GÜNDEM - 07 Nisan 2024 Pazar 09:35

Tarihi taş bina ’Kent Müzesi’ oluyor

A
A
A
Tarihi taş bina ’Kent Müzesi’ oluyor

Mersin’de yıllarca büyükşehir belediye binası olarak kullanılan tarihi taş bina, Kent Müzesine dönüştürülmek üzere restore ediliyor.


Mersin Büyükşehir Belediyesi, kent tarihine tanıklık eden simge yapılardan taş binanın restorasyonunu başlattı. Uzun yıllar Mersin Büyükşehir Belediyesinin bazı birimlerinin çalışmalarını yürüttüğü taş bina, kısa süre önce boşaltılarak restorasyon çalışmaları başlatıldı. Fen İşleri Daire Başkanlığı tarafından aslına uygun bir şekilde yapılacak olan çalışmalar kapsamında, sonradan yapılan müdahaleler ortadan kaldırılacak ve tarihi bina Kent Müzesi olarak hizmet verecek.



Sergi salonu, müze ve fuaye alanı olarak Mersinlilere hizmet vermeye devam edecek


Yaklaşık 3 bin 200 metrekare alana sahip olan taş binada çalışmalar, Fen İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülecek. Bina, önce yapılan restorasyonla eski görünümüne kavuşturulacak, ardından da her katta farklı kullanım alanlarının olacağı iç mekan düzenlemesi yapılacak. Çalışmaların sonunda zemin kat çok amaçlı sergi salonu ve Kent Müzesi, 1. katı Kent Müzesi Sergi Salonu, 2. katı başkanlık makamı, çok amaçlı salonlar, fuaye ve toplantı salonu olarak işlevlendirilecek.


1900’lerin başından itibaren tuz deposu, konut, nal ve çivi fabrikası, Akkahve gibi çok farklı şekillerde kullanılan taş bina, belirli bir süre sonra belediye binası olarak hizmet vermeye devam etti. Kentlilerin hafızasında çoğunlukla Akkahve olarak kalan taş bina, yapılan restorasyon çalışmasıyla, Mersinlilerle birlikte yaşayan ve tarihe tanıklık eden bir yapı olmaya devam edecek.



“Şehrimize değer katacak projeler daha da çoğalacak”


100 yıldan fazla bir geçmişi olan taş binanın restorasyon ve kent müzesine dönüşüm çalışmalarını başlattıklarını ifade eden Fen İşleri Dairesi Başkanı Serdar Gökpınar, proje süresi olarak 540 gün belirlediklerini, ancak daha önce de bitirmeyi planladıklarını söyleyerek, “Bu çalışmalar kapsamında; zaman içerisinde binaya yapılan müdahalelerin kaldırılması, gerekli güçlendirmelerin yapılması, çatı yenilenmesi, cephe temizliği yapılarak, özgün hali korunup restorasyon projesine uygun olarak bölümler işlevlendirilecek” dedi. Çalışmalar sonucunda bina içerisinde kent müzesi, sergi salonları, fuaye alanı ve toplantı salonlarının kullanıma kazandırılacağını kaydeden Gökpınar, “Bu sayede taş binamız, şehrin ortak kullanımına katılarak, Mersin ve Mersinlilerle beraber yaşamaya devam edecek. Mersin Büyükşehir Belediyesi olarak, şehrimize değer katacak projelerin çoğaltılması yönündeki çalışmalarımız da sürecek” ifadelerini kullandı.



Tarihi taş bina ’Kent Müzesi’ oluyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir İzmir, sokaklarında domuz sürüleri ile doğal yaşam parkına döndü İzmir’in Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde sürü halinde yerleşim yerlerine inen yaban domuzları, dev cüsseleriyle cadde ve sokaklarda cirit atarak korku salıyor. Geceleri sokağa çıkmaya korkan vatandaşlar yetkilileri kalıcı önlem almaya çağırırken, bazı kişilerin ise alıştıkları domuzlardan kaçmak yerine onları cep telefonlarıyla görüntülemesi dikkat çekti. İzmir’de yaban hayatı ile kent yaşamı arasındaki sınırlar iyice belirsizleşmeye başladı. Özellikle Balçova, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde gece saatlerinde ortaya çıkan domuz sürüleri, yerleşim yerlerinde özgürce dolaşırken görüntülendi. Kent sakinleri, gündüzleri sahipsiz köpeklerden, geceleri ise sayıları her geçen gün artan dev domuz sürülerinden dert yanıyor. Dün gece geç saatlerde Balçova sokaklarına inen yaban domuzları, devasa cüsseleriyle dikkat çekti. Çöp konteynerlerinin etrafında yiyecek arayan ve caddelerde sürü halinde ilerleyen domuzlar, trafikteki sürücülere ve yoldaki vatandaşlara aldırış etmeden dolaşmaya devam etti. Bazı İzmirlilerin artık bu duruma alıştığı ve kaçmak yerine cep telefonlarına sarılarak o anları kaydettiği görüldü. Kentin korkulu rüyası haline geldi Öte yandan, her gece sokaklarda karşılaştıkları bu tablodan büyük rahatsızlık duyan vatandaşlar ise yetkililere çağrıda bulundu. Geceleri yaya olarak dışarı çıkmaya korktuklarını belirten mahalle sakinleri, yetkililerin bu konuda artık kalıcı ve somut bir tedbir alması gerektiğini belirtti. Bazı vatandaşlar da şehir merkezinin domuzların doğal alanı haline gelmesinde, sokak hayvanları için özellikle kaldırımlara kedi-köpek maması koyulmasının da etkili olduğunu iddia etti. Sürü halinde geziyorlar Yaşan durumda bir dengesizlik olduğunu aktaran Balçova ilçesi sakini Osman İlhan, "Çünkü bu hayvanların buraya inmemesi gerekiyor. İnsanlar yemek veriyor, ekmek kırıntıları koyuyor; onlar da buna alışıp devamlı geliyorlar, bazen 10, 15, hatta 20 tane oluyorlar. Balçova Belediyesi bu konuda tabelalar asmış; bu hayvanlara ekmek ve kırıntı atılmaması, doğal yaşamlarına bırakılması gerektiğini söylüyor ama dinleyen var mı bilmiyorum, genelde dinlemiyorlar. İnsanlar ekmek ve yemek artıkları bırakıyor, bu yüzden domuzlar her akşam saat 10.30-11.00 gibi ormandan buraya iniyor. Sokağa çıktığımızda görüyoruz ve bu da bir korku oluşturuyor. Mesela ben gece saat 2’de evimin önünden geçerken korktum; gürültülü seslerle, yavrularıyla birlikte 15-20 kişilik sürüler halinde geçiyorlar. Sürü halinde ses çıkararak ilerliyorlar ve köpek olsa bir şekilde müdahale edersiniz ama onların huyunu suyunu bilmediğimiz için bir şey yapamıyoruz" dedi. "Domuz ailesi çıkabilir" Domuzlardan aslında şikayetçi değiliz diyen esnaf Devrim Çıntay, "Muhtemelen domuzlar bizden şikayetçidir çünkü buraya gelip onların yerini işgal etmiş durumdayız. Bu konuda hem domuzların hem de insanların yanlış davranışları var; özellikle insanların yem ve mama bırakması önemli bir etken çünkü domuzlar kedi mamasının kokusuna geliyorlar diye düşünüyorum. İlk başta insan korkar gibi oluyor ama sonra bakıyorsun ki onlar senden korkuyor ve zaten kaçıyorlar, bu yüzden aslında çok büyük bir tehlike arz ettiklerini düşünmüyorum; tabii küçük çocuklar konusu ayrı. Balçova Belediyesinin bu konuyla ilgili çok bir şey yaptığını sanmıyorum, çünkü hayvanlara burada farklı bakıldığı için toplama gibi uygulamalar da yapılamaz; muhtemelen belediye bir çalışma yapmıyor, yapsa görürdük diye düşünüyorum. Geçenlerde trafik kazası oldu, domuzlar büyük olduğu için arabalarda oluşan hasar da büyük oluyor ama herhalde domuzlarla birlikte yaşamayı öğrenmemiz gerekiyor. Bu nedenle ‘Dikkat hayvan çıkabilir’ tabelaları yerine ‘Dikkat domuz çıkabilir’ ya da ‘Domuz ailesi çıkabilir’ şeklinde tabelaların olması bana daha mantıklı geliyor" ifadelerini kullandı. Balçova ilçesinde emlakçılık yapan Vedat Küçükgökçe ise, "Burada çok aşırı sayıda domuz görüyoruz ve oldukça da büyükler. Bu durum ciddi anlamda tehlike arz ediyor çünkü bunlar vahşi hayvanlar. Bir gün mutlaka bir olay yaşanacak; yaşandıktan sonra önlem almak ise çok daha kötü sonuçlara yol açabilir, bu yüzden önlemlerin şimdiden alınması gerekiyor. Teller açık olduğu için domuzlar rahat rahat girip çıkıyorlar. Ayrıca burada onlara yemek veriliyor, ekmek atanlar var. Hem çevre kirliliği oluşmuş durumda hem de vahşi hayvanların insanların arasında olmaması gerektiğini düşünüyorum; bu açık bir tehlike oluşturuyor" diye ekledi.