ASAYİŞ - 25 Ocak 2020 Cumartesi 12:31

Anne doğumdan 2 gün sonra öldü, bebeği kurtarıldı

A
A
A
Anne doğumdan 2 gün sonra öldü, bebeği kurtarıldı

Tokat’ta sezaryen doğum yapan annenin yoğun bakımda 2 gün süren yaşam mücadelesini kaybettiği, bebeğin kurtarıldığı olayla ilgili inceleme başlatıldı.

Tokat’ta sezaryen doğum yapan annenin yoğun bakımda 2 gün süren yaşam mücadelesini kaybettiği, bebeğin kurtarıldığı olayla ilgili inceleme başlatıldı.


Edinilen bilgiye göre; Tokat’ın Turhal ilçesinde yaşayan 3 çocuk annesi Hatice Misafir (37) hamilelik sürecinde kontrol ve tedavisi devam eden Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi doğum servisine 14 Ocak 2020 tarihinde yatırıldı. Ameliyathanede sezaryenle doğum yaptırılan anne bebeği dünyaya getirdikten bir süre sonra yoğun bakıma alındı. Yoğun bakım servisinde yaklaşık 2 gün süren yaşam savaşını kaybeden Hatice Misafir’in cenazesi otopsi yapıldıktan sonra Çamlıbel beldesinde toprağa verildi. Aile hastanede ihmal olduğu iddiasıyla olayı yargıya taşıdı.


4 çocuğu öksüz kalan baba Cahit Misafir (43) eşinin ölümünde ihmal olduğu iddiasında bulunarak, “Son doğumunda zorluk çektiğini doktoruna, anesteziye söyleyerek uyarmıştı. Kendisinde geniz akıntısı olduğunu, zorlanacağını söyledi. Onlarda tamam hiç sıkıntı yok dediler. Tahlillerini yaparak ameliyathaneye aldılar. Ardan 2-3 saat geçti haber gelmiyor. Sonra eşimin kadın doğum servisinde yoğun bakım servisine alınacağını söylediler. Doktor, ‘eşiniz ameliyattan uyanırken nöbet geçirdi, akciğere giden bir damarda pıhtı attı’ dedi. İki üç saat geçti ‘kalbe de attı’ dedi. Hocam nasıl oldu, siz narkozu nasıl verdiniz? diye sorduğumda ‘Onu ben bilmem anestezi bilir’ diye cevap verdi. Spinal anestezi tutmayınca genel anestezi verilmiş. Çocuğun doğumuna 10 gün daha vardı. Ertesi gün embolileri kurtardıklarını yeni bir tedavi uygulayacaklarını söylediler. Çok sıkıntılı bir 2 gün geçirdikten sonra Perşembe akşamı vefat ettiğini söylediler. Bu olayla ilgili bize ayrıntılı bir şekilde ne doktor, ne de anestezi açıklama yapabildi. Bizim canımız yandı başka canlar yanmasın. Yaptığımız suçlama ile onlara verilebilecek ceza eşimi geri döndürmeyecek Şuanda evim yuvam dağıldı. Çocuğumun birisi kuvözde her birimiz bu olaydan yaralandık. Bugün bize oldu yarın başka canlar yanmasın” dedi.


Emine Erdem ise kız kardeşinin doğum sonrasında tedavi görürken ölümü ile birlikte yaşadığı üzüntüyü dile getirerek, “Benim kız kardeşim orada ne acı yaşadı, ne yaptılar? insan bilmek istiyor. Valizini hazırladım, pijamalarını götürdüm kardeşime giydireceğim, buraya bebeğini alıp geleceğim diye. Kolay bir şey değil bunlar, çantasını açıp bakamıyorum. O çocuğum orada, elimize bile gelmedi” diyerek gözyaşı döktü” diye konuştu.



Yargıya başvurdular


Ailenin avukatı Cihan Tekin ise ihmal iddiası üzerinde durduklarını ifade ederek, "Otopsi raporuna göre; 3 kez kalbi durduğu söyleniyor. Onun üzerine müdahale edilerek döndürüldüğü belirtilmiş. 2 gündür yoğun bakımda yatan bir hastanın ailesine bu bilgi neden verilmedi. Doktorlara sorduğumuzda tıbbi bir açıklama yapamıyorlar. Akis’ine ilahi bir açıklama yapıyorlar. Fakat onların görevi tıbbi bir açıklama yapmak, olayda herhangi bir komplikasyon geliştiğine dair bir bulgu ve belge yok. Aynı zamanda aylardır takipli bir hasta olan bebeğin şuanda yoğun bakımda olması onun ameliyat sırasında gelişen bir neticede oksijensiz kaldığını ve onun sonucunda yoğun bakıma yatırıldığını ortaya çıkarıyor. Ancak bununla ilgili bilgi veren yok. Yani tam bir muamma içerisinde, tıp çok uzmanlık gerektiren bir alan olduğu için biz yargıyı göreve davet ettik” dedi.



Hastaneden yazılı açıklama yapıldı


Hastane yönetiminden yapılan yazılı açıklamada ise şu bilgilere yer verildi:


"Sezaryen ameliyatları günümüzde çok güvenli olsa da majör ameliyat grubundadır. Sezaryenle doğumlar normal doğumla risk açısından kıyaslandığında sezaryende risk her zaman, bir ameliyat olmasından dolayı, hem anne hem bebek için daha yüksek beklenmektedir. Ameliyat komplikasyonları hastanın kendisine ve uygulanan metotlara göre değişebilir. Hastanın kaybedilmesi de ameliyatların beklenen komplikasyonları içinde olabilmektedir. Hastanın ölümüyle sonuçlanan bu olay henüz yargı aşamasında olup süreç devam etmektedir. Hastanın otopsisi devlet hastanesinde yapılmış olup üniversite tarafından hastanede herhangi bir ihmal olup olmadığı incelenmektedir. Bebek halen tıp fakültesi hastanesin yoğun bakım ünitesinde takip edilmektedir. Geldiği güne göre durumu daha iyi olan bebeğin bir iki güne kadar taburcu edilmesi planlanmaktadır."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Denizli Başkan Arslan, Çameli’nin güçlü kadınlarını yalnız bırakmadı DENİZLİ (İHA) – Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan, Çameli Elmalı Kadın Kooperatifi Kafenin açılışında emekçi kadınları yalnız bırakmadı. Çameli ilçesine bağlı Elmalı Mahallesi’nde Çameli Elmalı Kadın Kooperatifi Kafenin açılışı gerçekleşti. Kadınların güçlenmesine odaklanılan etkinliğe Çameli İlçe Kaymakamı Hüseyin Şamil Sözen ve eşi Hakim Büşra Purtul Sözen, Çameli Belediye Başkanı Cengiz Arslan ve eşi İlkin Arslan, Çameli İlçe Jandarma Komutanı Atilla Acarer, MHP İlçe Başkanı Murat Genç, AK Parti Kadın Kolları Başkanı Nesibe Keskin, Elmalı Mahallesi Muhtarı Fatih Maden ve Belediye Meclis üyeleri katıldı. Çameli Elmalı Kadın Kooperatifi Kafenin açılışında, bölgedeki kadın girişimcilerin önemine vurgu yapan Başkan Cengiz Arslan, kadınların ekonomik ve sosyal hayatta daha fazla yer almasının toplumun kalkınmasına önemli bir katkı sağlayacağını dile getirdi. İlçe Kaymakamı Hüseyin Şamil Sözen ise kadınların el emeğiyle ürettikleri ürünlerin önemine değinerek, kooperatifin açılışının bölgedeki kadın girişimciler için önemli bir fırsat olduğunu ifade etti. Ardından, protokol tarafından açılış kurdelesi kesildi ve kafenin kapıları resmen açıldı. Katılımcılar, Kadın Kooperatifi Başkanı Firdevs Eriş ile birlikte kafeyi gezip ardından kadınların el işçiliği atölyesinde üretilen ürünler hakkında bilgi aldı. Yerel kadınların emeğiyle oluşturulan bu ürünler, bölgenin kültürel zenginliğini ve el sanatlarının önemini yansıtıyor. Çameli Elmalı Kadın Kooperatifi Kafenin açılışı, kadınların gücünü ve potansiyelini ortaya koymak adına önemli bir adım oldu. Bu tür inisiyatifler, toplumun her kesimine ilham veriyor ve kadınların ekonomik bağımsızlığını destekleyerek toplumsal dönüşümü sağlıyor.
Bingöl Bingöl’de 2 ayda aranan 104 kişi yakalandı Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, Mart ve Nisan aylarında aranan şahısların yakalanmasına yönelik yapılan çalışmalarda, toplamda 104 kişinin yakalanarak tutuklandığını bildirdi. Bingöl Valisi Ahmet Hamdi Usta, asayiş ve güvenlik basın bilgilendirme toplantısında, Mart ve Nisan aylarında yapılan faaliyetleri açıkladı. İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı ekiplerinin 2 ay içinde gerçekleştirdiği faaliyetleri açıklayan Vali Usta, Bingöl’ün huzur ve güvenliği için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceklerini belirtti. Vali Usta, “Güvenlik güçlerimizle birlikte Bingölümüzün huzur ve güvenliği için gece gündüz demeden azim ve kararlılıkla çalışıyoruz. Amacımız siz kıymetli vatandaşlarımızın huzur ve güven içerisinde yaşamasını sağlamak; suçun önlenmesi, azaltılması ve suçluların yakalanması konusunda kararlılıkla çalışmak ve bu şehrin bir huzur kenti olma özelliğini en az sorunla yarınlara taşımaktır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ilimiz genelinde alacağımız tedbirlerle suç işleyenlere, halkımızın huzurunu ve sükûnunu bozanlara göz açtırmayacağız inşallah. Aile birliğini derinden sarsan, gençlerimizin aydınlık yarınlarını çalan ve toplumsal bünyede iyileştirilmesi güç yaralar açan bu organize suç örgütleri ve zehir tacirleriyle ne kadar büyük olurlarsa olsunlar peşlerini bırakmayacak ve mutlaka adalete teslim edeceğiz” dedi. 104 kişi tutuklandı 5 ile 20 yıl arasında değişen cezalar nedeniyle aranması bulunan şahısların yakalandığını belirten Vali Usta, “Aranan Şahısların Yakalanması Kapsamında: Kamu düzeninin devamının sağlanması ve suç ve suçluyla mücadeleye yönelik yapılan çalışmalar neticesinde; 0-5 yıl arası aranan 84 şahıs, 5-10 yıl arası aranan 15 şahıs, 10-20 yıl arası aranan 4 şahıs, 20 yıl ve üzeri aranan 1 şahıs, ifadeye yönelik aranan 137 şahıs olmak üzere toplam 241 şahıs yakalanmış, 104 şahıs tutuklanmıştır” diye konuştu. 15 sığınak imha edildi Yine terör örgütlerine karşı faaliyetlerin devam ettiğini aktaran Vali Usta, “Terörle Mücadele Suçları Kapsamında: İlimiz genelinde 739 adet operasyonel faaliyet ifa edilmiş olup yapılan operasyonlar neticesinde; PKK/KCK bölücü terör örgütü kapsamında 8, DEAŞ Terör örgütüne üye olmak suçu kapsamında 1, FETÖ/PDY Terör örgütüne üye olmak suçu kapsamında 4 olmak üzere toplam 13 şüpheli şahıs yakalanarak haklarında adli işlem yapılmıştır. Bu olaylarda toplam 6 şahıs ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmış, 7 şahıs ise mevcutlu olarak sevk edildikleri adli makamlarca ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakılmıştır. Ayrıca yapılan operasyonlar neticesinde; 15 sığınak tespit edilerek kullanılamaz hale getirilmiş, 1 adet antipersonel roketatar mühimmatı, 3 kg amonyum nitrat, 38 adet tüp, 25 adet pil, 3 adet akü, 25 metre elektrik kablosu ile çok sayıda gıda ve yaşam malzemesi ele geçirilmiştir” dedi. Vali Usta’nın basın açıklamasına İl Jandarma Komutanı Bilgihan Yeşilyurt ve İl Emniyet Müdürü Şükrü Orhan da eşlik etti.
Balıkesir Başkan Akın belediyenin borcunu belgelerle açıkladı Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, önceki dönemden devraldığı belediyenin 15 milyar 428 milyon 985 bin 173 liralık borcu ile alakalı merak edilenleri belgeleriyle birlikte kamuoyuyla paylaştı. Bir televizyon programına konuk olan Balıkesir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Akın, Türkiye gündemine düşen “15 milyar 428 milyon 985 bin 173 liralık” borç ile ilgili soruları cevapladı. Akın, "Borçların üç temel unsuru var. Birincisi belediyenin genel bütçe borçları, yani İller Bankası, diğer bankalar, yapılandırılmış vergi borçları, yapılandırılmış SGK borçları, iştiraklere olan borçlar, müteahhitlere ve firmalara olan borçlar. Yani bu altı kalemin toplamı 5 milyar 965 milyon 748 bin lira. Anapara bu. Bu borçların dört kalemine faiz işliyor. Faiz borcu da 4 milyar 800 milyon 336 bin lira. Anapara ve faiz olduğu zaman 10 milyar 766 milyon 85 bin 244 lira. Bu kayıtlara uygundu, mührünün basıldığı evraklardan bunları söylüyorum. İkincisi de BASKİ borçları. BASKİ borçları da 29 alt kalemde toplandı. Mülkiye başmüfettişi ve denetim birimleri tarafından kalem kalem incelendi. BASKİ borçları da 3 milyar 492 milyon 719 bin 924 lira. Üçüncüsü de şirketler. Balıkesir Büyükşehir Belediyemizin 8 alt şirketiyle birlikte tam 12 tane şirketi var. Bu şirketlerin toplam borcu da 1 milyar 170 milyon 79 bin lira. Bu üç unsura baktığımız zaman miktar 15 milyar 428 milyon 985 bin 173 lira çıkıyor. Sadece son 15 ayda doğrudan temin sayısı, açık ihale, pazarlık usulü yapılan ihalelerin sayısının 6 katı. 2023 yılında Sayıştay raporunda da doğrudan teminde yüzde 10 sınırının aşıldığı söylenmiş. Sayıştay defalarca dile getirmiş. Böyle büyük bir devasa borç. 12 milyarlık bir bütçemiz var, 15 milyarın üzerinde bir borcumuz var. Tüm borçlarımızdan bahsediyorum. ‘Büyük bir borcumuz var, hizmetlerden geri kalacağız’, asla böyle bir şey olmayacak. Altından kalkamayacağımız hiçbir iş yok. Hepsinin altından kalkacağız. Açık ve şeffaf bir yönetimle tasarrufumuzu edeceğiz, hizmetlerimize devam edeceğiz. Çalışmalarımız aksamayacak, vatandaşlarımızı mağdur etmeyeceğiz. Balıkesir iddia ediyorum Türkiye’nin parlayan yıldızı olacak” diye konuştu.
Kahramanmaraş Veliler okulun kapatılıp çocukların başka okula gönderilmesine tepki gösterdi Kahramanmaraş’ta Şehir Evliya İlkokulu binasının İl Milli Eğitim Müdürlüğüne dönüştürüleceğini öne sürülen veliler, bu duruma tepki gösterdi. Kahramanmaraş’ın Onikişubat ilçesinde yaklaşık 280 öğrencinin eğitim gördüğü 35 derslikli Şehit Evliya İlkokulu binasının İl Milli Eğitim Müdürlüğüne dönüştürüleceği iddiaları üzerine veliler okulda toplandı. Çocuklarının başka okula nakledilmesine karşı çıkan veliler, okul binasının İl Milli Eğitim Müdürlüğüne verilmesinin hem kendilerini hem de çocuklarını mağdur edeceğini savundu. Müdürlüğün kendilerini yönlendirdiği okulun çevresinin tehlikeli ve uygunsuz olduğunu ifade eden veliler, yetkililerin bu karardan bir an önce vazgeçmesini talep etti. Veli Öznur Özdemir, “Biz bu okulun tüm ihtiyaçlarıyla kendimiz ilgilendik, sadece 3 aylık için miydi? İl Milli Eğitim Müdürlüğünün bu okulu bizden almasını istemiyoruz. İlla bir yere gitmek istiyorlarsa Sergentepe İlköğretim Okulu ve Albayrak İlköğretim Okulu var. Albayrak İlköğretim Okulu’nun öğrencisi az. Bizleri yerimizden etmesinler. Kendileri istediği için, konumu güzel olduğu için burayı istiyorlar. Bizim çocuklarımızı yerinden oynatmasınlar, hiç öğrencisi olmayan Albayrak İlköğretim Okulu’na gidebilirler. Sırf orasının otoparkı olmadığı için orayı tercih etmemişler” dedi. Cevahir Kılınç adlı veli ise, “Evlatlarımızın düzenini lütfen bozmayın. Çocuklar kendilerine burada bir düzen kurdular, evlatlarımızın düzeninin bozulmasını istemiyoruz. Lütfen yetkililer bizim bu sesimizi duyun, evlatlarımıza merhamet edin. Neden çocuklarımızın elinden okulumuzu almak istiyorsunuz? Virüs oldu eğitim yarım kaldı, deprem oldu eğitimleri yarım kaldı. Tam bitti derken üçüncü depremi de kendileri yaşattı. Şu anda bizim ve çocuklarımızın psikolojileri altüst” diye konuştu. Okulda eğitim gören çocuklar da öğretmenlerinden ve okullarından ayrılmak istemediklerini ifade etti. Kahramanmaraş İl Milli Eğitim Müdürlüğü yetkilileri ise binalarının yıkıldığını, bu nedenle okul binasının İl Milli Eğitim Müdürlüğü hizmet binası yapılacağını bildirdi.