ASAYİŞ - 30 Aralık 2025 Salı 15:28

Bodrum’da halk sağlığı için sıkı denetim

A
A
A
Bodrum’da halk sağlığı için sıkı denetim

Bodrum Belediyesi Zabıta Müdürlüğü ekipleri, halk sağlığını korumak amacıyla ilçe genelinde gerçekleştirdiği gıda ve hijyen denetimlerini aralıksız sürdürüyor.



Zabıta Müdürlüğü ekiplerince kasım ayı itibarıyla başlatılan kapsamlı çalışmalarla, gıda güvenliğinden genel temizliğe kadar pek çok başlıkta incelemeler yapılıyor. Ekipler tarafından bugüne kadar 550 işletmede gerçekleştirilen denetimlerde; genel temizlik durumu, fiyat tarifeleri, baca sistemlerinin uygunluğu, ilaçlama periyotları ve ruhsat durumu titizlikle incelendi. Yapılan kontroller sonucunda, mevzuata aykırı eksiklikleri tespit edilen 195 işletmeye ikaz tutanağı düzenlenirken, kurallara uymadığı belirlenen 108 işletmeye ise cezai işlem uygulandı. Eksiklikleri bulunan işletmelere yönelik takip ve kontrollerin zabıta ekiplerince hassasiyetle sürdürüldüğü belirtildi.



Bodrum Belediyesi Zabıta Müdürlüğü, halk sağlığını tehdit edebilecek her türlü olumsuzluğa karşı denetimlerine hız kesmeden devam edileceğini vurguladı. Bu kapsamda, yaklaşan yılbaşı gecesi nedeniyle yoğunluk yaşanması beklenen cadde, sokak ve işletmelere yönelik denetim ve uygulamaların gece boyunca artırılarak sürdürüleceği bildirildi.



Bodrum’da halk sağlığı için sıkı denetim

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ASKİ Spor’dan tarihi yıl: 8 altın madalya, 451 kürsü başarısı ABB ASKİ Spor Kulübü, 2025 yılında olimpik branşlarda elde ettiği 8 altın madalya ve 451 kürsü başarısını düzenlenen toplantıda değerlendirdi. ABB ASKİ Spor, 2025 yılındaki başarı tablosunu, şampiyon sporcularla birlikte yeni yıl yemeği kapsamında basın toplantısı düzenledi. Toplantıya, ASKİ Spor Genel Koordinatörü Abdullah Çakmar, Koparma ve Toplam Dünya Şampiyonu Muhammed Furkan Özbek, Karakucak Dünya Şampiyonu Feyzullah Aktürk, Dünya Tekvando Şampiyonu Emine Göğebakan ile Merve Dinçel Kavurat katıldı. Çakmar’ın açılış konuşmaları ile başlayan toplantıda, 2025 yılındaki başarılar ile müsabakalar değerlendirildi ve 2026 yılı olmak üzere gelecek yıllardaki hedefler konuşuldu. "Bu yıl özellikle Dünya Şampiyonasında 8 altın madalya kazandık" Bu yıla ve 2028 yılına dair açıklamalarda bulunan Çakmak, "Bu yıl özellikle Dünya Şampiyonasında 8 altın madalya kazandık. Bu çok önemli. Güreşte aldığımız dereceler, başarılar vardı. Her zaman şunu söylüyorduk biz, Türk sporunun lokomotifi güreş, güreşin lokomotifi ASKİ diyorduk. Biz artık güreşin dışına da çıktık ASKİ Spor Kulübü olarak. Bugün tekvandoda, halterde, judoda, atletizmde, masa tenisinde ve diğer branşlarda artık şampiyonlar çıkartıyoruz ve madalyalar alıyoruz. Bu da hem ülkemiz için hem de bizler için çok önemliydi. Tabii ki bu bize yetmeyecek. Sporcunun ve sporun her zaman zirvesi olimpiyatlardır. Sporcularımız 2028 olimpiyatlarında burada bizlerle beraber inşallah güzel bir şekilde hazırlanacaklar. Ülkemize altın madalyalar alarak dönmek istiyoruz" diye konuştu. "Furkan Özbek kardeşimiz, bu yıl Naim Süleymanoğlu’nu geçerek toplamda dünya şampiyonu oldu" Milli sporcuların başarılarını anlatan Çakmar, "Tekvandoda kızlarımız cumhuriyet tarihinde bir ilki gerçekleştirerek takım dünya şampiyonu oldu. 2 sporcumuz Merve ve Emine dünya şampiyonu olarak burada takımımıza, ikisinin şampiyonluğu takım dünya şampiyonluğunu getirdi. Bu bizim için çok önemliydi. Özellikle Merve’nin ikinci dünya şampiyonluğunu kazanması apayrı bizim için. Feyzullah kardeşimiz hem minderi yapıp hem yağlı hem karakucak güreşlerini yapan nadir güreşçilerdendir kendisi. Karabucaklara giriyor. Dünya şampiyonu oluyor. Kırkpınar’da Kırkpınar ikincisi oldu. Talihsiz bir şekilde yeniliyor. Avrupa Şampiyonası’nda üç Avrupa şampiyonluğu var. Dünya şampiyonasında üçüncülüğü var. Tek eksik madalyası olimpiyat. 2028 olimpiyatlarında ülkemize altın madalyayla geleceğine inanıyorum. Özellikle Muhammed Furkan Özbek kardeşimiz, bu yıl Naim Süleymanoğlu’nu geçerek toplamda dünya şampiyonu oldu. Ben kendisini kutluyorum" ifadelerini kullandı. "300 çocukla başlattığımız proje şu an 4 binin üzerinde" Ankara Büyükşehir Belediyesi ASKİ Spor Kulübü olarak başarılı olduklarını belirten Abdullah Çakmar, "En önemlisi şuydu, biz 15 branşta halter dahil olmak üzere tekvando, güreş, jimnastik, masa tenisi bütün branşlarda biz bir proje başlatmıştık. 300 çocukla başlattığımız proje şu an 4 binin üzerinde. Biz hizmet veriyoruz. İnşallah buradaki rol model olmuş şampiyonlar, sporcularımızla beraber orada biz hem çocuklara hem de ailelere dokunmak istiyoruz. Bizim burada sadece sportif başarı değil amacımız. Özellikle biz devletimize, milletimize şunu yapmak istiyoruz. Kültürel ve sosyal yönden o çocukların gelişimini sağlayıp devlete iyi bir birey olmasını istiyoruz. Bunları biz 15 ve 20 binlere çıkarmak istiyoruz 2026 yılında. Sonrasında daha büyüteceğiz. Aldığımız dereceler ve başarılarla beraber ASKİ Spor Kulübü dünyada bir numara" şeklinde konuştu. Aynı zamanda, milli sporcular bu yıl aldıkları başarıları anlattı ve 2026 yılı için iyi dileklerde bulundular. Toplantı, hatıra fotoğrafı çekimi ile sona erdi. ABB ASKİ Spor’un 2025 Başarıları ABB ASKİ Spor, 2025 yılını 451 kürsü başarısı ile tamamladı. Bu başarıların 272’si ulusal, 179’u uluslararası platformlarda elde edildi. Öte yandan ASKİ Spor, 2025 yılında Olimpik sporlarda uluslararası alanda en çok şampiyon çıkaran kulüp unvanını kazandı. Bu yıl ki ASKİ Spor şampiyonları ise şu şekilde: Ordular Arası Dünya Şampiyonu Ahmet Duman, Para Atletizm Dünya Şampiyonu Aysel Önder, 2 şampiyonluk ile Koparma ve Toplam Dünya Şampiyonu Muhmmed Furkan Özbek, Dünya Şampiyonu Abdullah Kayapınar, Karakucak Dünya Şampiyonu Osman Göçen ile Feyzullah Aktürk, Emine Gögebakan ile Merve Dinçel Kavurat Dünya Tekvando Şampiyonu oldu. Ayrıca, İşitme Engeliler Yaz Olimpiyat Oyunları’nda 3 madalya kazanıldı.
İstanbul Şükrü Tamer Başyazıcıoğlu: ’’50 MW’lık GES yatırımla yeşil dönüşüme katkı sağlıyoruz’’ Şükrü Tamer Başyazıcıoğlu, holdingin enerji sektörüne toplam 50 MW büyüklüğünde yatırım bütçesi ayırdıklarını belirterek, "2022 yılında başladığımız GES yatırımlarımızın ilk çıktısını Ekim 2022’de aldık. Devreye aldığımız 4,2 MW gücündeki GES projemizle yıllık 5,25 milyon kWh elektrik üretimine ulaştık. Bununla yetinmedik; Ağustos 2024’te devreye alınan 4,3 MW gücündeki arazi GES tesisimizle birlikte yıllık 5,6 milyon kWh ek üretim sağladık" dedi. Dünya ekonomisinde üretim merkezlerinin yeniden şekillendiği, yeşil üretim ve sürdürülebilirlik kavramlarının rekabetin merkezine yerleştiği bir dönem yaşanıyor. Özellikle sanayi grupları için enerji maliyetlerini etkin biçimde yönetmek ve karbon ayak izini azaltmak, artık yalnızca finansal bir tercih değil; küresel pazarlarda var olmanın temel koşullarından biri haline geldi. İnşaattan gıdaya, tekstilden perakendeye kadar geniş bir yelpazede faaliyet gösteren Başyazıcıoğlu Holding, bu dönüşümü stratejik bir vizyona dönüştürerek enerji sektörüne toplam 50 MW büyüklüğünde yatırım bütçesi ayırdığını duyurdu. Holding, bu hamleyle birlikte enerji yatırımlarını hızlandırırken, dönüşüm sürecini de proaktif bir şekilde yönetmeyi hedefliyor. Almer Tekstil, yenilenebilir enerji vizyonunun somut örneği Holdingin sanayi alanındaki en önemli iştiraklerinden biri olan Almer Tekstil, grubun yenilenebilir enerji vizyonunun en somut örneklerinden biri olarak öne çıkıyor. Toplam 50 MW’lık yatırım planının önemli bir ayağını oluşturan projeler kapsamında, Başyazıcıoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Tamer Başyazıcıoğlu, 2022 yılında başlatılan Güneş Enerjisi Santrali (GES) yatırımlarının mevcut durumunu ve gelecek hedeflerini paylaştı. "Sanayicinin gündemi artık üretim kadar enerji" Enerjinin holdingin stratejik ajandasında öncelikli bir konumda yer aldığını vurgulayan Şükrü Tamer Başyazıcıoğlu, sanayi anlayışındaki dönüşüme dikkat çekti. Başyazıcıoğlu, şu değerlendirmede bulundu: "Sanayicinin gündemi değişti. Artık yalnızca ne kadar ürettiğiniz değil, o üretimi hangi enerjiyle yaptığınız belirleyici. Başyazıcıoğlu Holding olarak, enerji alanındaki 150 milyon dolarlık yatırım vizyonumuz doğrultusunda, iştirakimiz Almer Tekstil özelinde başlattığımız bu dönüşümle enerjide dışa bağımlılığı minimize etmeyi ve kendi kendine yeten bir ekosistem kurmayı hedefledik" Şirketin Kayseri OSB ve Mimar Sinan OSB’deki fabrikalarının yıllık 44 milyon kWh elektrik tüketimine sahip olduğunu belirten Başyazıcıoğlu, bu ihtiyacın yenilenebilir enerji kaynaklarıyla karşılanması için atılan adımları şöyle anlattı: "2022 yılında başladığımız GES yatırımlarımızın ilk çıktısını Ekim 2022’de aldık. Devreye aldığımız 4,2 MW gücündeki GES projemizle yıllık 5,25 milyon kWh elektrik üretimine ulaştık. Bununla yetinmedik; Ağustos 2024’te devreye alınan 4,3 MW gücündeki arazi GES tesisimizle birlikte yıllık 5,6 milyon kWh ek üretim sağladık." ’’Hedef: Enerji ihtiyacının tamamına yakınını yenilenebilir kaynaklardan karşılamak’’ Holding’in enerji vizyonunun mevcut projelerle sınırlı olmadığını belirten Şükrü Tamer Başyazıcıoğlu, 2025 hedeflerinin çok daha iddialı olduğunun altını çizdi. Holdingin kısa vadede elektrik tüketiminin tamamına yakınını yenilenebilir kaynaklardan karşılamayı hedeflediğini belirten Başyazıcıoğlu, devam eden yatırımlara ilişkin şu bilgileri paylaştı: "Şu anda yürüttüğümüz iki kritik projemiz daha bulunuyor. Mimar Sinan OSB’deki fabrikamızın çatısına 1,8 MW kapasiteli yeni bir GES kuruyoruz. Bunun yanında, Türkiye’nin güneş enerjisi açısından en stratejik bölgelerinden biri olan Konya Karapınar’da sahada 15,7 MW gücünde büyük ölçekli bir GES yatırımımız devam ediyor." Bu projelerin devreye alınmasıyla birlikte Başyazıcıoğlu Holding’in yıllık toplam 42,5 milyon kWh elektrik üretim kapasitesine ulaşacağını belirten Başyazıcıoğlu, "Bu üretim hacmi, fabrikalarımızın elektrik ihtiyacının yaklaşık yüzde 96’sını karşılayacak. Mahsuplaşma sonrası enerji faturalarımızda ciddi düşüşler yaşayacağız. Bu durum, hem maliyet avantajı hem de küresel rekabette güçlü bir pozisyon anlamına geliyor" şeklinde konuştu. "Yeni enerji yatırımları yolda" Almer Tekstil’de hayata geçirilen enerji yatırımlarının, holding genelinde örnek bir model oluşturduğunu ifade eden Başyazıcıoğlu, enerji alanında yeni projelerin de gündemde olduğunu belirtti. Başyazıcıoğlu, açıklamasını şu sözlerle tamamladı: "Enerji sektörü son derece dinamik bir alan. Almer Tekstil’de ulaştığımız bu seviye, grubumuz için önemli bir referans niteliğinde. Enerjide arz güvenliğini sağlamak ve yeşil dönüşümü holdingin tüm faaliyet alanlarına yaymak amacıyla yeni fizibilite çalışmalarımız ve yatırım planlarımız üzerinde çalışıyoruz. Geleceğin sanayisi, enerjisini doğadan alanların olacak."
İstanbul Ayşe Tokyaz cinayetinde savunma yapan tutuklu sanık Cemil Koç: "Esra kapının önüne geldiğinde, Ayşe vefat etmişti" Küçükçekmece’de eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavulla yol kenarına bırakılan üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayeti davası 2’inci gününde devam ediyor. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Cemil Koç, ’’Olay, Esra ile Ayşe’nin görüştükten 15-20 dakika sonra oldu. C.A. ve Esra kapının önüne geldiğinde, Ayşe vefat etmişti. Ondan çok panik yapmıştım’’ dedi. Küçükçekmece’de 11 Temmuz tarihinde eski polis memuru Cemil Koç tarafından öldürülen ve cesedi bavula konularak Eyüpsultan’da yol kenarına bırakılan 22 yaşındaki üniversite öğrencisi Ayşe Tokyaz cinayetine ilişkin katil zanlısı Cemil Koç’un (38) da aralarında bulunduğu 9 sanık dün, ilk kez hakim karşısına çıkmıştı. Küçükçekmece 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmaya, Cemil Koç’un da bulunduğu 9 tutuklu sanık ile tarafların avukatları, müşteki Ayşe Tokyaz’ın ikiz kardeş Esra, anne Halime ile baba Mustafa Tokyaz hazır bulundu. Bugün görülen celsede, diğer sanıkların savunmaları ile devam ediliyor. ’’Esra kapının önüne geldiğinde, Ayşe vefat etmişti’’ Duruşma, dün savunma yapan sanık Cemil Koç’un yargılanmasına çapraz sorguyla devam edildi. Hakimin arabasında ele geçirilen kanlı atlet ve diğer eşyalara ilişkin sorusuna sanık Koç, "Atlet ve şort vardı arabamda sanırım. Öğlen benzinliğin olduğu bölgede dolaştık. Birden fazla tişört, 4-5 adet atlet aldım. Ayrıca benim, benzinliğe attığım tişört eski ve lekeli bir tişörtü. Kan lekesi yoktu ola ki vardı, o da darp sırasında da olmuş olabilir iğne ucu kadar bir şeydir, bu da hayatın olağan akışına uygundur. Bu tişörtü çöpe atmamda ki neden, hiç yaşamadığım bir olaydı, ister istemez terledim o yüzden de çöpe attım. Olay, Esra ile Ayşe’nın görüştükten 15-20 dakika sonra oldu. C.A. ve Esra kapının önüne geldiğinde, Ayşe vefat etmişti. Ondan çok panik yapmıştım. Sonrasında, Uğur abiyi aradım, ’sana ihtiyacım var, başımda bir sıkıntı var. Acil’ dedim. Uğur abi sürekli bana soru soruyordu. Ben de ona, daha sonra anlatacağımı söyledim. Uğur abi evden içeri girmedi, bende aşağı indim. Valizi araca koydum. Sonrasında Uğur abiyi aldım, eve geçeriz konuşuruz sandım ama eve gelmedi. Belki de şüphelendi. Arabanın anahtarını N.E.’ye verdim. Kendisini taksici olarak biliyorum, meyhanede buluştuk. Bavulu birilerine gömdürsün diye ona verdim. Uğur abi ben geldim dediğinde ben valizin içine koydum Ayşe’yi, bunu anlatmaktan hoşlanmıyorum. Bunu Uğur abi görmedi. Uğur abiye valizi verirken bana ’bayağı da ağırmış’ dedi. Uğur beni bırakıp gidince aklıma N.E. geldi. Ben de onu arayıp meyhaneye gittim. N.E.’ye olayı anlattım. N.E.’ye bavulu almasını, birilerine gömdürmesini, içinde tarihi eser olduğunu söyledim. İlk başta kabul etmedi. Sonrasında bekle belki birilerini buluruz dedi. Sonrasında gittim Uğur abiyi geri aldım eve geçeriz konuşuruz sandım ama eve gelmedi. Belki daha sonra şüphelendi’’ ifadelerini kullandı. ’’Ben araba için Cemil’in yanına gittiğim de aşırı derece kokain çekmiş gibi bir hali vardı’’ Duruşmada, zanlı Cemil Koç’un ’Uğur abi’ dediği, akaryakıt istasyonu sahibi tutuklu sanık Oğuz Kula da savunma yaptı. Cemil Koç’un ifadelerine katılmadığını belirten tutuklu sanık Kula, "Ben benzinlikte bir şeyler hissettim. Bunu da Cemil’e söyledim. Valizi Cemil’in istediği kişiye teslim ettim. Ben, dini nikahlı eşimden uzaklaştırma almıştım, eve gidemiyordum. Bu yüzden akaryakıt istasyonunda kalıyordum. Cemil bana bir konum attı, ben de gittim. Bu konuma ilk kez gitmiştim. Cemil geldi, bana arabamı park etmemi istedi. Ben anlamadım, bana valizleri verdi. Kendi arabasını kullanmamı istedi. Arabanın anahtarını verdi. Biz beraber onun arabasına bindik, henüz hareket etmeden ben ona, ’neden ben senle geliyorum, benim arabam burada’ dedim. Sonrasında ikimiz de kendi akrabalarımızla bir yere gittik. Kahvaltı yaptık. N.E.’yi ben hiç tanımadım. Birbirimizi ilk defa polis merkezinde gördük. Ben araba için Cemil’in yanına gittiğim de aşırı derece kokain çekmiş gibi bir hali vardı" dedi. Bu sırada Cemil Koç, Oğuz Kal’a, "sus" diye bağırdı. Bunun üzerine sanık Kal, savunmasının devamında, "Cemil’in bana yönelik suçlamalarını kesinlikle kabul etmiyorum. Dini nikahlı eşim benim paramı aldı. Ben de onunla tartışınca, uzaklaştırma aldırdı benim için. Dini nikahlı eşim o zaman polis tarafından aranıyordu. Cemil’le de, eşimin aranması ile ilgili işlem sırasında tanıştık. Tanıdığım bir adliye personelinden rica ettim. Personelin ismini hatırlamıyorum. Esra’nın paylaştığı video kaydı kesilmiş ve oynanmıştır, videonun incelenmesini talep ediyorum’’ diye konuştu. Duruşma sırasında, sanık Oğuz Kula’nın avukatı savunma yaptığı sırada, zanlı Cemil Koç, "Avukat bey benden bahsederken zanlı diye hitap etmesini kabul etmiyorum" dedi. Avukat ise, "iddianamede böyle diyor" ifadesini kullandı. Duruşma, yarım saatlik ara sonrası diğer tutuklu sanık İlker Umut Oğuz’un savunması ile devam ediyor.