SAĞLIK
Uşak’ta hemodiyaliz merkezi hizmete alındı 05 Aralık 2025 Cuma - 18:04:14 Uşak’ın Karahallı ilçesinde hayırseverlerin destekleriyle hazırlanan Semra-Özkan Atak Hemodiyaliz Ünitesi düzenlenen törenle hizmete açıldı. Karahallı Devlet Hastanesi Hacı Rafet Zora ek binası bahçesinde gerçekleştirilen açılış törenine, Uşak Valisi Naci Aktaş, AK Parti Uşak Milletvekili İsmail Güneş, CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, İl Emniyet Müdürü Taner Çiftçi, İl Jandarma Komutan Yardımcısı Albay Deniz Çezik, Karahallı Kaymakamı Ramazan Çelebi, İl Özel İdare Genel Sekreteri Sabri Ceylan, İl Sağlık Müdürü Tarık Acar ile siyasi parti temsilcileri, sağlık çalışanları, hayırseverler ve vatandaşlar katıldı. Tören, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Burada konuşma yapan Vali Aktaş, "Buradan şifa bekleyen tüm hastalarımıza Allah’tan şifa diliyorum. Burada ve diğer sağlık tesislerinde çalışan tüm sağlık çalışanı arkadaşlarımıza işlerinde kolaylıklar diliyorum. Ünitenin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum." dedi. Programda, Karahallı Devlet Hastanesi Hacı Rafet Zora ek binasının yenilenmesine katkı sağlayan hayırseverler Fehmi Zora ve Sinan Zora ile hemodiyaliz ünitesini yaptıran Özkan ve Semra Atak çiftine plaket takdim edildi. Duanın ardından açılış kurdelesi kesildi. Açılışın ardından Vali Aktaş, protokol üyeleri ve hayırseverler daha sonra yeni hemodiyaliz merkezini gezerek bilgi aldı.
05 Aralık 2025 Cuma - 16:56 Bingöl’e 5 yeni ambulans ve 2 UMKE aracı tahsis edildi Sağlık Bakanlığı tarafından Bingöl’e 5 adet 2025 model tam donanımlı acil yardım ambulansı ile 1 adet UMKE personel aracı ve 1 adet UMKE haberleşme aracı tahsis edildi. Yeni araçların hizmete alınması kapsamında düzenlenen programda konuşan Vali Dr. Ahmet Hamdi Usta, sağlık alanında Bingöl’de son yıllarda önemli çalışmalar yapıldığını belirtti. Vali Usta, tahsis edilen 5 ambulanstan 3’ünün 4x4, 2’sinin ise 4x2 özellikte olduğunu ifade ederek, "4x4 araçları Solhan, Genç ve Karlıova ilçelerimize birer tane gönderiyoruz. İki aracı da merkezde hizmete alıyoruz. Bu araçlarla birlikte ilimizdeki ambulans sayısı 39’dan 44’e yükseldi. Bunların 3’ü de paletli ambulans. Merkezde 20, Genç’te 6, Solhan’da 4, Karlıova’da 5 ve diğer ilçelerimizde birer ambulans görev yapıyor" dedi. Yeni Devlet Hastanesinin tamamlanmasıyla birlikte hasta nakli ihtiyacının önemli ölçüde azalacağına dikkat çeken Usta, ilçelere verilen 4x4 ambulanslarla sağlık hizmetlerine erişimin daha hızlı olacağını kaydetti. Ayrıca tahsis edilen iki yeni UMKE aracından birinin tam donanımlı haberleşme aracı, diğerinin ise personel nakil aracı olduğuna değinen Usta, "İnşallah ihtiyaç olmaz ama afet anlarında haberleşme aracımız çok kritik bir görev üstlenecek" ifadelerini kullandı. Vali Usta, Bingöl’e kazandırılan araçlarda emeği geçen Cumhurbaşkanı Yardımcısına, milletvekillerine, Sağlık Bakanına ve İl Sağlık Müdürüne teşekkür ederek, "112 çalışanlarımıza ve doktorlarımıza güç kuvvet versin. Ambulanslarımız ilimize hayırlı uğurlu olsun" dedi. Programda konuşan İl Sağlık Müdürü Dr. Samet Tatlı ise yeni araçların sahadaki çalışma şartlarını güçlendireceğini belirterek, "Sağlık camiamızın göz bebeği kıymetli 112 çalışanlarımızın sahadaki çalışma şartlarını daha kolay hale getirecek ve vatandaşlarımıza daha hızlı ulaşmamızı sağlayacak yeni ambulanslarımızın 112 ailemize ve Bingöl’ümüze hayırlı uğurlu olmasını diliyorum" şeklinde konuştu.
05 Aralık 2025 Cuma - 16:53 Bingöl’e 5 yeni ambulans ve 2 UMKE aracı tahsis edildi Sağlık Bakanlığı tarafından Bingöl’e 5 adet 2025 model tam donanımlı acil yardım ambulansı ile 1 adet UMKE personel aracı ve 1 adet UMKE haberleşme aracı tahsis edildi. Yeni araçların hizmete alınması kapsamında düzenlenen programda konuşan Vali Dr. Ahmet Hamdi Usta, sağlık alanında Bingöl’de son yıllarda önemli çalışmalar yapıldığını belirtti. Vali Usta, tahsis edilen 5 ambulanstan 3’ünün 4x4, 2’sinin ise 4x2 özellikte olduğunu ifade ederek, "4x4 araçları Solhan, Genç ve Karlıova ilçelerimize birer tane gönderiyoruz. İki aracı da merkezde hizmete alıyoruz. Bu araçlarla birlikte ilimizdeki ambulans sayısı 39’dan 44’e yükseldi. Bunların 3’ü de paletli ambulans. Merkezde 20, Genç’te 6, Solhan’da 4, Karlıova’da 5 ve diğer ilçelerimizde birer ambulans görev yapıyor" dedi. Yeni Devlet Hastanesinin tamamlanmasıyla birlikte hasta nakli ihtiyacının önemli ölçüde azalacağına dikkat çeken Usta, ilçelere verilen 4x4 ambulanslarla sağlık hizmetlerine erişimin daha hızlı olacağını kaydetti. Ayrıca tahsis edilen iki yeni UMKE aracından birinin tam donanımlı haberleşme aracı, diğerinin ise personel nakil aracı olduğuna değinen Usta, "İnşallah ihtiyaç olmaz ama afet anlarında haberleşme aracımız çok kritik bir görev üstlenecek" ifadelerini kullandı. Vali Usta, Bingöl’e kazandırılan araçlarda emeği geçen Cumhurbaşkanı Yardımcısına, milletvekillerine, Sağlık Bakanına ve İl Sağlık Müdürüne teşekkür ederek, "112 çalışanlarımıza ve doktorlarımıza güç kuvvet versin. Ambulanslarımız ilimize hayırlı uğurlu olsun" dedi. Programda konuşan İl Sağlık Müdürü Dr. Samet Tatlı ise yeni araçların sahadaki çalışma koşullarını güçlendireceğini belirterek, "Sağlık camiamızın göz bebeği kıymetli 112 çalışanlarımızın sahadaki çalışma koşullarını daha kolay hale getirecek ve vatandaşlarımıza daha hızlı ulaşmamızı sağlayacak yeni ambulanslarımızın 112 ailemize ve Bingöl’ümüze hayırlı uğurlu olmasını diliyorum" şeklinde konuştu. (FB-YRT
05 Aralık 2025 Cuma - 16:52 Uzmanından açıklama: "Zatürreye neden olan etkenler sonbahar kış aylarında artış gösteriyor" Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı Kliniği’nden Uzm. Dr. Latife Güder, "Zatürreye neden olan bu etkenler sonbahar kış aylarında artış gösteriyor. Bu yüzden bu mevsimlerde de çocuklarımızı mevsimine uyumlu şekilde giydirmemiz gerekiyor" dedi. Ankara Atatürk Sanatoryum Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Hastalıkları ve Çocuk Sağlığı Kliniği’nden Uzm. Dr. Latife Güder, soğuk havaların gelmesiyle birlikte çocuklarda artan zatürre hastalığı hakkında açıklamalarda bulundu. Güder, çocuğun ne kadar küçükse etkilenme oranının o kadar yüksek olduğunu belirterek, "Biz zatürre ile çok sık karşılaşıyoruz. 5 yaş altındaki çocuklar özellikle 2 yaş altındaki çocuklar için daha riskli olabiliyor bu durum" diye konuştu. Hastalığın belirtilerinin de yaşa göre değişim göstereceğini dile getiren Güder, "Küçük bir bebek ise mesela öksürük olmayabilir, ateş, huzursuzluk, emme isteğinde azalma görülebilir. Daha büyük bir çocuksa bize göğüs ağrısı tarif edebilir. Öksürüğü olabilir, hızlı nefes alıp vermesi olabilir. Hastanın bazen bunlar olmadan ateş ve karın ağrısıyla, sırt ağrısıyla, omuz ağrısıyla gelebilir" açıklamasında bulundu. "Çocukluk çağı aşılarınızı yaptırmamız gerekiyor" Zatürre hastalığında vücut toparlasa bile öksürüğün bir süre geçmeyeceğini söyleyen Güder, sözlerini şöyle sürdürdü: "Hastalık bitmiş olsa bile öksürüğün devam edebileceği konusunda hastaların yakınlarını bilgilendiriyoruz. Peki hastaları tedaviden sonra eve gönderdik hatta önlemek için de, hiç olmaması için de tedaviden sonra dikkat edilmesi gereken şeyler var. En önemlisi önlemek için eksiksiz bir şekilde çocukluk çağı aşılarınızı yaptırmamız gerekiyor. Hatta her yıl grip dediğimiz influenzaya karşı koruyucu olan aşılarınızın da yapılmasını öneriyoruz. El hijyeni, solunum hijyene dikkat edilmesi gerekir. Düzenli ve dengeli bir beslenme, güzel bir uyku, bol sıvı alınması, istirahat edilmesini önemsiyoruz. Sigaradan mutlaka uzak durulması gerekiyor. Sigara dumanı da çünkü solunum yollarını etkilemektedir. Çocuklar pasif içiciliğe maruz kalıyor, bundan korumamız gerekir. Kalabalık ortamlardan, hijyeni bozuk ortamlardan, havasız ortamlardan çocuklarımızı korumamız gerekir." "Çocuklarımızı mevsimine uyumlu şekilde giydirmemiz gerekiyor" Çocukların mevsime uygun şekilde giydirilmesi gerektiğini vurgulayan Güder, şunları kaydetti: "Özellikle zatürreye neden olan bu etkenler sonbahar kış aylarında artış gösteriyor. Bu yüzden bu mevsimlerde de çocuklarımızı mevsimine uyumlu şekilde giydirmemiz gerekiyor. Tek başına üşütme ince giydirmek hastalığa sebep olmaz ama dolaylı olarak bağışıklık sistemini zayıflatır ve bakterinin ve virüslerin hastalığa yol açma ihtimalini arttırır. Bu yüzden uygun şekilde giyindirmemiz gerekir. Çocuklarımıza burada şunu vurgulamak istiyorum, çocukluk çağı aşıları çok kıymetli. Bu aşılar birçok hastalıktan koruduğu gibi, zatürreden de koruyor. Bu aşılarınızı zamanında mutlaka yaptıralım."
Uzmanından ‘antibiyotik’ uyarısı: "Gereksiz kullanımı önlemek için farkındalık önemli"
29 Kasım 2025 Cumartesi - 14:05 Uzmanından ‘antibiyotik’ uyarısı: "Gereksiz kullanımı önlemek için farkındalık önemli" Antibiyotiklerin gereksiz kullanımının direnç sorununa yol açtığını belirten Acıbadem Kayseri Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Yasemin Ersoy, "Ülkemizde antimikrobiyal direnç Avrupa ülkelerine göre daha endişe verici durumda diyebiliriz. Gereksiz kullanımı önlemek için farkındalık önemli" dedi. Antibiyotiklerin, yaşanan yüzyılda birçok insanın hayatını kurtardığını ve ortalama yaşam süresinin uzamasında ciddi katkı sağladığını belirten Acıbadem Kayseri Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Yasemin Ersoy, "Antibiyotik, aslında çağımızda yaşam süresinin uzamasına katkı sağlayan bir tedavi biçimidir. Belki bir yüz yıl öncesine kadar ölümlerin olduğu enfeksiyonlardan kurtulmamızı ve tedaviyi sağlayan, çok önemli mikroplara ve parazitlere karşı öldürücü olan ilaçlara antimikrobiyal diyoruz. Bakterilere, mantarlara, virüslere karşı kullanılan ilaçlara antimikrobiyal genel ifadesini kullanıyoruz" dedi. Üst solunum yollarında antibiyotiklerin virüslere bir etkisi olmayacağını söyleyen Prof. Dr. Ersoy, "Malum kış dönemindeyiz, havaların soğumasıyla beraber üst solunum yolu enfeksiyonları artıyor ama unutmayalım ki üst solunum yolu enfeksiyonlarının yani boğaz ağrısı ile doktora başvuran hastalarımızın yüzde 70-80’i viraldir ve antibiyotiklerin virüslere karşı bir etkisi olmaz. Çoğu reçetelere baktığımızda üst solunum yollarının yüzde 80’inde antibiyotiklerin yazıldığını görüyoruz" dedi. "Her yıl 10 milyon insan antibiyotik direnci nedeniyle hayatını kaybedebilir" Türkiye’de antimikrobiyal direnç oranının endişe verici olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Ersoy, "Burada antimikrobiyal direncin artması ile ilişkili direkt bir bağlantıdan bahsedebiliriz. Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre her yıl dünyada 1 milyondan fazla insan direkt antimikrobiyallere dirençli enfeksiyonlar sebebiyle hayatını kaybediyor. 5 milyon insanın ölümünde ise katkısı olduğu tahmin ediliyor. Bu durum için önlem alınmazsa önümüzdeki dönemlerde öngörülen rakam 2050 yılında dünyada her yıl 10 milyon insanın antimikrobiyallere dirençli enfeksiyonlardan ötürü hayatlarını kaybedeceğini tahmin ediyoruz" diye konuştu. Toplum farkındalığının önemine değinen Prof. Dr. Ersoy, antibiyotikleri gereksiz yere kullanmamak, hekimden antibiyotik isteğinde bulunmamak ve hekim önerdiği zaman antibiyotiği doğru şekilde, sürede ve dozda kullanmanın önemli olduğunu ifade etti. Önerilen dozların altındaki dozların da direnç gelişiminde yine önemli bir faktör olabileceğini dile getirdi. Bir diğer hususun da enfeksiyonları azaltmak olduğunun altını çizen Prof. Dr. Ersoy enfeksiyonlar azaldığında zaten antibiyotik ve antimikrobiyal kullanımı azalacağı için dirençle ilgili süreçler daha kontrol edilebilir hale geleceğini belirtti. "Bağışıklığımızı güçlendirerek enfeksiyonları azaltabiliriz" Enfeksiyonun azaltılması için yapılabileceklerden de bahseden Prof. Dr. Ersoy, sözlerini şu şekilde sonlandırdı: "Bağışıklığımızı güçlendirerek enfeksiyonları azaltabiliriz. Hijyene önem göstermek, doğru bilgi ve doğru yöntemle hareket etmemiz çok önemli. Hasta insanların toplu alanlarda maske takması ya da kendimizin koruyucu önlemler almamız, olmamız gereken aşıları hekimimizden yardım alarak aşılarımızı olmak yine enfeksiyonlara yakalanmamızda bizde koruyucu etki oluşturacaktır. Enfeksiyon ve antimikrobiyal kullanımı azaldığında, gereksiz antibiyotik kullanımını azalttığımızda da süreçte üstümüze düşeni yapmış olacağız."
Diş hastanesine 2 milyon TL’lik yatırım
29 Kasım 2025 Cumartesi - 10:32 Diş hastanesine 2 milyon TL’lik yatırım DÜZCE(İHA) – Düzce Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesine 2 milyon TL değerinde dental tomografi cihazı kuruldu. Hastalar artık 3D görüntülemeyi Düzce’de alabilecek. AK Parti Düzce Milletvekili Ercan Öztürk, ilin sağlık altyapısını güçlendiren önemli bir yatırımın daha hayata geçtiğini duyurdu. Öztürk, uzun süredir dış merkezlere yönlendirilmek zorunda kalan üç boyutlu görüntüleme ihtiyacının artık Düzce Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi tarafından karşılanacağını belirtti. Hastaneye kazandırılan 2 milyon TL değerindeki dental tomografi cihazının kurulumunun tamamlandığını ifade etti. Konik ışınlı bilgisayarlı tomografi (KIBT) prensibiyle çalışan cihaz, klasik iki boyutlu röntgenlerin yetersiz kaldığı durumlarda çok daha doğru sonuçlar sunuyor. Diğer tomografi yöntemlerine göre düşük radyasyon dozu ile çalışması ise hastalar için önemli bir güvenlik avantajı sağlıyor. Dental tomografi çene kemikleri, dişler, damar-sinir yapıları, kistler, tümörler, gömülü dişler ve eklem rahatsızlıklarını üç boyutlu ve yüksek çözünürlüklü şekilde görüntüleyen gelişmiş bir sistem olarak biliniyor. Özellikle; implant planlamaları, kist ve tümör tespiti ve cerrahi müdahale hazırlıkları gibi birçok alanda hekimlere yüksek hassasiyetli görüntüleme imkanı verecek. Bu sayede hem tanı süreçleri hızlanacak hem de tedaviler çok daha güvenilir bir şekilde planlanacak. Dental tomografi cihazıyla birlikte Düzce Diş Hastanesi’nin hizmet kapasitesi artarken, hastaların şehir dışına sevk oranında da ciddi düşüş bekleniyor.
Kağızman Devlet Hastanesi’nde karın kesisi ameliyatı
29 Kasım 2025 Cumartesi - 10:31 Kağızman Devlet Hastanesi’nde karın kesisi ameliyatı Kağızman’da Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanları, rahim sarkması şikayetiyle başvuran hastaya vajinal yolla histerektomi ameliyatını ilk kez gerçekleştirdi. Kağızman Devlet Hastanesi, kadın sağlığı alanında önemli bir cerrahi başarıya imza attı. Hastanede görev yapan Uzm. Dr. Seda Biltekin ile Uzm. Dr. Esmahan Nida Kaplan, ilçede ilk kez uygulanan yöntemle rahim sarkması şikayeti bulunan bir hastayı vajinal yolla, karın bölgesinde kesi yapmadan ameliyat etti. Operasyon sırasında hastanın karın bölgesinde hiçbir kesi açılmaması, iyileşme süresinin kısalmasına ve ameliyat sonrası ağrıların minimum seviyede seyretmesine imkân sağladı. Hastanenin ameliyathane ekibi tarafından titizlikle yürütülen işlem başarıyla sonuçlandı ve hastanın genel sağlık durumunun iyi olduğu bildirildi. Hastane yönetimi, gerçekleştirilen ameliyatın Kağızman’da kadın sağlığı alanında yeni bir dönemin habercisi olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı: "Kadın Hastalıkları ve Doğum birimimizin uzmanları tarafından gerçekleştirilen bu operasyon, ilçemizde sağlık hizmetlerinin geldiği noktayı göstermesi bakımından son derece önemlidir. Kağızman Devlet Hastanesi olarak vatandaşlarımızın büyük merkezlere gitmeden nitelikli sağlık hizmetine ulaşabilmelerini sağlamak bizim önceliğimizdir. Başarılı operasyon nedeniyle hekimlerimizi kutluyor, hastamıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz." Kağızman Devlet Hastanesi yetkilileri, ilerleyen dönemde de modern cerrahi tekniklerin uygulanmaya devam edeceğini ve kadın sağlığı hizmetlerinde kalite standartlarının daha da yükseltileceğini ifade etti.
Çocuklarda ekran kullanımı ve süresi, gelişimini etkiliyor
29 Kasım 2025 Cumartesi - 10:31 Çocuklarda ekran kullanımı ve süresi, gelişimini etkiliyor Günümüzde ekran kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte çocukların ekran başında geçirdikleri süre hızla artıyor. Dünya Sağlık Örgütü, Amerikan Pediatri Akademisi ve Kanada Pediatri Derneği gibi uluslararası kuruluşlar, iki yaşından küçük çocukların ekranla tanıştırılmaması, okul öncesi çocukların ise günde en fazla bir saat ekran süresi ile sınırlandırılması gerektiğini vurguluyor. Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi Çocuk Gelişim Uzmanı Hümeyra Özsoy, araştırmaların, çocukların özellikle tablet, telefon ve televizyon gibi ekranlara çok erken yaşlarda eriştiğini ve çoğu zaman önerilen sürelerin üzerinde ekran başında zaman geçirdiğini gösterdiğini belirterek, "Ülkemizde yapılan çalışmalar da benzer sonuçlara işaret etmektedir. 2-5 yaş arası çocukların büyük bir bölümünün günde iki saatten fazla ekran karşısında kaldığı, 3-6 yaş grubunda ise günlük ekran süresinin ortalama 3 ila 8 saate kadar ulaştığı bildirilmektedir" dedi. Özsoy, aşırı ekran süresinin çocuklar için zararlarını şu şekilde sıraladı: "Öz düzenleme becerilerinde zorluk, dil gelişiminde gecikme, dikkat problemleri, duygu anlama ve düzenlemede güçlük, saldırgan davranışlar, dikkat eksikliği ve hiperaktivite ve otizm belirtileri gibi birçok bilişsel ve sosyal gelişim alanında olumsuz sonuçlar". Ekran süresinin etkilerinin yalnızca sürenin uzunluğuna bağlı olmadığını belirten Özsoy, "İzlenen içeriğe ve ekranın ebeveyn eşliğinde mi yoksa yalnız mı kullanıldığına göre de değişmektedir. Özellikle küçük yaş çocuklarda, ekranın tek başına ve kontrolsüz kullanımı olumsuz etkileri artırmaktadır. Bununla birlikte, arka planda açık televizyonun bile çocukların dikkat, oyun kalitesi ve iletişim becerilerini olumsuz etkilediği bilinmektedir. Çocukların ekran süresini etkileyen önemli faktörler arasında ebeveyn eğitim düzeyi, ailede ekran kullanım alışkanlıkları, ebeveyn stres düzeyi ve ev içi kuralların varlığı yer almaktadır. Ebeveyn ekran süresi arttıkça çocuğun ekran süresinin de arttığını, ev içinde açık kurallar olduğunda ise ekran süresinin azaldığı görülmektedir. Dünya Sağlık Örgütü, 1-4 yaş arası çocukların gün içinde en az 180 dakika hareket etmesini ve bir saatten uzun süre hareketsiz kalmamasını önermektedir. Aşırı ekran kullanımı, çocuklarda hareketsizlik, uyku bozuklukları, obezite riski ve davranış problemleri gibi sonuçlara yol açabilmektedir. üç yaş, beynin en hızlı geliştiği dönemdir. Ekranla geçirilen fazla süre, çocuğun keşfetme, oyun oynama, iletişim kurma ve sosyal etkileşim fırsatlarını azaltıyor. Bu nedenle ekran yerine aktif oyun, açık hava etkinlikleri, kitap okuma ve ebeveyn eşliğinde etkileşim, çocukların sağlıklı gelişiminde kritik bir rol oynuyor. Teknolojiyi hayatımızdan tamamen çıkarmak mümkün değil; önemli olan çocuğun gelişimsel ihtiyaçlarını gözeterek ekranı dengeli, sınırlı ve bilinçli şekilde kullanmasını sağlamaktır" dedi. Özsoy, ailelerin ekran kullanımını yönetebilmesi için şu önerilerde bulundu: "Ekran kullanımını yaşa göre sınırlandırın. 0-2 yaş sıfır ekran. (yaş x 10 dk) Mümkün oldukça ekranı birlikte aktif kullanın. Kaliteli, yaşa uygun içerikleri tercih edin. Ekranı ödül, ceza veya sakinleştirme aracı olarak kullanmayın Açık hava oyunlarını ve fiziksel aktiviteleri günlük rutine ekleyin. Ev içinde ekran kullanımına dair net kurallar oluşturun".
Dr. Küçükyalçın: "Tütün dumanı 7 binden fazla kanserojen madde içermektedir"
29 Kasım 2025 Cumartesi - 10:00 Dr. Küçükyalçın: "Tütün dumanı 7 binden fazla kanserojen madde içermektedir" Tunceli Devlet Hastanesi’nde Göğüs Hastalıkları Uzmanı olarak görev yapan Dr. Sedef Küçükyalçın, Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı dolayısıyla yaptığı açıklamada, "Tütün dumanı 7 binden fazla kanserojen madde içermektedir. Bunlardan en az 70’inin akciğer kanserine sebep olduğu bilinmektedir" dedi. Akciğer kanserinin Türkiye’de ve dünyada en sık görülen kanser türleri arasında yer aldığını belirten Tunceli Devlet Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Sedef Küçükyalçın, özellikle tütün kullanımının ve tütün dumanına maruziyetin en büyük risk faktörleri arasında bulunduğunu söyledi. Küçükyalçın, akciğer kanseri belirtilerinin çoğu zaman sinsi ilerlemesi nedeniyle tanının geç konabildiğini vurgulayarak vatandaşlara tütün ürünlerinden uzak durma ve sağlıklı yaşam alışkanlıkları geliştirme çağrısında bulundu. Akciğer kanseri belirtilerinin sinsi ve belirsiz ilerlediğini ve bu yüzden tanının geç konulduğunu belirten Dr. Sedef Küçükyalçın, "Akciğer kanseri günümüz dünyasında en sık görülen kanser çeşitlerinden biri. Özellikle erkeklerde 1’inci sırada, kadınlarda 2’nci sırada. Akciğer kanseri için risk faktörlerine bakacak olursak en önemli sebeplerden biri sigara dumanı. Sigara, tütün, nargile gibi tütün dumanına maruz kalmak. Çevresel ve mesleki maruziyetler, özellikle aspest maruziyeti, herhangi bir nedenden ötürü radyasyona maruz kalmak, hava kirliliği ve ailede akciğer kanseri öyküsü olması sayılabilir. Tütün dumanı 7 binden fazla kanserojen madde içermektedir. Bunlardan en az 70’inin akciğer kanserine sebep olduğu bilinmektedir. Akciğer kanseri ile ilgili belirtileri sayacak olursak özellikle nefes darlığı, geçmeyen ve uzun süren öksürük, öksürmekle ağızdan kan gelmesi ya da öksürmekle kanlı balgam tükürmek, istemsiz kilo kaybı, iştahsızlık, halsizlik, yorgunluk, ses kısıklığı gibi sebeplerle hastalar polikliniğimize başvurabiliyor. Akciğer kanseri belirtileri sinsi ve belirsiz seyretmekte. Bundan ötürü kanser tanısı geç konabilmektedir. Bizler de akciğer kanseri farkındalık ayı vesilesi ile hastalarımızın tütün ve tütün ürünleri içeren ürünleri kullanmamalarını, dumansız hava sahası uygulamalarını desteklemelerini ve sağlıklı yaşam tarzını benimsemelerini önermekteyiz" şeklinde konuştu.
Aydın Şehir Hastanesi’nde test süreci devam ediyor
29 Kasım 2025 Cumartesi - 09:47 Aydın Şehir Hastanesi’nde test süreci devam ediyor Sağlık Bakanlığı’nın 2020 yatırım programına alınarak 2021 yılı Kasım ayında merkez ilçe Efeler’de inşaatına başlanan Aydın Şehir Hastanesi açılış için gün saymaya başlarken, ayda ortalama 450 bin hastaya hizmet verecek olan hastanede test süreci devam ediyor. Türkiye’nin 21. Şehir Hastanesi Aydın’da açılış için gün sayarken, sağlık hizmetlerinin daha nitelikli sunulması amacıyla merkez ilçe Efeler’de inşaatına başlanan hastanede sona gelindi. Aydın ve Ege Bölgesi’nin uluslararası kalitede bir sağlık kampüsü haline gelmesi beklenen Şehir Hastanesi’nde çalışmalar 24 saat esasına göre tüm hızıyla devam ederken hastanedeki cihazların da testleri sürüyor. Aydın Şehir Hastanesi, Aralık ayı itibariyle hizmete girmeye hazırlanırken, Aydın İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul, son hazırlıkları yerinde inceledi. Şehir Hastanesi’nde yürütülen taşınma, teknik hazırlık ve test süreçlerini yerinde incelemek üzere hastaneyi ziyaret eden Şenkul, ziyareti sırasında hasta kabul alanları, poliklinikler, laboratuvarlar, yanık ve hiperbarik üniteleri, yoğun bakım odaları, ameliyathaneler, yataklı servisler ile kadın doğum servisi ve doğum salonunda detaylı incelemelerde bulundu. Ekiplerin koordinasyonu, teknik altyapı hazırlıkları ve donanım süreçlerini de değerlendiren Şenkul, özellikle iklimlendirme, bilişim altyapısı ve havalandırma sistemlerinde yürütülen testler hakkında yüklenici firma yetkililerinden bilgi aldı. Taşınma sürecinin hem hasta güvenliğini hem de hizmetin kesintisiz şekilde sürdürülmesini esas aldığını belirten İl Sağlık Müdürü Dr. Eser Şenkul, "Şehir Hastanemiz modern altyapısı ve güçlü hizmet kapasitesiyle ilimize büyük bir değer katacak. Taşınma ve hazırlık çalışmalarını yakından takip ediyor, tüm detayların eksiksiz şekilde tamamlanması için ekiplerimizle koordineli olarak çalışıyoruz" dedi.
Hastadan çıkan taşları sayamadılar
29 Kasım 2025 Cumartesi - 09:19 Hastadan çıkan taşları sayamadılar Manisa’nın Soma ilçesinde karın ağrısı şikayetiyle Soma Devlet Hastanesine başvuran 70 yaşındaki Ayşe Çobanlar’ın safra kesesinden 20 binin üzerinde taş çıkarıldı. Doktorların sayamadığı taşlar yapay zeka aracılığıyla yapılan sayımda 20 binin üzerinde olarak belirlendi. Manisa’nın Soma ilçesinde karın ağrısı şikayetiyle hastaneye başvuran 70 yaşındaki Ayşe Çobanlar’ın safra kesesinden 20 binin üzerinde taş çıkarıldı. Operasyonu gerçekleştiren Opr. Dr. Muhammet Burak Koyuncu, vakayı hem hastalar hem de sağlık çalışanları açısından oldukça nadir görülen bir durum olarak değerlendirirken ve dikkat çekici olarak değerlendirdi. "Taşları sayamadık" Operasyonu gerçekleştiren Opr. Dr. Muhammet Burak Koyuncu, "Öncelikle hastamız hastanemizi duymuş, bizi duymuş. Daha önceden de zaten hastamızın eşini ameliyat etmiştik burada başarılı bir operasyonla. Daha sonra yoğun şiddetli ağrıları olması sebebiyle tarafımıza başvurduğunda hemen servise yatışını yaptırdık. Çekilen görüntülerde yapılan muayenesinde ana safra kanalına taşlarının düştüğünü ve yoğun iltihap geçirdiğini gördük hastamızda. Gerekli tedaviyi yaptık ve acil ameliyata aldık. Ameliyatta laparoskopik yöntemle başarılı bir şekilde kolesistektomi ameliyatını tamamladık. Piyesi açtığımızda ise çok fazla miktarda boyutları 2 milim 3 milim arasında olan çok fazla miktarda taş mevcuttu. Biz sayamadık, yapay zekaya açıkçası tahminde bulundurduk. 20 binin üzerinde taş olduğunu tespit etti. Önemli olan da bu taşları bu safra kesesi içerisinden perfore etmeden, batına perfore olmadan çıkarmaktı. Bunu başarılı bir şekilde yaptık. İşlerimizde yolunda gitti. Şu an post top 1. günündeyiz. Bir aksilik olmazsa hastamızı yarın taburcu edeceğiz. Hastamız mutlu, biz mutluyuz. Böyle bu tarz nadir vakaları Soma’da yapmak gerçekten hem bizim için hem hastalar için hem de vatandaşlarımız için gurur verici" dedi. Çıkan taş sayısına hasta da inanamadı Bergama’da birkaç kere gittim doktora ama denk gelmedi. Ağrılarım çok sıklaştı. Eşimin eczacı kalfası olması nedeniyle bana her gün iğne yapmak zorunda kaldı. Fırat Bey’i aradık doktorumuzu ve durumu anlattık. O da hemen gelmemizi istedi. Acilden giriş yaptırdık. Gerekli tedavilerimi yaptılar. Uygulamalarını yaptılar. Ameliyatlarını yaptılar. Beni bu durumdan kurtardılar" diyerek ameliyatı gerçekleştiren Opr. Dr. Muhammet Burak Koyuncu ve Soma Devlet Hastanesi ekibine teşekkür etti. "Bu bir rekor" Ameliyat sonrası hastasını ziyaret eden Opr. Dr. Muhammet Burak Koyuncu, Ayşe Çobanlar’a bir rekorun sahibi olduğunu belirterek, "Yalnız safra kesenden çok fazla taş çıktı. 20 binin üzerinde taş çıktı. Yani bu bir rekor. Sana ait aslında. Çok çok kötü bir rekor olabilir ama çok şükür. Çok şükür tertemiz sağlıklı bir şekilde bitti" şeklinde konuştu. Hastanın eşi Abdullah Çobanlar da doktor ve ekibine teşekkür ederken, Soma Devlet Hastanesi Başhekimi Gökhan Kıvanç Yaşar, "Hastanemizde gerçekleştirilen bu başarılı operasyon, uzman hekim kadromuzun deneyimi ve sağlık personelimizin özverili çalışmasının bir sonucudur. Nadir görülen bu tarz vakalarda doğru ekipman, hızlı müdahale ve tecrübeli cerrah çok büyük önem taşıyor. Opr. Dr. Muhammet Burak Koyuncu ve ekibini göstermiş oldukları hassasiyet ve başarılı cerrahi süreç için tebrik ediyorum. Soma Devlet Hastanesi olarak bölgemize en kaliteli sağlık hizmetini sunmaya devam edeceğiz" dedi.