GENEL - 24 Ocak 2020 Cuma 11:31

100’e yakın köpeği beslemeye gittiklerinde şok yaşadılar

A
A
A
100’e yakın köpeği beslemeye gittiklerinde şok yaşadılar

Tokat’ta, 100’e yakın emanet olarak baktıkları köpekleri beslemeye giden hayvanseveler beklemedikleri manzara ile karşılaştı.

Tokat’ta, 100’e yakın emanet olarak baktıkları köpekleri beslemeye giden hayvanseveler beklemedikleri manzara ile karşılaştı.


Yeniyurt Mahallesinde 30 yıldır 10 dönümlük arazisinde yüzlerce köpeğe bakan Davut Köksel Eker kanser hastalığı nedeniyle yaklaşık 1.5 ay önce hayatını kaybetti. Köpeklerin bakımlarını hayvanserlerden Filiz Kaymaz ve eşi gibi gönüllü olarak üstlendi. Her gün bakımlarını yaptıkları köpeklerin bulunduğu bahçeye giden Kaymaz, gördüğü manzara ile şoke oldu. Köpeklerin bulunduğu etrafı tel örgülerle çevrili bahçenin kapısının kilidinin kırılmak suretiyle köpeklerin bir bölümünün demir sopalarla bahçeden kovulduğunu fark eden Kaymaz, durumu polise bildirdi. Tokat Valiliği ve Tokat Belediyesine de başvuran hayvansever, emanet olarak gördüğü kayıp köpeklerin yeniden bulunması için yetkililerden yardım istedi.



25 köpek kayıp


Tokat Sokak Hayvanlarını Koruma Gönüllüsü Filiz Kaymaz, kendilerine emanet olarak kalan köpeklere sahip çıkmaya, her gün onların yemek, su ihtiyaçlarının yanı sıra tedavi ihtiyaçlarını karşıladıklarını kaydetti. Kaymaz, etrafı tel örgülerle çevrili özel bir mülkiyetin kapısının kilidinin kırılmak suretiyle içeri girilmiş olduğunu ifade ederek, “Hayvanlara yemek vermek için geldiğimde kapının kilidinin kırık olduğunu ve hayvanların dışarıda olduğunu gördüm. Dışarıda olan hayvanları topladık fakat 25’e yakın eksiğimiz var. Eksik olan köpeklerin çoğu yaşlı, yavru ve sakat. 3 bacaklı olan gözleri görmeyen yarası olanlar var. Onları toplayıp dağ başına atmışlar. Hiçbir yerde bulamadım. Gümenekten tutun çöplük etrafında dağ tepede hayvan arıyorum 3 gündür. Hiçbir iz yok, ne yapacağımı bilmiyorum. Bütün kurumlara gittim, ellerinden geleni yapacaklarını söylüyorlar ama kayıp hayvanlar ne durumda yaşıyorlar mı, öldüler mi, ne yiyorlar? Bu konuda çok endişeliyim. Bu olaydan bilgisi görgüsü olanlardan yardım istiyorum. Mutlaka birisi görmüş duymuştur” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Çoruh’un su seviyesi yağışlarla birlikte yükseldi etrafında çay keyifleri başladı Bayburt kent merkezinin ortasından geçen, Türkiye’nin en hızlı, dünyanın ise ikinci hızlı akan nehri unvanına sahip Çoruh Nehri’nin su seviyesi, kar sularının erimesiyle ve bahar yağışlarının bol olmasıyla birlikte yeniden yükseldi. Kışın donan, bu aylarda ise kar sularıyla beslenerek artan debisiyle güzel görüntüler oluşturan Çoruh’a karşı Bayburtluların çay keyfi başladı. Havaların ısınmasıyla beraber nehir kenarında bulunan çay evlerini dolduran Bayburtlu vatandaşlar Çoruh’a karşı çay içerek, dondurma yiyerek keyifli vakit geçiriyorlar. Bahar aylarında su seviyesi bir hayli artan, yaz aylarında suyu çekilen nehir kenarında vatandaşlar hem yürüyüş yapıyorlar, hem de dalga sesleri eşliğinde çay içerek sohbet ediyorlar. Dalga sesleriyle huzur bulan Bayburtlular, nehrin önceki yıllarda taştığını şimdilerde ise su seviyesinin yeterli olduğunu belirttiler. Çoruh’a karşı arkadaşlarıyla birlikte çay içmeye gelen Kemalettin Demir isimli vatandaş, havaların biraz daha ısınmasıyla nehrin suyunun giderek yükseleceğini, debisinin artacağını belirterek, "Çoruh’un suyunun daha yüksek olduğu zamanlarda, su köprünün alt kısmına vururdu. Su köprüden taşardı, çarşı sele uğrardı. Şu an su seviyesi normal aşırı değil ancak kurumuş da değil. Yağmur sularıyla nehir beslendi, havalar biraz daha ısındıkça su seviyesi daha da çoğalır. Çoruh’a karşı çay içmeyi çok seviyorum. Benim işim çay içmek. Çoruh’un kenarı, temiz hava, suyun sesi bundan iyisi mi var? Çoruh’a karşı çay içmek sevdiğim bir aktivite, ben seviyorum. Nehir boyunca siz de insanları görürsünüz herkes Çoruh kenarında, genellikle Çoruh’a karşı oturuyorlar" dedi. Temiz havada rıhtımda çay keyfi yapan Orhan Çınar isimli Bayburtlu, "Dağdaki karların erimesinden dolayı, Nisan yağmurlarının yüksek yerlere yağmasından dolayı nehrimizin suları yükseldi. Biz de rıhtımda çay keyfi yapıyoruz. Çoruh kenarında hava almak, çay içip sohbet etmek benim için büyük bir zevk" diyerek konuştu. Bahar yağmurları ve kar sularıyla Çoruh’un debisinin arttığını belirten Adem Aka, "Yağan yağmurlar, kar sularının nehire karışması sonucu Çoruh’umuzun su seviyesi bayağı bir arttı. Önceki yıllarda suyun köprünün üzerinden taştığı zamanları da hatırlıyorum. Bu sene su seviyesi yüksek ama taşkına neden olmaz. Şu an Çoruh’un bu durumu ideal, su seviyesi bir hayli yüksek" ifadelerini kullandı. Su seviyesinin bir ay daha yükseleceğini tahmin eden Fatih Demirer isimli vatandaş ise, "Eriyen karlarla, yağmur sularıyla beraber kaynaklar çoğaldı, Çoruh Nehri’nin debisi yükseldi. Eskiden bu köprünün üzerinden suların taşarak taşkına neden olduğunu bizler iyi biliyoruz, hatırlıyoruz. Bu yükseliş hemen hemen bir ay daha devam eder. Mayıs ayından sonra sulama sezonu başlayınca biraz daha su seviyesi düşer. Bundan sonra yağışlarla beraber sel baskınları da olabilir" şeklinde konuştu.
Erzincan Annesini ayı yiyen ve ölmekten gazeteci tarafından kurtarılan keçi yavrusu büyüdü Erzincan’da yaklaşık 1 ay önce annesini ayı yiyen ve ölmekten gazetecinin sayesinde kurtulan oğlak büyüdü. Kendisini ziyarete giden gazeteciyle adeta hasret giderdi. Erzincan’ın Çağlayan beldesinden Munzur Dağlarına trekking yapmak için yaklaşık 2 bin metre rakıma çıkan Murat Aydemir ve beraberindeki arkadaşı doğadan gelen inleme sesi üzerine irkildi. Bir süre etrafa bakınan Aydemir, yarısı yenmiş kalan kısmı da toprağa gömülen keçiyi ve kış uykusundan uyanan ayının ayak izlerini gördü. Ayı tarafından öldürülen keçinin yanına giden Aydemir ve arkadaşı çalılıkların dibinden bir ses duymaları üzerine baktıklarında kısa bir süre önce dünyaya gelen keçi yavrusunu fark ettiler. Murat Aydemir, bitkin ve ölmek üzere olan keçi yavrusuna, şeffaf eldivenin parmak kısmını biberon gibi kullanıp içerisine ılık su ve şeker katıp süt niyetine içirdi. Bir süre sonra karnı doyan yavru keçi kendini toparladı. Sırt çantasına yavru keçiyi koyarak köye dönen Aydemir, keçinin sahibi olan Çağlayan Beldesinden Abdullah Anlar’a ulaştı. Munzur Dağından köye yaklaşık 2 saatlik yolu gazetecinin sırt çantası içerisinde gelen yavru keçi, kanguru yavruları misali çantayı barınağı gibi sahiplendi. Şirinliğiyle mutluluk kaynağı olan yavru keçi, dışarı çıkarıldığında dönüp dolanıp çantanın yanından ayrılmak istemedi. “O oğlak büyüdü” Murat Aydemir aradan geçen yaklaşık 1 ay sonra oğlağı görmek için Abdullah Anlar’ın ağılına gitti. Diğer oğlaklarla birlikte gayet sağlıklı görünen keçi yavrusu, hayatını kurtaran insana adeta vefa gösterisinde bulundu. Aydemir ile hasret gideren oğlak tebessüm ettirdi.