EĞİTİM - 03 Temmuz 2019 Çarşamba 12:55

Toros Üniversitesi’nde uygulamalı eğitim öğrencileri işsiz bırakmıyor

A
A
A
Toros Üniversitesi’nde uygulamalı eğitim öğrencileri işsiz bırakmıyor

Toros Üniversitesi Rektörü Prof.

Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Korkmazyürek, uygulamalı eğitimin önemine vurgu yaparak, "İntörn uygulamasıyla çok iyi sonuçlar alıyoruz. Artık öğrencilerimiz teklif beğenmemeye başlıyor, daha iyi tekliflerin peşinden koşuyorlar. İntörn ile giden bütün öğrencilerimiz işe yerleşiyor" dedi.


Korkmazyürek, 2019-2020 eğitim-öğretim yılı beklentileri, üniversitede olan yenilikler ve tercih yapmak isteyen öğrencilerle ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulundu. Geçen ay mezuniyet törenini gerçekleştirdiklerini belirten Korkmazyürek, 29 bölümden yaklaşık bin öğrenciyi mezun ettiklerini söyledi. Yeni dönemde de bin 200 civarında bir öğrencinin kayıt yaptırmasını beklediklerini söyleyen Korkmazyürek, "Bu dönem 2 yıllık 4, birde 4 yıllık bölüm ekledik. Bunlarla beraber üniversitemiz biraz daha büyüyor. Tabi bu kontrollü bir büyüme oluyor. Özellikle bazı bölümlerde uygulamalı eğitim, yani ’intörn’ uygulaması yapıyoruz. İntörn uygulaması tıp fakültelerinin çok uzun zamandır yaptığı, aslında uygulamalı öğrencilik kavramıdır. Öğrenciler son yarı dönemlerini ders alarak değil, kendi belirledikleri ya da üniversite aracılığıyla belirlenen bir şirkette fiili çalışarak geçirmektedirler. Biz buna ilk olarak mühendislik bölümleriyle başladık, şimdi iktisadi, idari ve sosyal bilimler ile sağlık yönetimi yüksek okulu bölümlerine de bu uygulamayı yaygınlaştırdık. Çok iyi sonuçlar alıyoruz. 4 ay boyunca bir öğrenciyi çalıştıran, onun yeteneklerini, iş azmini, becerilerini ve kuruma yapacağı katkıyı gören işletme sahipleri, dönem sonunda tamam ’teşekkür ederiz’ demekten ziyade iş teklifinde bulunuyorlar. İlk yıllarda giden bütün öğrenciler iş teklifi alıyorlar, halen alıyorlar ama bazıları artık teklif beğenmemeye başladı, daha iyi tekliflerin peşinden koşuyorlar. Dolayısıyla intörn ile giden bütün öğrencilerimiz işe yerleşiyor. Bu çok güzel birşey" diye konuştu.


Öğrencilerin intörn uygulamasını sadece Mersin’deki şirketlerde değil, kent dışındaki, hatta yurt dışındaki şirketlerde de yaptıklarına dikkat çeken Korkmazyürek, "Geçen sene 3 öğrencimiz yurt dışında intörn uygulamasına katıldı ve 3’ü de orada kaldı. Bu sene de 5 öğrenci gitti, onların da hepsi çalıştıkları yerde kaldı. Bu bizim için çok önemli. İntörnlük aynı zamanda öğrencilerin iş görüşmelerinde karşısına çıkabilecek en önemli sorunu çözüyor. Bu sorunda tecrübe sorunu. Artık öğrenciler yeni mezun oldum dese de bunu uygulamalı olarak tamamladığı için tecrübe kazanmış olacak" ifadelerini kullandı.



"Öğrenciler mutlaka tercih yapsınlar"


Öğrencilerin kesinlikle tercih yapmasını isteyen Korkmazyürek, "Yani ’istediğim bölüm çıkmadı, ben bu puanla istediğim bölüme giremem’ deyip tercih yapmaktan vazgeçmesinler. Tabi buda bir tercihtir ama bir sene bekleyip, tekrar sınava girenlerin sadece yüzde 5’i hedefine ulaşabiliyor. Yani yüzde 95 yine benzer sonuçlarla karşılaşıyor ve 1 yıl kaybetmiş oluyorlar. Bu nedenle öğrencilere muhakkak tercih yapmalarını tavsiye ediyorum. Bazen burada ailenin de baskısı olabiliyor. Ailenin bu baskıyı yönetebilmesi lazım, mümkün olduğunca tercihlerinde öğrenciye baskı yapmaması, öğrencinin arzusuna ve en önemlisi yeteneklerine, isteğine uyumlu tercihler yapmasına izin vermeleri gerekiyor. Ailelere önemli bir rol düşüyor. Biz tercih döneminde öğrencilerimize çeşitli hizmetler sunacağız. Üniversitemizin istedikleri birimlerine müracaat edebilirler. Zaten web sitemize girdiklerinde ’aday öğrenci’ bağlantısına tıkladıklarında akıllarına gelebilecek her sorunun cevabı vardır. Telefonla ulaşabilirler, buraya gelerek bilgi alabilir, üniversitemizi gezebilirler" şeklinde konuştu.


Okullarının bursluluk oranlarının çok yüksek olduğunu kaydeden Korkmazyürek, şöyle devam etti; "Bizde 3 öğrenciden biri tam burslu okur. Başarı bursu vardır. Kayıt döneminde bazı indirimler yapmaktayız. Tabi bursluluk önemli ama üniversite sadece burs sağlayan, sağladığı bursla anlam kazanan bir yer değildir. Üniversite öğrenciye bir meslek kazandırıyor ama biz misyonumuz itibarıyla kendimizi o şekilde kısıtlamıyoruz. Burada öğrencilere aynı zamanda 40’a yakın öğrenci kulübüyle kendilerini sosyal, kültürel ve sportif anlamda geliştirmek, hayallerinin peşinden koşmak ve kendi hem iş yaşamına hem toplum yaşamına en iyi şekilde hazırlama imkanlarına sahiptir. Çünkü artık sadece diploma yetmiyor, iş verenler başka konuları da soruyorlar. Bu tür faaliyetlere katılan öğrencilerin, sorun çözme, takım çalışması ve iletişim becerileri yükseliyor. Birde öğrencinin mesleki gelişimine ve görev yapacağı endüstriye güçlü bir şekilde hazırlama anlamında derslerin yanında bizim kuluçka merkezlerimiz var. Kuluçka merkezlerinde hocaların nezaretinde öğrencilerimizin fikirleri orada çalışılıp, projeye dönüştürülüyor. Birde tabi birçok üniversite de olduğu gibi bizde de yurt dışı eğitim fırsatları vardır. Bunlar hem dönem öğrenimi görme hem de staj yapabilme imkanlarıdır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Ata tohumundan ilaç kullanılmadan üretiliyor, Kent Lokantası’ndaki yemeklerde kullanılıyor Osmangazi Belediyesi iştiraki Gazi Tarım A.Ş. tarafından ata tohumundan kimyevi gübre ve tarım ilacı kullanılmadan üretilen sebzelerden yapılan yemekler Kent Lokantası’nda uygun fiyatla vatandaşlara sunuluyor. Osmangazi Belediyesinin tarımsal kalkınmanın desteklenmesi ve kentin üretim potansiyelinin arttırılması hedefiyle kurduğu Gazi Tarım A.Ş, mayısta yapılan protokol çerçevesinde Osmanlı döneminden bu yana tarım sektörüne önemli katkılar sunan Hamidiye Tarım Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde 10 dönümlük bir alanda deneme üretimlerine başladı. Burada yerel tohum çeşitlerinin üretilip vatandaşlara sunulması, geliştirilmesi ve korunması amacıyla çalışmalar yürüten Gazi Tarım, ürettiği doğal sebzelerin de Kent Lokantası mutfağına gönderiyor. Kent lokantasına yaz aylarında domates ve patlıcan gönderen Gazi Tarım, kış mevsiminde pırasa ve ıspanak tedarik ediyor. Gazi Tarım A.Ş. Genel Müdürü Arca Atay, liseyle işbirliği içinde iyi tarım uygulamalarıyla sebze ürettiklerini belirterek, öğrencilerin de pratik eğitimine destek olduklarını anlattı. Yanmış hayvan gübresi kullandılar tarım ilacın damlasını sokmadılar Atay, 10 dönümlük bir arazide üretim yaptıklarını ifade ederek, şunları söyledi: "10 dönümde domates, biber, karpuz, kavun, mısır, patlıcan, kabak, bezelye, ıspanak gibi 110 çeşit bitkinin deneme üretimlerini yapıyoruz. Toprak çok güzel ve verimli. Buradaki üretimimizin en önemli kısmı, herhangi bir kimsayal kullanılmıyor olması. Kimyevi gübre ve tarım ilacı kullanmadık. Yanmış hayvan gübresi kullanıyoruz. Böcekler için ilaç hiç kullanmadık, herhangi bir mücadele yapmadık. Çünkü bir ekosistem var ve bu ekosistem içinde bilindiği üzere böcekler varsa onları tüketen diğer böcekler de var. Tarım ilacı kullanırsanız hepsini öldürüyorsunuz. Bırakırsanız onlar birbiriyle mücadele ediyor, doğa dengesini buluyor." Üretimi yerel tohumlarla yaptıklarına dikkati çeken Atay, "Bunların standart üretimi vardır ama lezzetli ürün verir. Hibrit kadar verimli değildir ancak 30 yıl önceki domates gibi kokar, 30 yıl önceki salatalık ya da biber gibi lezzetli olur. Bizim Kent Lokantası’na gönderdiğimiz ürünlerle yapılan yemeğin lezzeti o yüzden farklı oluyor. Doğal üretiliyor evet ama yemeğinde o yıllar öncesinin tadını bulabiliyor insanlar" dedi. Kış sebzelerine ıspanak ile başladıklarını ve şimdi pırasa göndereceklerini anlatan Atay, "Salı günü pırasa yemeği çıkacak. Sonra yine ıspanak devam edecek. Eski lezzette ev yemeğini özleyenleri bekleriz. Bakla ve bezelyelerimiz yetişiyor, baharda ata tohumundan ürettiğimiz bu ürünlerimiz Kent Lokantası’nda olacak" ifadesini kullandı. Günlük bine yakın kişi yemek yiyor Osmangazi Belediye Başkanı Erkan Aydın ise menüsünde zeytinyağlılar, et yemekleri, çorbalar ve tatlılar gibi farklı seçenekler bulunan Kent Lokantası’nda günlük bine yakın kişinin yemek yediğini belirterek, yöresel malzemelerle hazırlanan yemeklerin lezzetli ve uygun fiyatlı olduğunu aktardı. Aydın, Bursa’nın kalbinde, tam ortasında kalan Osmanlı mirası verimli topraklarda yetiştirilen sebzelerin ata tohumundan üretildiğini kaydederek, "Sağlıklı üretim yapıyoruz. Kimsayal kullanılmayan doğal sebzeler. İnsanlar da lezzetini özlediği tatları uygun fiyata tüketsin istiyoruz. Ev yemeği tadında, ata tohumunun sunduğu eskiye özlemi gideriyoruz. " diye konuştu.
Muş Muş’ta kuşaklar satrançta buluştu Muş Kırköy Belediyesi ile Türkiye Satranç Federasyonu iş birliğinde düzenlenen satranç turnuvasında 70 sporcu mücadele etti. Kırköy Belediyesi ile Türkiye Satranç Federasyonu iş birliğinde Muş Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde satranç turnuvası gerçekleştirildi. Gençlik merkezinde düzenlenen turnuvaya Muş ve çevre illerden toplam 70 sporcu katıldı. Üç kategoride yapılan organizasyonda Kırköy beldesi sporcularının yanı sıra gençler, yaşlılar ve engelli sporcular da mücadele etti. Müsabakaların ardından dereceye giren sporculara plaket ve çeşitli hediyeler takdim edildi. Organizasyon, satranca olan ilgiyi artırmayı ve farklı yaş gruplarından sporcuları bir araya getirmeyi amaçladı. Turnuvada açıklamalarda bulunan Kırköy Belediye Başkanı Rahmetullah Yaktı, Muş Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde Kırköy Belediyesinin destekleriyle bir satranç turnuvası düzenlediklerini belirterek, "Muş Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bünyesinde, Kırköy Belediyemizin destekleriyle bir satranç turnuvası düzenledik. Turnuvaya katılan sporcularımızı bir araya getirerek bu organizasyonu gerçekleştirdik. İnşallah bundan sonra da bu tür etkinliklerle gençlerimizi bir araya getirerek, Kırköy’deki gençlerimizle Muş merkezden ve çevre bölgelerden gelen gençlerimizi kaynaştırmayı hedefliyoruz. Satranç, bir spor dalı olarak gençlerimizin hem zihinsel gelişimine katkı sağlamakta hem de boş zamanlarını daha verimli değerlendirmelerine imkan tanımaktadır. Bizler de imkanlarımız dahilinde bu tür fırsatları gençlerimize sunmaya devam edeceğiz. Turnuvada emeği geçen herkese teşekkür ediyor, sporcularımıza başarılar diliyorum" dedi. Oyunculardan Meryem Öner ise Kırköy Belediyesi tarafından düzenlenen satranç turnuvasına katıldıklarını belirterek, "Çok iyi bir satranç turnuvasıydı, bizim için oldukça yararlı oldu. Bu turnuvayı düzenleyen herkese çok teşekkür ederim" ifadelerini kullandı. Oyunculardan 70 yaşındaki Hüseyin Dinçer de Kırköy beldesinden satranç turnuvasına katıldığını dile getirerek, "Turnuvada emeği geçen herkesten Allah razı olsun. Beni belediye başkanımız turnuvaya yazdırdı. Turnuvaya çocuklar, yaşlılar ve engelli vatandaşlar katılım sağladı. Hepsi çok iyi oynuyor, oldukça başarılılar" şeklinde konuştu.
Bursa Şapın etkisi kırmızı ete yansıdı fiyatlar artıyor Şap hastalığı salgını nedeniyle dana ve sığırların yaz aylarında kesime gitmesi yüzünden hayvan varlığı azalınca kırmızı et fiyatlarında ciddi bir yükseliş başladı. Tüm Süt, Et ve Damızlık Sığır Yetiştiricileri Derneğine (TÜSEDAD) göre, ülkenin dört bir tarafında görülen şap hastalığı hayvancılık sektöründe büyük hasar bıraktı. Önümüzdeki birkaç yılı bile etkileyecek ölçüde kayıplara yol açan şap hastalığı yüzünden beside yüzde 30, süt sığırlarında ise yüzde 20 kayıp tahmin ediliyor. Bu kesimler yüzünden ülkede ciddi boyutta dana sıkıntısı başlarken, kırmızı et fiyatlarında geçen ay başlayan yükseliş durmuyor. Dana karkas kesim ücretleri eylül ayına göre 125 liraya varan miktarlarda artış göstererek 600 liraya dayanırken, kasaplarda da kıyma ve kuşbaşı cep yakmaya başladı. Dana kesimi ücreti 575 liraya yükseldi Bursa İli Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği 13 Aralık kesim ücretlerini yayınladı. Yaklaşık bir ay öncesi, 14 Kasım fiyatlarına göre 400 kilogram ve üzerindeki holstein cinsi danaların karkas kesim ücretleri 80 lira artarak 460 liradan 540 liraya yükseldi. Bütün holstein cinsi danalarda kesim ücretleri 80 lira artarak, 250 ve altı kilogramda olanlar için 440 liraya, 251-350 kilogram arasındakilerde 500 liraya ve 351-400 kilo arasındakilerde ise 520 liraya çıktı. Diğer dana ırklarında ise 85 liralık bir artış yaşandı ve kesim fiyatları 250 ve altındakilerden 400 kilogram ve üzerindekilere kadar 475 ila 575 liraya çıktı. "Kesilecek hayvan yok" Bursa Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Bülent Tunca, şap hastalığı nedeniyle kesime giden büyükbaş hayvanların çokluğuna işaret ederek, "Hayvan çokluğundan fiyatlar yükseliyor. Hayvanlar şaptan kesime gidince piyasaya arz fazla oldu ve kırmızı et fiyatları bir süre stabil kaldı. Şimdi hayvan dışardan geliyor. Yeterli hayvan gelmeyince ve yerli hayvan talebi karşılayacak ölçüde olmayınca kırmızı et fiyatları yükselişe geçti." dedi.