GENEL - 24 Ocak 2020 Cuma 17:39

Münih Belediye Başkan Vekilinin küstah sorusuna Başkan Eroğlu’ndan yanıt

A
A
A
Münih Belediye Başkan Vekilinin küstah sorusuna Başkan Eroğlu’ndan yanıt

Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Başkanı Anders Knape ve Münih Belediye Başkan Vekili’nin küstah demokrasi sorusuna verdiği cevap sonrasında soru sahiplerini kınadı.

Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu, Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Başkanı Anders Knape ve Münih Belediye Başkan Vekili’nin küstah demokrasi sorusuna verdiği cevap sonrasında soru sahiplerini kınadı.


Fransa’nın Orleans şehrinde devam eden CEMR toplantısında Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi Başkanı Anders Knape’in ve Münih Belediye Başkan Vekilinin “Türkiye’de demokrasinin olmadığına, seçilen insanların zorla görevden el çektirildiğine dair cümlelerine“ aynı toplantıda bulunan Tokat Belediye Başkanı Eyüp Eroğlu cevap verdi. Başkan Eroğlu, “Demokrasinin en iyi bir şekilde uygulandığı ülkelerin başında gelmekte ve bunu en iyi şekilde tesis etmekteyiz. Geçtiğimiz yıl yerel yönetimlerde bir seçim yaptık ve herkes ortamda oylarını verdi ve seçimi yaptık. Herhangi bir siyasi baskıdan ya da demokrasiden kaynaklı bir durum Türkiye’de asla bulunmamakta. Şöyle düşünün. Bir belediye başkanı seçiliyor ve ülkenin yasasını, ülkenin birliğini, ülkenin her türlü seçilmiş organizmasını ben kabul etmiyorum diyor. Terör örgütlerine destek sağlıyor, hendekler kazıyor ve bu ülkenin vatandaşlarının ölmesine, evlerin bombalanmasına, yıkılmasına yardımcı oluyor. Sizin böyle bir olaya yorumunuz ne olur? Buna benzer şuanda Belediye Başkanları görevden el çektirildi ve suçlular da şuan yargılanmaktadır. Bütün bunlar hukuk kuralları çerçevesinde ve her türlü yasal anlamda mevzuat çerçevesinde yapılan işlemlerdir. Biz hukuka adalete inanan insanlarız, suçlu olmayan bir insanı asla biz bu anlamda cezalandırmadığımız gibi eğer kişilerin kusuru suçu da varsa her türlü yargılanmasının yolunu açan ve bunu tesis eden bir ülkeyiz. Bu anlamda bu cümleleri ülkemize karşı yapılmış bu hareketleri doğru bulmadığımı ve kınadığımı buradan özellikle söylemek istiyorum. Biz burada hep birlikte yerel yönetimler anlamında bir ve beraber olmamızın, birlikte beraberce işbirliği yapmamızı önemli olduğunu görüyorum. Yapılacak bu çalışmalarda Türkiye’den bir kişinin de bulunmasını talep ediyor hepinize saygılar sunuyorum” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Filistin Dayanışma Platformu, İsrail’in Refah’ta başlattığı saldırıyı Ankara’da protesto etti Ankara’da bulunan Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla İsrail’in başlattığı saldırıyı protesto etmek için Amerikan Büyükelçiliği önünde toplandı. İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarının ardından 1 buçuk milyona yakın Gazzeli, Refah kentine sığınmıştı. İsrail’in Refah kentine yönelik başlattığı hava saldırısının ardından Filistin Dayanışma Platformu, "Refah’ta Katliama Hayır" sloganıyla saldırıyı kınamak için Ankara’da bulunan Amerikan Büyükelçiliği önünde çeşitli sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte İsrail’i protesto etti. Elçilik binası önünde toplanan kalabalık, İsrail’i protesto etmek için "İnsanlık onuru siyonizmi yenecek" ve "Susma haykır soykırıma hayır" sloganları attı. Öte yandan kalabalık, İsrail askerleri tarafından Kudüs’te öldürülen Hasan Saklanan’ı ise rahmetle anmayı unutmadı. Grup adına basın açıklamasında bulunan Zeynel Abidin Özkan, İsrail’in Gazze’ye yönelik düzenlediği saldırıların ardından Refah sınır kapısına sığınan yaklaşık bir buçuk milyona yakın Gazzeli’nin 214 gündür açlıkla boğuştuğuna dikkati çekti. "Soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar" Refah’a başlatılan saldırılarla birlikte bölgede can güvenliği sorununun da başladığının altını çizen Özkan, “214 gündür dünyanın gözü önünde Filistin’de kardeşlerimiz İsrail soykırımına maruz bırakılıyor. Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde devam eden yargılamalara; İsrail, lobi faaliyetleriyle tüm ülkelere müdahale ettirmeye ve İsrail yetkililerinin ceza almaması için bir çaba içerisine girdi. Hepimiz gördük ki aslında adalet İsrail için varmış ve tüm ülkeler de İsrail’in soykırımını desteklemek için çalışıyormuş. Bugün ortaya çıkan belgelerde görüldü ki Uluslararası Ceza Mahkemesi’nde İsrail’in soykırımına ortak olan yöneticilerinin ceza almamasına yönelik baskı içeren mektuplar mahkemeyi köşeye sıkıştırmak adına kullanılıyor. Biz inanıyoruz ki hem mahkemede görülen davada hem de Güney Afrika’da devam eden davada soykırımın ortakları ahirete kalmadan dünyada da inşallah gereken cezayı bulacaklar” ifadelerini kullandı.