ASAYİŞ - 17 Temmuz 2020 Cuma 15:18

Güneydoğu’dan PKK’ya tepkiler çığ gibi büyüyor

A
A
A
Güneydoğu’dan PKK’ya tepkiler çığ gibi büyüyor

Şırnak’ta çeşitli sivil toplum kuruluşlarından oluşan Şehri Nuh Şırnak Platformu son dönemlerde PKK terör örgütü tarafından artan sivil katliamlarına tepki amaçlı yürüyüş düzenlendi.

Şırnak’ta çeşitli sivil toplum kuruluşlarından oluşan Şehri Nuh Şırnak Platformu son dönemlerde PKK terör örgütü tarafından artan sivil katliamlarına tepki amaçlı yürüyüş düzenlendi. Şırnak Yeni Mahallede bir araya gelen vatandaşlar “Şırnak teröre karşı tek ses tek yürek” pankartıyla HDP binasının önüne kadar yürüdüler. Sık sık “Kahrolsun PKK ve işbirlikçi HDP sloganları atan grup, HDP binası önünde basın açıklamasında bulundu.


Şehri Nuh Şırnak Platformu adına basın açıklamasını okuyan Abdullah Çatı, “Vesayetin emir eri ve işgal aracı; terör koalisyonu PKK,ve siyasi uzantısı HDP’yi lanetleyip, birlikteliğimizi tüm dünyaya göstermek için buradayız. Analarımızın, yüreklerini dağlayan feryatlarını dindirmek, yeni bir tarih yazmak ve safları sıklaştırmak için omuz omuzayız. Ey HDP ve eli kanlı terör örgütü PKK ektiğiniz fitne ile birlikte sizi de bu topraklardan söküp atacağız. Gönülleri en sağlam ve köklü bir biçimde bağlayan bağımızla, imanımızla buradayız. Bu bağ çözülmez, bu vatan bölünmez. Diz çökeceksiniz. Aman dileneceksiniz. Ebedi kardeşliğimiz karşısında çaresizce yalnızlaşacaksınız. Değerleri kuşananlar burada. Dayanışma ruhu ile hareket edenler burada. Emperyalizmin, terörizmin ve Siyonizm’in karşısında dimdik duran Güneydoğu, Doğu Anadolu, tüm Türkiye burada. Edi Bese. Yeter artık diyoruz. Sabrımızı sınamayın. Sizin çürümüş ve kokuşmuş her türlü güç ve kuvvetiz, evladını müdafaa eden bir anneye karşı mağlup olmaya mahkumdur. Bir anneyi evladı ile kahreden bir zihniyet ancak canavardır. Evlatları ailelerden çalanların davasının tek adı vardır bu da zulümdür. Kendi emelleri için her münasebette kadını öne süren zihniyet. Annelerin evlat feryadına sağır kalmıştır. Şimdiye kadar ’Kürt anneleri’ diye siyasi emellerine alet ettikleri ve kullandıkları aynı anneler; evlatlarını isteyince ’Kürt Anneleri’ unvanlarını kaybettiler. Öyle mi? Yazıklar olsun size. Çocuk canlı bombalarla bebekleri katlettiler. Kınayı kana bulayıp, düğünü yasa, sevinci mateme gömdüler. Tarih şehri, medeniyet şehri, ilim ve kardeşlik şehri Şırnak’tan STK’lar olarak PKK terör Örgütünü ve siyasi uzantısı HDP’yi lanetlemek ve Şırnak’ta evlatları ve aile fertleri hain terör örgütü PKK tarafından kaçırılan annelerin ve ailelerinin sesi olmak ve onlara destek olmak için buradayız. Yakalanan ya da teslim olan PKK’lı teröristlerin ifadelerindeki ortak nokta Kandil’e giden yolun HDP’den geçtiği yönünde. Okulda, konserde, mitingde ve piknikte temas kurulan gençler HDP teşkilatlarında görevli kişiler tarafından ikna edilerek veya zorla dağa gönderildiğini teslim olan kişiler ifade ediyor. İnsanlarımızın yaşam hakkına kasteden PKK, aynı zamanda çalışma haklarını da ellerinden almaktadır. PKK terör örgütü kamu görevlilerini, çorbacı çırağını, şantiye basarak işçileri katletti. Asılsız hasta ihbarında bulunarak sağlık görevlilerini kaçırdı. Banka şubesi önünde para çekmek istediği sırada bir astsubayı, rayların onarımını yapan demiryolu işçisini, hayvanlarını otlatan köylüyü, çobanlarımızı ve elektrik arızasını gideren işçileri şehit etti. Eli kanlı terör örgütü servisle işe giden emekçileri, uykudayken polislerimizi şehit etti. Batman’da öğretmen Şenay Aybüke Yalçın’ı, Hakkari Yüksekova ilçesi Çobanpınar bölgesinde iş makinelerini taşıyan 4 işçiyi, Şanlıurfa Siverek’te öğretmenlik yapan Necmettin Yılmaz’ı, Şırnak’ın Yeniaslanbaşar köyünde hayvanlarını otlatmaya götüren Tayip Fidan’ı, Trabzon’da 15 yaşındaki Eren Bülbül’ü ve Astsubay Ferhat Gedik’i, şantiyelerde çalışan çok sayıda işçiyi, yine Şırnak’ın Geçitboyu köyünün Herbüş mevkiinde çobanlık yapan Abdulhakim Demir ve Vali Çevik’i katletti. Terör örgütü PKK, emekçi katliamlarına Diyarbakır’da devam etti. Diyarbakır’ın Kulp ilçesi kırsalında orman işçisi olan vatandaşların bulunduğu araca PKK’lı teröristlerce el yapımı patlayıcıyla düzenlenen saldırıda 7 kişi şehit oldu, 10 kişi de ağır yaralandı. Kulp ilçesine bağlı Ağaçkorur köyünde rızıklarını kazanmak için çalışan orman işçilerinden 7’si terör örgütü PKK tarafından kalleşçe bir saldırıyla hayatlarını kaybetti. Şırnak Silopi’de işçileri taşıyan pikabın geçişi sırasında PKK tarafında düzenlenen EYP’nin patlatılması sonucu 4 işçimiz şehit oldu. Yine Silopi’de çocuklarımızı pikniğe bırakıp dönen servise aynı şekilde EYP’li saldırı oldu ve 2 şehit verildi. Soruyorum sizlere PKK terör örgütünün siyasi uzantısı olan HDP’nin bu saldırılara sesi çıktı mı? HDP’nin sessizliğini ve PKK’nın emekçi ve sivil katliamlarını lanetliyoruz. Terör ve şiddet, en başta ve en fazla bölge halkına zarar veriyor. Çukur teröründe evleri yıkılan, mağdur olan, hayatını kaybeden yine bölge halkıydı. PKK’nın siyasi uzantısı HDP’den evlerimizin temeline bombalar döşenirken, bir şehir yok edilirken, on binlerce insan evladından evinden ilinden edilirken bir tepki duyduk mu? Tabi ki duymadık. PKK’nın son eylemlerinde ölen sivillerin de tamamı bölge insanıdır. Terör ve şiddetle hak arayışı kabul edilemez. Bütün bu katliamlar gösteriyor ki PKK, Kürtlerin haklarını savunan bir yapı değil, küresel güçlerin taşeronu ve tetikçisi olarak en başta Kürtlere ihanet eden, ülkemizi topyekun hedef alan bir örgüttür. PKK, Kürt görünerek Kürtlere, ihanet etmektedir. Terör örgütleri, canice eylemleriyle barışı da huzuru da zehirlemektedir. Meşru ve barışçıl hak arama kanalları açıkken siyasi uzantı HDP’nin ve PKK’nın, kirli hedeflerine bölge halkını alet etmesini kabul etmiyoruz. PKK’nın ideolojisini de siyasi uzantısı HDP’yi de eylemlerini de reddediyoruz. Şırnak’ta analarımızın, yürekleri dağlayan feryatlarını dindirmek, yeni bir tarih yazmak ve safları sıklaştırmak için omuz omuzayız. Yaşama hakkımızı haykırmak insanlık onurunu korumak için buradayız. Şırnak’ta evlatları bu hain terör örgütü PKK tarafından kaçırılan annelerimiz sizlerin gözyaşları bizim gözyaşlarımızdır. Bu eylem, zulme başkaldırıdır. Yıllardır sessiz bir çığlık vardı, o çığlık artık patlama noktasına geldi. Anneler artık seslerini duyurmak istiyor. Biz de onların yanındayız, o acıyı hissediyoruz ve mücadelelerine ortak olduğumuzu buradan haykırıyoruz. Şırnaklı annelerimizin dertleri bizim dertlerimizdir. Uluslararası sendikal örgütlerin, AB Kurumlarının, ülkemizde her konuda yorum yapan elçiliklerin, insan hakları örgütlerinin ve siyasi uzantı HDP’nin PKK’nın katliamlarını görmezden gelmelerini kınıyoruz. Demokrasi ve insan haklarını savunduğunu iddia eden sendikaların, baroların, meslek örgütlerinin, siyasi partilerin, akademisyenlerin, gazetecilerin, sanatçıların, oyuncuların, insan hakları örgütlerinin de ancak PKK’nın katliamlarına karşı ses çıkararak tutarlı olabileceklerini buradan bildirmek istiyoruz. PKK’nın cani katliamcılarını kınıyor, bir ölüp bin dirilen bu milletin asla teslim olmayacağını Şırnak’tan tüm dünyaya haykırıyoruz. Vatan için hayatını ortaya koyan kahraman şehitlerimize, tüm masumiyetiyle Rahmeti Rahman’a kavuşan vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine ve sevenlerine başsağlığı diliyorum. Yaralı kardeşlerimize ise Rabbimizin Şafi sıfatıyla acil şifalar diliyorum” dedi.


Geçtiğimiz hafta Şırnak’ın Cudi Dağı bölgesinde PKK terör örgütü tarafından kaçırılan ve öldürüldükleri iddia edilen İzzet Batmaz ve Selahattin Güngen ile ilgili de konuşan Çatı, “Bundan bir hafta önce Şırnaklı iki vatandaşımız ailesiyle piknik yaparken PKK terör örgütü tarafından kaçırıldılar. Bunu terör örgütü kendi sitelerinde açıkladı, biz kaçırdık diye. Daha sonra yaptıkları açıklamalarında ise bu kişilerin infaz edildiğini duyurdular. Evet HDP’ye soruyoruz. Ses verdiniz mi bunlara. Milletvekilleriniz bununla ilgili bir cümle kurdu mu. hayır. Duyarlılıksa her şeye duyarlılık. Şırnak eski Şırnak değil. Şırnak artık sizin zülmünüze boyun eğmeyecek. Buna STKolarak biz öncülük edeceğiz. Korkmadan, çekinmeden bunu yapacağız” diye konuştu.


Grup yapılan basın açıklamasının ardından sessizce dağıldı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Sergen Yalçın sezon sonunda Antalyaspor’dan ayrılacağını açıkladı Antalyaspor Teknik Direktörü Sergen Yalçın, 2-1 mağlubiyetle sona eren Pendikspor karşılaşması sonrası yaptığı açıklamada, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık” dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Antalyaspor, sahasında Pendikspor’a 2-1 mağlup oldu. Karşılaşmanın ardından basın toplantısında maçı değerlendiren Antalyaspor teknik patronu Sergen Yalçın, 3 puan kaybettikleri için üzgün olduklarını söyledi. Zor bir oyun olduğunu ve Pendikspor’un iyi mücadele ettiğini kaydeden Yalçın, 10 kişi kaldıktan sonra işlerinin zorlaştığını belirterek, “Aslında bayağı da bir pozisyon yakaladık. İkinci yarı maalesef oyunu çeviremedik. Böyle oyunlar da olabiliyor. Kaybettiğimiz için doğal olarak üzgünüz” dedi. Hakemi sert bir dille eleştirdi Karşılaşmanın hakemi Tugay Kaan Numanoğlu da sert bir dille eleştiren Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü: “Tugay Kaan Numanoğlu arkadaşımız olmasaydı belki biraz farklı bir maç olurdu. Özellikle ilk golü attıktan sonra oyuncumuz kafasına aldığı bir darbeyle yerde yatarken oyunu devam ettirip bana göre yüzde yüz ofsayt olan bir goldü. O çizgi nasıl çizildi bilmiyorum, kim çiziyorsa artık. Oyunun durması gerekiyordu. Çünkü oyuncumuz kafasına darbe aldı. Normal bir sakatlık değildi oyunu durdurmadı ve devamında bize golü yedirtti. Bu futbol sahalarında çok olan bir davranış değil. Oyunun devamında rakip oyuncular sakatlandığında hemen oyunu durdurup ve normal sakatlıklarda bile hemen doktorları sahaya davet etti sağ olsun bu arkadaş. Böyle hakemler Türk futbolunda olduğu sürece maalesef Türk futbol hiçbir şekilde güvenilirliği kalmayacaktır bundan sonrası için. Özellikle bu arkadaşı işaret ederek bunu söylüyorum. Gerçekten kendisi adına çok üzücü bir maç oynattı. Bırak oyuncuları oynasınlar. Kim kazanıyorsa kazansın. Seni ilgilendiren bir şey yok aslında. Sen normal maçını yönetebilirsin. Maalesef talihsiz bir gece geçirdi diye düşünüyorum." "Sezon sonu devam etmeme kararı aldık" Sezon sonu takımdan ayrılacağını da açıklayan Yalçın, “Başkan ve yönetimle hafta içinde yaptığımız toplantıda karşılıklı fikir alışverişinde bulunduk. Tabii onların da bazı hedefleri, bizim de kendi adımıza hedeflerimiz var. Sezon sonu devam etmeme kararı aldık. Oynayacağımız son üç maç Antalyaspor’da. Özellikle Sinan Başkan’a, yönetime değerli Antalyaspor taraftarına teşekkür ediyorum. Bizi burada çok iyi ağırladılar. Hiçbir sıkıntı yaşamadık. Güzel bir beş ay geçirdiğimizi düşünüyorum. İstediğimiz yere getirdiğimizi düşünüyorum. İnşallah önümüzdeki senelerde tekrar yollarımız karşılaşır” ifadelerini kullandı.
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.