ASAYİŞ - 31 Aralık 2025 Çarşamba 11:22

Samsun’da 2025’e damga vuran olaylar

A
A
A
Samsun’da 2025’e damga vuran olaylar

Samsun’da 2025 yılına, Canik’teki akaryakıt istasyonu faciası ile Bafra’da Kızılırmak Nehri’nde yaşanan trajedi damga vurdu. Samsun, yaşanan bazı acı olayların yanı sıra büyük yatırımlarla da gündemde önemli yer tuttu. Makine ve Kimya Endüstrisi(MKE) ile BAYKAR tarafından açıklanan yatırımlar, şehirde heyecan oluşturdu.


2025 yılı, Samsun’da Türkiye genelindeki birçok ile kıyasla sakin geçmesine rağmen, yaşanan iki büyük trajedi ve ardı ardına açıklanan stratejik yatırımlarla hafızalara kazındı. Yılın en sarsıcı olayları Canik ve Bafra ilçelerinde meydana geldi. 28 Nisan’da Canik’te, Lovelet AVM yanındaki akaryakıt istasyonunda meydana gelen heyelanda baba ile iki çocuğunun hayatını kaybetmesi kentte derin üzüntüye neden oldu. 17 Eylül’de ise Bafra’da bir otomobilin Kızılırmak Nehri’ne düşmesi sonucu anne ve 3 yaşındaki çocuğun hayatını kaybetmesi kamuoyunda geniş yankı uyandırdı. Olaya ‘kaza süsü’ verdiği iddiasıyla tutuklanan baba Dr. Serdar Kıyak’ın cezaevinde intihar etmesi, süreci daha da dramatik hale getirdi. Bu iki olay, 2025 yılının Samsun’daki en dikkat çeken trajedileri olarak kayıtlara geçti. Spor alanında da Samsun adına öne çıkan bir yıl yaşanırken, Samsunspor’un 2024-2025 sezonunda Süper Lig’i 3. sırada tamamlaması ve Avrupa kupalarında mücadele etmesi kentte büyük sevince neden oldu.



MKE ve BAYKAR yatırımları


Samsun, yaşanan acı olayların yanı sıra önemli yatırımlarla da gündeme geldi. MKE A.Ş. ile BAYKAR tarafından açıklanan yatırımlar, şehirde özellikle genç nüfus için yeni istihdam alanları oluşturma umudu doğurdu. Savunma sanayii odaklı bu yatırımların, Samsun’un sanayi altyapısını güçlendirmesi ve bölgesel kalkınmaya ivme kazandırması bekleniyor. 2025 yılı, Samsun için bir yandan acı kayıpların yaşandığı, diğer yandan ise geleceğe yönelik büyük beklentilerin şekillendiği bir yıl olarak geride kaldı.



2025’te yaşanan olaylar


Samsun, 2025 yılı boyunca hem yürek burkan olaylar hem de kentin geleceğini etkileyecek önemli gelişmelerle gündeme geldi. Yılın ilk aylarında Samsun Limanı’nda Palau bayraklı "Fıruze G" adlı kuru yük gemisinde çıkan yangın paniğe neden oldu. 28 Ocak’ta meydana gelen olayda, itfaiye ve deniz ekiplerinin yoğun çalışması sonucu yangın yaklaşık iki saat içinde kontrol altına alındı. Şubat ayı ise peş peşe gelen trafik kazalarıyla hafızalara kazındı. Havza ilçesinde panelvan minibüs ile tırın çarpışması sonucu anne ile 4 yaşındaki kızı yaşamını yitirirken, baba ve 2 yaşındaki oğulları yaralandı. Aynı gün Kavak ilçesinde yolcu otobüsünün su kanalına devrilmesi sonucu şoför hayatını kaybetti, 21 kişi yaralandı.



100 yılın en ağır kışı


20 Şubat’ta Samsun 100 yılın en yoğun kar yağışını yaşadı. Kent genelinde kartpostallık manzaralar oluşurken, ulaşımda aksamalar ve günlük yaşamda yaşanan zorluklar birçok vatandaş için karı çileye dönüştürdü. Bahar aylarında ise ölümlü olaylar art arda geldi. 6 Nisan’da Çarşamba ilçesinde iki otomobilin çarpışması sonucu 5 kişi hayatını kaybetti. 9 Nisan’da bir annenin rehber öğretmeni olan kızını boğarak öldürmesi kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. 16 Nisan’da Canik ilçesinde uzaklaştırma kararı bulunan bir koca, boşanma aşamasındaki eşini sokak ortasında öldürdü. 24 Nisan’da Alaçam’da bir restoranda eşini silahla öldüren şahıs, ardından intihar etti.


Mayıs ayında yaşanan bir olay, aile içi şiddetin geldiği noktayı gözler önüne serdi. Samsun’da 16 yaşındaki bir çocuk, evlenmek için ablasını kaçıran genci tabancayla vurarak öldürdü. 27 Mayıs’ta ise geçmişte cezaevi müdürü cinayetiyle gündeme gelen ve cezasını tamamlayan bir şahıs, İlkadım ilçesinde bir berberde silahlı saldırıya uğradı. Ağır yaralı olarak kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden şahsın, ağabeyi tarafından vurulduğu ortaya çıktı.


Yaz aylarında da acı olaylar devam etti. 25 Ağustos’ta Terme ilçesinde yolcu otobüsünün yol kenarında kamyonete branda çeken kişilere çarpması sonucu meydana gelen kazada 2 kişi yaşamını yitirdi. Eylül ayında ise hem kazalar hem de şiddet olayları öne çıktı. Tekkeköy’de bir kereste fabrikasında çıkan yangın ekiplerin müdahalesiyle söndürülürken, Asarcık’ta bir şahsın eşini bardakla öldürmesi infiale yol açtı. 30 Eylül’de İlkadım ilçesinde iki kız çocuğu kamyonetin çarpması sonucu hayatını kaybetti.


Kasım ayı Samsun’a şehit acısını getirdi. 11 Kasım’da Türk Hava Kuvvetleri’ne ait C-130 tipi kargo uçağının Gürcistan sınırları içinde düşmesi sonucu uçakta bulunan 20 personelden biri olan Hava Uçak Bakım Astsubay Üstçavuş Emre Altıok şehit oldu. Şehit Altıok, memleketi Samsun’da düzenlenen törenle toprağa verildi. Ay sonunda ise kent adına önemli bir gelişme yaşandı. Sağlık Bakanlığı’nın öz kaynaklarıyla yapılan, bin 458 yatak kapasiteli Samsun Şehir Hastanesi’nin Göğüs Hastalıkları Kliniği 28 Kasım’da hasta kabulüne başladı.


Yılın son aylarında bir şehit haberi daha Samsun’u yasa boğdu. 9 Aralık’ta İstanbul’da düzenlenen narkotik operasyonunda şehit olan polis memuru Emre Albayrak, memleketi Ladik ilçesinde son yolculuğuna uğurlandı.


Samsun, 2025 yılında yaşadığı tüm acılara rağmen hem kayıplarını uğurladığı hem de geleceğe dair önemli adımlar attığı bir yılı geride bıraktı.



Samsun’da 2025’e damga vuran olaylar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Antalya Valisi Şahin: "Aralık ayında DEAŞ’e yönelik 20 operasyon düzenlendi" Antalya Valisi Hulusi Şahin, Aralık ayında DEAŞ terör örgütüne yönelik 20 operasyon yapıldığını belirterek, "57 şüpheli gözaltına alındı, 3’ü tutuklandı, 5’i serbest kaldı, 35’i İl Göç İdaresi’ne teslim edildi, 14 şüpheliyle ilgili işlemler ise devam ediyor" dedi. Antalya Valisi Hulusi Şahin, tarihi Kaleiçi Yat Limanı’nda yeni yıl kutlamaları öncesinde şehir genelinde alınan güvenlik tedbirleri ve kolluk kuvvetlerinin çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. Sahil Güvenlik unsurlarını denetleyerek göreve başladıklarını belirten Vali Şahin, denetimlerin sabaha kadar süreceğini söyledi. Yeni yıl öncesi yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi veren Vali Şahin, şu ifadeleri kullandı: "Limanda sahil güvenlik unsurlarımızı denetleyerek ve yeni yıllarını kutlayarak kontrollerimize başlıyoruz. Buradan Kaleiçi’nde görev alan arkadaşlarımızı ziyaret edeceğiz. Ardından Yeşildere, Zeytinköy bölgesinde görev yapan ekiplerimizi ziyaret edeceğiz. Daha sonra Kepez İl Emniyet Müdürlüğü ve ilçe emniyet müdürlüklerimizi ziyaret edeceğiz. Son olarak da jandarma komutanlığımızın unsurlarını ziyaret etmeye devam edeceğiz. Hem denetleme hem de yeni yıllarını kutlama şeklinde sabaha kadar görevdeyiz." Antalya’nın yeni yıla Türkiye’nin en yumuşak havasına sahip şehirlerinden biri olarak girdiğine dikkat çeken Şahin, kent genelinde yoğun bir hareketlilik yaşandığını vurguladı. Şahin, "Antalya şu anda Türkiye’de havası en güzel şekilde yeni yıla giren şehir. Şehrimizin her yerinde, çarşılarında, meydanlarında ve ilçelerimizde yeni yılı kutlayan vatandaşlarımızı görüyoruz. Biz de onların huzuru, güvenliği ve mutlu bir şekilde yeni yıla girmeleri için yoğun tedbirler aldık" dedi. Kent genelinde görev yapan kolluk kuvvetlerine ilişkin rakamları da paylaşan Vali Şahin, şunları söyledi: "İl Emniyet Müdürlüğümüzce il genelinde 1 helikopter, 4 deniz botu, bin 238 ekip ve tim ile 5 bin 839 personel görev yapıyor. İl Jandarma Komutanlığı’nca 770 tim unsuru ve 3 bin 870 personel sahada. Sahil Güvenlik Antalya Grup Komutanlığı’nca ise 1 helikopter, 11 deniz aracı ve 1 dalış timi olmak üzere 50 personel görev alıyor. Toplamda 9 bin 759 personel görev başında." DEAŞ operasyonlarına ilişkin açıklama Vali Şahin, son dönemde DEAŞ terör örgütüne yönelik yürütülen operasyonlara da değinerek Aralık ayı boyunca yapılan çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Şahin, "Cumhuriyet Başsavcımızın ve ekibinin talimatları doğrultusunda emniyetimiz, jandarmamız ve kolluk kuvvetlerimiz Aralık ayında yoğun operasyonlar gerçekleştirdi. Bu kapsamda DEAŞ terör örgütüne yönelik 20 operasyon yapıldı. 57 şüpheli gözaltına alındı, 3’ü tutuklandı, 5’i serbest kaldı, 35’i İl Göç İdaresi’ne teslim edildi, 14 şüpheliyle ilgili işlemler ise devam ediyor" dedi. Vali Şahin’e ziyaret sırasında İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Ahmet Kavukcu, İl Emniyet Müdürü Sabit Akın Zaimoğlu, Sahil Güvenlik Grup Komutanı Tolga Coşkun ve Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Yakup Ali Kahveci eşlik etti.
Kayseri Kayseri 112 Acil Çağrı Merkezi 2025’te 1 milyon 500 bin çağrıyı cevapladı Kayseri 112 Acil Çağrı Merkezi, 2025 yılında 1 milyon 500 bin çağrı cevapladı. Kayseri 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Mustafa Ak, "112 Acil Çağrı Merkezi çok hayati öneme sahip kurumlarımızdan bir tanesi" dedi. 2025 yılında 1 milyon 500 bin çağrının cevaplandığını söyleyen Kayseri 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Mustafa Ak, "Kayseri 112 Acil Çağrı Servisi Müdürlüğü Acil Çağrı Hattı yaklaşık 7 yıldır çağrıları karşılamakta. 2025 yılında 112 Acil Çağrı Merkezi’ne 1 milyon 500 bin civarında çağrı geldi. Bunların yüzde 60’ı vakaya dönüştü, diğer yüzde 40’ı ise vakaya dönüşmeyen bilgi danışma çağrıları şeklinde sonlandı. Acil Çağrı Merkezi’mize vatandaşlarımız 112 Acil Çağrı Hattı’nı arayarak SMS, ihbar yolları ile kaza yaptıklarında araçlarında ki sensor yardımı ile acil çağrı merkezi aranmakta ve ekipler hızla olay yerine intikal ettirilmekte. Acil Çağrı Merkezi’mize SMS ve ihbar yolları ile ulaşıla bilmekte. 112 Acil Çağrı Merkezi çok hayati öneme sahip kurumlarımızdan bir tanesi. Her zaman ihtiyacı olan vatandaşlarımızın yanında.112 Acil Çağrı Merkezleri gereksiz yere meşgul edilmemesi gerekiyor. Acil çağrı merkezini meşgul etmek suretiyle, ısrarla arayan kişiler öncelikle uyarılmakta. Aynı girişimde tekrar bulunursa bin 500 idari para cezası ile cezalandırılmakta. Gerçek bir ihbar gibi vaka kaydı oluşturup, olay yerine ekipler intikal ettirilir ve bunun asılsız bir ihbar olduğu tutanaklar ile tespit edilirse 15 bin TL idari para cezası uygulanmaktadır" dedi Mustafa Ak, acil çağrı merkezinin gereksiz yere meşgul edilmemesi gerektiğini söyleyerek, "112 Acil Çağrı Merkezi’mizin çalışan sayısı acil çağrıları karşılamak için yeterli ama bizler yine de vakit kaybetmiş oluyoruz, o çağrıya biz kesinlikle geri dönüş yapmak zorundayız. Çağrıları kesinlikle boşta bırakmıyor geri dönüş yapıyoruz. Bu tür asılsız çağrılar gecikmeye sebebiyet verebiliyor. Çağrıların hepsi karşılanmakta ve müdahale edilmekte. 112 Acil Çağrı Merkezi’mizde bugün 2025 yılının son günü, yılbaşının ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum. Her zaman olduğu gibi yılbaşında olduğu gibi görevimizin başındayız. Günün ilerleyen saatlerinde gereksiz yere meşgul edilmemesini önemle rica ediyorum. Acil durumda bu kurum tabi ki aranacak bu kurum sizler için var ama gereksiz yere meşgul edilmemesi gerektiğini tekrardan hatırlatmak istiyorum" ifadelerini kullandı.
Antalya Vali Şahin:" Aralık ayında DAEŞ terör örgütüne yönelik 20 operasyon düzenlendi" Antalya Valisi Hulusi Şahin, son dönemde DAEŞ terör örgütüne yönelik yürütülen operasyonlara ilişkin Aralık ayı boyunca yapılan çalışmalarda DAEŞ terör örgütüne yönelik 20 operasyon yapıldığını söyledi. Vali Şahin bu operasyonlarda 57 şüphelinin gözaltına alındığını, 3’ünün tutuklandığını, 5’inin serbest kaldığını, 35’inin İl Göç İdaresi’ne teslim edildiğini, 14 şüpheliyle ilgili işlemler ise devam ettiğini açıkladı. Vali Şahin yeni yıl kutlamaları öncesinde Kaleiçi Yat Limanı’nda alınan güvenlik tedbirlerini yerinde incelerken kent genelinde emniyet, jandarma ve sahil güvenlik birimlerinden toplam 9 bin 759 personelin görev yaptığını açıklayan Şahin, "Antalya güvenli ve huzurlu bir şehir olmaya devam edecektir" dedi. Antalya Valisi Hulusi Şahin, tarihi Kaleiçi Yat Limanı’nda yeni yıl kutlamaları öncesinde şehir genelinde alınan güvenlik tedbirleri ve kolluk kuvvetlerinin çalışmaları hakkında açıklamalarda bulundu. Sahil Güvenlik unsurlarını denetleyerek göreve başladıklarını belirten Vali Şahin, denetimlerin sabaha kadar süreceğini söyledi. Yeni yıl öncesi yürütülen çalışmalara ilişkin bilgi veren Vali Şahin, şu ifadeleri kullandı: "Limanda sahil güvenlik unsurlarımızı denetleyerek ve yeni yıllarını kutlayarak kontrollerimize başlıyoruz. Buradan Kaleiçi’nde görev alan arkadaşlarımızı ziyaret edeceğiz. Ardından Yeşildere, Zeytinköy bölgesinde görev yapan ekiplerimizi ziyaret edeceğiz. Daha sonra Kepez İl Emniyet Müdürlüğü ve ilçe emniyet müdürlüklerimizi ziyaret edeceğiz. Son olarak da jandarma komutanlığımızın unsurlarını ziyaret etmeye devam edeceğiz. Hem denetleme hem de yeni yıllarını kutlama şeklinde sabaha kadar görevdeyiz." Antalya’nın yeni yıla Türkiye’nin en yumuşak havasına sahip şehirlerinden biri olarak girdiğine dikkat çeken Şahin, kent genelinde yoğun bir hareketlilik yaşandığını vurguladı. Şahin, "Antalya şu anda Türkiye’de havası en güzel şekilde yeni yıla giren şehir. Şehrimizin her yerinde, çarşılarında, meydanlarında ve ilçelerimizde yeni yılı kutlayan vatandaşlarımızı görüyoruz. Biz de onların huzuru, güvenliği ve mutlu bir şekilde yeni yıla girmeleri için yoğun tedbirler aldık" dedi. Kent genelinde görev yapan kolluk kuvvetlerine ilişkin rakamları da paylaşan Vali Şahin, şunları söyledi: "İl Emniyet Müdürlüğümüzce il genelinde 1 helikopter, 4 deniz botu, bin 238 ekip ve tim ile 5 bin 839 personel görev yapıyor. İl Jandarma Komutanlığı’nca 770 tim unsuru ve 3 bin 870 personel sahada. Sahil Güvenlik Antalya Grup Komutanlığı’nca ise 1 helikopter, 11 deniz aracı ve 1 dalış timi olmak üzere 50 personel görev alıyor. Toplamda 9 bin 759 personel görev başında." DAEŞ operasyonlarına ilişkin açıklama Vali Şahin, son dönemde DAEŞ terör örgütüne yönelik yürütülen operasyonlara da değinerek Aralık ayı boyunca yapılan çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Şahin, "Cumhuriyet Başsavcımızın ve ekibinin talimatları doğrultusunda emniyetimiz, jandarmamız ve kolluk kuvvetlerimiz Aralık ayında yoğun operasyonlar gerçekleştirdi. Bu kapsamda DAEŞ terör örgütüne yönelik 20 operasyon yapıldı. 57 şüpheli gözaltına alındı, 3’ü tutuklandı, 5’i serbest kaldı, 35’i İl Göç İdaresi’ne teslim edildi, 14 şüpheliyle ilgili işlemler ise devam ediyor" dedi. Vali Şahin’e ziyaret sırasında İl Jandarma Komutanı Tümgeneral Ahmet Kavukcu, İl Emniyet Müdürü Sabit Akın Zaimoğlu, Sahil Güvenlik Grup Komutanı Tolga Coşkun ve Antalya Cumhuriyet Başsavcısı Yakup Ali Kahveci eşlik etti. (BA-
Kayseri Hızar’dan stratejik çağrı: "Avrupalı Türkler ve Göçmenler Bakanlığı kurulmalı" Avrupa Kayseri İşverenler Birliği (AKİB) Kurucu Genel Başkanı Ali Hızar, Avrupa’da yaşayan yaklaşık 7,2 milyon Türk’ün kimlik, kültür, ekonomik ve hukuki bağlarının korunması ve bu büyük diasporanın kaybedilmemesi adına "Avrupalı Türkler ve Göçmenler Bakanlığı" kurulmasının artık bir zorunluluk haline geldiğini ifade etti. Avrupa ülkelerinde yaşayan milyonlarca Türk’ün yalnızca bireysel sorunlarla değil; asimilasyon, kimlik erozyonu, aidiyet duygusunun zayıflaması ve kurumsal sahipsizlik gibi uzun vadeli risklerle de karşı karşıya olduğuna dikkat çeken Hızar, mevcut dağınık yapıların bu sorunlara bütüncül çözümler üretmekte yetersiz kaldığını vurguladı. Hızar, "Avrupa’daki Türk toplumu, Türkiye’nin ekonomik, kültürel ve diplomatik gücünün doğal bir uzantısıdır. Ancak bu büyük potansiyel yeterince sahiplenilmezse, nesiller içerisinde Türkiye ile bağları zayıflayan, kimliğini kaybeden bir kitleyle karşı karşıya kalabiliriz. Bu nedenle Avrupalı Türkler ve Göçmenler Bakanlığı, gecikmiş ancak hayati bir adımdır" dedi. Amaç "Kaybetmemek, korumak ve güçlendirmek" Hızar, kurulması önerilen bakanlığın temel amacının Avrupa’daki Türkleri yalnızca yurt dışında yaşayan vatandaşlar olarak değil, stratejik bir diaspora gücü olarak ele almak olması gerektiğini dile getirerek, "Bu kapsamda, Avrupa’daki Türklerin hukuki, sosyal ve ekonomik haklarının tek merkezden takip edilmesi. Irkçılık, ayrımcılık ve İslamofobiye karşı daha güçlü ve organize bir devlet refleksi geliştirilmesi, eğitim alanında ana dil, kültür ve tarih bağlarının nesiller boyunca korunması, gençlerin Türkiye ile bağlarını koparmadan Avrupa’da başarılı bireyler olarak yetişmesini sağlayacak burs, staj ve kariyer programlarının artırılması, sivil toplum kuruluşları ve iş dünyasıyla koordineli, sahaya dokunan ve kalıcı hizmet modellerinin hayata geçirilmesi gerekir" diye konuştu. "Hizmet götürmezsek, bağ zayıflar" uyarısı AKİB Genel Başkanı Ali Hızar, Avrupa’daki Türklerin devletten yeterli hizmet ve ilgi görmemesi durumunda bu kitlenin zamanla farklı siyasi ve kültürel merkezlerin etkisine açık hale geleceği uyarısında bulunarak, "Bağlılık yalnızca söylemle değil, hizmetle güçlenir. Vatandaşımıza eğitimde, hukuki destekte, ekonomik iş birliklerinde ve sosyal hayatta dokunamazsak bu bağı korumamız mümkün olmaz. Bu nedenle kurulacak bir bakanlık, yalnızca idari değil, aynı zamanda stratejik bir yatırımdır" şeklinde konuştu. Devlete tavsiye niteliğinde bir çağrı Bu önerinin bir eleştiri değil; yol gösterici ve yapıcı bir devlet tavsiyesi olduğunun altını çizen Hızar, "7,2 milyonluk Avrupa Türkü, doğru politikalarla Türkiye’nin en güçlü yumuşak gücü olabilir. Bu potansiyeli korumak ve geliştirmek hepimizin sorumluluğudur" ifadelerini kullandı. Genel Başkan Ali Hızar ayrıca, Avrupalı Türkler ve Göçmenler Bakanlığı’nın kurulmasının hem Avrupa’daki vatandaşların daha kaliteli ve eşit hizmet almasını sağlayacağını hem de Türkiye’nin diaspora politikasında yeni bir vizyonun kapısını aralayacağını sözlerine ekledi.
Kayseri Kayseri 112 Acil Çağrı Merkezi 2025’te 1 milyon 500 bin çağrıyı cevapladı Kayseri 112 Acil Çağrı Merkezi, 2025 yılında 1 milyon 500 bin çağrı cevapladı. Konuyla ilgili bilgi veren Kayseri 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Mustafa Ak, "112 Acil Çağrı Merkezi çok hayati öneme sahip kurumlarımızdan bir tanesi" dedi. 2025 yılında 1 milyon 500 bin çağrının cevaplandığını söyleyen Kayseri 112 Acil Çağrı Merkezi Müdürü Mustafa Ak, "Kayseri 112 Acil Çağrı Servisi Müdürlüğü Acil Çağrı Hattı yaklaşık 7 yıldır çağrıları karşılamakta. 2025 yılında 112 Acil Çağrı Merkezi’ne 1 milyon 500 bin civarında çağrı geldi. Bunların yüzde 60’ı vakaya dönüştü, diğer yüzde 40’ı ise vakaya dönüşmeyen bilgi danışma çağrıları şeklinde sonlandı. Acil Çağrı Merkezi’mize vatandaşlarımız 112 Acil Çağrı Hattı’nı arayarak SMS, ihbar yolları ile kaza yaptıklarında araçlarında ki sensor yardımı ile acil çağrı merkezi aranmakta ve ekipler hızla olay yerine intikal ettirilmekte. Acil Çağrı Merkezi’mize SMS ve ihbar yolları ile ulaşıla bilmekte. 112 Acil Çağrı Merkezi çok hayati öneme sahip kurumlarımızdan bir tanesi. Her zaman ihtiyacı olan vatandaşlarımızın yanında.112 Acil Çağrı Merkezleri gereksiz yere meşgul edilmemesi gerekiyor. Acil çağrı merkezini meşgul etmek suretiyle, ısrarla arayan kişiler öncelikle uyarılmakta. Aynı girişimde tekrar bulunursa bin 500 idari para cezası ile cezalandırılmakta. Gerçek bir ihbar gibi vaka kaydı oluşturup, olay yerine ekipler intikal ettirilir ve bunun asılsız bir ihbar olduğu tutanaklar ile tespit edilirse 15 bin TL idari para cezası uygulanmaktadır" dedi Mustafa Ak, acil çağrı merkezinin gereksiz yere meşgul edilmemesi gerektiğini söyleyerek, "112 Acil Çağrı Merkezi’mizin çalışan sayısı acil çağrıları karşılamak için yeterli ama bizler yine de vakit kaybetmiş oluyoruz, o çağrıya biz kesinlikle geri dönüş yapmak zorundayız. Çağrıları kesinlikle boşta bırakmıyor geri dönüş yapıyoruz. Bu tür asılsız çağrılar gecikmeye sebebiyet verebiliyor. Çağrıların hepsi karşılanmakta ve müdahale edilmekte. 112 Acil Çağrı Merkezi’mizde bugün 2025 yılının son günü, yılbaşının ülkemize hayırlar getirmesini diliyorum. Her zaman olduğu gibi yılbaşında olduğu gibi görevimizin başındayız. Günün ilerleyen saatlerinde gereksiz yere meşgul edilmemesini önemle rica ediyorum. Acil durumda bu kurum tabi ki aranacak bu kurum sizler için var ama gereksiz yere meşgul edilmemesi gerektiğini tekrardan hatırlatmak istiyorum" ifadelerini kullandı. (EK-AG-