SAĞLIK - 24 Ocak 2018 Çarşamba 15:42

Dr. Yaman, ’’Obezite uyku apnesinin en sık nedenlerindendir’’

A
A
A
Dr. Yaman, ’’Obezite uyku apnesinin en sık nedenlerindendir’’

Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Doç.

Kulak Burun Boğaz (KBB) Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Yaman obezitenin uyku apnesinin en sık nedenlerinden biri olduğunu söyledi.


Özel Adatıp Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hüseyin Yaman, uyku apnesi hastalığıyla ilgili açıklamalar yaptı. “Uyku apnesi, uykuda solunumun kısa süreli durmasıdır” diyen Doç. Dr. Hüseyin Yaman, “Uyku apnesi gürültülü bir horlama ile birlikte görülür. İleri derecede büyüyen geniz eti ve bademciklerin ya da büyüyen dil kökü veya sarkan yumuşak damağın hava yolunu tıkaması sonucunda görülür. Obezite de uyku apnesinin en sık nedenlerinden biridir. Hem yetişkinlerde hem de çocuklarda görülebilir. Kaliteli bir uyku sağlıklı bir yaşam için önemlidir. Uyku apnesi, uyurken sıklıkla sağa sola dönme, terleme, sabahları yorgun kalkma, boğaz kuruluğu, gündüz uyuklamaları, konsantrasyon eksikliği gibi şikayetlere yol açarak, hayat kalitesini düşürmektedir. Uyku apnesi dikkatsizliğe yol açarak trafik kazası ve iş kazaları riskini arttırmaktadır. Bunun yanında yüksek tansiyon, cinsel isteksizlik ve iktidarsızlık, felç, ani gece ölümlerine de neden olabilir” dedi.


Uyku apnesinin tanı koyma süreciyle ilgili bilgiler veren Doç. Dr. Hüseyin Yaman, “Uyku apnesi tanısı “Polisomnografi” denilen uyku testi ile konulur. Bu test gece boyunca beyin aktivitesinin ve solunumsal olayların kaydedildiği bir testtir. Bu testle uykuda solunumun kaç defa durduğu, vücut oksijen değerlerinin ve kalp hızının nasıl etkilendiği ve derin uykuya dalınıp dalınılmadığı gibi parametrelere bakılmaktadır” diye konuştu.


Doç. Dr. Hüseyin Yaman, uyku apnesinin tedavisi hakkında bilgi vererek, “Uyku apnesi olan obez hastalar, kilo verdikten sonra ciddi bir rahatlama yaşarlar. Alkol ve sigarayı bırakmak, uyku ilaçlarından kaçınmak, sırt üstü yatmamak rahatsızlığı azaltır.” diyerek sözlerine şu şekilde devam etti: “Eğer burun kemiği eğriliği, konka denen burun etlerinin büyük olması, geniz eti ve bademciklerin büyük olması, yumuşak damakta sarkma ve üst solunum yollarında belirgin anatomik darlıklar varsa hastanın KBB uzmanı tarafından değerlendirilmesi ve uygun cerrahi işlemlerin yapılması gerekir. Cerrahi girişimlere rağmen düzelmeyen veya ileri derecede uyku apnesi olan hastaların tedavisinde ise CPAP denen pozitif havayolu basıncı tedavisi uygulanmalıdır. CPAP cihazını kullanamayan ya da hafif derece apnesi olan uygun vakalarda da ağız içi apareyler kullanılabilir” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Düzce Bilim Kafe’de her yönüyle Mehmet Akif konuşuldu Düzce Üniversitesi, Yükseköğretim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar’ın öncülüğünde başlatılan ve üniversitelerde üretilen akademik bilginin toplumun her kesimiyle buluşturmayı amaçlayan ‘Bilim Kafe’ buluşmalarına bir yenisini daha ekledi. Bilim İletişimi Ofisi ile Toplumsal Katkı Koordinatörlüğü tarafından 27 Aralık Mehmet Akif Ersoy’u Anma Günü’ne ithafen düzenlenen "Her Yönüyle Mehmet Akif" başlıklı bilim kafe Düzce Belediyesi Konuralp Antik Tiyatrosu Seyir Terası Çadırı’nda gerçekleştirildi. Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’in konuşmacı olarak yer aldığı bilim kafe etkinliğine; Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Duygu Ekinci, Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Recai Özcan ve öğrenciler ile vatandaşlar katılım sağladı. Programın açılış konuşmasını yapan Toplumsal Katkı Koordinatörü Doç. Dr. Hande Bulut, Mehmet Akif Ersoy’un yalnızca bir şair değil; yaşadığı dönemi, toplumsal sorunları derin bir sorumluluk bilinciyle ele alan çok yönlü bir düşünce insanı olarak ele alınması gerektiğini vurgulayarak bu kapsamda düzenlenen bilim kafe etkinliğine katılımı için Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç’e teşekkürlerini sundu. "Her zaman zihnimde Mehmet Akif idealizmi vardı" Programa konuşmacı olarak katılım sağlayan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Mehmet Akif Ersoy’a duyduğu hayranlığın ilkokul yıllarında başladığını belirterek, zihninde her zaman bir "Mehmet Akif idealizmi"nin yer aldığını dile getirdi. Mehmet Akif’in 1873 yılında Osmanlı Devleti’nin siyasi, sosyal ve fikrî açıdan sarsıntılı bir döneminde dünyaya geldiğini belirten eden Prof. Dr. İlhan Genç, Balkanlar ve Türkistan kökenli bir aile yapısı içinde yetişmesinin, onun düşünce dünyasına çok yönlü bir bakış kazandırdığını ifade etti. Doğu ile batıyı birleştiren güçlü sentez Mehmet Akif’in eğitim hayatına da değinen Prof. Dr. Genç, Akif’in modern mektep eğitimi ile dinî ilimleri birlikte sürdürdüğünü, Baytar Mektebi’nde kazandığı sebep–sonuç temelli bilimsel bakış açısını hayatının her alanına yansıttığını aktardı. Akif’in yalnızca Doğu kaynaklarını değil; Batı edebiyatını da yakından takip ettiğini vurgulayan Prof. Dr. İlhan Genç, Victor Hugo, Tolstoy ve Emile Zola gibi isimleri okumasının, onun fikri derinliğini ve sentez gücünü artırdığını belirtti. "Mehmet Akif, neden–sonuç ilişkisini en güçlü kuran şairlerdendir" Konuşmasında Mehmet Akif’in şiir ve yazılarında sürekli olarak "neden geri kaldık?" sorusunun peşinden gittiğini ifade eden Prof. Dr. Genç, Akif’in olaylara duygusal olduğu kadar rasyonel ve analitik bir perspektiften yaklaştığını söyledi. Akif’in yalnızca bir şair değil aynı zamanda toplumsal sorunlara çözüm arayan bir fikir ve aksiyon insanı olduğunun altını çizen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. İlhan Genç, Sırat-ı Müstakim ve Sebilürreşad dergilerindeki faaliyetlerine de değindi. Bu yayınlar aracılığıyla memleketin meselelerini ele aldığını, maddi imkânları sınırlı olmasına rağmen idealizminden ve sorumluluk bilincinden asla ödün vermediğini ifade etti. Akademik bilgiyi toplumla buluşturarak toplumsal farkındalığın artırılmasına önemli katkılar sunan Bilim Kafe etkinliği, katılımcıların sorularının yanıtlanmasının ardından sona erdi.
Kırşehir Esnaf Odaları çağrı yaptı, küçük esnaf destekledi Kırşehir Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği; yeni yıl öncesi şehir halkına çağrıda bulunarak hediye ve günlük alışverişlerde küçük esnafın tercih edilmesini istedi. Öztürk’ün çağrısı, kentteki esnaf tarafından da destek buldu. Birlik Başkanı Bahamettin Öztürk; yaptığı açıklamada Kırşehir’in küçük bir şehir olduğunu belirterek, internet satışları ve büyük mağazalara karşı yerel esnafın korunmasının önemine dikkat çekti. Öztürk; "Hediyeleşmelerin yoğun olduğu bu dönemlerde vatandaşlarımıza sesleniyorum. Alışverişlerinizi küçük esnaftan yapın. Bu hem esnafımıza hem de şehir ekonomimize katkı sağlayacaktır" dedi. Yapılan çağrının ardından küçük esnaf arasında da olumlu bir hava oluştu. Esnaflardan Bektaş Yıldırım, vatandaşlarda yerel esnafa yönelik bir duyarlılığın oluşmaya başladığını ifade ederek; "İnsanlar artık küçük esnafın ayakta kalması için destek olunması gerektiğinin farkına varıyor" şeklinde konuştu. Bir diğer esnaf İsa Yılmaz ise, halkın yerel esnafa karşı daha duyarlı olması gerektiğini vurgulayarak; "Büyük zincirler yerine mahalle esnafının tercih edilmesi hepimizin yararına" dedi. Kırşehir’de süs eşyaları satışı yapan esnaf Müberra Can da özel günlerde yerel esnafın tercih edilmesinin önemine dikkat çekti. Can; "Anneler Günü, yeni yıl, Sevgililer Günü gibi özel günlerde yerli esnafın tercih edilmesini çok önemsiyoruz" ifadelerini kullandı. Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Başkanı Bahamettin Öztürk; küçük esnafın desteklenmesinin şehir ekonomisinin canlı kalması açısından büyük önem taşıdığını belirterek, vatandaşları alışverişlerinde yerel esnafı tercih etmeye davet etti.