sadettin Saran, Adli Tıp Kurumu’nda saç ve kan örneği verdi
Galatasaray ile Kasımpaşa 43. randevuda
ABD, Yeşil Kart programını süresiz askıya aldı
Trump: "Venezuela ile savaş ihtimalini dışlamıyorum"
MİT ve Emniyetin ortak operasyonunda Fetullah Gülen’in yeğeni yakaladı
51 yaşındaki Türkçe öğretmeni 3 gündür kayıp
ABD, Suriye'ye yaptırımları kaldırdı
Zehra Kınık 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı
Bakan Işıkhan: "İşçilerimizin taleplerini, dileklerini komisyona yansıtacağım"
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Abone
Gündem
Politika
Ekonomi
Dünya
Asayiş
Spor
Video
Yerel
Belgesel
Daha
Fotogaleri
Aktüel
Sağlık
Çevre
Magazin
Kültür Sanat
Eğitim
Teknoloji
Hava Durumu
Tüm Haberler
Tüm Manşetler
RSS
Whatsapp
İHA Kurumsal
EN
Pakistan’s Traditional Instrument ‘Rubab’ Reaches Beyond Borders
Zelenskiy: "Ukrayna’nın kontrolünde olmayan bölgelerde seçim düzenlenmeyecek"
Adaleti görmeyi beklerken görme yetisinden oldu
Şişli’de dehşete düşüren kazada hayatını kaybedenlerin sayısı 3’e yükseldi
Galatasaray ile Kasımpaşa 43. randevuda
Fatma Şahin’den CHP’li Başarır’a yalanlama
Rusya'dan Karadeniz kıyısındaki Odessa'ya saldırı: 8 ölü, 27 yaralı
Dolmuşçuya tehditler savuran PTT kargo şoförü adli kontrolle serbest bırakıldı
KÜLTÜR SANAT
Kütahya’da ’Şalvar Gecesi’yle gelenekler yaşatıldı
20 Aralık 2025 Cumartesi - 17:53:52
Kütahya’da Yüksek Kahve Dostlar Konağı’nda, kentin geleneksel örf ve adetlerine sahip çıkmak amacıyla "Şalvar Gecesi" düzenlendi. Geceye katılan hanımlar, yöresel şalvarlarını giyerek Kütahya’ya özgü gezek ve mübareke kültürünü canlandırdı. Etkinlikte konuşan katılımcılar, amaçlarının Kütahya’nın köklü geleneklerini unutturmamak ve bu değerleri gelecek nesillere aktarmak olduğunu ifade etti. Samimi bir atmosferde geçen gecede, geçmişten günümüze uzanan kültürel miras yeniden hayat buldu. Şalvar Gecesi, emekli öğretmen Ayşe Gültekin’in önderliğinde, Aygül Gezer, Ayşe Kaçan, Zübeyde Çığcı ve Müjgan Gültekin tarafından organize edildi. Katılımcılar, bu tür etkinliklerin artarak devam etmesi temennisinde bulundu.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 16:55
Demirci’de birlik ve dayanışma için def-i bela kurbanı
Manisa’nın Demirci ilçesinde, yaşanan deprem ve doğal afetlerden korunmak amacıyla def-i bela kurbanı kesilerek, vatandaşlara yemek ikramında bulunuldu. Demirci’de düzenlenen etkinlikte dualar eşliğinde kesilen kurbanın etleri, belediye ekipleri ve hayırseverler tarafından hazırlanarak kavurma ve pilav haline getirildi. Hazırlanan 8 kazan kavurma ve pilav, ilçe pazaryerinde kurulan stantlarda yaklaşık 8 bin vatandaşa dağıtıldı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği etkinliğe Demirci Belediye Başkanı Erkan Kara ve Demirci Muhtarlar Derneği Başkanı Fatma Gümüş de katılarak, vatandaşlara pilav ve kavurma ikram etti. Belediye Başkanı Erkan Kara, etkinliğin ardından yaptığı açıklamada, birlik ve beraberliğin önemine vurgu yaparak, "Ülkemizde yaşanan deprem ve felaketler hepimizi derinden etkiledi. İlçemizde dayanışma ve paylaşma kültürünü yaşatmak, hemşehrilerimizle aynı sofrada buluşmak için bu etkinlik gerçekleştirildi. Hayırseverlerimize teşekkür ediyorum. Rabbim ilçemizi, ülkemizi her türlü afet ve beladan korusun." dedi. Etkinlik, edilen duaların ardından sona erdi.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 16:26
Mersin’de Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali ikinci kez perdelerini açtı
Mersin Büyükşehir Belediyesinin destekleriyle ikinci kez Mersin’de düzenlenen 28. Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivali, gala gecesiyle başladı, kadınların hikayelerini odağına alan onlarca film ve sinemacı Mersinlilerle buluştu. 28. Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali; Mersin Büyükşehir Belediyesi Sinema Ofisi, Uçan Süpürge Vakfı, Kadın Gazeteciler Derneği (KGD) ve Kadından Haber iş birliğinde Mersin’de ikinci kez perdelerini açtı. Gösterim günlerine gala gecesi ile başlayan festivale vatandaşlar yoğun ilgi gösterirken, onlarca yönetmen ve oyuncu Mersinlilerle buluştu. Mersin Büyükşehir Belediyesi Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleştirilen galada, ‘Sıradan Bir Gün’ ve ‘Tavuk Suyuna Çorba’ filmleri izleyenlerin beğenisine sunuldu. Her yaştan vatandaşın bir araya geldiği salonda, film gösterimleri eşliğinde gala gecesinin anlamına değinilen konuşmalar aracılığıyla sinemanın yolculuğuna ve toplumsal etkilerine vurgu yapıldı. "Festival; kadınların sözüne, emeğine ve hikayesine güçlü bir destek" Mersin’in festivale ikinci kez ev sahipliği yapmasının çok kıymetli olduğunu belirten Kültür, Sanat ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı Koordinatörü, Opera Sanatçısı Bengi İspir Özdülger, festivalin amacının sadece film gösterimleri olmadığını vurguladı. Festivalin kadınların sözüne, emeğine, hikayesine ve ilhamına verilen güçlü bir desteğin ifadesi olduğunu söyleyen Özdülger, sinemanın toplumdaki dönüştürücü gücünün önemine değindi. Kültür ve sanatın kentteki yerinden söz eden Özdülger, "Kadınların hikayeleri anlatıldıkça toplum daha adil, kapsayıcı ve elbette daha güçlü hale gelir. Mersin, bu çok kültürlü yapısıyla, özgürlükçü duruşuyla kadınların üretimde ve kamusal alanda güçlü olduğu bir kent. Bu nedenle Uçan Süpürge Uluslararası Kadın Filmleri Festivalinin Mersin’de karşılık bulması bizim için çok anlamlı. Bu festivalle birlikte salonlarımız yalnızca birer sinema mekanı değil, aynı zamanda düşünmenin, yüzleşmenin ve birlikte güçlenmenin alanlarına dönüşüyor" sözlerini kaydetti. Büyükşehir Belediyesi olarak kadınların kültür ve sanat alanında yapmış olduğu tüm üretimleri desteklemeye devam edeceklerini dile getiren Özdülger, sanatla nefes alan bir toplumu hedeflediklerini belirtti. "Eşitlik ve özgürlük için dayanışma içindeyiz" Festivalin açılış konuşmasını yaparak gösterimlerin Mersin’de gerçekleşmesinin hikayesini, salonu dolduran vatandaşlarla paylaşan Kadın Gazeteciler Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Ayşenur Önal ise kadınların sinemada da eşitlik ve özgürlük için dayanışma içinde olduğunu vurguladı. Uçan Süpürge Vakfı’nın dünyanın kadınlar gözünden yansımalarını aktardığını kaydeden Önal, kadınların birlikteliğinin dayanışmaya ve eşitlik mücadelesine güç verdiğini dile getirdi. Mersin Büyükşehir Belediyesinin kadınların üretim süreçlerinin yollarını açtığını ifade eden Önal, "Mersin Sinema Ofisi ile ortak yaptığımız bu festivalin her anının hepimiz için daha güzel olması adına emek veren, başka bir yerel yönetimin mümkün olduğunu ve kadınların da kent yönetiminde söz sahibi olabileceğini gösteren Mersin Büyükşehir Belediyesine teşekkür ederiz" diye konuştu.
20 Aralık 2025 Cumartesi - 16:06
Türk şiirinin genç temsilcilerinden iki yeni kitap
Çağdaş Türk şiirinin genç kuşak temsilcileri arasında yer alan Gülşah Demirci ve Efnan Ezenel, yayımlanan yeni şiir kitaplarıyla okurlarının karşısına çıkıyor. Uzun yıllardır yakın arkadaş olan iki kadın şair Gülşah Demirci ve Efnan Ezenel, yayımladıkları iki kitapla birlikte okuyucuların karşısına çıkıyor. Demirci’nin "Sövgü Tanığı" ve Ezenel’in "Martı Çıkmazı" adlı şiir kitapları için pazar günü Ankara Arkadaş Kitapevi’nde düzenlenecek imza gününde okurlarıyla buluşacak. Şiiri yalnızca bireysel bir üretim alanı olarak değil, paylaşım ve dayanışma zemini olarak da gören Demirci ve Ezenel, edebiyat yolculuklarını dostluklarıyla birlikte sürdürüyor. Aynı dönemde yayımlanan kitaplarını aynı etkinlikte tanıtacak olmaları, uzun yıllardır sürdürdükleri dostluğun edebi bir karşılığı olarak değerlendiriliyor. Kadın şairlerin edebiyat dünyasındaki görünürlüğünün arttığı bir dönemde aynı sahnede yer alacak olan Demirci ve Ezenel, imza gününün yanı sıra şiir ve yazma süreçlerine dair bir söyleşi de gerçekleştirecek. Etkinlikte okurlar, şairlerle sohbet etme ve kitaplarını imzalatma imkanı bulacak. Gülşah Demirci’nin "Sövgü Tanığı" kitabı, dilin sınırlarını zorlayan, tanıklık ve iç ses temalarını öne çıkaran şiirlerden oluşurken; Efnan Ezenel’in "Martı Çıkmazı" ise kent, bellek ve insan halleri etrafında şekillenen şiirleriyle dikkat çekiyor. İki kitap, farklı şiir damarlarından beslenmelerine rağmen çağdaş şiirin güncel duyarlıklarına ortak bir yerden temas ediyor.
Çok Okunan Kategori Haberleri
1
17 Aralık 2025 Çarşamba- 12:52
’Al Fadimem’ türküsünün gerçek hikayesi ortaya çıkarıldı
2
18 Aralık 2025 Perşembe- 11:29
Mardin Büyükşehir Belediyesinden 65 yaş üstü bireyler için "Sağlıklı Yaşam Çay Saati" etkinliği
3
19 Aralık 2025 Cuma- 14:01
‘Sincan Roman Kahramanları Festivali’ sokaklarda renkli görüntüler oluşturdu
4
18 Aralık 2025 Perşembe- 12:38
Tarihi değirmenler dönüyor, mısır unu gurbet yollarına çıkıyor
5
19 Aralık 2025 Cuma- 16:29
Yerli Malı Haftası, Hüsamettin Kulaklı İlkokulunda coşkuyla kutlandı
19 Ekim 2025 Pazar - 11:25
Ayvalık Zeytin Hasat Festivali’nde Suzan Kardeş ile Balkan rüzgarı
Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde "20. Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat ve Turizm Festivali", unutulmaz bir final gecesiyle sona erdi. Balkan müziğinin güçlü sesi, sahne enerjisi ve samimiyetiyle sevilen sanatçı Suzan Kardeş, festivalin son konserinde Ayvalıklılara ve misafirlere müzik dolu bir gece yaşattı. Kırlangıç Yaşam Merkezi Çim Alan’da gerçekleşen konsere yaklaşık 5 bin kişi katıldı. Renkli sahne performansı ve kendine özgü yorumuyla Balkan ezgilerini Ayvalık gecesine taşıyan Suzan Kardeş, iki saat boyunca sahnede kaldı. Seyirciler, hem duygusal hem de coşkulu şarkılarda sanatçıya hep bir ağızdan eşlik etti. Ayvalık Belediye Başkanı Mesut Ergin ve eşi Canan Ergin de konseri izleyenler arasında yerini alırken, Boşnak kökenli Başkan Ergin, davetlilerle birlikte Balkan ezgilerine eşlik ederek halay çekti, festival coşkusuna ortak oldu. Ayvalık’ın dört gün boyunca zeytin, müzik, kültür ve dostlukla dolup taştığını belirten Başkan Ergin, "Bu festival, Ayvalık’ın birliğini, üretimini ve sevincini simgeliyor. 20 yıldır olduğu gibi bu yıl da hemşerilerimizle birlikte kutlamaktan büyük mutluluk duyduk" dedi. Suzan Kardeş, konserin sonunda alkışlar eşliğinde sahneden ayrılırken, izleyiciler uzun süre "bir daha" tezahüratlarıyla sanatçıyı yeniden sahneye çağırdı. 20. Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat ve Turizm Festivali, dört gün boyunca müzikten spora, sanattan gastronomiye kadar pek çok etkinliğe ev sahipliği yaparak hem Ayvalıklılara hem de kente gelen binlerce ziyaretçiye unutulmaz anlar yaşattı.
19 Ekim 2025 Pazar - 11:19
Tiyatronun kalbi Antalya’da atacak
Antalya Şehir Tiyatroları 2025-2026 sezonunda 3’ü yeni olmak üzere toplam 23 oyunla tiyatro severlerin karşısına çıkmaya hazırlanırken 42. kez perdelerini açacak olmanın heyecanını yaşıyor. Antalya’nın kültürel yaşamında köklü bir yere sahip olan Antalya Şehir Tiyatroları 2025-2026 sezonuna başlamaya hazırlanıyor. 21 Ekim’de perdelerini açacak olan Antalya Şehir Tiyatroları, bu sezon, 3’ü yeni olmak üzere toplam 23 oyunla tiyatro severlerin karşısına çıkacak. 2025-2026 sezonuyla birlikte Antalya’da 42. kez perdelerini açacak olan Şehir Tiyatroları, güçlü oyuncu kadrosu, sahne arkası ekibi ve etkileyici dekor tasarımlarıyla, Antalya’nın sanat ihtiyacını karşılamaya devam ediyor. Dünyaca ünlü oyunlar sahnelenecek Yazar Anthony Horowitz’in kaleme aldığı ve yönetmenliğini Barış Erdenk’in üstlendiği yeni yetişkin oyunu "Ermişler ya da Günahkarlar" isimli yeni oyunla perdelerini açacak olan Şehir Tiyatroları’nın bu sezon sahneleyeceği yeni oyunları arasında; İsveçli yazar Staffan Göthe’nin kaleme aldığı ve Elif Temuçin’in yönetmenliğini yaptığı çocuk oyunu "Bir Şubat Gecesi" de bulunuyor. Türkiye’nin ilk ve tek kurumsal kukla tiyatrosu olan Antalya Şehir Tiyatroları kukla biriminin hayata geçirdiği, ünlü yazar Hans Christian Andersen tarafından yazılan ve Martynas Lukosius tarafından yönetilen "Farklı" isimli oyun da Antalya Şehir Tiyatroları’nın yeni oyunları arasında yer alıyor. 23 oyun seyirciyle buluşacak Bu sezon da dopdolu bir programla izleyicilerin karşısına çıkacak olan Antalya Şehir Tiyatroları, hem klasik hem de modern eserlerden oluşan zengin repertuvarıyla, Antalyalı seyircilere unutulmaz anlar yaşatmayı hedefliyor. Yeni sezonda ilk kez sahnelenecek olan 3 oyunla birlikte toplamda sahnelenecek olan 23 oyun arasında, 12 yetişkin, 6 kukla ve 5 de gençlik ve çocuk oyunu bulunuyor. Antalya Şehir Tiyatroları, her yıl olduğu gibi bu yıl da sahneleyeceği oyunlarla, tiyatro festivalleriyle, atölyeler ve özel gösterimlerle şehrin kültürel dokusunu güçlendirmeyi amaçlıyor.
19 Ekim 2025 Pazar - 11:17
Tuz Gölü’ndeki tuz odaları sağlık turizmine katkı sunuyor
Aksaray’ın Eskil İlçe Belediyesi tarafından yaptırılan 32 kıl çadırdan oluşan tuz odaları, sağlık turizmi kapsamında yerli ve yabancı ziyaretçilerini ağırlıyor. Tuz Gölü’nün eşsiz doğası içinde kurulan tesis, hem sağlık hem de doğa turizmini bir araya getiriyor. Ziyaretçiler, gün doğumu ve gün batımında Tuz Gölü’nün eşsiz manzarasının tadını çıkarırken, aynı zamanda tuzdan yapılan odalarda nefes terapisi ve dinlenme imkanı buluyor. Bölgede düzenlenen at ve ATV turları da ziyaretçilere Tuz Gölü’nün bembeyaz yüzeyinde farklı bir deneyim yaşatıyor. Doğayla iç içe bu etkinlikler bölgeyi ziyaret eden turistlerin ilgisini çekiyor. Ziyaretçiler, tuz odaları deneyiminden oldukça memnun kaldıklarını belirterek, odalarda geçirdikleri sürenin nefes darlığına iyi geldiğini ifade ediyor. Başkan Zavlak: "Tuz Gölü dünya cennetinden bir tanesi" Tuz Gölü turizmiyle doğa ve turizme farklı bir kapı açıldığını ifade eden Eskil İlçe Belediye Başkanı Mustafa Zavlak, "Eskil Tuz Gölü Obalarında tuz odasındaki çadırdayız. Sağlık turizmi olarak bir nimet olan Tuz Gölü ve tuz odalarını Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu hocamız da ziyaret ederek, Tuz Gölü’nün faydalarını, nimetlerini ve ne kadar önemli olduğunu dile getirdi. Tuz odalarımızın, solunum ve cilt hastalıklarına çok faydalı olduğunu bizzat kendisi açıkladı. Ayrıca Tuz Gölü, coğrafya açısından dünya cennetinden bir tanesi. Sınırsız gökyüzü, uçsuz bucaksız beyazlığı eşliğinde gün doğumu ve gün batımı ile görsel açıdan Allah vergisi tabiat güzelliği var. Bu doğal şifa kaynağı ve görsel güzelliği açarak yerli ve yabancı turistleri ağırlıyoruz. Sağlık ve coğrafya açısından yerli ve yabancı turistlerimiz Tuz Gölü’nü ziyaret ederek tabiatın güzelliğini ve nimetlerinden faydalanıyorlar" dedi. İsviçre’den tuz obalarına gelen 65 yaşındaki Daniel Simmler, "Daha önce böyle bir şey görmedim, sağda solda her yerde tavanda bile tuz var. Görselliği, manzarası her şey çok güzel. Geldiğimiz için çok mutlu olduk" derken, eşi Caroline Simmler ise "Tuz Gölü’nü daha önce bilmiyorduk, tuz odalarının sağlığa faydalı olduğunu düşünüyorum. Farklı ve ilginç bir yer olmuş" dedi. Tuzun sağlık için önemli olduğunu belirten Duygu Demirci, "Buraya Ankara’dan geliyorum. Aksaray’ın Eskil ilçesindeki Tuz Gölü ve Tuz Gölü Obasındayız şimdi. Tuz odalarının olduğunu öğrendik, tuzun sağlık açısından çok faydalı olduğunu zaten biliyordum. Bende astım rahatsızlığı vardı, burada kaldığım süre içerisinde kendimi çok rahatlamış hissettim. Denemek için geldim faydasını da gördüm ve ara ara gelmeyi düşünüyorum" diye konuştu. Ayşenur Ömerci ise "Tuz Gölü’ndeki çamurun cilde çok iyi geldiğini öğrendik. Tuz Gölü’nde gün batımına denk gelmemiz de iyi oldu, müthiş bir manzarası var. Daha sonra tuz odalarına geldik, burası da çok güzel güzel bir şekilde geliştirilmiş, çok beğendim herkese tavsiye ederim" şeklinde konuştu.
19 Ekim 2025 Pazar - 11:15
Aççana Höyük’te M.Ö. 1500’lere ait çivi yazılı tabletler bulundu
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Aççana Höyük’te yürütülen kazılarda çivi yazılı tabletlerin gün yüzüne çıkarıldığını duyurdu. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Hatay’ın Reyhanlı ilçesindeki Aççana Höyük’te yürütülen kazılarda, M.Ö. 1500-1400 yıllarına tarihlenen çivi yazılı tabletlerin gün yüzüne çıkarıldığını duyurdu. Belgeler, Mitanni İmparatorluğu’nun etkisindeki İdrimi Hanedanlığı’na ait idari ve ekonomik yaşam hakkında önemli bilgiler içeriyor. Geleceğe Miras Projesi kapsamında sürdürülen kazılarda, yoğun bir yangın tabakası içinde keşfedilen tabletlerde; farklı şehirlerden gelen çalışan listeleri, mobilya siparişleri ve gıda ile ham madde dağıtımıyla ilgili detaylar yer alıyor. Bakan Ersoy, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada tabletlerin yalnızca dini değil, aynı zamanda dönemin idari ve ekonomik düzenine dair de önemli ipuçları sunduğunu belirtti. Bu keşfin, Geç Tunç Çağı’nın süper güçlerinden biri olan Mitanni İmparatorluğu’nun himayesinde yönetilen bir krallığın çok yönlü yapısını ortaya koyduğunu vurguladı. Bu keşfin Türkiye’nin kültür hayatına değer katacağını ifade eden Bakan Ersoy, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda şu ifadelere yer verdi: "Tarihin izini süren kazılar, bize yine benzersiz bir keşif sundu. Geleceğe Miras Projemiz kapsamında sürdürülen Aççana Höyük, Eski Alalah kenti kazılarında Hatay, Reyhanlı’da İdrimi Hanedanlığı dönemine ait, yaklaşık M.Ö. 1500-1400 yıllarına tarihlenen çivi yazılı tabletler gün yüzüne çıkarıldı. Yoğun bir yangın tabakası içinde bulunan bu belgelerde; mobilya siparişleri, farklı şehirlerden gelen çalışan listeleri ve gıda ile ham madde dağıtımıyla ilgili bilgiler yer alıyor. Bu buluntular, Geç Tunç Çağı’nın süper güçlerinden biri olan Mitanni İmparatorluğu’nun himayesindeki bir bölgesel krallığın sadece dini değil, aynı zamanda idari ve ekonomik yaşamına da ışık tutuyor. Kazılarda emeği geçen Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü çalışanlarımıza ve tüm bilim insanlarına gönülden teşekkür ediyor, bu önemli keşfin ülkemizin kültür hayatına değer katmasını diliyorum."
19 Ekim 2025 Pazar - 11:07
Lezzetin ve kültürün buluşma noktası Sakarya’nın Pamukova ilçesi oldu
Sakarya’nın Pamukova ilçesinde bu yıl 6’ncısı düzenlenen "Pamukova Yöresel Ürünler ve Ayva Festivali", yoğun katılım ve büyük coşku ile başladı. Türkiye’nin ayva üretiminde önemli bir yere sahip olan Pamukova’da, festival yöresel lezzetlerin ve kültürel zenginliğin merkezi haline geldi. Pamukova Ayvasını Tanıtma Derneği (PAYDER) öncülüğünde; Tarım ve Orman Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Pamukova Kaymakamlığı ve Pamukova Belediyesi’nin katkılarıyla organize edilen festival, bölge ekonomisine ve yerel kültüre katkı sunma hedefleniyor. Festival alanında kurulan stantlarda Pamukova’nın meşhur ayvasının yanı sıra üzüm, enginar, çilek, ev yapımı reçeller ve el emeği ürünler sergilendi. Kadın üreticilerin el işi ürünleri ve yöresel yiyecekleri ziyaretçilerin ilgi odağı oldu. Festival aynı zamanda üreticilere ekonomik katkı sağlayan önemli bir pazar alanı oluşturdu. "Tarım artık stratejik bir güç" Sakarya Valisi Rahmi Doğan programda yaptığı konuşmada, "Sakarya bir tarım kentidir. Ayva, fındık, çilek gibi ürünlerle öne çıkıyoruz. Tarım ve gıda artık dünyanın stratejik kaynakları arasında. Türkiye, kendi kendine yeten ve ihracat yapan bir ülke. Devletimiz üreticimizin her zaman yanındadır" derken, Pamukova Kaymakamı Gürsel Temurci ise festivalin ilçede yaşanan zorlu süreçlerin ardından topluma moral kaynağı olduğunu belirtti. "Her yıl katılım artıyor" Pamukova Ayvasını Tanıtma Derneği (PAYDER) Başkanı Abdullah Özçelik, festivale olan ilgiden duyduğu memnuniyeti belirtere, "Bu yıl 6’ncısını düzenlediğimiz festivalimize ilgi oldukça yüksek. Ürün çeşitliliği, halkın ve üreticilerin ilgisi her yıl artıyor. İlçemizin tanıtımı açısından önemli bir organizasyon" diye konuştu.
19 Ekim 2025 Pazar - 11:02
Tuz Gölündeki tuz odaları sağlık turizmine katkı sunuyor
Aksaray’ın Eskil İlçe Belediyesi tarafından yaptırılan 32 kıl çadırdan oluşan tuz odaları, sağlık turizmi kapsamında yerli ve yabancı ziyaretçilerini ağırlıyor. Tuz Gölü’nün eşsiz doğası içinde kurulan tesis, hem sağlık hem de doğa turizmini bir araya getiriyor. Ziyaretçiler, gün doğumu ve gün batımında Tuz Gölü’nün eşsiz manzarasının tadını çıkarırken, aynı zamanda tuzdan yapılan odalarda nefes terapisi ve dinlenme imkanı buluyor. Bölgede düzenlenen at ve ATV turları da ziyaretçilere Tuz Gölü’nün bembeyaz yüzeyinde farklı bir deneyim yaşatıyor. Doğayla iç içe bu etkinlikler bölgeyi ziyaret eden turistlerin ilgisini çekiyor. Ziyaretçiler, tuz odaları deneyiminden oldukça memnun kaldıklarını belirterek, odalarda geçirdikleri sürenin nefes darlığına iyi geldiğini ifade ediyor. Başkan Zavlak: "Tuz Gölü dünya cennetinden bir tanesi" Tuz Gölü turizmiyle doğa ve turizme farklı bir kapı açıldığını ifade eden Eskil İlçe Belediye Başkanı Mustafa Zavlak, "Eskil Tuz Gölü Obalarında tuz odasındaki çadırdayız. Sağlık turizmi olarak bir nimet olan Tuz Gölü ve tuz odalarını Prof. Dr. İbrahim Adnan Saraçoğlu hocamız da ziyaret ederek, Tuz Gölü’nün faydalarını, nimetlerini ve ne kadar önemli olduğunu dile getirdi. Tuz odalarımızın, solunum ve cilt hastalıklarına çok faydalı olduğunu bizzat kendisi açıkladı. Ayrıca Tuz Gölü, coğrafya açısından dünya cennetinden bir tanesi. Sınırsız gökyüzü, uçsuz bucaksız beyazlığı eşliğinde gün doğumu ve gün batımı ile görsel açıdan Allah vergisi tabiat güzelliği var. Bu doğal şifa kaynağı ve görsel güzelliği açarak yerli ve yabancı turistleri ağırlıyoruz. Sağlık ve coğrafya açısından yerli ve yabancı turistlerimiz Tuz Gölü’nü ziyaret ederek tabiatın güzelliğini ve nimetlerinden faydalanıyorlar" dedi. İsviçre’den tuz obalarına gelen 65 yaşındaki Daniel Simmler, "Daha önce böyle bir şey görmedim, sağda solda her yerde tavanda bile tuz var. Görselliği, manzarası her şey çok güzel. Geldiğimiz için çok mutlu olduk" derken, eşi Caroline Simmler ise "Tuz Gölü’nü daha önce bilmiyorduk, tuz odalarının sağlığa faydalı olduğunu düşünüyorum. Farklı ve ilginç bir yer olmuş" dedi. Tuzun sağlık için önemli olduğunu belirten Duygu Demirci, "Buraya Ankara’dan geliyorum. Aksaray’ın Eskil ilçesindeki Tuz Gölü ve Tuz Gölü Obasındayız şimdi. Tuz odalarının olduğunu öğrendik, tuzun sağlık açısından çok faydalı olduğunu zaten biliyordum. Bende astım rahatsızlığı vardı, burada kaldığım süre içerisinde kendimi çok rahatlamış hissettim. Denemek için geldim faydasını da gördüm ve ara ara gelmeyi düşünüyorum" diye konuştu. Ayşenur Ömerci ise "Tuz Gölü’ndeki çamurun cilde çok iyi geldiğini öğrendik. Tuz Gölü’nde gün batımına denk gelmemiz de iyi oldu, müthiş bir manzarası var. Daha sonra tuz odalarına geldik, burası da çok güzel güzel bir şekilde geliştirilmiş, çok beğendim herkese tavsiye ederim" şeklinde konuştu.
19 Ekim 2025 Pazar - 10:59
’Doğudan Gelen Hayaletler’e Amasya Film Festivali’nde 3 ödül
Amasya Film Festivali’nde Filistinli bir çocuğun gözünden savaşın acısını ve umudun direncini anlatan ’Doğudan Gelen Hayaletler’ adlı film 3 dalda birincilik elde etti. Bu yıl ilki düzenlenen kısa film festivalinde Ahmet Sami Kuriş’in yazıp yönettiği film, en iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi oyuncu kategorilerinde ipi göğüsledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Amasya Sinema Derneği tarafından düzenlenen festivale 316 eser başvururken finalde 20 film yarıştı. Jürinin değerlendirmesi sonucu eserleri çeşitli kategorilerde başarılı bulunan yönetmen ve senaristler ödüllerini aldı. En iyi film kategorisinde ikinciliği ‘Teamül’, üçüncülüğü ise ‘Çekiliş’ elde etti. ‘Paylaşılamayan’ adlı film jüri özel ödülünün sahibi oldu. Filistinli bir çocuğun gözünden savaşın acısını ve umudun direncini anlatan ‘Doğudan Gelen Hayaletler’ adlı kısa filmi 3 ödül alan Ahmet Sami Kuriş, "Filmde Gazze’deki savaşın çocuklar üzerindeki etkisini anlatmak istedim" dedi. Oyuncu Ferit Aktuğ’un sunduğu yarışmanın ödül törenine Amasya Valisi Önder Bakan, Belediye Başkanı Turgay Sevindi, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi ve RTÜK Üyesi Hasan Davulcu da katıldı.
19 Ekim 2025 Pazar - 10:56
Batman’da bağbozumu heyecanı başladı
Batman’ın Gercüş ilçesinde bağbozumu heyecanı başladı. İlçede vatandaşlar bağbozumu ile birlikte cevizli sucuk ve pestil mesaisine girdi. Gercüş ilçesinde ve köylerde pekmez mesaisi start aldı. Sabah erken saatlerde üzümleri bağlardan toplayan çiftçiler, üzümlerin geleneksel yöntemle suyunu çıkarıyor. Üzümlerin sıkılmasıyla birlikte elde edilen suy, evlerin önünde kurulan büyük kazanlarda saatlerce odun ateşinde kaynatılarak pekmez, cevizli sucuk ve pestil haline getiriliyor. Zahmetli ama bir o kadar da keyifli süreçte, ateşin başında karıştırılan pekmez hem sabrın hem emeğin sembolü haline geliyor. Tamamen doğal, katkısız ve organik olan Gercüş pekmezi, cevizli sucuğu ve pestili hem lezzetiyle hem de sağlık açısından sunduğu faydalarla öne çıkıyor. Her yıl sonbaharda ilçe merkezinde ve köy meydanlarında yükselen üzüm kokusu hem geçmişin hatıralarını canlandırıyor hem de gelecek nesillere aktarılan bir yerel mirasın sürdüğünü müjdeliyor. Pekmezin tamamen organik olduğunu belirten çiftçilerden Süleyman Öner, "Sabahın erken saatlerinde kalkıp dağa gidiyoruz üzümlerimizi toplayıp ev önündeki meydanda suyunu sıkıyoruz. Daha sonra bakır dev kazanların içine koyarak ateşimizi yakıyoruz. Pekmezin kendini temizlemesi için bir parça beyaz taş içine atıyoruz pekmez temiz ve kaliteli olması için yapıyoruz. Saatlerce odun ateşinde kaynatıyoruz. Ortalama 6 ila 8 saat kaynamanın ardından pekmez oluyor. Pekmezimiz organik olduğu için çoğu hastalıklara şifa kaynağıdır. Gercüş pekmezi adı ve namıyla çok kaliteli bir pekmezdir. Gercüş zaten üzümüyle meşhurdur" dedi.
19 Ekim 2025 Pazar - 10:51
’Doğudan gelen hayaletler’e Amasya Film Festivali’nde 3 ödül
Amasya Film Festivali’nde Filistinli bir çocuğun gözünden savaşın acısını ve umudun direncini anlatan ‘Doğudan gelen hayaletler’ adlı film 3 dalda birincilik elde etti. Bu yıl ilki düzenlenen kısa film festivalinde Ahmet Sami Kuriş’in yazıp yönettiği film, en iyi film, en iyi yönetmen ve en iyi oyuncu kategorilerinde ipi göğüsledi. Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın katkılarıyla Amasya Sinema Derneği tarafından düzenlenen festivale 316 eser başvururken finalde 20 film yarıştı. Jürinin değerlendirmesi sonucu eserleri çeşitli kategorilerde başarılı bulunan yönetmen ve senaristler ödüllerini aldı. En iyi film kategorisinde ikinciliği ‘Teamül’, üçüncülüğü ise ‘Çekiliş’ elde etti. ‘Paylaşılamayan’ adlı film jüri özel ödülünün sahibi oldu. Filistinli bir çocuğun gözünden savaşın acısını ve umudun direncini anlatan ‘Doğudan gelen hayaletler’ adlı kısa filmi 3 ödül alan Ahmet Sami Kuriş, "Filmde Gazze’deki savaşın çocuklar üzerindeki etkisini anlatmak istedim" dedi. Oyuncu Ferit Aktuğ’un sunduğu yarışmanın ödül törenine Amasya Valisi Önder Bakan, Belediye Başkanı Turgay Sevindi, Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Hakkı Turabi ve RTÜK Üyesi Hasan Davulcu da katıldı.
19 Ekim 2025 Pazar - 10:45
Batman’da bağbozumu heyecanı başladı
Batman’ın Gercüş ilçesinde bağbozumu heyecanı başladı. İlçede vatandaşlar bağbozumu ile birlikte cevizli sucuk ve pestil mesaisine girdi. Gercüş ilçesinde ve köylerde pekmez mesaisi start aldı. Sabah erken saatlerde üzümleri bağlardan toplayan çiftçiler, üzümlerin geleneksel yöntemle suyunu çıkarıyor. Üzümlerin sıkılmasıyla birlikte elde edilen suy, evlerin önünde kurulan büyük kazanlarda saatlerce odun ateşinde kaynatılarak pekmez, cevizli sucuk ve pestil haline getiriliyor. Zahmetli ama bir o kadar da keyifli süreçte, ateşin başında karıştırılan pekmez hem sabrın hem emeğin sembolü haline geliyor. Tamamen doğal, katkısız ve organik olan Gercüş pekmezi, cevizli sucuğu ve pestili hem lezzetiyle hem de sağlık açısından sunduğu faydalarla öne çıkıyor. Her yıl sonbaharda ilçe merkezinde ve köy meydanlarında yükselen üzüm kokusu, hem geçmişin hatıralarını canlandırıyor hem de gelecek nesillere aktarılan bir yerel mirasın sürdüğünü müjdeliyor. Pekmezin tamamen organik olduğunu belirten çiftçilerden Süleyman Öner, ’’Sabahın erken saatlerinde kalkıp dağa gidiyoruz üzümlerimizi toplayıp ev önündeki meydanda suyunu sıkıyoruz. Daha sonra bakır dev kazanların içine koyarak ateşimizi yakıyoruz. Pekmezin kendini temizlemesi için bir parça beyaz taş içine atıyoruz pekmez temiz ve kaliteli olması için yapıyoruz. Saatlerce odun ateşinde kaynatıyoruz. Ortalama 6 ila 8 saat kaynamanın ardından pekmez oluyor. Pekmezimiz organik olduğu için çoğu hastalıklara şifa kaynağıdır. Gercüş pekmezi adı ve namıyla çok kaliteli bir pekmezdir. Gercüş zaten üzümüyle meşhurdur’’ dedi.
19 Ekim 2025 Pazar - 10:40
Coğrafi işaret tescilli Gölhisar kavurması 7 saniyede pişiyor, büyük ilgi görüyor
Burdur’un Gölhisar ilçesinde, yarım asrı aşkın süredir yapılan ve geçtiğimiz yıl coğrafi işaret alarak tescillenen yaprak kavurma 7 saniyede pişiyor, ülkenin dört bir yanından gelenlerin beğenisine sunuluyor. Burdur’un Gölhisar ilçesinde yarım asrı aşkın süredir pişirilen yaprak kavurma 6769 Sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu çerçevesinde 1309 numarası ile 28 Nisan 2021 tarihinden itibaren korunmak üzere, 9 Ocak 2023 tarihinde ’Coğrafi İşaret tescili’ aldı. Tescilden sonra ülke genelinde bilinirliği artan yöresel lezzete talep de gün geçtikçe çoğaldı. Kızgın sac tava üzerinde 7 saniyede pişmesiyle bilinen Gölhisar kavurmasının her zaman taze ve sıcak olması da insanlar üzerinde merak uyandırmasının en büyük nedeni olarak görünmekte. Türkiye’nin dört bir yanından ilçeye yolu düşenlerin denediği Gölhisar kavurması vatandaşlardan tam not almaya devam ediyor. "Hayatında ilk defa kavurmamızı yiyenler tekrarını istiyorlar" Gölhisar ilçesinde yaklaşık 40 yıldır kavurmacılık yapan Osman Kaya, "Kavurmacı Osman olarak 40 yıldır bu işi yapmaktayım. Geçen yıl coğrafi işaret alan Gölhisar kavurmamıza büyük ilgi var. Her geçen gün de bu ilgi artarak devam ediyor. Gerek yaprak şeklinde doğranan eti ile gerekse 7 saniyede pişmesiyle Gölhisar’ımıza has bu lezzetin ise beğeneni çok. Hayatında ilk defa kavurmamızı yiyenler tekrarını istiyorlar. Coğrafi işaretli kavurmamızın yeneceği yer Gölhisar’dır herkesi bekleriz" dedi. "Gölhisar kavurmasını yemeden gitmem" İşletmeye çocukları ile birlikte kavurma yemeye gelen İsmet Ertürk ise, "Çavdır ilçesinde ikamet etmekteyim. Genelde hafta sonu işlerim için Gölhisar’a gelirim ve muhakkak gerek ailemle gerek kendim bu meşhur Gölhisar kavurmasını yemeden gitmem. Herkese de tavsiye ederim" şeklinde konuştu. "En azından bir kez yemelerini isterim" Bir diğer müşteri Süleyman Türk ise, "Denizli’den geliyorum. Daha önce de gelmiştim. Bu lezzeti bildiğimden dolayı bu kez ailecek geldik. Gerçekten farklı bir lezzet. Et her yerde et fakat bunun tadı bir başka herkese tavsiye ederim. En azından bir kez yemelerini isterim" diye konuştu.
19 Ekim 2025 Pazar - 10:08
Taşköprü ekibinden Antalya’da önemli incelemeler
Taşköprü Yerel İklim Eylemi Projesi ekibi,Pompeiopolis Antik Kenti’nin tanıtımında yeni stratejiler geliştirilmesi amacıyla Side Antik Kenti’nde incelemelerde bulundu. İçişleri Bakanlığı Sivil Toplumla İlişkiler Genel Müdürlüğü tarafından kabul edilen ve Taşköprü Kaymakamlığı, Taşköprü Belediye Başkanlığı ile Taşköprü İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü ortaklığında yürütülen "Taşköprü Yerel İklim Eylemi Projesi" kapsamında Antalya’ya saha ziyareti gerçekleştirildi. Taşköprü Eğitim Derneği koordinasyonunda düzenlenen gezide, iklim değişikliğinin yerel etkilerini, tarihi miras üzerindeki yansımalarını ve turizmde sürdürülebilirlik konularını yerinde gözlemlendi. Proje ekibi, Antalya’nın dünyaca ünlü tarihi alanı Side Antik Kentinde incelemelerde bulunarak, iklim değişikliğinin antik yapılar üzerindeki etkilerini değerlendirdi. Ziyaret kapsamında, Taşköprü Pompeiopolis Antik Kenti ile Side Antik Kenti arasında karşılaştırmalar yapılarak, kültürel mirasın korunması ve tanıtımı konularında bilgi alışverişinde bulunuldu. Aspendos Amfi Tiyatro, Perge Antik Kenti, Düden Şelalesi ve Antalya Kaleiçi gibi tarihi ve doğal güzellikleri de ziyaret eden ekip, turizmin sürdürülebilir yönetimi, tanıtım faaliyetleri ve çevre bilinci konularında gözlemler yaptı. Ziyaret sayesinde, Pompeiopolis Antik Kenti’nin tanıtımında yeni stratejiler geliştirilmesi ve çevresel sürdürülebilirlik konusunda farkındalığın artırılması hedefleniyor.
Daha Fazla Yükle
GERİ BİLDİRİM
Geliştirme sürecine katkıda bulunmak için lütfen sitede karşılaştığınız hataları bize bildirin.
Gönder