SPOR - 09 Ekim 2024 Çarşamba 10:38

Onur Recep Kıvrak, kaleden sonra yönetim tarafından iz bırakmak istiyor

A
A
A
Onur Recep Kıvrak, kaleden sonra yönetim tarafından iz bırakmak istiyor

Trabzonspor’un eski kaptanı kaleci Onur Recep Kıvrak, antrenörlük gibi bir düşüncesi olmadığını belirterek, futbolun yönetim tarafında yer almak istediğini söyledi. Kıvrak, futbolu bırakma kararı aldıktan sonra teklifler aldığını ancak başka bir takımın formasını giyip, Trabzonspor’a rakip olmak istemediğini belirtti.

Trabzonspor’un eski kalecisi kaleci Onur Recep Kıvrak, 61 Derece dergisinin ilk sayısına röportaj verdi. 13 yıl bordo-mavili formayı giyen, 6 yıl da kaptanlık yapan Kıvrak, 31 yaşında futbolu bırakmasının ardından memleketi İzmir’de ailesiyle birlikte yaşantısını sürdürüyor. 2010-2011 sezonunda harika bir takıma sahip olduklarını belirten Onur Kıvrak, "O dönem gerçekten harika bir takımımız vardı. Kupayı kazanabilseydik, o kadroyla 3-4 şampiyonluk daha elde edebilirdik. Ancak yaşananlar Trabzonspor’u 10 yıl geriye götürdü. Geriye dönüp baktığımda pişmanlık duyduğum hiçbir şey yok. Aynı şeyleri yine Trabzonspor ve takım arkadaşlarım için yapardım. Çünkü benim doğrularım var ve onları her zaman savundum. Bugün olsa yine aynı şeyleri yapardım. O dönemde doğru olanı yaptığımı düşünüyorum. Trabzonspor’un kaptanı olarak, kulübün haklarını savunmam gerekiyordu ve bunu yaptım. Geriye dönüp baktığımda hiç pişmanlık duymuyorum. Bu, Trabzonspor için bir sorumluluktu ve doğru olanı yapmak için çabaladım. Trabzonspor’un 2010-2011 şampiyonu olması, benim için her zaman geçerli ve özel bir anı olarak kalacak" şeklinde konuştu.

"Başka takımın formasını giyip, Trabzonspor’a rakip olmak istemedim"

Bordo-mavili kulübün formasını yıllarca gururla taşıdığını söyleyen eski kaleci, "Başka bir takımın formasını giyip, Trabzonspor’a rakip olmak istemedim. Bu yüzden futbolu bırakma kararı aldım. Trabzonspor’un benim için çok önemli ve kutsal bir yeri var. Onur Recep Kıvrak, Trabzonspor’da Onur Recep Kıvrak olarak anılmalıydı ve bunu başardığım için mutluyum. 31 yaş erken bir yaş evet ama bazı değerler benim için paradan daha önemliydi. Trabzonspor’da futbolu bırakmak hayalimdi ve bunu başardım. Bu süreçte, ailem, özellikle eşim, beni sonuna kadar destekledi. Çevremdeki insanlar profesyonelce düşünmemi istediler, ama ben Trabzonspor için amatör bir şekilde hareket ettim. Kararım netti ve Allah nasip etti, Trabzonspor’da futbolu bıraktım" ifadelerini kullandı.

Onur Recep Kıvrak, kaleden sonra yönetim tarafından iz bırakmak istiyor

"Futbolun yönetim tarafında olmak istiyorum"

13 Ocak 2019’un kendisini için bir dönem noktası olduğunu aktaran Onur Kıvrak, "Futbolu bırakarak Trabzonspor’da kariyerimi noktaladım ve bu kararımı çok düşündüm. Bu karar, futbolu bırakıp yeni bir yaşam tarzına adım atmamı sağladı. Bugünlerde aileme ve kişisel projelere odaklanıyorum. Futbolun bana kattığı değerleri hayatımın diğer alanlarına taşıyorum. Hocalık veya antrenörlük gibi bir düşüncem yok. Bundan sonra önemli bir proje gelirse futbolun yönetim tarafında yer almak istiyorum. İleriye dönük böyle bir projem var. Futbolcu arkadaşlarımla, yönetim arasında bir köprü olabilirim. Ancak, hocalık düşünmüyorum. Eğer güveneceğim insanlar varsa, yönetim tarafında köprü görevi yapabilirim" dedi.

"Trabzonspor bir kırgınlığım olamaz"

Trabzonspor’a karşı bir kırgınlığının olamayacağını vurgulayan Kıvrak, "Böyle bir kırgınlığım asla olamaz. Trabzonspor’u çalıştıranlar gelip geçicidir, baki olan Trabzonspor’dur. Ufak tefek kırgınlıklarım olabilir ama hayat gelip geçiyor, gönülleri almak önemlidir. Trabzonspor şampiyon olduğunda sanki o kupayı ben kaldırıyormuşum gibi hissettim. Çok mutlu oldum ve takımın başarısıyla gurur duydum" açıklamasında bulundu.

Onur Recep Kıvrak, kaleden sonra yönetim tarafından iz bırakmak istiyor

"Trabzonspor Türk kalecileri noktasında şanslı"

Trabzonspor’un kalecisi Uğurcan Çakır’ı çok beğendiğini söyleyen Onur Kıvrak, "Türk futbolunda yetenekli kaleciler var ama gelişimlerini sürdürmeleri ve düzenli oynamaları gerekiyor. Trabzonspor’un Türk kalecileri konusunda şanslı olduğunu düşünüyorum. Uğurcan’a, yurt dışında iyi bir teklif gelirse gitmesini tavsiye ederim. Trabzonspor büyük bir kulüp ama daha büyük bir kulübe gitmek, onun kariyeri için bir fırsat olabilir. Başarılı bir sezon geçiriyor ve bu, onun büyük başarılara imza atacağı anlamına geliyor" diye konuştu.

"En güzel anım kızımın Trabzon’da doğması"

"Trabzonspor’daki en güzel anım, kızım İlayda’nın Trabzon’da doğması" diyen Onur Kıvrak sözlerine şöyle devam etti:

"Trabzonspor’da futbol oynarken, hayatımı ve mesleğimi kızımın anlaması için Trabzon’da doğdu. Trabzonspor maçlarını kızım İlayda ile birlikte izliyoruz. Çok iyi bir Trabzonsporlu, kızımın Trabzonspor’la olan bu bağını görmek benim için çok değerli. Trabzon’a şampiyonluk kutlamalarına geldim. Çocuklarımın okul durumu nedeniyle pek sık gelemiyorum. Ancak, kızım İlayda’ya doğduğu yeri göstermek istiyorum. Yakın zamanda Trabzon’a gidip, doğduğu hastaneyi ve evi ona göstereceğim."

"Taraftarın sevgisi her zaman kalbimde"

Trabzonspor taraftarlarının çok özel insanlar olduğunu belirten Kıvrak, "Ekonomik olarak zorlu bir şehirde, ortak bir sevda olan Trabzonspor için büyük bir bağlılık gösteriyorlar. Benimle ilgili bazı kırgınlıklar olsa da, karşılıklı iyi anılar biriktirdik. Trabzonspor taraftarının sevgisi, her zaman kalbimde özel bir yere sahip olacak. Onlara olan sevgim ve saygım sonsuz" dedi.

"Jübile yapmak efsanelerin hakkı"

Türk futbolunda vefanın eksik kaldığını vurgulayan Onur Kıvrak, "Trabzonspor’da çok değerli abilerim ve hocalarım varken jübile yapmak benim için doğru olmaz. Onlar önce bu hakkı kazandı. Bu yönde Trabzonspor’dan herhangi bir beklentim olmadı. Türk futbolunda vefa genelde eksik kalıyor. Yerli futbolcular genellikle acımasızca değerlendirilirken, yabancı futbolculara daha fazla değer veriliyor. Eğer bir gün jübile yapılırsa, bu çok güzel olur ama öncelikli olarak efsanelerin hakkıdır" ifadelerini kullandı.

Gökmen Şahin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Meclis üyesini sıkıştırıp, aracı yumrukladı… O anlar kamerada Bursa’da Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, trafikte yol verme tartışması sonrası saldırıya uğradı. İddiaya göre yol vermediği gerekçesiyle öfkelenen şüpheli sürücü, Bodur’u takip ederek aracına saldırdı. O anlar kameraya yansırken, şüpheli çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Edinilen bilgiye göre, Hamitler Mahallesi Recep Tayyip Erdoğan Bulvarı üzerinde seyir halinde olan Özlem Bodur, yol verme meselesi nedeniyle tanımadığı bir sürücünün tepkisiyle karşılaştı. İddiaya göre şüpheli sürücü, bu nedenle trafikte Bodur’u sıkıştırarak sinkaflı el hareketlerinde bulundu. Sıkıştırma nedeniyle durmak zorunda kalan Bodur, bu sırada araçtan inen şahıs A.G.’nin saldırısına uğradı. Şüpheli önce aracın aynasını kırdı, ardından araca yumruk atıp olay yerinden uzaklaştı. O anlar kameraya yansırken, şüphelinin "Seninle görüşeceğiz, seni öldürürüm" şeklinde tehditlerde bulunduğu iddia edildi. Olay sonrası polis merkezine başvuran Osmangazi Belediyesi Meclis Üyesi Özlem Bodur, maddi zarar oluşmadığını ancak hakaret ve tehditlere maruz kaldığını belirterek şikâyetçi oldu. Yapılan araştırmada söz konusu aracın sahibinin A.G. olduğu tespit edildi. Şüpheli A.G.’nin ifadesinde suçlamaların bir kısmını kabul ettiği öğrenildi. Cumhuriyet savcısının talimatı doğrultusunda adliyeye sevk edilen şüpheli A.G., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi. Öte yandan, olayın ardından AK Parti ve MHP’li milletvekillerinden ve Meclis üyelerinden Özlem Bodur’a destek mesajları geldi. Milletvekilleri, trafikte şiddetin kabul edilemez olduğunu vurgulayarak sürecin yakından takip edileceğini ifade etti.
Aydın Bir kişinin öldüğü kaçak define olayında 1 tutuklama Aydın’ın Efeler ilçesinde iddiaya göre define aramak için kaçak kazı yaparken girdiği tünelde mahsur kalan şahıs ekiplerin saatler süren arama çalışmasının ardından ölü olarak bulunurken, tünelin dışında bekleyen diğer şahıs ise jandarmadaki işlemlerinin ardından sevk edildiği adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi. Olay, sabaha karşı Kalfaköy Mahallesi’nde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, define aramak için kaçak kazı yaptıkları iddia edilen şahıslardan biri açtıkları tünele girdi. Dışarıda kalan T.Y. (44) içerideki Sezer Ayhan (32) isimli arkadaşından uzun süre haber alamayınca durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye jandarma, AFAD, UMKE, Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) yönlendirildi. Kısa sürede bölgeye gelen ekipler tünel içerisindeki Ayhan’a ulaşmak için çalışma başlattı. Yaklaşık 20 metre uzunluğundaki tünelin uzun ve dar olması ekiplerin çalışmalarını güçleştirirken, saatler süren kurtarma çalışmalarının ardından Ayhan ölü olarak bulundu. İzmir İl Afet Müdürlüğü’nden getirilen temiz hava besleme sistemi ile mahsur kaldığı tünelden ölü olarak çıkarılan Ayhan’ın cansız bedeni hastane morguna kaldırılırken, kesin ölüm nedeni yapılacak olan otopsinin ardından belli olacak. Tutuklandı Tünel dışında kalan T.Y. isimli şahıs jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındı. Jandarmadaki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen T.Y. çıkartıldığı adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
İstanbul Emre Belözoğlu: "Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var" Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, minimum 7-8 transfer yapılması gerektiğini söyledi. Trendyol Süper Lig’in 17. haftasında Kasımpaşa deplasmanda oynadığı Galatasaray’a 3-0’lık skorla yenildi. Mücadelenin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Kasımpaşa Teknik Direktörü Emre Belözoğlu, "Galatasaray’a karşı yapabileceğimiz net bir şekilde detaylandırdığımız yerler vardı. Oyunu tutmak adına bence elinden geldiğince uygulamaya çalışan bir oyuncu grubum var. Oyunu 1-0 tuttuk. Galatasaray geçiş yaparken, topu kaptırdığınızda geçişe geçişte güçlü bir takım. Set hücumunda güçlü bir takım. İki tarafı da çok iyi oynayabilen bir takım. Bunun hazırlığını yapmıştık. 1-0 giderken 65-70’te hamle yaptık. Hamlenin karşılığında da biraz daha cüretkar oynamaya çalıştık. Böyle olunca da biraz daha onların daha rahat alan bulmasını vesile oldu. Hücum anlamında isteklerimizi yapamadık. Defans anlamında belli alanlarda Galatasaray’ı sıkıştırdık. Oyuncularımın isteğini, arzusunu görebiliyorum. Devreyle beraber değişmemiz gerekiyor. Kasımpaşa ilk defa sahasında maç kazanmadan devreyi bitirdi. O yüzden takımımızda değişim kaçınılmaz gibi duruyor. Hemen yarından itibaren 3 gün antrenman yapacağız. 2 Ocak’ta kampa gideceğiz. Minimum 7-8 oyuncuyla beraber değişmesi gereken bir takımımız var. İnşallah bunu yaparız" diye konuştu. Gelmeden önce kadroyla ilgili ekibiyle değerlendirme yaptığını ifade eden Belözoğlu, "Buna rağmen en iyisini yapmak için buradayız. Kadroyu güçlendireceğimizi düşündüğümüz bir devre arası var. Bence Kasımpaşa’nın bunu yapması gerekiyor. Kerem (Demirbay) iyi bir oyuncu. İsmi geçen oyunculardan biri de o. Topu tutmada, yönlendirmede o benim istediğim oyunu ortaya çıkabilecek bu tarz oyunculara ihtiyaç var gibi görünüyor. Ceyhun Bey’le görüştük, başkanlarımızla görüştük. Takımın güçlenmesi adına bir şeyler yapabileceğimizi düşünüyorum. 17 maçın minimum 8-9 galibiyet çıkarabilecek bir takım inşa edeceğiz. Şikayet edecek durumda değilim. Şikayet etmemeliyim bu kadroya geldiysem. Bugün planlarımızın bazıları tuttu, bazıları tutmadı. Karşımıza güçlü bir takım vardı" şeklinde konuştu. "Elimde peynir, domates varken, kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli" Elindeki kadroyla iyi işler çıkarmaya çalıştığını vurgulayan Emre Belözoğlu, "Elindeki malzemeyle en iyi lezzeti çıkarabilecek oyunu yapmak durumundayım. Elimde peynir, domates varken, ben sadece peynirli domatesli en güzel pizzayı yapmalıyım. Kimse benden sucuklu ya da sosisli pizza beklememeli. Bu işin gerçeği budur. Teknik adamlar bir şeyleri konuşurken biraz daha gerçekçi yaklaşmalılar. Ben burada elimdeki mevcutla bile en iyi neyi yapabilirim, bunun derdindeyim. Ofansif anlamda kesinlikle değişmemiz gereken, gelişmemiz gereken yerler var" ifadelerini kullandı. Her çalıştırdığı takımın kendisine tecrübe olduğunu aktaran Belözoğlu, "Elimizdeki güce göre en lezzetlisini yapmak zorundasınız. Ankaragücü’yle yaşadığımız süreç tamamen bence hakemlerin organize ettiği bir süreçti. Antalyaspor, geçen sene bence yine ligin en sıkıntılı kadrolarından bir tanesiydi ama bence iyi iş çıkardık. Lige çok iyi başladık. 4 maçta 9 puan aldık. Camia mutsuz, 4 maçın 4’ünü de kazanmamız gerekiyor diyorlardı. Ben o yüzden bıraktım. Çünkü bazen ülkede gerçeklerle karşılaşmak istemeyen bir grupla karşı karşıya kalabiliyorsunuz. Gerçekçi bakacağız. Bunları tecrübe olarak görüyoruz. Teknik adamlık kariyerimde iyi de gitse kötü de gitse hedeflerimden vazgeçmeden yoluma devam edeceğim. Bu bir tecrübe. Hep böyle bakarım" diyerek sözlerini tamamladı.