EĞİTİM - 08 Ekim 2024 Salı 11:24

384 mevcutlu denizcilik lisesinin 4 kız öğrencisi

A
A
A

Türkiye’nin en büyük denizcilik liselerinden biri olan Samsun Nedime Serap Ulusoy Denizcilik Lisesi’nde 380 erkek öğrencinin arasında okuyan 4 kız öğrenci dikkat çekiyor. Gelecekte kaptanlık ve deniz subaylığı gibi meslekleri yapmak isteyen kız öğrenciler, sayılarının artmasını istiyor.

Samsun’un Tekkeköy ilçesinde bulunan Nedime Serap Ulusoy Denizcilik Lisesi’nde 380 erkek, 4 de kız öğrenci eğitim görüyor. Her birinin farklı hayalleri olan Sümeyra Gümüş, Asiye Çelik, Ecem Naz Demirağ ve Gökçen Engin isimli 4 kız öğrenci, kadınların da denizcilik alanında çalışabileceğini söyledi. Mezunların işsiz kalma oranının çok düşük olduğu okulda öğrenciler gemi motorları, teknolojik simülatörler ve uzman öğretmen kadrosu ile eğitim görmeye devam ediyor. Her geçen yıl ilginin arttığı liseden mezun olan öğrenciler üniversiteye gitmeden de gemilerde çalışabiliyor.

384 mevcutlu denizcilik lisesinin 4 kız öğrencisi

“Aslanın dişisi de aslandır”

Denizcilik Lisesi öğrencisi Sümeyra Gümüş, "Denizlere olan ilgi ve merakımdan dolayı bu okulu tercih ettim. Denizlerde özgürlüğü hissetmeyi seviyorum. Denizler benim için geleceğimi etkileyen güzel bir yaşam biçimidir. Kadınların yapamayacağı hiçbir işin olmayacağını düşünüyorum. Bu okula gelmeden önce ben de çok büyük bir stres içindeydim. Aklıma, erkeklerin arasında yapabilecek miyim, erkeklerin çok olduğu bir okulda diğer kızlarla anlaşabilir miyim gibi düşünceler geldi.

384 mevcutlu denizcilik lisesinin 4 kız öğrencisi

Kadının denizde, havada, karada çok büyük başarılara imza attığını görüyoruz. Erkekler yapıyorsa biz de yapabiliriz. Aslanın dişisi de aslandır. Gelecekte deniz subaylığını düşünüyorum ama yat kaptanlığı da olabilir” dedi.

384 mevcutlu denizcilik lisesinin 4 kız öğrencisi

"Sayımız artmalı"

Okulun 12. sınıf öğrencisi Asiye Çelik, “Okulumuzda 4 tane kız öğrenci var. Sayımız gerçekten çok az. Kadın istihdamına değer verdiğim için sayımızın biraz daha artmasını istiyorum. Bu mesleği kadınlar da yapabilir. Gemiye biniyorsun, geziyorsun, işini yapıyorsun. Çok güzel bir meslek. İleride ben kurvaziyer kaptanı olmak istiyordum fakat bu değişti. Şu anda gümrükte, acente veya deniz polisliği düşünüyorum" diye konuştu.

384 mevcutlu denizcilik lisesinin 4 kız öğrencisi

"Mezun olur olmaz, diplomasını alır almaz işleri hazır"

Lise hakkında bilgi veren Okul Müdürü Ali Kazak, "Lisemiz denizcilik ve gemi yapım alanlarında faaliyet gösteren önemli bir okul. Samsun’da bir tane var. Denizcilik alanında özellikle istihdamı çok iyi olan bir okul. Kız öğrencilerimizin az da olsa bulunduğu bir okul. Daha fazla kız öğrencimizin bu okuldan yararlanmasını istiyoruz. Öğrencilerimiz mezun olduktan sonra üniversite eğitimi almadan bile uluslararası yük ve yolcu taşımacılığı yapan firmalardan iş imkanları gayet iyi. Üniversite okurlarsa çok daha iyi imkanlarda çalışabiliyorlar. Mezun olur olmaz, diplomasını alır almaz işleri hazır. Ücretleri de Türkiye şartlarında gayet iyi. Dolarla ücret alıyorlar. Birkaç bin dolar ile başlıyorlar. Biz de onlar adına mutluyuz” şeklinde konuştu.

Furkan Abrek Ünal

384 mevcutlu denizcilik lisesinin 4 kız öğrencisi

384 mevcutlu denizcilik lisesinin 4 kız öğrencisi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris Kordon Caddesi taksicilerinden belediyeye tepki Muğla’nın Marmaris ilçesi Tepe Mahallesi’nde bulunan Kordon Caddesi’nde Marmaris Belediyesi tarafından hayata geçirilmesi planlanan yürüyüş yolu ve meydan düzenlemesi projesine, cadde üzerinde hizmet veren üç taksi durağı basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Taksi duraklarında görev yapan taksiciler, Marmaris Atatürk Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek kamuoyuna çağrıda bulundu. Yaklaşık 50 yıldır Kordon Caddesi’nde kesintisiz hizmet verdiklerini belirten taksi esnafı, söz konusu projenin ulaşım bilimine, şehir planlama esaslarına ve kamu yararı ilkesine aykırı olduğunu savundu. Açıklamada, "Bugün tartışılan mesele bir meydan meselesi değil; akıl mı rant mı, bilim mi keyfilik mi meselesidir" ifadelerine yer verildi. Taksiciler, Kordon Caddesi’nin kaymakamlık, emniyet birimleri, bankalar, liman, tur tekneleri, eczaneler ve taksi duraklarıyla Marmaris’in en kritik kamusal ulaşım akslarından biri olduğuna dikkat çekerek, bu hattın araç trafiğine kapatılmasının şehir içi ulaşımı olumsuz etkileyeceğini dile getirdi. Yapılan açıklamada, tek giriş-çıkışlı bölgelerde yayalaştırmanın alternatif ulaşım koridorları oluşturulmadan uygulanmasının trafik kilitlenmesine ve acil hizmetlere erişimde aksamalara yol açacağı vurgulandı. Marmaris’in bir metropol olmadığına işaret edilen açıklamada, ilçenin mevsimsel turizm ekonomisiyle ayakta durduğu, bu nedenle taksi duraklarının bilinçli bir planlamayla üç ayrı noktada konumlandırıldığı ifade edildi. Kordon Caddesi’nde Es Taksi’nin 38, Çınar Taksi’nin 23, Özlem Taksi’nin ise 26 araçla hizmet verdiği belirtilerek, bu dağılımın yıllara dayanan saha tecrübesinin sonucu olduğu kaydedildi. Durak sayısının bire düşürülmesinin yaklaşık bin kişinin geçimini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyeceğini savunan taksiciler, böyle bir durumda Marmaris ulaşım sisteminin ciddi zarar göreceğini öne sürdü. Açıklamada, projenin hayata geçirilmesi halinde yalnızca taksicilerin değil, vatandaşların, esnafın, turistlerin, yaşlı ve engellilerin de mağdur olacağı belirtildi. "Henüz yazılı bir açıklama almadık" Basın açıklamasının ardından meydanda konuşan Marmaris Şoförler Odası Başkanı Bülent Kalaycı Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü ile görüşme gerçekleştirdiklerini ve taleplerini ilettiklerini ancak şu ana kadar kendilerine yazılı bir açıklama ulaşmadığını söyledi. Kalaycı, "Biz Marmaris’in yararına yapılan tüm projelerin yanındayız, önce bunu belirtelim. Konu ile ilgili Belediye başkanımızla görüştük, tüm taleplerimizi kendisine ilettik. Ancak elimizde henüz yazılı bir belge yok. Burada 90 taksinin tek durakta toplanması yüzlerce taksi şoförünü ve taksici esnafını doğrudan etkiler" ifadelerini kullandı. Taksi esnafı, belediyenin projeye ilişkin işlemlerinin denetlenmesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sürece müdahil olması ve kamu zararına yol açtığı iddia edilen uygulamalar için müfettiş görevlendirilmesi talep ederek, tazminatlarının verilmesini istediler. Açıklamanın sonunda, taleplerin karşılanmaması halinde konunun yargıya taşınacağı belirtilerek, "Marmaris masa başında değil, yaşayanlarıyla yönetilmelidir" ifadeleriyle kamuoyuna çağrıda bulunuldu.
İzmir Hükümlülerin el emeği göz nuru ürünleri görücüye çıktı Ödemiş T ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarındaki hükümlülerin el emeği göz nuru eserleri, tarihi Çakırağa Konağı’nda düzenlenen anlamlı bir sergiyle ziyarete açıldı. Satıştan elde edilen gelirlerin doğrudan hükümlülerin hesaplarına yatırılacağı bu özel sergi, 21 Aralık tarihine kadar ziyaretçilerini bekliyor. Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Ödemiş T Tipi ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması çalışmaları kapsamında anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Sosyal ve kültürel faaliyetler çerçevesinde üretilen yağlı boya resimler ve el sanatı ürünleri, Birgi Çakırağa Konağı önünde düzenlenen törenle sergilenmeye başlandı. Protokolden yoğun katılım Cumhuriyet Savcısı Fatih İbiş’in koordinesinde titizlikle hazırlanan serginin açılışına; Ödemiş Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, hakim ve savcılar, cezaevi müdürleri, denetimli serbestlik personeli ve çok sayıda vatandaş katıldı. Protokol üyeleri açılış kurdelesini kestikten sonra sergiyi gezerek ürünleri inceledi. Geliri hükümlülere umut olacak Serginin açılış konuşmasını yapan Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, ceza infaz sisteminin sadece bir yaptırım değil, aynı zamanda bireyi topluma kazandırma süreci olduğunu vurguladı. Karabulut, "Burada sergilenen her bir ürün sabır, emek ve umutla üretilmiştir. Ürünlerin satış fiyatları bizzat hükümlüler tarafından belirlenmiş olup, elde edilen gelirler doğrudan kendilerinin veya ailelerinin hesaplarına yatırılacaktır. Bu sayede maddi durumu iyi olmayan bireylerin hayata tutunmalarına destek olunmaktadır" dedi. Tarihi mekanda sanat köprüsü Başsavcı Karabulut, serginin toplum ile ceza infaz kurumları arasında bir gönül köprüsü kurduğuna dikkat çekerek emeği geçen personele ve tüm kurumlara teşekkür etti. Tarihi Çakırağa Konağı’nın atmosferinde sergilenen özgün yağlı boya tablolar ve el sanatları ürünleri, katılımcılardan tam not aldı. Ziyaretçilerini bekliyor 18 Aralık’ta protokolün katılımıyla kapılarını açan sergi; 19, 20 ve 21 Aralık 2025 tarihlerinde de halkın ziyaretine açık kalacak. Vatandaşlar, hem sanata destek olup hem de hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması sürecine katkı sağlayabilecek.