GENEL - 26 Ocak 2012 Perşembe 14:58

MERSİN`DE MÜFTÜ VE İMAMLARA ORGAN BAĞIŞI ANLATILDI

A
A
A
MERSİN`DE MÜFTÜ VE İMAMLARA ORGAN BAĞIŞI ANLATILDI

Mersin İl Müftüsü Ali Melek, doku ve organ naklinin İslam dininde caiz olduğunu belirterek, Kur’an-ı Kerim’de de sevap olduğunun beyan edildiğini söyledi. Melek, din adamlarının organ bağışını teşvik etmeleri gerektiğini de vurguladı.
Mersin İl Sağlık Müdürlüğü Eğitim Şube Müdürlüğü tarafından, il genelindeki müftüler, din adamları ve imamlara yönelik "Doku ve Organ Bağışı Bilgilendirme Toplantısı" düzenlendi. Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen ve Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Konferans Salonu’nda yapılan toplantıya İl Müftüsü Ali Melek’in yanı sıra ilçe müftüleri ve çok sayıda din görevlisi ile imam katıldı.
Toplantıda İl Sağlık Müdür Yardımcısı Koray Kenziman’ın açış konuşmasının ardından İl Müftüsü Ali Melek ve Mersin Devlet Hastanesi Doku ve Organ Nakli Koordinatörü Uzman Dr. Emine Çiğdem
Sanlı, katılımcılara doku ve organ naklinin önemi, dini açıdan uygunluğu, bu konuda verilmiş fetvalar ve din bilginlerinin görüşlerini aktardılar.
Sunumunda ’Organ bağışı dini açıdan uygun mudur?’ sorusunun yanıtını veren İl Müftüsü Melek, organ naklinin ölü vücudunun hırpalanması veya küçük düşürülmesi anlamına gelmediğini, aksine vermeye ve paylaşmaya ortam hazırladığını ifade etti. Organ bağışının dini yönden sakıncası olmadığının altını çizen Melek, "Büyük dinlerin çoğu organ bağışını onaylamakta ve desteklemektedir. Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, organ bağışını insanın insana yapabileceği en büyük yardım olarak
tanımlanmıştır ve 6 Mart 1980 tarih 396 sayılı kararı ile organ naklinin caiz olduğunu bildirmiştir. Kur’an-ı Kerim’in Maide Suresi’nde de ’Kim bir kimseye hayat verirse, onun sanki bütün insanlara hayat vermişçesine sevap kazanacağı’ beyan olunmaktadır" dedi.
Mersin Devlet Hastanesi Doku ve Organ Nakli Koordinatörü Uzman Dr. Sanlı da organ bağışının tanımı, Türkiye ve dünyada organ bağışı rakamları, beyin ölümü ve organ bağışı, kimlerin bağışta bulunabileceği ve dini açıdan organ bağışı konularında din görevlilerine ayrıntılı bilgi verdi. Din adamlarının organ bağışı konusunda insanlar üzerinde çok büyük etkileri bulunduğuna işaret eden Sanlı, "Organ bağışı konusunda sizler çığır açabilecek güce sahipsiniz. İnsanlar bu konuda gelip size danışıyorlar.
Dolayısıyla desteğinize çok ihtiyacımız var" diye konuştu.
Sunumların ardından İHA muhabirine açıklama yapan İl Müftüsü Melek, İslam dininin insana büyük bir değer verdiğini dile getirdi. Din adamları olarak, insanlara dini konuların yanı sıra dinin bir parçası olan sağlığın önemi konusunda da vaazları, sohbetleri olduğunu anlatan Melek, bugünkü toplantıda ise din görevlilerine, mevcut bilgilerinin yanı sıra İslam dininin organ bağışına olan yaklaşımı, bu konudaki İslam düşünürlerinin fikirleri, halk arasında yanlış anlamaya neden olan konularla ilgili bilgi
paylaşımında bulunduklarını kaydetti. Doku ve organ bağışı konusunda il, ilçe müftülükleri ve cami görevlilerinin mutlaka bir katkısı olması gerektiğinin altını çizen Melek, "Vatandaşlarımızın din adamlarına olan talepleri, onlara bu konudaki bilgilendirme noktasındaki sorularını yöneltmeleri konusunda din adamlarının açık, net, anlaşılır bir halde onları bilgilendirmeleri ve organ bağışı noktasında teşvik etmelerinin önemli olduğunu düşünüyoruz. Bu toplantının da önemli olduğunu düşünüyoruz. İnsanlarımızın
bizde farklı bir cevabı değil, ortak bir cevabı bulmaları noktasında bu toplantının bir ihtiyaç olduğunu düşünerek ve yapılacak olan bağışlara belki bir katkıda bulunması anlayışıyla iyi bir ortam olduğunu düşünüyorum" ifadelerini kullandı.
"ORGAN BAĞIŞI CAİZDİR VE SEVAPTIR"
Doku ve organ bağışı konusunda gerek Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu’nca verilmiş olan fetvaları gerekse Türkiye ve İslam ülkelerindeki İslam alimlerinin organ ve doku bağışı yapmayı caiz gördükleriyle ilgili düşünceleri olduğunu ifade eden Melek, şöyle devam etti: "Bu konuda vatandaşın tereddüt etmesine gerek yoktur. Çünkü yüce dinimiz her insanın yaşamasına büyük önem vermektedir. İnsan hayatının sürmesini ve bunun sağlıklı bir şekilde sürdürülmesini önemsemektedir. Bir insanın
hayatına neden olmanın, bütün insanlığı yaşatmak gibi bir değeri bize Kur’an ifade etmektedir. Bunun için biz de diğer insanların yaşamasına, yani artık hayatla tabi ki yüce rabbimizin emretmiş olduğu, takdir etmiş olduğu ömür müddeti sona ermişse, bugünkü tıp ilminin ifadesiyle beyin ölümü gerçekleşmişse artık organları da organ nakli bekleyen hastalara bağışlamak suretiyle onların yaşamasına katkıda bulunmanın yüce dinimiz katında da makbul değer olduğunu ifade etmemiz gerekir. İnsanlarımıza bu
bilgilendirmenin yapılması gerekir, yani ’caiz midir, değil midir’ tereddüdünden öte bunun artık bir sevap olduğu konusunu da insanlarımıza ulaştırmamız gerekir. Bu konuda zaten bir tereddüt yoktur. Tabi ki hukuki ve dini şartlara riayet etmek şartıyla. Buna riayet ettikten sonra organ ve dokunun bağışlanması konusunda yüce dinimiz cevaz vermekte, uygun görmekte ve bireysel olarak bunu bizi sevaba götüren bir uygulama olarak da düşünüyorum."
Koordinatör Çiğdem Sanlı da organ bağışı konusunda din adamlarının çok büyük etkisi olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi: "Dini, kültürel ve sosyal etkileri çok fazla oluyor. Komşusu organ bağışladığında organlarını sattığını düler çığır açabilecek güce sahipsiniz. İnsanlaşünebiliyor insanlarımız. Oysa bunu imamlarımız, din adamlarımız anlatarak yönlendirebilir. Çok büyük etkisi olacaktır. Hem dini açıdan hem sosyal açıdan katkılarının çok çok büyük olacağına eminim, çok şey değişecektir."
İl Sağlık Müdür Yardımcısı Kenziman ise bu tür toplantıları birçok kesime yaptıklarına dikkat çekerek, "Amaç toplumdaki farkındalığı artırmak, insanların bilinç düzeyini yükseltmek ve organ bağışı bekleyen binlerce insanın bir anlamda sesi olabilmek. Din görevlileri, müftülerimiz bu ilin kanaat önderleri. Çoğu insan çeşitli sorunlarını ilk önce din adamlarına gidip danışıyorlar. Onların bilgi düzeyinin yükseltilmesinin, doku ve organ bağışı konusundaki farkındalığı daha çok artıracağını düşündüğümüz için
böyle bir toplantı yapmaya karar verdik ve katılımın oldukça yüksek olması bizi umutlandırdı. Umarız bundan sonraki süreçte daha fazla insan doku ve organ bağışı yaparak çaresiz bekleyen birçok hastaya derman olur" dedi.
Toplantının bitiminde de İl Müftüsü Ali Melek ile çok sayıda imam ve din görevlisi, Mersin Devlet Hastanesi Doku ve Organ Bağışı birimi görevlilerince doldurulan bağış kartı ve formu imzalayarak organlarını bağışladılar.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dursun Özbek’ten Ali Koç’a: "Cesaretin varsa gel, buradayım" Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un stat çalışanını darp ettiğini belirterek, "İnsanlara ağza alınmayacak küfürler etmiş. Darp etmiş, video kayıtları var. Darp ettiği kim, burada sahadaki görevli çalışan arkadaş. Şu kadar cesaretin varsa gel, buradayım" dedi. Trendyol Süper Lig’in 37. haftasında Galatasaray sahasında karşı karşıya geldiği Fenerbahçe’ye 1-0 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından Fenerbahçe Başkanı Ali Koç’un, RAMS Park’a geldikten sonra yaşanan olaylarla ilgili Galatasaray Başkanı Dursun Özbek basın mensuplarına sert açıklamalarda bulundu. Olayları duyunca stada geri geldiğini söyleyen Başkan Özbek, "Bir maç oynandı, bitti. Her iki takımın taraftarı da stattan ayrıldı. Ben de ayrıldım. Sonra olayları duyunca geri geldim. Ali Koç’un yaptıkları 40-50 kişi ile buraya gelip, burada çalışanları darp etmesi, ağza alınmayacak küfürlerle şey yapması kabul edilebilir değil. Sözde polis koruması altındayız. Maç başladığından, maç bitene kadar bu seyirci dağılana kadar polis koruması altındayız. Bir defa Ali Koç bu cesareti nerden buluyor. Lig başladığından beri, ’Hakemleri tartaklayın, hakemlere tokat atın, İzmir’de hakemlerin peşine düşün’ diyen bu zat maç bittikten, insanlar dağılmış, burada sadece iki görevli kalmış. Maç da yok, belli güruh ile gelip insanları tartaklamak haddini nereden, kimden alıyorsun, kim destekliyor seni? Buradan devlete, İçişleri Bakanlığı’na, Emniyet Müdürlüğü’ne sesleniyorum, polisler nerede? Polis nezaretinde içeriye girip, bizim adamlarımızı tutmak suretiyle, Ali Bey’in sahaya çıkmasının maksadı ne? Bu provokasyon niye? Neticede bir maç oynadık. Bizim için şampiyonluk maçı. Hiç merak etmesin ama Ali Bey bak, ben haberi aldım geldim. Bu vandalizmin Türkiye futbolu açısında kabul edilebilir tarafı yok. Ben geldim, eğer yüreğin yetiyorsa gel burada seni bekliyorum. Devletin artık bunun hesabını sorması lazım. Polisin, Adalet Bakanlığı’nın, İçişleri Bakanlığı’nın bu işe müdahale etmesi lazım. Bu şımarıklık, bu hukuk tanımaz, insanlara ağza alınmaya küfürler etmiş. Darp etmiş, video kayıtları var. Darp ettiği kim, burada sahadaki görevli çalışan arkadaş. Şu kadar cesaretin varsa gel, buradayım. Şu kadar delikanlılığın varsa gel, buradayım” diye konuştu.
Ankara Başörtülü hakimi reddeden uyuşturucu sanığı avukatına suç duyurusu Mahkeme başkanı kendisini başörtülü olmasından dolayı reddeden uyuşturucu sanığı avukatı hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile Ankara Barosuna suç duyurusunda bulundu. Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesindeki uyuşturucu duruşmasında mahkeme başkanının ‘başörtülü’ olmasından ötürü reddi hakim talebinde bulunan sanık avukatı Alperen Demirdiş hakkında, mahkeme başkanı, ’Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret’, ’Halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılamak’ ve ’Haksız gerekçe ile hakimleri reddetme ve bu sebeple davanın bilerek ve isteyerek gereksiz yere uzamasına neden olması ile görevi kötüye kullanma’ suçlarından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ile Ankara Barosuna ayrı ayrı suç duyurusunda bulundu. “Başörtüsünün yasaklılığına dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır” Konuya ilişkin Başsavcılığa sunulan dilekçede, 1982 tarihli Türkiye Cumhuriyeti Anayasası hatırlatılarak, “Herkes vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir’ ve ’kimse dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamaz ve suçlanamaz’. Yürürlükte olan kanunlarda ve Kılık Kıyafet Yönetmeliği’nde kamu kurumlarında ve bir kamu kurumu olan adliyelerde başörtüsünün yasaklılığına dair yasal bir düzenleme bulunmamaktadır” denildi. "Başörtüsü takan kadınlara karşı gerçekleştirilen bu hareketi kabul etmek mümkün değildir" Avukat Demirdiş’in reddi hakim talebinin, din ve vicdan hürriyetine aykırı bir durum olduğu belirtilen dilekçede, "Avukat Alperen Demirdiş’in pek çok kişinin önünde inancının gereği ve bir yansıması olarak başörtüsü takan tüm kadınlara karşı gerçekleştirdiği bu hareketi kabul etmek ve sindirmek mümkün değildir. Bu davranışa göz yummanın veya görmezden gelmenin benzer davranışlarla karşılaşılmasının önünü açması muhtemeldir" ifadeleri yer aldı. "Avukata disiplin işlemlerinin yapılması talep edildi" Öte yandan, Ankara Barosu Başkanlığı’na sunulan dilekçedeyse, "Avukat Alperen Demirdiş hakkında bu davranışı ve avukatlık mesleğine yakışmayan duruşmadaki hal ve tavırları sebebiyle disiplin işlemlerinin yapılması hususunda gereğinin takdir ve ifası Baro Başkanlığı’nızdan rica olunur" ifadeleri yer aldı. Olayın geçmişi Ankara 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen uyuşturucu duruşmasında sanık avukatı Alperen Demirdiş, mahkeme başkanı ve üye hakimin başörtülü olması sebebiyle reddi hakim talebinde bulunmuştu. Mahkeme başkanıysa reddi hakim talebi doğrultusunda savunma almayarak yargılamayı durdurmuştu. Olayın ardından Adalet Bakanı Yılmaz Tunç konuya ilişkin açıklama yaparak, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından avukat Demirdiş hakkında soruşturma başlatıldığını ifade etmişti.
Bursa 19 Mayıs coşkusu caddelere sığmadı Osmangazi Belediyesi’nin 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında düzenlediği 1. Osmangazi Gençlik Yürüyüşü, binlerce kişinin katılımıyla gerçekleşti. Ünlü şarkıcı Haluk Levent de yürüyüşte yer alarak Bursalıların 19 Mayıs coşkusuna ortak oldu. Osmangazi Belediyesi, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün Türk gençliğine armağan ettiği 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı coşkusunu, 1. Osmangazi Gençlik Yürüyüşü ile zirveye taşıdı. 19 Mayıs coşkusunu, 7’den 70’e tüm Osmangazililere yaşatmak adına düzenlenen 1. Osmangazi Gençlik Yürüyüşü saat 19.19’da Fomara Meydanı’ndan başladı. Bando eşliğinde yürüyen vatandaşlar, metrelerce uzunluğunda Türk bayrağı taşıdı. Yürüyüşe katılan binlerce Bursalı, ellerinde fenerler ve bayraklar, ağızlarında marş ve şarkılar ile Fevzi Çakmak Caddesi üzerinden Osmangazi Meydanı’na kadar yürüdü. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı coşkusunun Bursa caddelerine taştığı yürüyüşe, Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile birlikte Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey, Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, CHP Osmangazi İlçe Başkanı Cengiz Çelikten, meclis üyeleri ve on binlerce vatandaş katıldı. Ünlü şarkıcı Haluk Levent de kortejde yer alarak, Bursalı gençlerin bayram coşkusuna eşlik etti. "Bu ülke bize durup dururken gelmedi” Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temelinin 105 yıl önce 19 Mayıs tarihinde atıldığının altını çizerek, "105 yıl önce Galata Limanı’ndan demir alan Bandırma Vapuru, içerisinde Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları ile birlikte 19 Mayıs tarihinde Samsun’a yanaştı. Bu topraklar bize durup dururken gelmedi, onlar o gün Bandırma Vapuru ile Samsun’a çıkmasalardı, bugün hiçbirimiz burada olmazdık. Bugün bu etkinlikleri düzenleyebiliyorsak, camilerimizde ezanlar okunuyorsa, ibadetlerimizi yapabiliyorsak, onların sayesindedir. Başta Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu toprakları bizlere vatan olarak sunan tüm kahramanları şükranla, minnetle ve rahmetle yad ediyoruz. 19 Mayıs’ı da, Mustafa Kemal Atatürk, silah arkadaşları ve tüm şehitlerimize yakışır şekilde kutluyoruz. Hep birlikte onların mirası Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkacağız” dedi. "Milli ve dini bayramlarımızı coşku içerisinde kutlayacağız” Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Mustafa Bozbey de Bursa’da 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nın coşku içerisinde kutlandığını ifade ederek, "105 yıl önce 16 Mayıs günü İstanbul’dan Bandırma vapuru ile hareket eden ve 19 Mayıs günü Samsun’a ulaşan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş meşalesinin yakıldığı bir süreci başlatmıştır. Başta, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere bu toprakları bize vatan olarak sunan herkese, minnet borçluyuz. 105 yıl önce Anadolu’ya atılan o adım sayesinde Türk halkı bağımsızlığına kavuşmuştur. Bu sebeple, 19 Mayıs, çok önemli. Atatürk’ün gençlere armağan ettiği bu bayrama sahip çıkmak ve coşku içerisinde kutlamak çok önemli. Bu bayramı gelecek kuşaklara aktarmak bizim boynumuzun borcu. Bundan sonra milli bayramlarımız da, dini bayramlarımız da Bursa da coşku içerisinde kutlanacak” diye konuştu. "Atamızın emanetine sahip çıkıp, ilelebet yaşatacağız” CHP Bursa İl Başkanı Nihat Yeşiltaş, 19 Mayıs’ın sadece bir tarih olmadığına vurgu yaparak, “19 Mayıs emperyalizme karşı bir isyan ve başkaldırıdır. 19 Mayıs, tam bağımsız bir ülke kurmak için mücadele eden Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarının, bu hayali gerçekleştirmek için ilk adımı attığı gündür. Birileri İngiliz gemilerine binip kaçarken, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Samsun’dan yola çıkarak Anadolu halkını örgütledi ve tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin temelini attı. Kurduğu bu ülkeyi de bizlere emanet etti. Bizler de gençlerimizle birlikte bu emanete sahip çıkıp, ilelebet yaşatacağız” dedi. "19 Mayıs, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti demek” Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir de, "19 Mayıs, bağımsızlık demek, özgürlük demek. Kadınların seçme ve seçilme hakkı demek. 19 Mayıs, demokrasi demek, tüm gençlerimize fırsat eşitliği demek. Bugün, demokrasiden, özgürlüklerden bahsediyorsak, bunu 105 yıl önce 19 Mayıs günü Samsun’a ayak basan Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarına borçluyuz. Atatürk, gençlerin kıymetini biliyordu. Gençlerimiz de Atalarının kıymetini çok iyi biliyor. Bugün de Atalarının onlara armağan ettiği bayramı coşku içerisinde kutluyorlar” ifadelerini kullandı. Ünlü şarkıcı Haluk Levent de yaptığı konuşmada şunları söyledi: “Bugünü anlamlı kılan, sadece bir bayram olması değil; yarınlara coşku, yarınla umut, yarınlara ümit olması. Her zaman, biz bu ülkeyi daha ne kadar güzel yerlere getirebilirizin cevabını aramalıyız. Tüm gençlerimizin, 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı kutluyorum.”
Bursa Haluk Levent Gazze’deki soykırıma dikkat çekti Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamalarına katılan ünlü şarkıcı Haluk Levent, Filistin’de yaşanan soykırıma dikkat çekti. Ünlü şarkıcının isteği üzerine on binlerce kişi, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarında, başta çocuklar olmak üzere tüm hayatını kaybedenler için saygı duruşunda bulundu. Osmangazi Belediyesi tarafından düzenlenen 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı etkinliklerinde, Filistin’de İsrail zulmü altındaki çocuk ve gençler unutulmadı. 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlamaları kapsamında Osmangazi Meydanı’nda konser verecek olan ünlü şarkıcı Haluk Levent’in öncülüğünde, on binlerce Osmangazili, bir dakikalık saygı duruşunda bulunarak, Filistin’de yaşanan zulme sessiz kalmadı. "Gençlerimiz Filistin’deki soykırıma dur diyecektir” Konser öncesinde Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ile birlikte sahneye çıkan Haluk Levent, yaptığı konuşmada, "Çok hassas günlerden geçiyoruz. Dünyanın dört bir yanında hiç olmasını istemediğimiz olayların yaşandığını görüyoruz. Ben Atatürk gençliğinin, onun gösterdiği yoldan ilerleyen gençlerimizin, dünyadaki zulme dur diyeceğine inananlardanım. Türkiye Cumhuriyeti devletinin güzel gençleri olarak sizlerin, hiçbir şeyi görmezlikten gelmeden, etrafımızda yaşanan soykırımlara dur diyeceğinizi biliyorum. Bugün, yurt genelinde 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nı çeşitli etkinliklerle coşku içerisinde kutluyoruz. Ancak, hemen yanı başımızda bu coşkuyu yaşayamayan on binlerce aile var. Atatürk gençliği olarak sizlerden bugün bir dakikalığına Filistin’deki soykırıma dikkat çekmek için saygı duruşunda bulunmamızı istiyorum” diye konuştu. Haluk Levent’in isteği üzerine konser alanın dolduran on binlerce kişi, Gazze için saygı duruşunda bulundu. Haluk Levent’in bu duyarlı hareketi Osmangazililer tarafından uzun süre alkışlandı.