YEREL HABERLER - 15 Temmuz 2016 Cuma 17:43

Gerze sakin ’şehir olma’ yolunda

A
A
A
Gerze sakin ’şehir olma’ yolunda

Gerze Belediyesi tarafından Gerze Cittaslow (Sakin Şehir) Uyum Süreci Projesi kapsamında tanıtım toplantısı gerçekleştirildi.
Gerze Belediyesi Sedat Işıdı Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirilen tanıtım toplantısında Gerze Belediye Başkanı Osman Belovacıklı yaptığı konuşmada, “Cittaslow olma sürecinin tamamlanmasıyla yavaş şehir kimliğine bürünen ilçede hatırı sayılır ölçüde yerli ve yabancı turist artışı, amaca uygun tesisleşme, diğer illere örnek teşkil etme, cazibe merkezi haline gelme, istihdam olanaklarının artması ve sosyal refahın olabildiğince yükseltilmesini sağlayacaktır. Gerze; ülke turizminden özellikle iklim koşulları ve alt yapı eksiklikleri tesisleşme gibi nedenlerden hak ettiği payı alamamaktadır. Ancak Cittaslow oluşumunun sağlanması ve uyum sürecinin tamamlanmasıyla yavaş şehir kimliğine bürünen ilçe cazibe merkezi haline gelecek ilçeyi ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin artması, alternatif turizm imkanının sağlanmasıyla amaca uygun tesisleşme, istihdam olanaklarının ve amaca uygun ürün yetiştiriciliğinin teşvik edilmesi arttırılmasıyla sosyal refahın artırılması yönünden bölge ekonomisine yönelik tehdit ve riskler ortadan kaldırılacaktır. Gerze; geleneklerin ve kültürel mirasın yaşatıldığı, şehir dokusunun, mimarisinin ve tarihsel değerlerinin korunduğu, plansız yapılaşmanın olmadığı, süper marketlerin ya da tüketim çılgınlığının temsilcileri AVM’lerin yer almadığı, alışverişin butiklerden ya da bakkallardan yapıldığı, ulaşımının otomobiller yerine bisikletler ile sağlandığı ve sadece tüketmeyen, aynı zamanda üreten ‘yavaş şehir’ olmak amacımız. Aynı zamanda, nüfusu 50 binin altında olan yavaş şehirler, sürdürülebilirlik ve ekoloji alanlarında bilimin son buluşlarından faydalanarak geçmişten kalan kentsel öğeleri korumayı amaçlıyor. Bu amaç doğrultusunda Gerze’yi yavaşlatıyoruz” dedi.
Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer ise, “Artık sürdürülebilir bir dünyada yaşamıyoruz. Bunu nereden anlıyoruz? 68 kişi dünyanın ürettiği toplam değerin yüzde 50’sinden fazlasına sahip. Dolayısıyla insanlık bu süreçte bir çare arıyor. İşte cittaslow küçük bir başkaldırı gözükse de arkasında böyle bir kriter var. Cittaslow 3 temel yaşam modeli sunuyor: Doğaya sahip çıkma, tarihe sahip çıkmak, bilim ve sanattan faydalanmak. Gerze gerçekten bunu hak eden bir kent onun için emek veren herkese şükranlarımı sunmak istiyorum” diye konuştu.
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tunceli Hozat Kadın Kooperatifi doğal üretimle hem toprağı hem kadını güçlendiriyor Tunceli’nin Hozat ilçesinde faaliyet gösteren Hozat Kadın Kooperatifi, bölgenin doğal ürünlerini işleyerek üretime kazandırıyor; kadınların ekonomik bağımsızlığına ve yerel kalkınmaya önemli katkı sunuyor. Tunceli’nin Hozat ilçesinde kadın emeğiyle şekillenen örnek bir üretim hikayesi dikkat çekiyor. Yıllardır doğayla iç içe sürdürülen geleneksel üretim anlayışı, Hozat Kadın Kooperatifi çatısı altında daha güçlü ve sürdürülebilir bir yapıya kavuştu. Bölgenin dağlarında ve bahçelerinde yetişen meyveler, kadınların ortak emeğiyle marmelat, reçel, kurutmalık ve sirke gibi doğal ürünlere dönüştürülüyor. Kooperatif, yalnızca doğal üretime katkı sunmakla kalmıyor; aynı zamanda kırsalda kadınların sınırlı olan çalışma ve ekonomik alanlarını genişleterek toplumsal hayatta daha görünür olmalarını sağlıyor. Önceden arkadaşlarıyla kendi aralarında üretim yaptıklarını daha sonra kooperatifleşmeye karar verdiklerini belirten Hozat Kadın Kooperatifi Başkanı Nermin Akbalık, "Kooperatifi kurmadan önce bizim burada zaten üretimimiz vardı, 6 yıl öncesine dayanıyor. Kadınlarla beraber başladık. Daha sonra ‘kooperatifleşelim’ dedik. Burada kapanmak üzere olan bir kadın kooperatifi vardı. Yeni bir kooperatif kuracağımızı onu devralmak istedik. 5-6 arkadaşla beraber ona üye olduk. Ardından devraldık, 2-3 yıldır devam ediyoruz. Burada, bölgede yetişen meyveleri değerlendirmek için işe başladık. Dağda ya da bahçede yetişen meyvelerimizi toplayıp getiriyoruz, ayıklayıp temizliyoruz. Marmelat, reçel, kuru, sirke yapıyoruz. Bu şekilde değerlendiriyoruz. Bostan ekimi olduğunda turşularımızı yapıyoruz. Daha çok doğal şeyler yapmaya çalışıyoruz. Zaten meyvelerimiz de hep doğal, çoğunlukla yabani meyveleri kullanıyoruz. Kadınların bölgede ekonomik bağımsızlık ve çalışma imkanları bakımında kısıtlı alanımız var. O yüzden bizler de burada kendi çabamızla, yapabildiğimiz kadar üretime katkı sağlıyoruz. Tarım, hayvancılık, bağ bahçe olsun genellikle böyle şeylerle uğraşırdık ama bunu biraz daha ilerletelim dedik. Tunceli’de diğer illerimize göre kadına biraz daha fazla önem veriliyor, kadın erkek eşitliği daha çok ön plana çıkıyor. O yüzden biz bu konularda biraz daha aktifiz ve üretimin içerisinde bulunuyoruz" dedi.