EKONOMİ - 09 Kasım 2024 Cumartesi 10:15

Palamut ve hamsi arasındaki ihracat rakamları şaşırttı

A
A
A
Palamut ve hamsi arasındaki ihracat rakamları şaşırttı

Türkiye’de 1 Eylül’de başlayan balık avı sezonu ile son yılların en bereketli palamut avı olurken, bu bolluk ihracat rakamlarına pek fazla yansımadı. Ülkemizden bu sezon Eylül-Ekim aylarında iki ülkeye yapılan palamut ihracatından sadece 15 bin 556 dolar döviz girdisi sağlanırken, aynı dönemde 20 ülkeye yapılan hamsi ihracatından ise 12 milyon 306 bin 154 dolar döviz girdisi sağlandı.



En fazla hamsi ihracatı 4 milyon 502 bin 792 dolar ile Fransa ilk sırayı alırken, Belçika 3 milyon 736 bin 313 dolar ile ikinci, Birleşik Devletler ise bir milyon 191 bin 935 dolar ile üçüncü sırayı aldı. Ülkemizden, Fransa, Belçika, Birleşik Devletler, Almanya, Birleşik Krallık, Ukrayna, İspanya, Hollanda, KKTC, İtalya, Romanya, Kanada, Birleşik Arap Emirlikleri, Gürcistan, Azerbaycan, İsviçre, Yunanistan, Irak, Dubai, Kenya’ya yapılan hamsi ihracatından toplam 2 milyon 288 bin 154 kilogram karşılığı 12 milyon 306 bin 154 dolar döviz girdisi sağlandı. Geçen yılın aynı döneminde ise 25 ülkeye yapılan hamsi ihracatından 2 milyon bin 862 kilogram karşılığı 11 milyon 168 bin 499 dolar döviz elde girdisi sağlanmıştı.


Bu yılın Eylül- Ekim aylarında ülkemizden iki ülkeye yapılan palamut ihracatından ise 15 bin 556 dolar döviz sağlanırken geçen yılın aynı döneminde yine iki ülkeye yapılan palamut ihracatından 2 bin 730 dolar döviz girdisi sağlanmıştı.


2024 yılı Eylül-Ekim aylarında KKTC’ye 6 bin 418 kilogram, Türkmenistan’a bin 490 kilogram, toplamda 7 bin 908 kilogram palamut karşılığı 15 bin 556 dolar döviz girdisi sağlandı.


Hamsi daha çok tercih ediliyor


Balıkçı esnaflarından Ahmet Çoğalmış, yurt dışında genellikle hamsinin daha çok tercih edildiğini kaydederek, “Yıllık 10 milyon doların üzerinde hamsi ticareti mevcut. Palamut yurt içinde daha çok talep gördüğü için dış ülkelere pek gitmiyor. İhracata genelde hamsi daha çok tercih ediliyor. Hamsi dünyanın her tarafında sevilen bir balık. Karadeniz deyince akla ilk gelen hamsi, dolayısıyla vatandaş hamsiyi benimsemiş. Onun için hamsi ihracatı daha çok oluyor. Her yıl 10-15 milyon doların üzerinde döviz girdisi oluyor. Avrupa’ya dahi hamsi buradan gidiyor” dedi.


Dünya hamsiyi daha çak tanıyor


Balıkçı esnafların Emin Avcı ise yurt dışında palamudun pek tanınmadığını ifade ederek, “Bildiğim kadarıyla yılda hamsiden 10 milyon doların üzerinde döviz girdisi var. Palamutu yurt dışında pek tanımıyorlar ama hamsiyi daha çok tanıdıkları için ihracatı daha fazla. Bütün ülkeler bizim hamsiyi tanıyor dolayısıyla ihracatı fazla oluyor. Palamutta oluyor ama hamsi kadar olmuyor. Yerli hamsimiz de yavaş yavaş çıkmaya başladı ancak biraz fiyatlı. İnşallah bu sezonda hamsi olacak gibi” diye konuştu.


Balıkçı esnaflarından Çetin Kavzoğlu, hamsinin dünyanın her tarafında rağbet gördüğünü belirterek “Palamut, hamsi göçmen bir balık. Dünyada hamsiye daha çok rağbet vardır. Palamutu dünyada sadece iki ülke yer. Birisi Türkiye diğeri ise Yunanistan. Hamsiye rağbet dünyanın her tarafında var. Hamsinin dünyaya tanıtımı daha fazla olduğundan ihracatı da fazla” dedi.


Öte yandan Trabzon’dan Eylül-Ekim döneminde hamsi ihracatından 185 bin 617 dolar döviz girdisi sağlanırken geçen yılın aynı döneminde ise bu rakam 287 bin 427 dolar olarak gerçekleştirilmişti.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli "Çocuklar seni özledi gel" dedi, KADES ihbarıyla tutuklandı Kocaeli’de evli çiftin boşanma aşaması kaosa dönüştü. Eşinin "Çocuklar seni özledi" demesi üzerine eve gittiğini, ardından KADES’e yapılan ihbarla tutuklandığını belirten Niyazi Y., "Artık canıma tak etti. Ben bu para cezalarını ödediğim halde çocuklarımı göremiyorum. En son olayda da 1 yıl 5 ay 18 gün hapis cezası verildi. Bu durumlardan mustaribim. Bir an önce davanın bitmesini istiyorum" dedi. Edinilen bilgiye göre, 2016 yılında evlenen Y. çifti, anlaşamayınca boşanma davası açtı. Dava süreci devam ederken çiftin karşılıklı iddiaları dikkat çekti. 5 çocukları bulunan çiftten Niyazi Y., eşinin "Çocuklar seni özledi" demesi üzerine eve gittiğini, çocuklarıyla vakit geçirdiği sırada R.Y.’nin KADES uygulamasına basarak kendisini şikayet ettiğini ve bu nedenle gözaltına alınıp tutuklandığını söyledi. "Çocuklar seni özledi diye çağırıldım, KADES ihbarı ile gözaltına alındım" Çocukların mahkeme kararı ile anneye verildiğini dile getiren Niyazi Y., "2016 yılından bu yana ilk eşimle birlikteyiz. 5 çocuğum var ve ben çocuklarımı mahkeme kararıyla göremiyorum. Mahkeme kararına riayetten, her ayın 1. ve 3. pazar günü saat 12.00 ile 15.00 arasında görüş kararı bulunmasına rağmen çocuklarımı göremiyorum. Bunun yanı sıra, ’Çocukların seni özlüyor’ diyerek beni çağırdı ve KADES uygulamasına bastı. Jandarma ekipleri tarafından gözaltına alındım. Bu durumdan çok mustaribim. Kendisi şuan İstanbul’da ikamet ediyor. Her çocuklarımı görmeye gittiğimde de tutanak tutturuyor, para cezaları yazılıyor. En son olayda da 1 yıl 5 ay 18 gün hapis cezasına çarptırıldım. Bunlardan dolayı rahatsızlığımı dile getirdim, yetkililere başvurdum. Artık canıma tak etti. Yapmadığım suçlar için yaptı denildi" dedi. "İcra yoluyla görüşe başvurdum, oradan da karar çıkmadı" Çocuklarını 8 aydır göremediğini söyleyen Niyazi Y., "En son ki görüş günüme gittiğimde de para cezası geldi ve davalık oldum. İcra yoluyla görüşe başvurdum, oradan da karar çıkmadı. Büyüklerimizden ricam şu, bu olaylarda kadın ya da erkek suçlu olabilir ama arada olan çocuklara oluyor. Çocukların iyiliği ve geleceği için orta yolun bulunmasını istiyorum" diye konuştu. Niyazi Y., "Çocuklarım kucağımdayken gözaltına alınmıştım. Çocuğumun gözü önünde bana kelepçe takıldı. Bilinç altına yerleşti ve artık en ufak bir polis ve jandarma gördüğünde korkuyor" şeklinde konuştu. "Artık canıma tak etti" Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Dairesi (ADM) aracılığıyla çocuklarını görmeye gittiğini anlatan Niyazi Y., "ADM aracılığıyla görüşe gittiğimde 12.00 ile 15.00 arası çocuklarımı alıyorum. Teslimini yapıyorum ve sıkıntı olmuyor, problem yaşamıyoruz. Çünkü ADM personellerinin bulunduğu yerde polisler de olduğu için herhangi bir sıkıntı çıkmıyor. Sonrasında sıkıntılar başlıyor. Mesela bir gün İstanbul’dan Kocaeli’ye döndüm. Beni polis aradı. ’Hakkınızda şikayet var’ dedi. İfade verdim, bana hapis ve para cezaları gelmeye başladı. Artık canıma da tak etti. Ben bu paraları ödediğim halde çocuklarımı göremiyorum. En son olayda da 1 yıl 5 ay 18 gün hapis cezası verildi. Bu durumlardan mustaribim. Bir an önce davanın bitmesini istiyorum. Mahkeme kararı olmasına rağmen çocukları apar topar İstanbul’a götürdü. Bu süre zarfında benim babalık görevini yerine getiremediğim ortaya çıktı. Ben bu görevi yerine getirmeye çalışıyorum ama bana engel koyuyor" ifadelerini kullandı. Servis şoförü olarak çalıştığını söyleyen Niyazi Y., "Durumum iyi. Evimi gösterebilirim, oturabilir pozisyonda. Çocukların odası var. Her şeyimiz var. Benim bir suçum yok, çocuklarımı göremiyorum" dedi. "Görüş gününe korkarak gidiyorum" Niyazi Y., bu sıkıntıları Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezi’ne de (CİMER) yazdığını söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Karşı tarafın yazışmalarını sunarak, kendisini de dava ettim. İlk olarak CİMER’e yazdım. Ardından İl Jandarma Komutanlığı tarafından da çağrıldım. Orada da ifademi verdim. Suç işlendiği bariz açık ama buna rağmen hala karar çıkmadı. Çocuklarımın akıbeti belli değil. Ben görüş gününe korkarak gidiyorum. Şuanda 8 aydır çocuklarımı göremiyorum. Bunun sonucunda da büyüklerimden yardım istiyorum" R.Y.: "Şiddete uğradım" Eşi Niyazi Y.’nin iddialarına cevap veren R.Y. ise ailesinin evliliğine hiçbir zaman müdahale etmediğini ifade ederek, "Hiçbir şeklide müdahale olmadı. Ben kendisi tarafından şiddete uğradım ve kendisinden şikayetçi bile olmadım. Kendisi 2 saat sonra gelerek beni aldı. Eğer ailem müdahale etmiş olsaydı beni bırakmazlardı" dedi. Ayrıca R.Y., eşini aldatmadığını da söyleyerek, "Sözde ben onu aldatmışım. Bununla ilgili WhatsApp’ta durum paylaşımı yaptı: ’Keşke boşansaydık da öyle görüşseydin astsubayla’ şeklinde. Bu sebeple şikayetçi oldum, kendisine ceza verildi. Boşanma aşamasına girdikten sonra uzaklaştırma kararı aldım. Bana hala iftirada bulunuyor; güya biriyle yaşıyormuşum gibi. Ben ne evlilik sürecimde ne de şimdi ona hiç ihanet etmedim" ifadelerini kullandı.
İstanbul Emlak Konut 2005’e güçlü başladı: İlk çeyrekte 3 milyar 253 milyon TL net kar, 3 bin 4 bağımsız bölüm satışı Emlak Konut Genel Müdürü Yasir Yılmaz, 2025’in ilk üç ayında 3 milyar 253 milyon TL net kâr elde ettiklerini açıkladı. Yılmaz, aynı dönemde şirketin aktif büyüklüğünün 218 milyar 72 milyon TL’ye, net aktif büyüklüğünün ise 167 milyar 100 milyon TL’ye ulaştığını belirtti. Bu güçlü finansal verilerin, şirketin sürdürülebilir büyüme stratejisini kararlılıkla sürdürdüğünü ve uzun vadeli potansiyelini pekiştirdiğini vurguladı. Emlak Konut GYO, 2024 yılı Olağan Genel Kurulu’nda 2025’in ilk çeyrek performansını açıkladı. Emlak Konut’un Ataşehir’deki genel müdürlük binasında düzenlenen genel kurula Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Keleş, Genel Müdür Yasir Yılmaz ve paydaşlar katıldı. Genel kurul toplantısında konuşan Emlak Konut Genel Müdürü Yasir Yılmaz tarafından açıklanan veriler, şirketin yüksek üretim kapasitesi, etkin finansal yönetimi ve sektörel liderliğini bir kez daha gözler önüne serdi. İlk çeyrek karlılığı 3.253 milyar TL’ye ulaştı "2025’in ilk üç ayında 3 milyar 253 milyon TL net kâr açıkladık. Bu, yatırımcılarımıza güçlü ve dengeli bir bilanço sunduğumuzu açıkça gösteriyor," diyen Yılmaz, şirketin aktif büyüklüğünün 218 milyar 72 milyon TL’ye, net aktif büyüklüğünün ise 167 milyar 100 milyon TL’ye ulaştığını belirtti. Yılmaz, "Bu rakamlar, sürdürülebilir büyüme stratejimizin kararlılıkla devam ettiğini ve uzun vadeli potansiyelimizi daha da pekiştirdiğimizi ortaya koyuyor" dedi. "3 bin 4 bağımsız bölüm, 31.5 milyar TL değerinde satış" "Yılın ilk çeyreğinde 360 bin metrekare büyüklüğünde, toplam 3 bin 4 bağımsız bölüm sattık. Bu satışlardan elde ettiğimiz 31,5 milyar TL’lik gelir, kamuoyunun büyük ilgi gösterdiği ‘Kazançlı Yatırım Kampanyası’nın ve projelerimize duyulan güvenin en somut göstergesidir," ifadelerini kullanan Yılmaz, elde edilen bu başarının, markaya duyulan güvenin bir sonucu olduğunun altını çizdi. Yeni arsalarla genişleyen geliştirme gücü Yeni arsalara yönelik yatırımlarının sürdüğünü vurgulayan Yılmaz, "Stratejik bölgelerde gerçekleştirdiğimiz 5 yeni arsa alımıyla, 2025’in ilk çeyreğinde şirket portföyümüze 255 bin 500 metrekarelik yeni bir alan kattık. Bu arsaların toplam ekspertiz değeri 9 milyar 171 milyon TL olarak belirlendi. Bu yatırımlarla birlikte proje geliştirilebilir toplam arsa büyüklüğümüz 4 milyon 63 bin metrekareye, ekspertiz değerinin ise 64 milyar 425 milyon TL’ye ulaştı" şeklinde konuştu. İhale başarılarıyla artan değer 2025’in ilk çeyreğinde, 2 adedi gelir paylaşım modeli olmak üzere toplam 29 adet ihale sürecini başarıyla ve şeffaf bir şekilde sonuçlandırdıklarını belirten Yılmaz, "Sonuçlanan 2 adet gelir paylaşımı ihalesinde; 7,2 milyar TL toplam satış geliri öngörülmüş olup, bu gelirin 3,4 milyar TL’si Emlak Konut payı olarak belirlendi ve bu ihaleler ortalama 2,09 gibi yüksek bir çarpan değeriyle tamamlandı" diye konuştu. Yeni fon, yeni fırsatlar: 5 milyar TL’lik GYF başvurusu Yılmaz, şirketin 5 milyar TL hedef büyüklüğe sahip Gayrimenkul Yatırım Fonu (GYF) kurmak üzere Sermaye Piyasası Kurulu’na başvurduğunu belirterek, "Bu yeni fon, yatırımcılarımıza düşük riskli ve öngörülebilir getiri sunarken, projelerimize finansman çeşitliliği sağlayacak" dedi. Yılmaz, konuşmasını tamamlarken, "Şirketimizin başarıyla yürüttüğü projeler, güçlü bilançosu ve yatırımcılara sunduğu güven ortamı, sürdürülebilir büyüme vizyonumuzun temel taşlarını oluşturuyor. 2025 yılına güçlü adımlarla başladık ve yıl sonu hedeflerimize kararlılıkla ilerliyoruz. Paydaşlarımızla birlikte daha güçlü bir geleceğe yürümeye devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.