GÜNDEM - 14 Temmuz 2025 Pazartesi 16:02

Muğla 2024’te en fazla göçü İstanbul’dan aldı

A
A
A
Muğla 2024’te en fazla göçü İstanbul’dan aldı

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2024 yılında Muğla’ya en fazla göç İstanbul’dan gerçekleşti. Muğla, İstanbul’dan 10 bin 023 kişi alırken, İstanbul’a Muğla’dan 5 bin 498 kişi göç etti.



Muğla, İstanbul’dan sonra en çok göçü İzmir 4 bin 019 kişi, Ankara 3 bin 838 kişi, Antalya 2 bin 113 kişi ve Aydın’dan 2 bin 445 kişi aldı.



Buna karşılık Antalya 259 kişi, Hatay 258 kişi ve Kahramanmaraş 125 kişi gibi bazı illerden Muğla’ya verilen göç, alınandan az oldu. Özellikle Antalya’dan Muğla’ya 2 bin 113 kişi gelirken Antalya’ya 2 bin 372 kişi geri göç etti.



"Muğla’nın en fazla göç verdiği iller"


TÜİK’in 2024 verilerine göre Muğla’dan en fazla göç İstanbul’a gerçekleşti. Yıl içinde 5 bin 498 kişi İstanbul’a, 3 bin 572 kişi ise İzmir’e taşındı. Bu iki büyükşehir, Muğla’dan göç alan iller arasında başı çekti. Muğla, aynı zamanda Antalya’ya 2 bin 372, Aydın’a 2 bin 280 ve Ankara’ya 2 bin 615 kişi gönderdi.



Muğla 2024’te en fazla göçü İstanbul’dan aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Diyarbakır Diyarbakır’a nefes aldıracak Naturapark’ta altyapı çalışmaları başladı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, 300 bin metrekarelik alana kurulacak ve kentin en büyük parkı olacak Naturapark’ta altyapı çalışmalarına başladı. Projede bisiklet ve yürüyüş yollarından engelsiz oyun alanlarına kadar birçok sosyal donatı yer alacak. Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı tarafından yürütülen Naturapark projesi kapsamında, Prof. Dr. Necmettin Erbakan Bulvarı ile Fırat Bulvarı’nın kesiştiği noktada yer alan alanda ilk kazma vuruldu. 7’den 70’e her kesime hitap etmesi planlanan Naturapark’ın, aynı zamanda ekolojik yaşam kültürüne önemli katkılar sunması hedefleniyor. 300 bin metrekarelik alanı kapsaması nedeniyle Diyarbakır’ın en büyük parkı olma özelliğini taşıyan Naturapark’ta çalışmalar, altyapı işlemleriyle başladı. Kentin en önemli lokasyonunda inşa edilecek olan parkta ekipler, altyapı çalışmaları kapsamında yapıların temeli, yağmur suyu drenajları, elektrik altyapı kazıları, sulama tesisatları ve benzeri işlemleri yürütüyor. Altyapı çalışmalarının tamamlanmasının ardından ekiplerin, üstyapı düzenlemelerine geçerek parkın kullanım alanlarını hayata geçirmesi planlanıyor. Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, proje alanında daha önce dikilen ağaçları koruyarak Naturapark’ı inşa edecek. Çalışmalar kapsamında alana yeni bitkilerin dikimi de yapılacak. Büyükşehir Belediyesi, sağlıklı yaşamı teşvik etmek amacıyla projede bisiklet yolları ve yürüyüş aksları oluşturacak. Yürüyüş güzergahlarının farklı noktalarına fitness aletleri yerleştirilerek vatandaşların spor yapmasına imkan sağlanacak. Engelsiz oyun alanları oluşturulacak Naturapark’ta engelli çocukların da rahatlıkla yararlanabilmesi amacıyla engelsiz oyun alanları oluşturulacak. Parkta, klasik çocuk oyun gruplarının yanı sıra yeşil alanın belirlenen bölümlerine survivor parkuru da kurulacak. Parkta biyolojik göletler yer alacak Fazla enerji tüketiminin doğaya zarar verdiği gerçeğinden hareket eden Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi, projede klasik havuzlar yerine biyolojik göletlere yer verecek. Bu uygulamayla enerji tüketiminin önemli ölçüde azaltılması amaçlanıyor. Park ve Bahçeler Dairesi Başkanlığı, Naturapark’ta ayrıca oturma alanlarına, serbest etkinlik alanlarına, kadın ve erkek lavabolarına, mescit ile gezinti akslarına da yer verecek.
İstanbul Bursa uçağında hayatını kaybedenlerin yakınlarından yürek burkan istek İzmir-İstanbul seferini yaparken Marmara Denizi’ne düşen ve 50 yıl boyunca ulaşılamayan "Bursa" adlı uçağın enkazının bir YouTuber tarafından görüntülenmesi, kazada yakınlarını kaybeden aileler için umut ışığı oldu. İzmir-İstanbul seferini yapan Bursa isimli uçak 1975 yılında inişe geçtiği esnada Marmara Denizi’ne düştü. 42 kişinin hayatını kaybettiği facianın ardından 50 yıl geçmesine rağmen sadece 5 kişinin cansız bedenine ulaşılabilmişti. Aileler, cenazelerine kavuşma ve bir anıt mezar talebiyle yetkililere seslendi. Kule hatası iddiaları ve 50 yıllık ulaşılmazlık 1975 yılında yaşanan trajedide, inişe hazırlanan Bursa uçağı, pistteki başka bir uçak nedeniyle pas geçmek zorunda kalmış ve Marmara Denizi’ne düşmüştü. Uçakta 42 kişi bulunuyordu. Dönemin zorlu şartları ve derinlik nedeniyle enkazına ulaşılamayan kaza, yarım asırdır Türkiye’nin çözülemeyen sırlarından biri olarak kaldı. Geçtiğimiz günlerde YouTuber Nedim Kuru tarafından enkazın yeri ve parçalarının görüntülenmesi, İhlas Haber Ajansı (İHA) tarafından haberleştirilerek büyük yankı uyandırdı. Eşini kaybeden Zehra Nebioğlu: "Felç geçirdim, tek dileğim eşime ulaşmak" Kazada hayatını kaybeden, dönemin Malatya Belediye Başkanının oğlu ve iş insanı Bedir Nebioğlu’nun yakınları, yaşadıkları büyük acıyı anlattı. Eşi Bedir Nebioğlu’nu kaybeden Zehra Nebioğlu, eşinin kendilerini özlediği için bir gün erken geldiğini ve acı haberi öğrendiğinde felç geçirdiğini dile getirdi. Zehra Nebioğlu, yaşadığı acı dolu günlerden bahsederek, "Eşim İzmir’e gitti. Bizi özlediği için bir gün önce geldi. Gece yatıyordum. Herkes toplanmış. Benim kapılarımı kapatmış. Uyandım. Herkesin bana bakıyor. Denize düştü dediler. Çok güzel yüzüyordu eşim. Fakat bu olmadı. Ben felç geçirdim. İnşallah ben ölmeden o da gelse dedim. DNA yapılır. Kızım var onun DNA örneği alınır. Çıksın. Çok istiyorum. Çok ağlayacağım ama bir taraftan da sevineceğim" dedi. Kaza anında henüz 3 yaşında olan ve babasını hiç hatırlamayan Banu Nebioğlu, artık 53 yaşında olmasına rağmen babasına bir mezar dahi yapamamış olmanın derin üzüntüsünü yaşıyor. Aktif bir iş insanı ve Malatyaspor Başkanı olan babası Bedir Nebioğlu’nun, ailesine sürpriz yapmak için uçak biletini 1 saat öne çektiğini ve bunun felakete yol açtığını söyledi. Nebioğlu, "Ben babamı kaybettiğimde 3 yaşındaydım. Şu an 53 yaşındayım. Olayın üzerinden 50 sene geçti. Ama sanki cenazeyi görmediğimiz için inanamıyorsunuz. Biz cenazemizi yıkayıp kefenleyip toprağa koyamadık. Benim araştırmalarıma göre baştan sona kule hatası var. Çok çok derinde olması bizim lehimize bir şey. Çünkü derinleştikçe oradaki suyun soğukluğu arttıkça bence kemikler, yok olmuyor. Herkesin cenazesinin bulunabileceğini düşünüyorum" dedi. Banu Nebioğlu en büyük isteğinin anıt mezar yapılması olduğunu belirterek, "Bizim isteğimiz bir anıt mezarımızın olmasını istiyorum. Ben babamı hiç tanımadım. Hiç kokusunu, sesini hiç hatırlamıyorum. Tanımadığım bir adamı her gün resminden seviyorum. Resmiyle konuşuyorum. Anıt mezarı neden olmasın. Cenazelerimize ulaşılsın. Bir anıt mezarımızı olsun istiyoruz" diye konuştu.